2019 ÇARPIŞMASI ve CHP’YE 3. KUMPAS

Enis Berberoğlu’na MİT TIR’ları haberi dolayısıyla 25 yıl ağır ceza verilmesi, Kemal Kılıçdaroğlu’nu 2019 sürecinde rehin alma operasyonuydu. Kılıçdaroğlu “yürüme” kararı alarak bu operasyona direnme kararı aldı.
Yani yaşananlar aslında 2019 çarpışmasıdır!

Gelin ne demek istediğimizi anlatabilmek için önce bazı saptamalar yapalım:

1) AKP hükümetleri döneminde TSK’ye belli başlı 3 kumpas yapıldı:

a) AKP-FETÖ ortaklığında Ergenekon-Balyoz kumpasları.

b) FETÖ’nün 15 Temmuz darbe girişimi

c) AKP’nin 15 Temmuz fırsatıyla TSK’yi “yeniden yapılandırma” kumpası.

2) Aynı dönemde CHP’ye de belli başlı 3 kumpas yapıldı:

a) ABD’nin Deniz Baykal’ı rehin almasıyla 2003’de Erdoğan’a başbakanlık yolunun açılması.

b) 2010’da, AKP-FETÖ ortaklığında Baykal’dan bir kasetle kurtulma operasyonu.

c) Ve Berberoğlu operasyonu.

3) Bu süreçte İşçi Partisi ve MHP’ye de AKP-FETÖ ortaklı kumpas ve operasyonlar yapıldı.

4) Ayrıca gazetelere, gazetecilere, aydınlara, demokratik kitle örgütlerine, sendikalara, meslek odalarına vs. operasyonlar yapıldı.

AKP-FETÖ ortaklığındaki operasyonlar genel olarak Cumhuriyet’i yıkma hedefliydi; AKP’nin yaptığı operasyonlar ise yıktığı rejimin yerine yenisini inşa etmek hedefli operasyonlardır.

İşte bu geniş resim içinde Berberoğlu operasyonunun anlamı ortaya çıkmaktadır. Açalım:

BERBEROĞLU ÜZERİNDEN KILIÇDAROĞLU’NA OPERASYON

MİT TIR’ları olayı, AKP hükümetinin Suriye’de Esad rejimini yıkmak amaçlı dış politikasının bir yansımasıydı. TIR’larla iddia edildiği gibi Suriyeli muhaliflere gıda ve ilaç gibi yardımlar gitmiyordu, silah gidiyordu. TIR’lardaki görüntüleri Cumhuriyet’e verdiği iddia edilen Berberoğlu bu nedenle “casuslukla” suçlandı.

Gerçi bu suçlamayla bile 25 yıllık ağır ceza, normal değildi. Normal olmadığı AK-Medya’nın anında “peki Berberoğlu’na o görüntüleri kim verdi?” haberlerinden anlaşılıyordu. Kararla birlikte “asıl suçlu Kılıçdaroğlu’dur” kampanyası başlattılar.

Hedef, en zor viraja girerken, yani 2019 sürecinde Kılıçdaroğlu’nun rehin alınmasıydı. Böylece Erdoğan’ı korkutan yüzde 49’luk “hayır” cephesi (ki gerçekte yüzde 55) daha baştan sıkıntıya sokulacak, dahası ilerideki kimi hamlelerle birlikte cephe yarılacaktı.

Nasılsa Kılıçdaroğlu 7 yıldır çok da zorluk çıkarmamış, Gezi’de, Ekmeleddin İhsanoğlu’nun aday yapılmasında, 16 Nisan referandumunda o cepheyi hep hayal kırıklığına uğratmıştı. Ayrıca “laikliğin tehlikede olmadığını” söylemesinden tutun da, dokunulmazlıkların kaldırılmasındaki tavrına kadar pek çok konuda AKP’nin işini kolaylaştırmıştı.

Kısacası Berberoğlu’na gösterilen 25 yıl ağır ceza sopası Kılıçdaroğlu’nu rehin almaya yetecekti.

Ancak Kılıçaroğlu bu son hamleyle köşeye sıkışmış oluyordu ve köşeye sıkışmış her canlı gibi ya “ölecek” ya da “yaşamak” için savaşacaktı!

Ve savaşmaya mecbur kaldı!

SARAY’IN ‘CUMHURİYET’E SON DARBESİ’Nİ ENGELLEMEK

İşte Kılıçdaroğlu’nun yürüyüşü bu geniş resimde anlatmaya çalıştığımız “rejim inşası operasyonlarını” durdurabilmek için desteklenmelidir.

Elbette Kılıçdaroğlu onlarca büyük hata yapmıştır, elbette Kılıçdaroğlu örneğin Berberoğlu serbest bırakılırsa yürüyüşü yarıda bırakabilir, elbette Kılıçdaroğlu yine CHP tabanını hayal kırıklığına uğratabilir…

O nedenle Kılıçdaroğlu’nu sürekli arkadan itmeliyiz; geri dönmesin diye, yarı yolda bırakmasın diye…

Kılıçdaroğlu’nun yürüme kararı, Saray’ın “Cumhuriyet’e son darbe”sini engelleyebilmek için bir fırsat yaratmıştır ve bu nedenle desteklenmelidir!

“Türk bayrağı yok” gibi doğru olmayan bilgilere aldırmadan, “Kılıçdaroğlu PKK ve FETÖ’yü kurtarmak için yürüyor” gibi komplolara bakmadan, “CHP dış müdahale istiyor, iç savaş peşinde” gibi kışkırtmalara gelmeden, bu yürüyüş desteklenmeli ve büyütülmelidir.

Erdoğan’ın 2019 sürecinde “yüzde 49 cephesini” bölme hamlesini bozmak, sadece CHP’nin değil, hepimizin görevidir!

Mehmet Ali Güller
19 Haziran 2017
ABC Gazetesi

  1. #1 by Kemal on 20/06/2017 - 09:31

    Söylediklerinizin hepsine katılıyorum. Özellikle hatalarına. Bu yürüyüş doğrudur, bu şekilde yapılması yanlıştır. Tek başına yürüyecek,her örgüt kendi bulunduğu kentte yeri yerinden oynatacaktı. Son gün İstanbul’da bütün Türkiye buluşacaktı. Bu şekilde yürümenin büyük sakıncaları var, burada yazamam. Geçmişe bakınca başka şeyler geliyor insanın aklına.

  2. #2 by İsmail hakkı arslan on 20/06/2017 - 11:45

    Sayın Yavuz Olagan’a gönderdiğim yazıyı size de gönderiyorum. Sizin görüşlerinize katılıyorum.Sn.Yavuz Olağan, Bugünkü yazınızı okudum. “Türkiye dış baskı altında gerici ve zorba bir iktidar ile işbirlikçi bir muhalefet arasında sıkışıp kaldı.” Diyorsunuz. Bu tesbitinizde katılmamak mümkün değil. Ancak, bu sarmaldan kurtulmanın yolu gerici iktidara arka çıkmakla olur mu? Vatan partisi yetkililerinin iktidar bizim proğramımıza geldi demekle olur mu? Vatan Partisi’nin bu yaklaşımı ile, büyümesi,iktidar alternatifi olması, Meclis’e girmesi mümkün olur mu? CHP’ye çatmak yerine, CHP’yi Kılıçtaroğlu’ndan kurtarmak bütün vatanseverlerin, Atatürkcülerin görevi olmak değil mi?
    Her şey bir tarafa CHP’yi suçlayarak AKP den kurtulmak mümkün mü? Doğu Perinçek,Ulusal Kanal, Aydınlık Gazetesi adeta Onlarsız Türkiye’nin Hiç bir meselesi çözülemez, Türkiye’nin meçburiyetleri Onları Vatan Partisinin Proğramına getirdi demek ne derece doğru ve gerçekçi (!) Bunlarla nasıl bir”milli mutabakat hükümeti” kurulabilir?Buna AKP yanaşır mı? Bu anlayış 15 yıllık AKP içraatlarını kabul etmekten başka bir mana ifade eder mi? Geçen gün Mehmet Akkaya Aydınlık’taki yazısında AKP nin 14 yıllık iktidarında sattıkları kurum ve şirketlerin listesini verdi. Satacakları bir şey kakmamış.
    Şimdi gelelim Adalet Yürüyüşüne. Bu yürüyüşe Kılıçdaroğlu herkesi davet etti. Sizin de ifade ettiğiniz gibi bu yürüyüşün “turuncu devrime” alet olacak bir duruma verilmemesi için, Vatan Partisinin, Türkiye Gençlik Birliğinin, MHP deki muhaliflerin, Meral Akşener’in, Ümit Özdağ’ın Sinan Oğan’ın, diğer Atatürkçü vatanseverlerin,devrimcilerin katılması ile, Yürüyüşün mili, özgürlükçü, her türlü emperyalizme karşı, adaletçi bir hüviyet kazanması milletin ve mazlumların, bu kötü gidişe karşı bir dur demesi haline dönüşemezmiydi.Ben Sizin bugünkü yazınızı ve Mehmet Ali Güller’in 15.06.2017 Tarihli yazısını okuduktan sonra, Vatanseverlerin; niçin böyle müsbet ve ses getiren bir eylem ve sonuca ulaşmak için , birlikte olmuyorlar diye üzülüyorum. Reich Fromm’un dediği gibi, bizim güvendiğimiz, destek olmaya çalıştığımız öncüler veya kişiler “Olmak yerine Sahip Olmayı” teçih ediyorlar her halde…Selamlar. Aydınlık okuru İsmail Arslan

  3. #3 by ngirgin on 20/06/2017 - 12:22

    Sayın Mehmet Ali Güller,
    Yazılarınızı ve Halk Tv ile Tele1 programlarına katıldıgınız sohbetlerinizi takip ediyorum.
    Aydınlık grubu sizi, Mustafa Mutlu’yu, Umit Zileli’yi,Hulki Cevizoglu,Tuncay Mollaveisoglu gibi cok buyuk degerlerine sahip cıkmamakla buyuk hata yaptı.
    Kime karsı olursa olsun yapıcı elestirileriniz herkes icin buyuk ders iceriyor.
    Dilerim tum bu surec ulkemizin tekrar ”Ataturk Turkiye’si” ne;yani fabrika ayarlarına donmesi icin vesile olur.
    Saygılar, var olun.
    Neslihan Girgin
    ________________________________

  4. #4 by Ayten Aydin on 20/06/2017 - 16:36

    Buyuk halk kitleleri butun bu olanlari anlayabiyor ve de ne gibi bir gelecegin yapilandirildigini ve de hangi malzemeden oldugunu kavrayabiliyor mu? Ac ve acik kalmadikca anlamiyacaklar gibi.

  5. #5 by mayk on 24/06/2017 - 00:46

    Baya uzun mesaj yazmistim, yollanamadi veya onaylanmadi..
    Ozet olarak demek istemistim ki, Kilicdaroglu’ya verilecek destek şartlı destek
    olmalidir.
    Kilicdaroglu Nazil Ilicak icin ozgurluk isteyerek rengini (turuncu?) belli etti.
    Bu eksende gidilirse RTEnin kalici baskanligina yatirim yapilmis olur.
    Kilicdaroglu’yu bu yuruyuste destekleyelim, ama hemen sonrasinda chp baskanligindan indirelim.

  6. #6 by Nurtekin Aran on 24/06/2017 - 11:33

    Ben de ana hatlarıyla böyle düşünüyorum.7.gun yürüyüşüne ORTACA’dan 42kisi katıldık.
    Anlayamadığım nokta Vp. Si neden hep CHP ye vuruyor?

    • #7 by Mayk2 on 24/06/2017 - 22:17

      VP niye CHPye vuruyor.

      Olumlu sebep: CHPnin basindaki kisi amerikanci bir kimsedir. Biryerlerden
      talimat aliyor gibidir. Ataturkculugu yalnizca tabaninin gazini almak icin gundeme
      getiriyor gibidir. Gokmen Ulu ile Ahmet Altan ayni kefeye konamaz.
      Bunlar zit kutuplardaki kimselerdir. Kilicdaroglu boyle bir farkin oldugunun zerresini
      ima etmemekte ve tabani suphelendirmektedir.
      Bence Kilicdaroglu gitmelidir (once istanbul’a sonra chp’den)
      Negatif karizma, ve yari dogrularla sonuc alinamaz.

      Olasi olumsuz sebep: Akp feto iftirasiyla chp ve sozcuyu derdest edecek.
      Geriye kalan Ataturkcu partiler icindeki en buyuk parti olarak VPnin oyu en az yuzde 20 olacak.
      Fiilen iki partili sisteme gecilecek, yuzde 50yi asan diktator olacak.
      Bu arada Akp ekonomik krizle yipranacak, ve meydan VPye kalacak.
      Dogu Perincek te Ataturk’ten sonraki en buyuk turk devrimcisi olma firsati elde edecek.
      ..

  7. #8 by Hüseyin Günyel on 27/06/2017 - 18:33

    Sn Güller,umarım Sayın Perinçek’te bu yazılarınıxzı okuma ve yararlanma fırsatını buluyordur.Bulunmadığınız yerde mücadele edemezsiniz. Bu yürüyüş’e katılım hdp’den çok Vatan Partisi’ne yakışırdı.Meydanı boş bırakıp sonra’Turuncu devrimlerden yakınmak’ hiç akılcı değil.Umarım Sayın Perinçek sağa gösterdiği hoşgörüyü bir gün sol ve versiyonlarına da gösterir.

  8. #9 by Egemen Türkmen on 27/06/2017 - 18:58

    Salı günü grup toplantısında CHP liderinden gayrımeşru çıkışı geldi. Anayasa, hükümet ve bu anayasaya dayanarak yapılan tüm işlemler gayrımeşrudur, dedi CHP lideri. Bir gün sonra Enis Berberoğlu gereksiz ve hukuksuzca savcının tutuklama talebi olmamasına rağmen tutuklandı.
    CHP lideri beklenmedik bir şekilde “adalet” yürüyüşü başlattı. Yürüyüşün HDP’li vekiller için de olduğu dile getirildi. CHP grup başkanvekili Engin Altay Erdoğan’ın Lahey’de savaş suçlusu olarak yargılanacağını beyan etti. Kılıçdaroğlu yürüyüşün tüm yurda yayılmasından sevinç duyacağını belirtti. Cuma günü ise HDP de yürüyüş başlattı. Kılıçdaroğlu “Tüm dünya bilsin ki, bir diktatöre karşı yürüyüş başlatıyoruz.” Dedi.
    Bilim sorgulamak ve soru sormaktır. İlk bakışta iktidar muhalefeti susturuyor, ülkeyi hapishaneye çeviriyor gibi bir izlenim var. Maalesef yanlış uygulamalar ve başkanlık sistemi iktidarın ayağına dolanacak gibi görünüyor, tüm görüntü bu. Enis Berberoğlu’nun tutuklanması hukuk dışıdır. Bu hukuk dışılık ise en çok iktidarı zayıflatır. Çünkü, siyasi ayak bulunsun önerisini reddeden, kurduğu darbe komisyonu fos çıkan iktidar, siyasi ayağı temizlemek konusunda aceleci davranmıyor. Üstelik, damatları tahliye eden bir hukuk sistemi CHP milletvekilini tutukluyor. Buradan bakıldığında CHP’nin adalet yürüyüşü ilk bakışta çok haklı bir temele dayanıyor.
    CHP’nin adalet yürüyüşü Kılıçdaroğlu’nun gayrımeşru çıkışı ve Engin Altay’ın Lahey göndermesi ile birlikte okunduğunda ve HDP’nin de katılımıyla Suriye’de Esad’a karşı ABD’nin desteğiyle başlayan “diktatöre karşı demokrasi” yürüyüşlerine benziyor. Bir “Türk Baharı” yaratma çabası olarak görünüyor. Dünya bilsin ki, diktatöre karşı mücadele ediyoruz, ifadesi emperyalist dünyaya bir çağrıdır. Emperyalist dünyadan ne bekleniyor?
    Türkiye’nin millî birliğe ihtiyaç duyduğu günlerde gerek iktidar gerek muhalefet daha doğrusu meclisteki partiler bu ihtiyacın farkında değiller. Oysa, millî birlik dağılırsa vatanın bölünmesi tehdidi ile karşı karşıya kalabiliriz. Bunun için iktidara da muhalefet de düşen görevler var. Siyasî iktidar siyasî ayakla hesaplaşmak konusunda acele etmelidir. Yargıdaki keyfi uygulamalara son verilmelidir. Milleti geren beyanlardan uzak durmalı, birleştirici bir dil kullanmalıdır. Muhalefet de sorumsuzca söylem ve eylemlerden kaçınmalı, iktidarı seçimle değiştirmek için Türk milletiyle birleşmelidir.

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

%d blogcu bunu beğendi: