70. yılında yapılan NATO’nun Londra Zirvesi, kritik öneme sahipti. Zira NATO’nun önemli üyelerinden Fransa’nın Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, açık açık “NATO’nun beyin ölümü gerçekleşti” diyordu.
Bir ölçüde doğruydu. Çünkü NATO’nun ABD ile Avrupa ayakları arasında sorunlar vardı.
ABD ile Avrupa arasındaki sorunlar
Örneğin ABD Avrupalı müttefiklerinden İran’la yapılan nükleer anlaşmayı sonlandırmasını istiyordu ancak Berlin ve Paris, anlaşmayı sonlandırmak şöyle dursun, Tahran’la alışveriş için alternatif ticaret mekanizması kuruyordu!
Örneğin ABD, Avrupalı müttefiklerinin Rusya’yla gelişen işbirliğine karşı çıkıyordu. Ancak hem Berlin hem Paris bu çağrıya karşı çıkıyordu. Macron Londra Zirvesi’nin hemen öncesinde “Rusya’yı NATO’nun baş düşmanı olarak görmek anlamsız” diyordu.
Örneğin ABD, Almanya’nın Rusya’yla yaptığı Kuzey Akım-2 enerji anlaşmasına karşı çıkıyor ve Berlin’den bu anlaşmayı feshetmesini istiyordu. Berlin anlaşmayı sürdürüyor ve Washington da müttefikine karşı yaptırım arıyor!
Örneğin Almanya ve Fransa, ABD’den bağımsızlaşmak gerektiğini savunuyor ve Avrupa ordusu kurulmasını savunuyor.
Örneğin ABD Türkiye’nin Rusya’yla işbirliğine karşı çıkıyor ve Ankara’nın Moskova’dan S-400 almamasını istiyor ancak başaramıyor.
Özetle NATO’nun ABD ile Avrupa üyeleri arasında ciddi sorunlar var…
Beyin ölümüne tedavi arayışı
İşte Londra Zirvesi bu şartlarda toplandı ve NATO’yu Avrupa’yı kontrol etme aracı olarak kullanmaya ihtiyacı olan ABD, ittifakın beyin ölümünün gerçekleşmediğini ortaya koymaya çalıştı.
İşte NATO Genel Sekreteri Jens Stoltengberg bu amaçla “Çin’in ilk kez NATO’nun resmi gündeminde” olduğunu belirtiyor ve bu nedenle “ittifakın canlı olduğunu ortaya koyuyoruz” diyordu!
Böylece NATO’nun Londra Zirvesi’nde Çin “risk potansiyeli” görülerek, fiilen hedef ilan edilmiş oldu.
Asya-pasifik merkezli stratejik planlama yapan ve Çin’i “baş düşman” gören ABD böylece liderliğini yaptığı NATO’ya da “belli ölçülerde” bunu kabul ettirmiş oldu.
Yeni bir dünya kuruluyor
Ancak nafile…
Zira NATO kendisine yeni bir düşman ilan etse de, adım adım beyin ölümüne gidiyor.
Kuşkusuz bugünden yarına NATO’nun dağılmasını beklemek doğru değildir ancak ABD’nin hegemonyasının zayıflamasına bağlı olarak, merkezkaç etkisiyle, ittifak üyelerinin adım adım bağımsızlık aradığı da bir gerçektir.
İşte yukarıda özetlediğimiz sorunlar da bir yönüyle bu hegemonya zayıflamasının sonucudur.
Yeni bir dünya kuruluyor, beş merkezli bir dünya…
ABD, Çin, AB, Rusya ve Hindistan’ın dünyanın beş büyük merkezi olacağı önümüzdeki on yıllarda, soğuk savaştan ve ABD emperyalizminin egemenlik dönemlerinden kalma pek çok kurum adım adım işlevsizleşecek…
Yaşayacağız…
Mehmet Ali Güller
CRI Türk
10 Aralık 2019
#1 by puma on 12/12/2019 - 08:58
Nato bence ABDnin yonettigi bir sey degildi. Kartel’in bir araciydi. ABD’nin kartelin (yani derin devletin)
askeri merkezi olmasi sebebiyle, bazi ABDliler kendilerinde Nato’yu yonetme hakki gormus olabilirler. Ya da Nato’nun kararlari, guclu gorunen ABD agzi ile soylenmis olabilir.
….
Ote yandan Nato’nun ozelligi nedir: Nato uklelerinden biri saldiriya ugrarsa, onu savunmasi. Israil Nato ulkesi degil, ABD de guya Nato’nun lider ulkesi. Nato 1940larin sonlarinda kuruldu (yaklasik olarak Sovyetlerin ilk atom bombasi yaptigi zamanlarda). Israil bundan yaklasik 20 yil sonra, bir bolgesel savasta, savasmadigi ABDnin ucak gemisini kasten ve canavarca hisle batirdi. Bu durumda Natonun varlik gerekcesi sebebiyle Israil’in Nato ulkeleri tarafindan coktan yok edilmesi gerekirdi. Halbuki Nato boyle birseye tenezzul etmedi. ABD de yalnizca bunu gururuna yedirmekle kalmadi (ama Sovyetlerin uzay yarisinda one gecmesine cevap olarak Ay’a inme yalanini uydurdu, bunun icin filmler cekti ve butun dunyaya bunu inadirdi, cunku bu bir gurur meselesiydi!), kendisini korumaya engel oldu. Ve bunu
yapan “hain” ABD baskanina karsi azil sureci falan olmadi, normalde mantiken idam edilmesi lazim!
…..
Bazilari emperyalizmi ingiliz emperyalizmi, ABD emperyalizmi falan diye ayirir. Bazilari bankalari, Citibank, Chase, Bank of America, falan diye ayirir. Bazilari medyayi CNN, MSNBC, BCC falan diye ayirir. Aslinda tek bir emperyalizm var, tek bir banka var, tek bir medya var, batida. Oyle olmasa 11 Eylulde, Ay’a inilme yalaninda, Kennedy’nin oldurulmesinde, Ikinci dunya savasi tarihinin yazilmasinda, kanser tedavisinde, bu kadar harmoni icinde hareket etmezlerdi. Perincek , Kongar, Bursali gibi entellektuellerimizi bu yalanlarin coguna inandiramazlardi.
…..
Tabi derin devlet kaybederken, kartel vesayeti azaliyor, ve herkes serbest kalirken yeni duruma ayak uydurmak zorunda kaliyorlar. Mesela ABDde birileri hala ABDyi Nato’nun efendisi zannediyor olabilir. Ama eskiden bile oyle olmadigini bilmiyorlar heralde. Alismis kudurmustan beterdir.
……
Natonun bir fonksiyonu yok, cunku askeri teknoloji anlaminda Rusya cok buyuk bir fark atti. Ruysayi finans oyunlariyla teslim almak ta imkansiz, cunku Rusya’nin ortagi Cin ekonomi, bilim , teknoloji , sanat alanlarinda cok buyudu.
……
Diyelim bir ABDli veya Avrupali bir sirketsiniz, kartel vesayeti de zayifladi, o zaman nereye yonelirsiniz, nerde potansiyel varsa oraya,.. bu demek degildir ki ideolojik olarak ta Asya’ya yonelmissinizdir. Mesela Fransa, Almanya, Ingiltere’nin Asyaya yaklasmasi, bu ulkelerin liderlerinin hepsinin kartel kuklasi olmalarina ragmen gerceklesmektedir. Zaten kartel icin hangi ulkenin onde oldugu onemli degildir, butun kontrolun kednilerinde olmasidir onemli olan. Mesela 1. dunya savasinda ingiltere super guc iken, birden bire 20 yil sonra Almanya super guc olmus, hemen sonrasina ABD super guc olmus, ama bu super guc nedense ufacik Israil’e savasta teslim olmus.
Bunlar karteli yok sayarak aciklanamaz.
…..
Nato acisindan ABD hizadan cikti. ABD ordusu hizadan Obama’nin son zamanlarinda cikmisti.
Ya da ABD ordusu Karadenizde Rusyaya karsi ne kadar caresiz oldugunu farketti, ve kartel kuklaligindan vazgecti. Trump’un secilmesiyle kartel ABD baskanligina da kaybetti. Trump ve ABD ordusu Rusya ve Cin ile birlikte kartel’e karsi savasiyorlar. Bu son soylediklerim dogru degilse eger (bence bu teoriyi destekleyen bir cok bilgi var) bu ancak soyle olabilir: Kartel ikiye ayrildi, bu iki parca dunyadaki farkli bolgelere hakimler, ve aralarinda bir mucadele var, ama bunlara yakin gucte baska bir guc yok: eger boyle ise durum korkunc demektir, ve notron bombalariyla kuresel soykirim
yapip bunu bati-dogu savasi diye yutturabilirler. Ben boyle bir ihtimale pek ihtimal vermiyorum.
……..
Hindistan buyuk bir ulke potansiyeli buyuk, ama altyapisi zayif. Bir suru (resmi?) dil var, ve bence bu ulus olma anlaminda eksiklik. Hindistanda bizdeki gibi rusvet ve yolsuzluk yaygin. Bence Hindistan biraz geriden gelecek.
…….