ABD ile Taliban, Katar’ın başkenti Doha’da tarihi bir anlaşma imzaladı. Anlaşmaya göre ABD ve müttefikleri Afganistan’daki tüm askerlerini 14 ay içinde çekecek. (29.02.2020)
Taliban 2013 yılında Doha’da büro açmış; o tarihten bu yana da zaman zaman gayri resmi, zaman zaman resmi olarak ABD ile Taliban heyetleri arasında görüşmeler olmuştu. Fakat bu imzaya kadar kesin bir anlaşmaya bir türlü varılamamıştı.
Ancak ABD bir süredir anlaşmayı yapabilmek için şartlarında esniyordu.
Nitekim ABD Genelkurmay Başkanı Orgeneral Mark Miley, kısa bir süre önce şöyle demişti: “Taliban’a karşı rasyonel, mantıklı bir zafer şansımızın olmayacağını yıllardır ifade ediyoruz. Taliban’la Tokyo Körfezinde (Japonya’nın 2. Dünya Savaşında teslim olduğuna dair) Missouri Savaş Gemisinde teslim bildirgesi imzalama gibi bir şey olmayacağını biliyorduk. Başkan Bush 2001’de Noel öncesinde yaptığı açıklamada bunu ifade etmişti ve bu cümle halen doğru. Dolayısıyla Afganistan’da Taliban’la tek bir çözüm yolu var. Afganların kendi aralarında bir çözümü olmak zorunda.” (20.12.2019)
AFGANİSTAN’DAN ÇEKİLME ÇİN’LE DE İLGİLİ
Bu anlaşma Çin’i de yakından ilgilendiriyor. Zira ABD’nin Afganistan, hatta Ortadoğu stratejisindeki her değişiklik, doğrudan Çin stratejisiyle de ilgili…
Kabaca özetlersek: ABD Ortadoğu’da güç azaltıp, asıl rakibi Çin’e karşı yığınak yapmak istiyor.
Washington’un stratejinin pratikte ne anlama geldiği ABD Savunma Bakanı (Pentagon) Mark Esper kısa süre önce şöyle açıklamıştı: “Ulusal Savunma Stratejimiz bizim şu anda büyük güç rekabetinde olduğumuzu söylüyor. Bizim başlıca rakiplerimiz Çin ve daha sonra ise Rusya. Dolayısıyla benim amacım Suriye olsun veya Afganistan olsun, asker sayımızı buralardan düşürüp ülkeye getirip daha büyük görevler için tekrar eğitmek veya onları Hint-Pasifik bölgesine konuşlandırmaktır. Bu benim ana amacımdır.” (20.12.2019)
Nitekim ABD Suriye’den de asker çekmişti. Şimdi Afganistan’dan da çekmeye hazırlanıyor.
ABD-ÇİN ASKERİ GÜÇ MAKASI DARALIYOR
ABD, kendisini ekonomik büyüklükte yakalayan hatta geçen Çin’in, askeri alanda da makası hızla daralttığını görüyor ve bu nedenle Çin’i Hint-Pasifik bölgesinde çevrelemeyi hızlandırmak istiyor.
Pentagon’un geçen yıl yayımladığı Çin raporu, o makasın nasıl hızla daraldığına işaret ediyordu.
ABD Savunma Bakanlığı’nın (Pentagon) istihbarat faaliyetlerini yürüten Savunma İstihbarat Dairesi’nin (DIA) raporuna göre Çin dünyanın en gelişmiş silah sistemlerinin bazılarında liderliği ele geçirmiş durumda. (16.1.2019)
Raporda Çin’in şu atılımlarına dikkat çekilmektedir:
– Çin, donanma tasarımları, orta ve uzun menzilli füzeler ve hipersonik silahlar (ses hızından defalarca daha hızlı olan ve füze savunma sistemlerine yakalanmayan füzeler) dahil olmak üzere bir dizi teknolojide lider konumuna yükseldi.
– Teknoloji erişimine çoklu yaklaşım sayesinde Çin Halk Kurtuluş Ordusu şimdi bazı en modern silah sistemlerine sahip. Hatta bazı alanlarda dünya lideri.
– Hava, deniz, uzay ve siber dünyadaki askeri kabiliyeti, Çin’i bölgede iradesini dayatabilecek konuma getirdi.
– Çin bölgesel ve küresel hedefleri vurabilecek, radara yakalanmayan orta ve uzun menzilli savaş uçakları geliştirdi. Bu hayalet uçakları 2025’e kadar operasyonel hale gelebilecek.
ABD-ÇİN REKABETİ BÖLGEMİZE YARIYOR
Özetle ABD, Mark Esper’in ifadesiyle “başlıca rakip” gördüğü Çin’i bölgesinde sıkıştırabilmek için askeri yığınak yapmak istiyor. Ve bunun için de Suriye ve Afganistan’dan asker çekiyor.
Kuşatılmak istenen Çin ise kuşatmak isteyen ABD’ye göre daha rahat. Zira zaman ABD’nin aleyhine, Çin’in lehine işliyor…
Zaman geçtikçe Çin ABD’ye her alanda yetişiyor!
Bitirirken önemle belirtelim: ABD’nin Çin’e karşı Hint-Pasifik stratejisini esas alması, ülkemiz ve bölgemiz için de yararlıdır. ABD emperyalizmi bölgemizden ne kadar asker çekerse, o kadar iyi!
Mehmet Ali Güller
CRI Türk
3 Mart 2020
#1 by puma on 05/03/2020 - 08:47
Afganistanda asker bulundurmak cok mu pahaliydi, bence cok karliydi, cunku yilda 1 trilyonluk “uyusturucu” uretilip pazarlaniyordu. Son zamanlarda kenevir yagi diye bir kavram cikti, kenevirinin icindeki zararli olmayan cbdoil her derde deva diye tanitiliyor. Bence boyle seyler son 17 yilda islenen Afganistan bitkilerinden elde edildi. Niye Afganistan , cunku ABDde yasak, uretmek ve kullanmak v.s. idi, yasak olunca daha degerli oluyordu, mesela ilac yapilacaksa bu maddeler tekellerin elinin altinda gizlice temin ediliyordu. Vietnam savasi da ayni sekilde, tabutlar icinde uyusturucu tasiniyordu. Heralde yeterince malzeme var diye artik simdilik pek gerek duymuyorlar. Ayrica bence bu cekilme biraz imaj icin, biraz Avrasya gucleriyle anlasma yoluyla oldu. Bir de derin devlet satanistlerinin ayinleri icin dunyadan kucuk cocuklari kaciriyorlardi, ve derin devlet zayiflatildigi icin boyle bir ihtiyac artik eskisi kadar yok. Eski cia gorevlisi RDS soyluyordu, ABD orudusu ne icin kullaniliyordu, sunlarin kacakciligi icin : silah, altin, petrol, uyusturucu, kucuk cocuklar, ve birkac sey daha.
ABD gercekten tek super guc olmak ve de oyle kalmak istiyor muydu. O zaman oncelikle kendi halkinin sagligina oncelik vermeliydi, ama bunu yapmadi, tam tersini yapti. Butun dunyaya besin-ilac yoluyla sessiz bir soykirim dayatti. Niye boyleydi, cunku bati ulkeleri derin devlet denen bir yapinin kontrolundaydi. Bizim “liberaller”in “Ulus devlet yikildi” diye temenni ettikleri durum buydu, bir avuc siyonist satanist ulkeler ustu bir guc olarak butun dunyada fasist bir duzen kuracaklardi, ve biz de bunu savunmaya solculuk diyecektik!
Bir ulkenin cok yakininda degilseniz fazla caydirici olamazsiniz. Mesela biz idlib’de vatan savunmasi yapan Suriye’ye buyuk zaiyat verdiriyoruz (malesef), cok guclu oldugumuz icin degil, zaten orda oldugumuz icin (ayrica yeterince akilli ve ahlakli olmadigimiz icin), yoksa karsi taraf bizden cok daha guclu, cunku orda Rusya var, ama bir kmden bin tane top mermisi atsaniz, hepsi icin birer s400 mermisi harcayacak degil ya. normalde bizim saldiri amaciyla kullandigimiz tesisati yokedip bir dakikada savasi kazanabilirler, ama baska hesaplar da oldugu icin bu yapilmiyor, biz de bunu bildigimiz icin yaramaz cocuk gibi ortaliga dagitiiyoruz. Sehitlermizin hesabini sormaliyiz, ama kimden ! Butun mesele bu. Bir dava varsa, bu davada kimin hakli oldugu onemlidir. Idlib’e keske kendi adamlarimizi degil de oso’culari gonderseydik, hem zaiyat vermezdik, hem osocular azalirdi, osocularin zihniyeti acisindan bakarsak ise o zaman “mesru vatan savunmasi” yapilmis olurdu ! (aslinda onlarin da hepsi suriyeli degil ya, neyse). Benzer sekilde elnusracilari libya’ya goturup hafter’e yem etmeli. Aslinda direk denize atmak daha ucuza gelir. Ama sonra bakarsiniz bati anaakim medyasinda insanlik drami diye haber yapilir. Ne gariptir ki bizimle savasan Suriye aslinda bizim tarafimizda, ve Suriye ile savasan biz, kendi dusmanlariizin tarafinda hareket ediyoruz . Kendi bindigimiz dali kesiyoruz. Neyse ki Putin var, yine bizi ipten alacak, intihardan vazgectirecek. Belki savas suclari mahkemesinde hesap ta vercegiz, ama umariz yalnizca gercek sorumlular hesap verir, ve devlet ve millet daha fazla bedel odemez.
ABDnin Cin civarinda yapacagi nedir: bolge ulkelerinde Cin nufuzunun artmasini zorlastirmak. Daha zayif teknoloji ile caydirici olmak icin, cok yakinda bulunmak gerekir. Cin de denizde egemenlik alani ilan edip, yapay adalar yaratarak, deniz altina sensorler yerlestirerek falan onlemler almakta. Yani amac dusmani uzakta tutmak. Her anlamda da dusman degiller. Bence derin devlete karsi ortak mucadele ediyorlar. Derin devlet etkisini gormezsek son 40 yil’i ABD kendini feda edip Cin’in super guc olmasina goz yumdu, diye yorumlayabiliriz.