TV Programı Duyurusu

Tele 1 – Türkiye’nin Yönü
30 Haziran 2017 Cuma- Saat 21.00
Mine G. Kırıkkanat, Mehmet Ali Güller, Merdan Yanardağ ve Barış Doster gündemi tartışıyor…

Türkiye'nin Yönü

  1. #1 by comez1964@gmail.com on 31/08/2015 - 15:17

    Aydınlık ta okuyan idik.şimdi buradan okumaya devam ediyorum tşk

  2. #2 by B.Safa Yenice on 31/08/2015 - 16:55

    Eğer yazılarınızı e-posta yoluyla iletme olanağınız varsa memnun olurum.
    şimdiden teşekkürler (bsafa.yenice@gmail.com )

  3. #3 by Aydın Erel on 02/10/2015 - 11:45

    Aydınlık’tan ayrılmanıza üzüldüm, küskünlükler olmamalı, farklı düşünceler gelişimi sağlar. Umarım, en yakın zamanda tekrar gazetemize geri dönersiniz. Saygılar.

  4. #4 by ömer azır on 29/10/2015 - 01:44

    Aydın Erel ile tıpatıp aynı düşünüyorum..

  5. #5 by ömer faruk on 02/11/2015 - 16:31

    dilerim aydınlıkda yazmaya devam edersiniz..yazılarınızı bekliyoruz

  6. #6 by Muammer ARGUN on 16/01/2016 - 21:21

    Yuvaya dönme zamanı gelmedi mi? Sizi özledik.AYDINLIK Sizinle daha güçlenecek .

  7. #7 by Uygar ok on 07/04/2016 - 23:13

    Ben 1993lerden beri (lisedeydim) bilim ve ütopya okumaya başlayarak tanıdım aydinlikcilari ve dünya görüşümu onlarin gorusleriyle harmanlayarak oluşturdum. Hiçbir zaman tam içlerinde olmadım ama bir o kadar onlar farkında olmadan gönül bagim vardı onlarla. Anakroni kavramını d.perincekin bir yazısından öğrenmiştim. Konusu, İslam dünyasının, 10-13.yy.lardaki ileri atiliminin nedeni olan ekonomi politigiydi. Zihin açıcı bir yazıydı. Daha birçok zihin açıcı yazısını okudum. Solcu arkadaşlarıma sürekli onu savunuyor bundan gocunmuyordum. Hatta babama tanıtmıştım aydinlikcilari. Birgün dperincek ve birçok yurtsever, haksız olduğuna inandığım ve daha önemlisi haksiz oldugunu bildiğim çeşitli gerekçelerle zindana atıldı. Aradan uzun zaman geçti (6-7 yıl kadar) ve 3er 5er serbest bırakıldılar. Çok sevindik. Dperincek yeni bir mücadelenin fitilini atesleyecegini ima eden konuşmalar yaptı, umutlandim. Bu 6-7 yıl içersinde aydinlikcilari birçok katılım oldu. Bir kısmı yaşar okuyan, Sabahattin onkibarlar gibi MHP kökenli, bir kısmı CHP,DSP kökenli bir diğer kısmı da 68 kuşağından kişilerdi.bu katilimlar, milliyetçi, muhafazakar ve sosyalistlerin yurtsever birliği olarak adlandırıldı ve maonun Çin deneyimleri örnek gösterildi. Gerçi katılanların kendi dusuncelerinde ileri yönde bir değişime uğradıkları yönünde bir belirti yoktu ama Mao bu şekilde mi bilmiyoruz ama bu politikayı deneyimlemisti bana da saygı duymak düşerdi, üzerinde fazla durmadim. Daha sonra hükümetle cemaat kavga edince cemaatin aleyhine hükümete hitaben aydinlikcilardan isterlerse yardım ve destek sözü verildi. Bu da anlaşılır bir durumdu onlar yuzunden çok acı cekmislerdi. Gerçi cemaatle gerçekten mücadele ediliyorsa devletin içindeki güçlerinin zayıflama ihtimalinden hareketle diğer devlet gücünü kullanan düşmanla mücadelenin daha doğru olduğunu düşünmekle beraber yine de bu duruma çok olumsuz bakmadim.ardından PKK ile devlet gücünü kullanan milli varlığa düşman hareketin arası bozuldu.ve tsknin ve devlet gücünü kullananların da guya destegiyle PKK ile mücadeleye baslandi. Bu süreçte kimi yurtsever aydınlar bazı açıklamalarda bulundular, bu kişiler aynı zamanda düzmece davalar döneminde tutsak yurtseverlerin hiç eğilip bukulmeden yanında olmuş kişilerdi.dperincek yazılarıyla bu yurtsever insanları bir ikileme mecbur bırakınca yurtseverlerin bölünmeye başladığını gördüm. Bu konu aydınlık hareketine bakisimda kırılma noktası oldu. Bu ikilemde dperincekin haklı olduğunu varsaysam bile düşüncesini dile getiris biçimini ve suçlamalarını maonun birleşme stratejisine aykırı bir politika olarak gördüm. Ardından PKK ile mücadelede parti olarak izlediği ve söylemleriyle pekiştirdiği devlet gücünü kullananlarla aynı kulvardaymis gibi bir görüntü çizmeleri beni bu hareketten iyice soğuttu. Ve en son bugün devlet gücünü kullanan reisin (belki de tek doğru tanımlaması ) dediği gibi CHP gel müdürünün, Ensar vakfı konusunda kadın bakanın birilerinin önüne yattığı ifadesini gerekçe yaparak istifasını istemeleri aydinlikcilari nereye savrulduğu konusunda beni ciddi düşünmeye itti. Belki de haksızlık ediyorum bu harekete belki de benim fikirlerin olumsuz yönde değişti. Ama beni bile iten bir harekete donustuyse bu hareket nasıl olur da farklı kesimleri bir araya getirebilir diye düşünmeden edemiyorum. Bu arada sayın güller, aydınlıkta da şimdi de yazılarınızı takip ediyorum yazilarinizin n doğru politikayı belirlemede altin değerinde olduğunu düşünüyorum. Bu yazımda ilgili düşünsel hatalarım varsa beni aydinlatmanizi bekliyorum. Saygilarimla

Yorum bırakın