Ortadoğu’da büyük gaz savaşı

ABD Suriye’nin kuzeydoğusundan çekiliyor ancak geri bir mevzide, Suriye petrol yataklarında kuvvet bulunduracağını ilan ediyor.

Hegemonyası inişe geçen ABD için bu ne kadar mümkün olacak, soru işaretli ama Ortadoğu’daki gaz savaşının yeni bir boyutta süreceğine işaret ediyor elbette…

O nedenle incelemeliyiz:

Amerikan Koridoru

ABD’nin Basra’dan Doğu Akdeniz’e uzanan bir enerji koridoru inşa etme hedefi, bugün bölgemizde yaşadığımız sorunların temelidir.

Kuşkusuz bir proje olarak bu koridor, sadece enerji koridoru değildir; aynı zamanda İsrail’in güvenliği için bir koridordur; üzerine bir Kürt devleti inşa edilecek koridordur; bölge ülkelerini bölecek bir koridordur!

Koridor bir enerji koridoru olarak da Çin’in enerjiye ulaşımını engelleme koridorudur; Rus gazının önemini azaltma koridorudur; İran gazının satışını durdurma koridorudur; Katar, Mısır ve Doğu Akdeniz gazlarını kontrolüne alma koridorudur.

Bu mesele anlaşılmadan ne 8 yıldır süren Suriye meselesi anlaşılır, ne Körfez-Katar gerginliği anlaşılır, ne bir yönü İhvan meselesi olan Türkiye ve Katar’ın Suudi Arabistan’la karşı karşıya gelmesi anlaşılır, ne de Doğu Akdeniz’de yaşanmakta olan yeni enerji savaşı anlaşılır.

Daha anlaşılır olması için bölgedeki somut gaz projelerinin güzergahını ve akıbetlerini özetleyelim:

Mısır, Katar ve İran gazı

1. Mısır gazı, Ürdün, Lübnan, Suriye ve Türkiye güzergahını izleyerek Avrupa pazarına ulaştırılacaktı. 

2008’de başlayan proje, 2011’de Suriye’de “ortaya çıkan” iç karışıklık sonucunda rafa kalktı.

2. Katar 2009’da Suriye’ye bir boru hattı önerisi götürdü: Katar gazı Suudi Arabistan, Ürdün, Suriye ve Türkiye güzergahı üzerinden Avrupa pazarına ulaştırılacaktı.

Katar’ın projesi bir ABD projesiydi. Esad yönetimi müttefikleri Rusya ve İran’ın çıkarlarına aykırı olan bu projeyi reddetti.

3. Esad yönetimi, Katar gazının taşınması projesini reddedip, 2011’de İran gazının taşınması için bir anlaşma yaptı. İran, Irak, Suriye güzergahları üzerinde bir boru hattı inşa edilecek ve İran gazı Doğu Akdeniz’den Avrupa pazarına satılacaktı. 

Suriye nasıl karıştırıldı?

Tunus ve Mısır’da halk hareketlerinin iktidar devirdiği şartlarda, ABD 14 Mart 2011’de İstanbul’da “Değişim Liderleri Zirvesi” topladı. Zirvede Başbakan ErdoğanDeğişime yardımcı olmak, istikamet tavsiyelerinde bulunmakla mükellefiz” derken, Dışişleri Bakanı Davutoğlu da “Eğer aktif bir öncülükle değişim liderliği yürütmezsek, biz bu coğrafyada bu gelişmelerden en olumsuz etkilenen ülke oluruz” uyarısı yaptı.

Ve 4 gün sonra 18 Mart 2011’de Suriye’de iç karışıklık başladı.

Ankara Esad‘a İhvan’ı hükümete monte etmesi önerisi götürdü, haliyle reddedildi. Körfez ülkelerinin Haziran 2011’de Esad’a götürdüğü teklif ise şuydu: Eğer Esad İran-Irak-Suriye boru hattı anlaşmasını iptal ederse hem 150 milyar dolar yardım yapacaklardı hem de iç karışıklığı sona erdireceklerdi! Esad bu teklifi reddedince sınırlar açıldı ve pek çok ülkeden on binlerce terörist Suriye’ye karışıklığı büyütmek ve yönetimi devirmek için sokuldu.

Enerjipolitik

Suriye’deki iç karışıklığa ABD adına üç ülke vekalet ediyordu: Türkiye, Suudi Arabistan ve Katar.

Ancak Esad ve Suriye halkı direndi; İran ve Rusya yardım etti… Böylece Atlantik cephesinin Esad’ı devirme ve Suriye’yi bölme hedefi gerçekleşemedi.

Bu süreçte Mısır ile Kıbrıs ve İsrail ile Kıbrıs arasında büyük doğalgaz rezervleri bulundu.

Bir başka önemli gelişme daha vardı: İhvan eksenli olarak ABD’nin Suriye’deki vekilleri bölündü. Şöyle ki, 2011’in başında Mübarek’i deviren halk hareketine sonradan dahil olan örgütlü güç İhvan, halkın devrimini çalmıştı. Halk daha sonra İhvan iktidarını yıkmak için de ayaklandı. Bu kez halkın devrimini asker çaldı ve Sisi başa geçti. Ardından Mısır’da Sisi’yi destekleyen Suudi Arabistan ile Sisi’ye karşı çıkan Türkiye ve Katar ayrıştı.

Babasının tahttan feragat etmesiyle başa geçen yeni Katar Emiri el Tani, doğalgaz rezervi ortak sahada bulunan İran’la işbirliği yapmak istedi ve Körfez ülkelerinin hedefi oldu. (İlk üç büyük gaz rezervi: Rusya 35, İran 33 ve Katar 25 trilyon metreküp; bunun 51 trilyon metreküpü İran-Katar ortak sahasında)

Doğu Akdeniz’deki rezervler ise Mısır, İsrail ve Kıbrıs Rum kesimini ve elbette Yunanistan’ı müttefik yaptı. Yine İsrail ile Suudi Arabistan da İran’a karşı stratejik işbirliği kararı aldı.

Doğu Akdeniz’deki esas ortak

Çok kısaca özetlediğimiz şu tablodan çıkan önemli bir sonuç var: 2011 öncesi tablo, Türkiye için enerjipolitik bakımından da çok daha iyi bir tabloydu.

Peki tablo diğer yandan neye işaret ediyor? Türkiye sadece “terör koridoru” nedeniyle değil, Doğu Akdeniz gaz savaşında mevzi elde edebilmek için de o coğrafyaya en yakın ülke olan Suriye’ye işbirliği yapmak zorunda!

Mehmet Ali Güller
Cumhuriyet Gazetesi
31 Ekim 2019

 

  1. #1 by puma on 01/11/2019 - 12:13

    Mukemmel bir ozet olmus.
    ……
    Bu trilyon metrokupler acaba 1 atmosfer basincindaki gaz anlaminda mi, yoksa sivi anlaminda mi.
    Sivi haldeyse bu cok korkunc bir miktar. Tabi ki internetten kolayca bakilabilir, ya da mantik yurutulerek birinin sacma olmasi sebebiyle digerinin dogru oldugu sonucu cikarilabilir.
    Yeryuzunde uretilmis olan 2,5 milyon ton, yani 2,5 trilyon gram altin vardir; ve yuvarlak hesap 125 trilyon metrekup hidrokarbon olsa, ve bu ikisinin de temel para oldugunu ve esit degerde oldugunu varsaysak 1 gram altin 50 metrekup enerjiye karsilik gelir. Ya da tersten bakarsak (bugunku fiyattan) belki milyarlarca ton altin degerindeki enerjiden bahsediyoruz..
    …….
    Bazilari iklimi bahane ederek yanma yoluyla hidrokarbon salimina karsidirlar. Gercek niyetleri nedir emin degilim. Mesela biz Turkiye olarak sigaraya karsi olmakla beraber, sigaranin vergisini artiriyoruz. Amacimiz sigara icilmesini azaltmak, mi yoksa zaten icilecek olan sigaradan daha cok vergi almak mi.
    ……..
    Rusya buyuk bir askeri guc. Cin buyuk bir endustri. ABD buyuk bir “finansal guc”. Acaba yeni bir
    ucuz enerji kaynagi ortaya ciksa, bu guclerden hangileri bunun kullanilmasini ister. Gelecegin temiz enerji kaynagi olarak fuzyon gosteriliyor. Hangi fuzyon, simdi ki reaktorler fuzyon degil mi,.. bilmiyorum bakmak lazim. Ya da okyanuslardaki dalgalardan, hava hareketlerinden, derinlerdeki magmadan , temiz enerji elde etmenin kolay yollari olamaz mi.. Demek istedigim, bu buyuk guclerin hangisi gercekten temiz enerji kullanilmasini ister.
    ..
    Bence ne ABD ne Rusya , ne Cin bunu isterler. ABD dolari petro dolar standardi sayesinde butun dunyada gecerlidir. Ayrica IMF-Dunya bankasi-Swift gibi seyler, herseyin dolar uzerinden hesaplanmasi, ve dunya vatandaslarinin ve bankalarinin dolar rezervleri bul undurmasi ve ticarette kullanmasi ve ABDnin bir super guc olmasi , dolari herseye ragmen hala koruyan faktorlerdir. Ama en temel sebep petro dolar standardidir. Yani ulkelerin petrole ihtiyaci olmasi ve bu sebeple dolar kullanmak zorunda olmalari (bu da petrol satan ulkeleri kontrol ederek oluyor).

    Cin enerji ithalatcisi olmasina ragmen ayni ABDnin yaptigi gibi Yuan’i daha guclu bir rezerv kuru haline getirmek icin petrolun yuanla satilmasina calisiyor. Cin altin da biriktirmektedir. Ama diger ulkeler dolar-petrol sarmalinda kaldikca, altin tek basina dunya finans sistemine hukmetmeye yetmeyebilir. Ben buyuk bir endustriyim, artik dolari kabul etmiyorum, bana altin verin diyebilirsiniz, ama diger ulkeler kendi aralarinda dolar kullanmaktan memnunsa yapacak bir sey kalmaz.
    ….
    Rusya hem buyuk bir enerji ureticisi, hem en buyuk askeri guc olmasi sebebiyle, ABDnin dunya finans sistemine, atom bombasini sirf Rusyadan 4 yil once icat etti diye hala hukmetmesini gururuna yediremiyordur heralde. Ve yeni finans sitsteminde 3’te 1 lik bir pay istiyor. Nufus olarak dunyanin 50de biridir. Dunya sosyalizmi diye bir sey olsa bu durumda rusya 50de 1 pay alacak, ama gucu sayesinde 3te bir pay almasi gayet olasi.
    Rusya soguk fuzyonu icat etti diyorlar. Ayrica Rusya 30bin ton uzeri altin biriktirmistir. Nufusuna
    gore buyuk bir orandir bu, cunku 2,5 milyon ton insanlara, devletlere ait degildir, dunyanin ortak servetidir. Buna ragmen dunyanin hidrokarbondan vazgecmesini su anda istemez. Petrol hem paradir, hem stratejik bir urundur. Altin ise gercek paradir, ama yalnizca paradir, ve fiyati da manipule edilebilir.Temiz enerji sayesinde petrol artik para veya stratejik urun olmayacaksa, Rusya bundan zararli cikar.
    …..
    Trump altin standardi taraftaridir diyorlar. Bu ne demektir, aslinda bir bakima dolari oldurmek, cunku dunyadaki dijital ve fiziksel dolarlarin karsiligi olacak kadar altin yoktur (altin icin gercek rakam resmi rakamin 15 kati olsa da ). Ayrica dolari altinla degistirmek te adil bir cozum olmayacaktir.
    Oncelikle haksiz servetin yokedilmesi gerekmektedir. Bence ABD ve Cin’in birbirine yaptirim uygulamasi bu sebepledir. Boylece ulus devletler guclenmekte ve buyuk derin devlet karteli zayiflamaktadir.
    ….
    Enis Berberoglu’yu biraksinlar dedim, biraktilar. Eren Erdem’i biraksinlar dedim, biraktilar. Ben neymisim yahu. Simdi kimi sebest biraktirayim. Boyle birsey gercekse bu nasil olmus olabilir: birileri anahtar kelimeler sebebiyle buralari okuyordur, cunku filtreye takiliyordur. Benim hangi tarafta oldugum da bellidir, o zaman Alliance arastirip gercegi ogreniyordur. Bakarsiniz M.Ince’yi CHPnin basina da gecirirler. Ille de o olsun demiyorum, ama bence makul bir adaydir.

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

%d blogcu bunu beğendi: