Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Moskova’da görüştüğü Erdoğan’a hâlâ yürürlükte olduğunu belirttiği Adana Mutabakatını hatırlattı: “Bu anlaşma (Adana Mutabakatı) terörle mücadeleyi kapsıyor. Bu anlaşmanın Türkiye’nin güney sınırlarındaki güvenliğinin sağlanması ile ilgili birçok konuyu çözen bir altyapı olduğunu düşünüyorum. Bu konuyu da oldukça ayrıntılı ve aktif bir şekilde ele aldık.”
Erdoğan da, dönüşte “Adana mutabakatının yeniden gündeme gelmesi gerektiğini çok iyi anlıyoruz” dedi.
Böylece “komşusuyla yaptığı bir anlaşma üçüncü bir ülke tarafından hatırlatılan ülke” olarak diplomasi tarihine geçtik!
Fakat önemli olan Türkiye ile Suriye arasındaki bu çok önemli mutabakatın öyle ya da böyle yeniden gündeme gelmesidir.
Peki Putin Adana Mutabakatını neden hatırlattı?
Putin’in taktiği ve iki hedefi
Putin’in Adana Mutabakatını hatırlatmasında birbirini bütünleyen iki hedefi var:
1. AKP’nin ABD’yle Suriye’yi bölen bir tampon/güvenli bölge anlaşması yapmasını engellemek.
2. AKP’yi Adana Mutabakatı üzerinden Suriye ile temasa yönlendirmek.
Putin açısından, dahası aslında Türkiye açısından da oldukça yararlı hedefler…
Zira Adana Mutabakatı, Ankara ile Şam’ı diyalog kurmaya, teröre karşı işbirliği yapmaya ve giderek anlaşmaya yöneltir. Şam’la anlaşan Ankara ise ABD’yle tampon/güvenli bölge kurmaz ve kendisine yönelen terör sorununu bu mutabakata dayanarak Suriye ile birlikte çözer.
Kısacası Adana Mutabakatını uygulamak Türkiye ve Suriye’nin çıkarınadır.
Erdoğan’ın fetih iştahı
Fakat mesele bu kadar basit değildir, basit olsa elbette Adana Mutabakatı Putin’in hatırlatmasına gerek kalmadan uygulanır ve bölgede ABD karşıtı bir çözüme gidilirdi.
Bu mutabakatın “unutulmasının” iki nedeni var:
1. AKP hükümeti, hâlâ Esad karşıtı ve hâlâ rejimin yıkılmasını hedefliyor.
2. AKP hükümeti, Rusya’yla kendisine alan açarak ve ABD’yle pazarlık yaparak, hâlâ kendisine Suriye’nin kuzeyinde ÖSO hakimiyetinde nüfuz bölgesi kuracağını hayal ediyor.
AKP’nin bu iki hedefi de Adana Mutabakatına aykırıdır!
AKP birincisi mutabakattaki muhatabına karşıdır, dahası Şam’ı muhatap kabul etmemektedir; ikincisi mutabakata aykırı olarak Şam’ın terör örgütü kabul ettiği ÖSO’yla Suriye topraklarında çalışmaktadır.
Böyle olduğu için de Suriye’nin eski Ankara Büyükelçisi Nidal Kablan, Putin’in Erdoğan’a Adana Mutabakatını neden hatırlattığını şu sözlerle yorumlamaktadır: “Moskova, Erdoğan’ın Suriye’deki iştahını kapatmaya çalışıyor.”
Ancak Erdoğan’ın “fetih iştahı”, iç politikasının da ihtiyaçları nedeniyle öyle kolay kapanacak gibi görünmüyor. Zira “Gerekirse ABD ile” diyerek Astana ortaklarını sıkıştırıyor…
Mutabakatı “resmi dayanak” görme taktiği
Şimdi AKP, “fetih iştahı” ile kendisine Suriye’de alan açan Putin arasında kaldı.
Neo-Abdülhamitçi çizginin izleyebileceği yol bellidir: Adana Mutabakatını işine geldiği gibi yorumlamak ve dahası bugüne kadar yaptıklarının resmi dayanağı/belgesi olduğunu savunarak Suriye’nin kuzeyine müdahale etmek için, kuzeyde ÖSO’yla güvenli bölgeler oluşturmak için kullanmak…
Peki Putin buna razı olur mu? AKP’nin ABD’yle anlaşma riski masadayken, Putin taviz vermeyi sürdürebilir. İdlib’de Soçi Mutabakatına aykırı bir tablonun oluşması bile Moskova tarafından şimdilik sineye çekilmiştir. Zira Türkiye’nin Suriye meselesinde ABD tarafında olmaması kritik değerdedir.
Fakat AKP’nin ABD-Rusya çarpışmasından yararlanma zemini de gittikçe kayganlaşmaktadır. O nedenle Ankara’nın Suriye’yle anlaşmayı sağlayacak Adana Mutabakatını, mutabakatın çerçevesi içinde kalarak uygulaması, herkesin yararınadır.
Mehmet Ali Güller
Cumhuriyet Gazetesi
4 Şubat 2019
#1 by nayk on 06/02/2019 - 01:43
Vatan Partisi Akpyi Avrasya ekseninde tutmak icin buyuk caba harciyor (bu konuda hakli). Son zamanlarda iyice sacmalamaya basladilar. Bunda gercekten samimiler mi merak ediyorum. Yani reis yipransa, derin devlet chp liderligi uzerinden turuncu devrim mi yapacak. Ordu Ataturkcu iken turuncu devrim mi olur. Ayrica pompali magandalar da, VPnin mantigina gore turuncu devrimin karsisinda yer alacaklar. Yani butun silahlar boyle bir Soros darbesine karsi ama Chp adalet diye diye gladyoyu iktidar yapacak. Mumkun olabilir mi boyle birsey. Koalisyon ortaklari zaten gladyo artiklaridir. Bu gladyo artiklarindan birinin eski liderinde idam istemis, digerinin eski liderine ulkenin basina buyuk bela olmadan cok onceleri ceza verdirmis birinin oglu, Sur’u kardes belediye yapti diye nerdeyse Pekaka sempatizani ilan etmek nasil bir zihniyettir bu. Zihniyet degil de blof ise, o da baska bir komiklik. Boyle tutarsiz bir tutum alanlar chpnin eritilmesiyle Ataturkculerin, kriz sebebiyle Akpnin ve Mhpnin oylarini alacak, geriye de zaten yalnizca kurtler kaliyor; ve bu sekilde yuzde 80 oyla iyi diktator olup kolay yoldan devrim yapacak; Lenin ve Stalin’in Rusyanin devrimci liderleri olarak yanyana ve esit boyutlarda resmedilmesi gibi, belki Ataturk ve Perincek
iki buyuk devrimci olarak ders kitaplarinda, devlet dairelerinde yer alacak. Hatta Anitkabir’e gomulecek 3. kisi simdiden hazir belki.
Vatan Partisinin de Kilicdaroglunun da aslinda 16 Nisan referandumunda evet cikmasini istediklerini anliyorum. Kilcidar’in gizli patronlari Abdullah Gul’u kukla diktator yapmak icin bunu desteklediler, ve sonraki olaylarla da uyumludur bu tahmin, Vatan Partisinin cekirdek kadrosu ise kendilerinin bu sefer olmasa da bir dahakine, yani krizden sonraki ilk secimde diktator olmasini planlamislardi gibiler. Bunu nerden anliyoruz, cunku Serhan Bolluk yanlis bir sekilde Istanbul, Ankara ve Izmirde , biraz dil surcmesi olarak, ama aslinda tarafini belli eder sekilde, evet cikti demisti. Zaten Perincek te hemen sonucu benimsedi, hile oldu demedi, baskan cankayada oturmayacak, ulkeyi gezecek falan diyerek, hayalindeki gorevi tarif ediyordu. HDP ile samimiyeti olan herkesi hain ilan ediyorsunuz da (haklilik payi da olabilir), Ataturk’un getirdigi bu rejimi once fiilen, sonra resmen Hdp mi yikti. yani oyle bir imaj yaratiyorsunuz ki, biz Ataturkcu degiliz, Gladyoyla da sorunumuz yok, bizim sorunumuz kurtlerle demeye getiriyorsunuz. Turk kelimemesini de isinize geldigi gibi, bazen etnik, bazen vatandas anlaminda kullaniyorsunuz, ayni Mhp gibi, ve sanki turk olan otomatik olarak vatansever olurmus gibi, kurt olan otomatik olarak hain olurmus gibi. VPnin “turk” irkcisi ve kurt dusmani oldugu iddiasini one suren ve Chpye oy vere ilerici kimselere, Uygur ayrilikciligina karsi olmalarini ornek olarak veriyorum. Tunc Soyer Gdo ile de mucadele etmisti, zaten yalnizca ordan taniyordum. Sonra Tele1de dediler ki babasi yuzunden oglu suclanamaz, sanki babasi cok kotu bir adammis gibi. Avrasya Kilicdar’a guvenmiyor diye, onun her yaptigina da karsi cikmak mi zorundasiniz. Bari sessiz olun, sacma sapan mansetler atmayin. Zaten Chp yipransa, yerine Sarigul’un Dsp’si hazir, bosuna hic heveslenmeyin. VPnin 10 yil onceki performansi yok.
Ataturkculukten cok Avrasya kuklaciligi one cikiyor gibi. Yine de herkesi ayni kefeye koymamak lazim. Aydinlik yeri doldurulamayacak bir gazetedir. Kimi baska yapardiniz diye sorsalar, belki Merdan Yanardag derdim. Chpnin basina gecmesini cok isterim. Bence sansini denemeli.