Shanahan Mektubu ve Kıbrıs

Siyasi tarihimize geçen en ünlü mektup Johnson Mektubu’ydu. ABD Başkanı Lyndon Johnson, 5 Haziran 1964’te Başbakan İsmet İnönü’ye yazmıştı ve Türkiye’yi sertçe tehdit ediyordu: Türkiye Kıbrıs’a müdahil olursa silah ambargosuna uğrayacak ve NATO’dan tecrit edilecekti…

İnönü’nün yanıtı da tarihi oldu: “Yeni bir dünya kurulur, Türkiye de orada yerini alır.

Kıdemli gazeteci Haluk Şahin, bu tarihi mektupla ilgili son derece önemli bir kitap yazdı: Johnson Mektubu. Kırmızı Kedi Yayınevi, geçen aylarda bu kitabı yeniden yayımladı ve Şahin’in mektubu kaleme alanlarla yaptığı çok önemli söyleşileri ve o dönemin -bugüne de ışık tutan- tarihi belgelerini yeniden gündeme getirdi.

ABD’nin 6 tehdidi

“5 Haziran” tarihli bu ünlü mektuptan sonra, siyasi tarihimize bu kez “6 Haziran” tarihli bir başka mektup girdi: Shanahan Mektubu.

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’a yazılan, ABD Savunma Bakan Vekili Patrick Shanahan imzalı mektup, 6 tehdit ve 1 çağrıdan oluşmaktadır:

1. Türkiye’nin Rusya’ya S-400 eğitimi için personel göndermesi hayal kırıklığı yarattı.

2. Türkiye S-400 alırsa, F-35 alamayacak.

3. Türkiye, 12 Haziran 2019’da yapılacak yıllık F-35 İcra Kurulu Başkanları Yuvarlak Masa toplantısına katılamayacak.

4. Türkiye S-400 alırsa CAATSA (Amerika’nın Düşmanlarına Yaptırımlarla Karşıkoyma Yasası) yaptırımları uygulanacak.

5 S-400 almanız, milli gelirinizde ve uluslararası ticaretinizde kayıplara neden olacak.

6. ABD’de eğitim gören Türk F-35 pilotları 31 Temmuz’a kadar geri dönecek ve Rus S-400 füzelerinin alımı durdurulmazsa eğitim için yeni pilot kabul edilmeyecek.

7. S-400 tutumunuzu değiştirme seçeneğiniz halen bulunmaktadır.”

ABD’nin Kıbrıs tehdidi

Sertlikte Johnson Mektubu’na yakın olan Shanahan Mektubu, ilk bakışta sadece S-400’lerle ilgili bir tehdit mektubu olarak görülüyor.

Ama aslında Shanahan Mektubu da 55 yıl önceki Johnson Mektubu gibi Kıbrıs’la ilgili!

Ne demek istediğimizi anlatabilmek için geçen hafta Pentagon dışında bir başka Amerikan tehdidinin geldiği yere, ABD Dışişleri Bakanlığı’na bakmamız gerekiyor.

ABD Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Matthew Palmer, açık açık Kıbrıs konusunda Türkiye’yi yüksek perdeden tehdit etti geçen hafta:

1. Doğu Akdeniz bizim açımızdan enerji kaynakları nedeniyle stratejik öneme sahip.

2. Kıbrıs Cumhuriyeti stratejik ortağımızdır.

3. İki kesimli, iki toplumlu federal bir çözüm istiyoruz. Taraflar müzakere sürecine bağlı kalarak, enerji dahil işbirliğini oluşturacak koşulları yaratmalı.

4. Türkiye Kıbrıs açıklarındaki sondaj faaliyetlerini durdurulmalı.

5. Bölgede 10 savaş gemimiz ve 130 savaş uçağımız var.”

Doğu Akdeniz’deki cepheleşme

Bu köşede uzun zamandır Doğu Akdeniz’in önemine ve bölgedeki saflaşmalara dikkat çekiyoruz. Ankara’nın atması gereken adımlardaki gecikmesinin yol açacağı risklere işaret ediyoruz.

Doğu Akdeniz’de ortaya çıkan enerji kaynakları, Kıbrıs sorununu da çok aktörlü bir çatışma alanına dönüştürdü:

ABD ve Rusya hem Kıbrıs’ta hem de Doğu Akdeniz’de varlık bulundurma çarpışması içinde. Rusya, Suriye üzerinden Doğu Akdeniz’de artık. ABD ise İngiltere ve Fransa’yla birlikte hem Kıbrıs’a hem de Doğu Akdeniz’e güç yığıyor.

Diğer yandan İsrail, Mısır ve Yunanistan bir ittifak oluşturarak bölgede Türkiye’ye karşı konumlanmış durumda.

Suriye ve Lübnan ise nesnel olarak İsrail-Mısır-Yunanistan ittifakının karşısında.

Ama ne acı ki Ankara Esad karşıtlığı nedeniyle karşıtına karşı olana da karşı!

S-400 bu tehditler için

Tablo bu kadar karışık ve tehditler bu kadar üst seviyede…

Türkiye bu şartlarda kendi milli füze savunma sistemini kurmak zorunda. Bugünden yarına gecikmemek için de S-400’leri almalı mutlaka!

ABD’yle siyasi pazarlık sonucunda Çin füzesinden vazgeçen Ankara’nın, tehditler bu seviyeye yükselmişken Rus füzelerinden vazgeçme lüksü yok!

ABD tehditleri S-400 olsa da var, olmasa da… Bilinmeli ki S-400’den vazgeçmek tehditleri ortadan kaldırmayacak, fakat tehditlere karşı Türkiye’yi zayıf tutacak!

Mehmet Ali Güller
Cumhuriyet Gazetesi
10 Haziran 2019

  1. #1 by nayk on 12/06/2019 - 01:23

    Aynen. S400 etkili bir sistem. Baska hicbir ulkede alternatifi yok. Durum boyle olmasa Cin Rusyadan S400 almazdi. Bati da bu kadar paniklemezdi.
    Dogu Akdenizdeki mavi vatani ve isgal altindaki adalarimizi kurtarmak icin diplomasi yetmeyecek.
    S400 sart.
    F35 almamak icin ugrasiyoruz, yalnizca odedigimiz para yansin, daha fazla kaziklanmayalim diye ugrasiyoruz. F35’in onceki F’lerden daha iyi oldugu da supheli. Ciddi kusurlari olan bir ucak.
    Ayrica teknolojisi bizim kontrolumuzde degil.
    Rusya su an nerdeyse her anlamda dostumuz gibi, hatta bizi kendi hatalarimizdan bir cok kere korudu, ama buyuk devletlerle iliskilerde dikkatli olunmali, cunku onlarla ittifak icinde olmak zamanla kukla olmak anlamina gelebilir.
    Akla gelen bir soru: Turkiye rotasini Avrasyaya dogru kirarken, acaba Reis’in padisah yetkileriyle donatilmasi gerekiyor muydu. Diger secenekler riskli mi goruluyordu. Burda oyun buyuk olduguna gore, Avrasya bizi ekonomik krizden de koruyacak mi, yani korumayacaksa biz yeniden batiya teslim oluruz diye korkar heralde. Yani ayni mantikla hem Avrasya hem Bati hem buralara kaynak
    aktarabilirya da bunu esirgeyebilir. Biz desek ki biz batidan 100 milyar alacagiz, Avrasya hemen, biz 150 milyar veririz der mi.
    Ne demek istiyorum. Biz istanbul secimleri uzerinden bir demokrasi hayali kuruyoruz. Demokrasiye ulasmak acaba dis sebeplerden gecikebilir mi. Yani dis politikada dogru rotaya yerlesmek icin iceride demokrasiszlige birkac yil katlanmamiz gerekecek mi.
    S400 alirsak bati bizi mahveder iddiasindaki Ataturkculerimize katilmiyorum. Bir didismenin sonucu fazla ileri gidilirse dolarin rezerv kuru olmaktan ciktigi bir dunya demektir. Brunson meselesindeki mudahele bir provaydi, yani papaz icin bunu yapiyoruz, S400 icin neler yapmayiz imasi var, ama cok da fazla bir sey yapamayacaklarini saniyorum.
    Aslinda batiya olan kuklaligimiz devam ediyor. Oyle olmasa, israilden gdolu tohumlar, bircok yerden deli danali hayvanlar, ingilitereden yakmak icin cop ithal etmezdik. Hatta belki bunlari yaptigimiz icin ekoomik kriz o kadar da derin degil, ve Bati hala Akpden umutlu.
    …..
    CKaftancioglu gitmeli demistim gecen sene, ama bu secimlerde hilyei o engelledi diyorlar. Dogruysa kalsin, ama potlar kirmasin. Benzer sekilde K.oglunun performansinda da duzelme var.
    Ekrem bey’in renk vermemesiolumlu hatta bence lazim.
    Ne demek istiyorum. Mesela Ataturkcu ve muhalif olma idiasindaki FoxTVye bakalim. i.kucukkaya
    ailesinin ozalci oldugunu soyledi. Ayrica Cin’i “Uygurlara yaptiklar yuzunden” Nazilere benzetti, ve Cin ile iliski icinde olmamizi elestirdi. Bu tutum sayesinde heralde Bati bu kanali destekliyordur. Acaba yeterinc edogru tarafta degiller mi, yoksa rol mu yapiyorlar diye kendimize sormamiz lazim.
    Biz belki yalnizca icerdeki demokrasi anlaminda olayalara bakiyoruz, ama yabanci ulkeler tamamen jeopolitik eksenden olaya bakiyorlardir. Yanlis adamlar yanlis sebeplerle dogru ksisiyi destekliyor olabilir. Dogru adamlar dogru sebeple yanlis kisiyi destekliyor olabilir.
    Bence her anlamda dogru tarafta olup ta yalnizca gerektigi kadar renk veren kimselere ihtiyac var. Mesela Ekrem bey ve Merdan be boyle kimseler olabilir.

  2. #2 by ercan Böncüoğlu on 12/06/2019 - 21:26

    Sayın Güller,
    S-400 füzeleri savunma amaçlı mı saldırı amaçlı mı anlamış değilim. Türkiye bu füzeleri alırsa kime karşı kullanmayı planlıyor. Füzeleri alırsa F-35 projesinden rafa kalkması Türkiye için hayırlı olur düşüncesindeyim. Çünkü S-400 lerin hava sahasında F 35 ler uçamaz deniyor. Bence F-35 projesi şimdiden çöpe gidecek.

    • #3 by nayk2 on 21/06/2019 - 01:58

      S400 karadan havaya bir savunma sistemi. Saniyede 7-8 km hizla giden ICBMler ya da denizaltindan atilan SLBMlere, alcaktan giden gezgin fuzelere karsi etkili oldugunu saniyorum. Tabi ucaklar da, gorunmez degillerse kolay hedeftirler. Havadaki 5 cmden genis herhangi bir metal parcasi hedef olarak secilebilir (diye duymustum). Top mermisini vurmak icin boyle seyler kullanmak pahali ve gereksiz olur, bu yuzden cok yakindan gelebilecek saldirilara karsi baska onlemler de almak gerekebilir, ama ciddi saldirilara karsi S400 tek basina yeterli olabilir. Dusman cok yakinsa lazerle de saldiri olabilir, ucaklar dusurulebilir, bu yuzden dusmanin cok yaklasmasina izin verilemez. Lazerin hizi saniyede 300bin km, ama uzak mesafede etkin kullanilamiyor. Yani ozet olarak havadakilere saldirmak icin de kullanilabilir.

      Ben, dusmanla ayni tur silahlara sahip olmak gerekir, demistim. Mesela onlarin ekonomik silahi varsa sizde de olmali, cyber silahi varsa siz de de olmali, din istismari varsa karsi arguman gerekir, laik olmak yetmez. Soylendigine gore Hz. Muhammet bunu benden once soylemis. Savunmanin bir yontemi karsi saldiri yapabilme yetenegidir, ve bu yetenege bir cok ulke sahiptir. Mesela iran’in kendi silahlari bile olasi Abd saldirisina karsi yeterince caydiricidir, ama S400 bundan fazlasini yapiyor, yani gercekten savunma gorevi yapiyor.
      Tepki cekecegi icin termonukleer bomba patlatmazalar da, elektrikli sistemleri cokertecek EMP bombasi patlatirlar, oyle bir sey neyle gelecek, tabi fuzeyle. Boyle bir fuze yine fuze olan s400le durdurulabilir.

      Yakin mesafe silahi olarak manyetik sistemle hizlandirilan mermiler kullanilabilir. Patlayici icermesi gerekmeyebilir. Mesela gemiler boyle seylerle batirilabilir. Biz de sesten 6 kat hizli birseyleri test ediyorduk ulke olarak.

      ICBMler 8km/sn hizla gelirken 5km/sn hizla gelen bir s400 mermisi bunu nasil durdurabilir, gercekten de pesinden gitse yakalayamaz, ama bunlar zaten hedefe yaklastiklarina asagi dogru geliyor, bizim s400 mermimiz yukari dogru. Burda patlama anini cok iyi ayarlamak lazim .Ceyrek saniye erken veya gec patlarsa hicbirseye yaramaz. Belki bu yuzden herkes boyle fuzeler uretemiyor. Yani S400unuz varsa karsi tarafin fuzeleri caydiriciligini nerdeyse yitiriyorlar.

      Niye ICBMler 8 km/sn hiza ulasabiliyor ancak. Ne tesadufse bu hiz bir uydunun yorungede kalmasi icin gereken hiz (ayrica gezegenimizi terketmesi icin gereken hizin karekok iki’de biri).
      Daha hizli olsalar kontrolden cikip dunyayi mi terkederler, yoksa yanarlar mi,bilmiyorum.

      Bir de Haarp denen iklim silahi var. Savaslar icin uygun mudur bilmiyorum. Baska ulkelerde kullanimi yasak olabilir. Amerika kendi ulkesinde iklimle oynuyor, firtinalar kurakliklar yaratiyor.
      Haitide ve Japonyada tsunami yaratmak icin kullanildigini duydum, ama bu bilgi ne kadar guvenilir bilemiyorum. Bizdeki 99 depremi boyle bir seyle mi yapildi diye M.Gokcek bile soruyordu .

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

%d blogcu bunu beğendi: