Piyon fedası ve rok

Şu senaryo ya da bu senaryo gereği, fark etmez; ABD’nin Suriye’den çekilmesi bölge adına çok olumlu bir gelişmedir. Bir kere Esad’ın ve Suriye’nin kazanması, ABD’nin ve Atlantik kuvvetlerinin kaybetmesi demektir.

Kuşkusuz büyük kuvvetler, çekilirken de çıkarlarını korumaya yönelik planlamalar yaparlar. ABD’nin Suriye’den çekilmesi de elbette çeşitli senaryoların gereği olabilir. Fakat o senaryoları bozup bozamamak bizim, bölgemizin meselesidir.

İşe olası senaryoları anlamaya çalışarak başlayalım:

 

Son 50 gün

Rahip Brunson’un serbest bırakılmasının ardından Ankara ile Washington arasında mekik dokundu: Önal, Palmer, Fidan, Jeffrey, Akar, Dunford, Çavuşoğlu, Pompeo ve hepsinden önemlisi Erdoğan ile Trump’ın temasları… Sonuç?

1. ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey: “Kürtler ile Türkiye arasında bir çözüm için çabalarımızı yeniden başlattık” (1.11.2018).

2. ABD Dışişleri Müsteşar Yardımcısı Matheew Palmer, ülkesinin PKK üst düzey yöneticileri Murat Karayılan, Cemil Bayık ve Duran Kalkan için 12 milyon dolar ödül koyduğunu duyurdu (6.11.2018).

3. Erdoğan: “Fırat’ın doğusuna operasyona başlayacağımızı ilan ettik. Sayın Trump ile bunları görüştük, olumlu cevap verdiler” (17.12.2018).

4. Çavuşoğlu: “Trump Erdoğan’a ‘Gülen’in iadesi konusunda çalışıyoruz’ dedi” (16.12.2018), “FBI, FETÖ ile ilgili 15 eyalette çalışma başlattı, tutuklamalar var” (17.12.2018).

5. Pentagon “Türkiye’ye S-400 alternatifi paket” raporu hazırladı (30.11.2018). ABD Dışişleri Bakanlığı Türkiye’ye 3,5 milyar dolarlık Patriot füze savunma sistemi satılmasına onay verdi (18.12.2018).

6. Trump: “Suriye’den çekiliyoruz” (19.12.2018).

7. Erdoğan: “Trump’la görüşmesi sonrasında Fırat’ın doğusuna yönelik operasyonu bekletme kararı aldık” (21.12.2018).

8. Çavuşoğlu: “Çekilmeyi ABD ile birlikte koordine etmeliyiz, boşluk olmamalı. Bundan sonra siyasi çözüme odaklanmamız lazım” (21.12.2018).

 

Trump-Erdoğan görüşmesi

AP’ye göre Trump Suriye’den çekilme kararını Erdoğan’la görüşmesinde aldı. Hatta habere göre Erdoğan Trump’tan çekilmeyi aceleye getirmemesini istedi!

Aslında Erdoğan’ın şu ilk açıklaması bu haberi teyit ediyor: “Sayın Trump’la yaptığımız görüşme neticesinde bize şunu söyledi; ‘Buradan siz DEAŞ’ı (IŞİD) temizler misiniz?’ Biz temizledik, bundan sonra da temizleriz. Yeter ki sizler lojistik anlamda bizlere gerekli desteği verin” (21.12.2018).

Yani sonuç olarak AKP’nin Obama’ya yaptığı “IŞİD’le mücadelede PKK ile değil, benimle çalış” önerisi, PKK’yi (şimdilik) feda eden Trump tarafından kabul edilmiş oluyor!

Nitekim Trump “IŞİD’in çaresine Türkiye gibi ülkeler bakmalı” dedi (22.12.2018).

 

ABD’nin olası hedefleri

ABD’nin hedefi Türkiye’yi Batı kampında tutmak ve Türkiye’nin dahil olmasıyla ağır basan bölge cephesini dengelemek…

Nasıl yapacak bunu? “Türkiye’ye rağmen Suriye Kürdistan’ı planı” tutmayan ABD, “Türkiye himayesinde Kürdistan planı” ile Suriye’nin kuzeyini AKP’ye “fethettirip” Türkiye’yi Suriye, İran ve Rusya ile karşı karşıya getirmek istiyor.

Peki Türkiye PKK-PYD karşılığında bunu kabul eder mi? Bagajında BOP eşbaşkanlığı olan AKP elbette kabul edebilir ama Türkiye kesinlikle kabul etmemeli! Önümüzdeki dönemin iç politikasının önemli meselesi işte budur.

Öncelikli çözümü de Ankara’nın “Suriye toprağında gözünün olmadığını” dünyaya ilan etmesinden ve Şam’la anlaşmasından geçmektedir.

Türkiye’nin Rusya, İran, Irak ve Suriye’yle ortak hareket etmesi piyon feda eden ABD’yi rok yapmaya da mecbur eder ve taktik çekilmesi, stratejik çekilmeye dönüştür!

Mehmet Ali Güller
Cumhuriyet Gazetesi
24 Aralık 2018

  1. #1 by gurcan akcit on 25/12/2018 - 11:56

    Merhaba M.Ali Bey.. .Ama Abd roku Şah’ı güvenli bölgeye almak ve kaleler arasında bağlantıyı sağlamaktır yalnızca.Yani rok tan sonra oyun bitmiyor yeni başlıyor.Keşke herkes rok yapabilse:)Sevgiler

    Samsung cihazımdan gönderildi

  2. #2 by nayk on 26/12/2018 - 20:07

    “Komplo teorileri” icinde derindevlet (illuminati)-Alliance mucadelesi bana mantikli geldi. Aslinda illuminati de aydinlanma demek belki italyanca fransiza gibi dillerde, yani belki de hacklenmis bir kavramdir bu. Zaten illuminatiyle mucadele eden gruba da bir kisi Gnostic Illuminati diyor. Bu kisi bu G.I ‘nin Fransiz Amerikan ve Bolsevik devrimlerinden VE de gezi olaylarindan sorumlu oldugunu soyluyor. Bu grubun bir temsilcisi son Rus Car’i olan Romanov’un torunlarindan. Bu son cumle biraz paradoksal gibi ama neyse.
    Sonuc olarak dunyada itibarini kaybeden bir alt kanadini temizleyen yerine baska bir kanadi yerlestiren tek bir buyuk guc yoksa, en mantikli aciklama DerinDevlet-Alliance mucadelesi.
    Bu da cok mantikli gelmeyebilir, ama olan biteni bayagi iyi acikliyor. Derin Devlet’in amaci dunya nufusunu yuzde 90 azaltmak, gerekirse dunya savasi cikarmak, birkac yil yeraltinda saklanmak, fasist bir tek dunya devleti kurmak. Belki bir alt amac olarak buyuk israil’i kurmak.
    Nazi almanyasi bir illuminati devletiydi Londra da aslinda bir derin devlet merkezidir. O zaman Ingiltere ile Nazi almanyasinin ikinci dunya savasinda karsi cephelerde olmasini nasil aciklayacagiz. Aslinda esas cepheeri bilirsek burda bir paradoks gormeyebiliriz. Amac insanlari oldurmek, alman olsun, ingiliz olsun, arap olsun, rus olsun, geri kalanlari da kolelestirmek. Hitler sozde yahudileri yakarken, Rotschildlerin Frankfurtta keyifleri yerindeydi, israili kurma planlari yapiyorlardi. Fransa “tek mermi atmadan” niye teslim oldu, cunku Fransa bence icerden isgal edilmisti, siyasi olarak, arastirmadigim icin bilemem, ama mantikli aciklama budur.
    Alliance denen seyden eskiden de var miydi bilemem, ama teknoloji ve iletisim sayesinde derin devlete tepki gosterenlerin bir araya gelmesi gayet normal. Snowden niye ulkeisni terk etti, ve bircok sirla birlikte Rusyaya gitti, ve niye butun dunya onu kahraman olarak goruyor. Ya da J.Assagne ayni sekilde. Bunlar tek kisi degiller. Trump ve Dunford ayni kampta ve derin devlete karsi, yani ABD ordusu ve siyaseti artik Alliance’nin kontrolunde. Derin devlet ise sistematik olarak zayiflatiliyor.
    ABDnin Suriyeden cekilmesine o yuzden hic sasirmadim. Bu DD-A mucadelesi olmasa bile zaten Rusya’nin savasmadan savas kazanacak teknolojisi karsisinda ABDnin yapabilecegi birsey yoktu. Zaten orda ciddi bir mesruiyet sorunu da var. Rusya davetle geldi. ABD nin derin devleti ise isgalci olarak. Libyayi kim mahvetti, ABD ordusu degil, Natonun bir parcasi olarak fransizlar, ve yanlarinda bizimkilerin demokrat sandigi Hillary Clinton. Ukraynanin derin devlet tarafindan isgali de demokrat zannettiklerimiz zamaninda oldu. 15 temmuz da ayni sekilde. Niye bizim samimi Ataturkculerimiz Trump’a karsi Hillary’yi desteklerler anlamak zor. Clintonlarin baska ulkelerde yaptigi katliamlar haricinde Clinton Foundation gibi seylerle yaptigi pislikleri orataya cikaran 100 kadar vatandasi mafya yontemleriyle oldurduklerinden neden bahsedilmez. Bushlar da ayni sekilde. Clintonlar aslinda Rockefellerlerdir. Facebookun sahibi de onlardandir.
    Biz ise onu basarili bir girisimci olarak biliyoruz. Daha FB ilk ortaya ciktiginda suphelenmistim, cunku haber bahanesiyle heryerde reklami yapiliyordu.
    Ulkelerin jeopolitik kavgasi devam edeek, bu normal. Ama herkes hakkini arayacak, pazarliklar yapilacak. Alliancenin burda baslica gorevi dunya savasini engelleme, derin devleti zayiflatmakk. Ulkelere gercek anlamda demokrasi getirmek gibi bir niyetleri var midir, bunu zamanla gorecegiz. Bence Reis belli gorevleri yerine getirmesi icin ayakta tutuluyor. Eskiden bariz olarak derin devletin adamiydi, simdi ise Alliance’ye daha yakin, ama ikili oynuyor olabilir.
    Biz gorevimizi dogru yapalim, haklamrimizi koruyalim, sonucta jeopolitikteki ayriniti konular bizim icin onemli olabilir. Demek istiyorum ki, Avrupa ile ABD kavga ediyor, Avrupa ekonomik olarak Avrasyaya kayiyor, diye otomatik olarak Avrupanin tarafini tutmak dogru olmayabilir. Ya da Trump gerici bir muteahhit diyerek satanist, pardon demokrat Hillaryyi turmak dogru degil.
    Goruyoruz ki Alliance Macron’a karsi saldiriya gecti, ayni sekilde Merkel de zayiflatildi. Zamani gelince bizim havuz un da halledilecegini saniyorum. Pompalililarla savunmayi demek ise teror orgutu olarak yaftalanmalari icin bir gerekce olur ancak. Oncelik saflari bariz olarak belli olan (kendileri bilmese de) Feto, pekeke, isid gibi yapilar. Havuz ise zamani gelince teslim olursa kendisi icin en hayirlisini yapmis olur cunku o zaman yine mallarini kaybederler ama itibarlarini bir olcude korurlar.

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

%d blogcu bunu beğendi: