“Anayasa’ya aykırı ama evet” çizgisi

Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin başı, nasıl olur da “Atı alan Üsküdar’ı geçti” diyebilir? “İş işten geçti artık, boşuna uğraşmayın, kabullenin” anlamında hukuksuzluğa da işaret eden bu söz, nasıl olur da hukuku korumakla en sorumlu makam tarafından, örneğin bir referandumun kesin olmayan sonucuyla ilgili söylenebilir?

Elbette o makamda oturan kişi Erdoğan olunca, “nasıl olur” sorusuna pek çok yanıtımız olur.

Ancak madem atasözü ile başladık, atasözü ile devam edelim: Bu durumda “iğneyi başkasına, çuvaldızını kendimize batırmamız” gerekmiyor mu?

Kılıçdaroğlu’ndan Erdoğan’a Anayasa’ya uyma uyarısı

Bu girişi yapmamın nedeni, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun önceki gün grup toplantısında söyledikleriydi: “Alt mahkemeden hakim çıkıyor, ‘Ben Anayasa Mahkemesi kararını uygulamam’ diyor. Bedel ödeyeceğine terfi ediyor, çünkü Saray öyle istiyor. Şimdi o zat gelmiş bize ‘Gelin demokratik bir anayasa yapalım’ diyor. Sen önce mevcut Anayasa’ya bir uy.

Gayet haklı bir itiraz, doğru bir değerlendirme…

Ancak bu haklı itirazı Türkiye’de en son dile getirecek kişi Kılıçdaroğlu’dur ne yazık ki. Çünkü yukarıda işaret ettiğimiz o çuvaldızının muhatabı Türkiye’nin ana muhalefet lideridir.

Kılıçdaroğlu’nun bagajındaki “evet”ler

Anımsayalım…

Bugün Erdoğan’a “sen önce Anayasa’ya bir uy” diyen Kılıçdaroğlu, dokunulmazlıkların kaldırılmasıyla ilgili “Anayasa’ya aykırı ama evet oyu vereceğiz” diyordu.

Bugün Erdoğan’a “sen önce Anayasa’ya bir uy” diyen Kılıçdaroğlu, Erdoğan’ın Anayasa’ya aykırı adaylığı konusunda “3. defa adaylığı Anayasa’ya aykırı ama mağdur olmasın diye itiraz etmeyeceğiz” diyordu.

Uzatmayalım…

Erdoğan’ın “atı alıp Üsküdar’ı geçmesini” kolaylaştıran, onun Anayasa’ya aykırı değişikliklerini, uygulamalarını “mağdur olmasın” diyerek kabullenen Kılıçdaroğlu’dur.

Bu CHP’nin “Anayasa’ya aykırı ama evet” çizgisidir ve Türkiye’nin bugünkü tablosuna katkıda bulunan “yetmez ama evet” çizgisinden daha az masum değildir.

Bahçeli’nin “Anayasa’yı Erdoğan’a uydurma” çizgisi

Bu konuda iğneyi Erdoğan’a, çuvaldızı Kılıçdaroğlu’na batıracaksak, “mıh”ı da Bahçeli’ye batırmamız gerkiyor.

Zira onunki Kılıçdaroğlu’nun “Anayasa’ya aykırı ama evet” çizgisinden daha vahim: “Erdoğan Anayasa’ya aykırı ama Erdoğan’a evet.

Anımsayın, “madem Erdoğan Anayasa’ya uymuyor, Anayasa’yı Erdoğan’a uyduralım” diyerek, hukuk devletine büyük darbe vurmuştu.

Bahçeli bu çizgisiyle sadece muhalefet olmaktan kurtulup iktidar ortağı olmamış, başkanlık rejimine kapı açarak parlamenter rejimin yıkılmasına yol yapmıştı.

Varlık-yokluk sorunu

AKP iktidarının neden yeni bir anayasa yapamayacağını bu köşede birkaç yazdık.

Tekrar etmeyelim ama esası vurgulayalım: AKP’nin, dörtte üçünü değiştirdiği 12 Eylül/AKP anayasasına rağmen yeni bir anayasa istemesinin esas hedefi, karşıdevrime anayasallık kazandırmak içindir.

Kılıçdaroğlu’nun listeye alıp TBMM’ye soktuğu AKP eskileri, şimdiden iktidarla anayasa pazarlığına başlamış durumda.

Yeni anayasayı yaptırmamak, birinci yüzyılını tamamlayan Cumhuriyet’in artık varlık-yokluk sorunudur. Bu gerçeğe göre konumlanmak, hepimiz açısından bütün mesele bu…

Mehmet Ali Güller
Cumhuriyet Gazetesi
5 Ekim 2023

  1. “Anayasa’ya aykırı ama evet” çizgisi | ...Doğa + Yaşam ve Politik Yazılar =Paylaşım Sitesi -(okuyup düşünmemiz için...!)

Yorum bırakın

WordPress.com ile böyle bir site tasarlayın
Başlayın