ÇİN BÜYÜRSE DÜNYA BÜYÜR
Yılın ilk aylarıydı. Çin’de koronavirüs salgını başlamıştı. ABD durumdan oldukça memnundu. Öyle ki ABD Ticaret Bakanı Wilburr Ross, 30 Ocak’ta “Çin’deki korona salgını Amerikan ekonomisine yarayacak. İstihdam Kuzey Amerika’ya geri dönecek” diye seviniyordu!
Dahası ABD Başkanı Donald Trump gayriciddi açıklamalar yapıyor, salgına dönüşmeyeceğinden çok emin şekilde virüsü küçümsüyordu. 22 Ocak’ta “salgın değil” diyerek, 10 Şubat’ta “Nisan’da biter” diyerek, 27 Şubat’ta “Mucize gibi bir anda bitecek” diyerek sürekli salgını hafife alıyordu.
Mart’ta salgın Avrupa’dan ABD’ye geçtiğinde, sağlık dünyasının uyarılarına rağmen Beyaz Saray hâlâ meseleyi küçümsüyordu.
TRUMP’IN ÇİN’İ SUÇLAMA KOLAYCILIĞI
İşin boyutu ortaya çıkmaya başlayınca, Trump kolayını buldu ve salgınla ilgili Çin’i suçlamaya başladı: Çin dünyayı geç bilgilendirişti!
Oysa Çin merkezi hükümeti, Vuhan eyaletinin ilk iki haftaki yarım tedbirlerinin eksikliğini görmüş, tehlikeyi saptamış ve katı, disiplinli ama tam tedbirlerle Vuhan’ı karantinaya almış, dünyayı da yılın hemen başında bilgilendirmişti.
Çin’in bilgilendirmesinden üç hafta sonra, ABD Ticaret Bakanı “Çin ekonomisi yıkıma uğrayacak ve bu ABD’ye yarayacak” diye varsayarak seviniyordu!
Bu kısa özeti, yılın üçüncü çeyreğiyle ilgili ekonomik verilerin açıklanması nedeniyle anımsatıyoruz.
Tablo, salgını küçümseyen ve salgının Çin’i batıracağını düşünerek sevinenlerinin kendi ekonomilerinin nasıl “enfekte” olduğunu gösteriyor zira…
ABD KÜÇÜLDÜ, ÇİN BÜYÜDÜ
Bu kısa özetin gerçekleştiği ilk üç ayın ardından ekonominin ilk çeyrek verileri açıklandığında, Çin’in kaybı ABD’den daha çoktu.
ABD yüzde 5 küçülürken, Çin’in küçülmesi yüzde 6,8’i bulmuştu.
Ancak ABD açısından asıl korkunç tablo ikinci çeyreğin sonunda ortaya çıktı. Çin birinci çeyrekteki küçülmeyi durdurmuş, hatta yüzde 3,2 büyümeye geçmişken, ABD ekonomisi rekor bir şekilde, yüzde 32,9 küçülmüştü!
ABD-ÇİN FARKI
Bu tabloyu ortaya çıkaran üç neden vardı:
1. Salgın gibi en olumsuz şartlarda, kamucu ekonominin liberal ekonomiye olan üstünlüğü daha bariz ortaya çıkmıştı. Kamuculuğun önemi, zor zamanlarda daha iyi anlaşılıyordu. Öyle ki ABD içinde de Avrupa’da da kamulaştırma, devletin piyasaya müdahalesi gibi argümanlar konuşulmaya başladı.
2. Çin meseleyi ciddi almış ve “tam tedbir” uygulayarak sorunu zamana yaymadan 3 ayda halletmişti. ABD yönetimi ise hem meseleyi ciddiye almamıştı hem de ekonomiyi kapatmamak için yarım tedbirlerle yetinmeye çalışmıştı. Bu ise salgını Çin’dekine nazaran daha geniş zamana yaymıştı.
3. Çin devleti “önce insan” perspektifiyle taramadan maske dağıtımına, ilaçtan tedaviye kadar vatandaşının yanındaydı. Kamucu ve halk sağlığı anlayışı her Çinlinin hizmetindeydi. ABD’de ise sigortası olmayanlara test yapılıp yapılmayacağı tartışmalarından tutun, hastanelerde yüksek tedavi maliyeti nedeniyle yaşanan sorunlara kadar ciddi insanlık dramları sergilendi. Dahası Beyaz Saray’ın açıkladığı ekonomik paket de sıradan ABD’liyi değil, şirketleri desteklemeyi hedef almıştı. Üstüne, beyaz polis zorbalığı nedeniyle siyah öfke patlaması da yaşandı.
ÇİN ÜÇÜNCÜ ÇEYREKTE DE BÜYÜDÜ
Çin ve ABD ekonomilerinin durumu, haliyle tüm dünyayı yakından ilgilendiriyor. ABD ekonomisinin ikinci çeyrekteki rekor küçülmesi sonrası Çin’in üçüncü çeyrekte ne yapacağı, bu nedenle önemle bekleniyordu.
Zira dünyanın dörtte biri büyüklüğündeki Çin’in ekonomik göstergelerindeki iyileşme, dünyanın ekonomik küçülmesini durdurabilecek yegâne çareydi.
İşte bu beklentiler içinde dün üçüncü çeyrek verileri açıklandı. Çin yüzde 4,9 büyümüştü!
ABD’nin üçüncü çeyrek oranı ise henüz açıklanmadı.
İkinci çeyreğin ardından Çin’in üçüncü çeyrekte biraz daha büyümesi, küçülen dünya ekonomisine bir nevi aşı oldu.
Çin ekonomisinin yeniden canlanması, özellikle Asya ekonomisine olumlu yansıyacak.
Mehmet Ali Güller
CRI Türk
20 Ekim 2020
#1 by puma on 21/10/2020 - 22:46
Puma’nin ekleme/itiraz/yorum’lari asagidadir..
====================================================================================
ÇİN BÜYÜRSE DÜNYA BÜYÜR
Yılın ilk aylarıydı. Çin’de koronavirüs salgını başlamıştı. ABD durumdan oldukça memnundu.
Öyle ki ABD Ticaret Bakanı Wilburr Ross, 30 Ocak’ta “Çin’deki korona salgını Amerikan ekonomisine yarayacak.
İstihdam Kuzey Amerika’ya geri dönecek” diye seviniyordu!
====================================================================================
PUMA: Salagin tekiymis demek ki (ya da bizimle dalga gecmis).
Istihdamin geri donmesi icin endustrinin geri gelmesi
lazim. Bu da uzun zaman ister.
====================================================================================
Dahası ABD Başkanı Donald Trump gayriciddi açıklamalar yapıyor, salgına dönüşmeyeceğinden çok emin şekilde virüsü küçümsüyordu.
22 Ocak’ta “salgın değil” diyerek, 10 Şubat’ta “Nisan’da biter” diyerek, 27 Şubat’ta “Mucize gibi bir anda bitecek” diyerek sürekli salgını hafife alıyordu.
====================================================================================
PUMA: Belki virusu yaratanlarin istedigi sey olmasin ve suru bagisikligina bir an once ulasilsin diye
oyle davranmis olabilir.
====================================================================================
Mart’ta salgın Avrupa’dan ABD’ye geçtiğinde, sağlık dünyasının uyarılarına rağmen Beyaz Saray hâlâ meseleyi küçümsüyordu.
TRUMP’IN ÇİN’İ SUÇLAMA KOLAYCILIĞI
İşin boyutu ortaya çıkmaya başlayınca, Trump kolayını buldu ve salgınla ilgili Çin’i suçlamaya başladı: Çin dünyayı geç bilgilendirişti!
====================================================================================
PUMA: Halk’in gozunde Cin ile arasina mesafe koyup ic politikaya oynamistir bence, cunku
Cin ve Rusya ile birlikte yeni dunyayi (yani olumlu anlamda) kurduklari bence belli.
====================================================================================
Oysa Çin merkezi hükümeti, Vuhan eyaletinin ilk iki haftaki yarım tedbirlerinin eksikliğini görmüş,
tehlikeyi saptamış ve katı, disiplinli ama tam tedbirlerle Vuhan’ı karantinaya almış,
dünyayı da yılın hemen başında bilgilendirmişti.
Çin’in bilgilendirmesinden üç hafta sonra, ABD Ticaret Bakanı “Çin ekonomisi yıkıma uğrayacak ve bu ABD’ye yarayacak” diye varsayarak seviniyordu!
Bu kısa özeti, yılın üçüncü çeyreğiyle ilgili ekonomik verilerin açıklanması nedeniyle anımsatıyoruz.
Tablo, salgını küçümseyen ve salgının Çin’i batıracağını düşünerek sevinenlerinin kendi ekonomilerinin nasıl “enfekte” olduğunu gösteriyor zira…
ABD KÜÇÜLDÜ, ÇİN BÜYÜDÜ
Bu kısa özetin gerçekleştiği ilk üç ayın ardından ekonominin ilk çeyrek verileri açıklandığında, Çin’in kaybı ABD’den daha çoktu.
ABD yüzde 5 küçülürken, Çin’in küçülmesi yüzde 6,8’i bulmuştu.
Ancak ABD açısından asıl korkunç tablo ikinci çeyreğin sonunda ortaya çıktı.
Çin birinci çeyrekteki küçülmeyi durdurmuş, hatta yüzde 3,2 büyümeye geçmişken,
ABD ekonomisi rekor bir şekilde, yüzde 32,9 küçülmüştü!
ABD-ÇİN FARKI
Bu tabloyu ortaya çıkaran üç neden vardı:
1. Salgın gibi en olumsuz şartlarda, kamucu ekonominin liberal ekonomiye olan üstünlüğü daha bariz ortaya çıkmıştı.
Kamuculuğun önemi, zor zamanlarda daha iyi anlaşılıyordu.
Öyle ki ABD içinde de Avrupa’da da kamulaştırma, devletin piyasaya müdahalesi gibi argümanlar konuşulmaya başladı.
====================================================================================
PUMA: Devletin degil ama derin devletin piyasaya mudahelesi her zaman vardi.
Merkez bankalari onlarin elinde, Bati’daki altin serveti onlarin elinde, bu durumda
istedikleri gibi para basarak, veya kredileri artirip azaltarak, balonlar ve krizler yaratiyorlardi.
====================================================================================
2. Çin meseleyi ciddi almış ve “tam tedbir” uygulayarak sorunu zamana yaymadan 3 ayda halletmişti.
ABD yönetimi ise hem meseleyi ciddiye almamıştı hem de ekonomiyi kapatmamak için yarım tedbirlerle yetinmeye çalışmıştı.
Bu ise salgını Çin’dekine nazaran daha geniş zamana yaymıştı.
====================================================================================
PUMA: Tam tedbir ne olabilir, mesela medyaya baski buna dahil mi. Vaka bildiriminde manipulasyon
buna dahil mi. (oyledir demiyorum..) Yoksa bizim bilmedigimiz tedaviler mi var ellerinde.
====================================================================================
3. Çin devleti “önce insan” perspektifiyle taramadan maske dağıtımına, ilaçtan tedaviye kadar vatandaşının yanındaydı.
Kamucu ve halk sağlığı anlayışı her Çinlinin hizmetindeydi. ABD’de ise sigortası olmayanlara test yapılıp yapılmayacağı
tartışmalarından tutun, hastanelerde yüksek tedavi maliyeti nedeniyle yaşanan sorunlara kadar ciddi insanlık dramları sergilendi.
Dahası Beyaz Saray’ın açıkladığı ekonomik paket de sıradan ABD’liyi değil, şirketleri desteklemeyi hedef almıştı.
Üstüne, beyaz polis zorbalığı nedeniyle siyah öfke patlaması da yaşandı.
====================================================================================
PUMA: Cin halkci/kamucu olabilir, ABD de pahali ve kotu bir genel saglik sistemine sahiptir.
Ama korona acisindan bakarsak olaya sonuc pek farketmeyecek.
ABD siradan ABDliye binlerce dolar hibe verdi. Daha once bu yapilmadi/yapilamazdi.
Bu ABDdeki Ordu-Trump devriminin bir sonucudur bence. Cunku Fed kamulastirildi (iddia kabilinde aktariyorum).
Ve bu hamle Cin’den bagimsiz olamaz. Dolar’in altina gore ve borsaya gore devalue edilmesi (benim yorumum)
da olayin bir parcasi olmali. Yari-yapay enflasyondan dolayi hisseler degerlenmis, borsa yukselmis gibi oldu.
Sirketlere verilen de bence hibe degil sartli kredi (ya da sartli hibe) (haberlere bakarsak, cunku bireysel keyfi icin
harcayanlar hapisle yargilaniyorlar).
Siyah ofkenin tamamen Trump dusmanlarinin kurgusu oldugunu bircok kez soyledim, yine soyleyeyim.
Hatta bunu bir forumda bir yahudi diger yahudileri suclayarak acikladi.
Bence ayni 11 Eylul gibi, kimin ne yapmaya calistigi besbelli, amac Trump’tan kurtulmakti,
bunun icin bir beyaz polisi ayarlayip bu vahsi cinayeti yarattilar, arkasindan
BLM protestolarini yarattilar, ve hic alakasi olmayan Trump’u oldurmek icin teror
estirdiler. Masum protestoculara sozum yok, ama butun bu olaylari Trump-Rusya-Cin karsiti
terorist derin devlet organize etti. Aksi dusunulemez bile. Ukraynadaki Maidan olaylarindan zerre farki yok.
Ayni senaryo kabak tadi verdi.
Bu arada Fransadaki Hz.Muhammet karikaturu uzerine islenen cinayet te bence tamamen uydurma, veya
islamcilardan da nefret ederim ama, bence bunu “kendileri” yapti, ya da en azindan azmettirdi.
====================================================================================
ÇİN ÜÇÜNCÜ ÇEYREKTE DE BÜYÜDÜ
Çin ve ABD ekonomilerinin durumu, haliyle tüm dünyayı yakından ilgilendiriyor.
ABD ekonomisinin ikinci çeyrekteki rekor küçülmesi sonrası Çin’in üçüncü çeyrekte ne yapacağı, bu nedenle önemle bekleniyordu.
Zira dünyanın dörtte biri büyüklüğündeki Çin’in ekonomik göstergelerindeki iyileşme, dünyanın ekonomik küçülmesini durdurabilecek yegâne çareydi.
İşte bu beklentiler içinde dün üçüncü çeyrek verileri açıklandı. Çin yüzde 4,9 büyümüştü!
ABD’nin üçüncü çeyrek oranı ise henüz açıklanmadı.
İkinci çeyreğin ardından Çin’in üçüncü çeyrekte biraz daha büyümesi, küçülen dünya ekonomisine bir nevi aşı oldu.
Çin ekonomisinin yeniden canlanması, özellikle Asya ekonomisine olumlu yansıyacak.
====================================================================================
PUMA: ABD ekonomisi kagittan kaplandi zaten, ne zaman kuculmus gorunecegi bir zamanlama
meselesiydi.
Derin devlet ABDnin her anlamda guclu olmasini istemedi, orasi askeri merkezdi,
ekonomide de 1 numara olsa, bu sefer hizadan cikabilirdi.
Cin’in ekonomik modeli iyidir. Cin’li bir arkadasa gore Cin kapitalisttir.
Sosyaliszm iddialari veya hedefleri vardir. Diger kaynaklar ise karma ekonomiye sahip oldugunu soyler. Cin bariscidir ve olumlu isbirliginden yanadir. (kendi aralarinda kavga edebilirler, dunyaya karsi bariscidirlar).
Ote yandan buyume her zaman iyi birseydir de diyemeyiz.
Mesela bir ulkede yerli uretim kanserojen makyaj malzemesi, sigara, camasir suyu satislari patlasa, bunun sonucu hastanelerde bol bol kemoterapi uygulansa , ve bu sekilde bir suru
ekonomik aktivite olsa, ekonomi buyumus gorunur, ama bu hic de iyi bir sey degildir.
Cin koronayi (simdilik) hallettiyse bunun tek anlami vardir, 2. dalga mumkun demektir, biz
daha sifirlamadigimiz icin birinci dalganin 2. peak’ini yasiyoruz.
Ha dalga dalga gelmis, ha ayni dalga dalgalanmis ne fark var.
Onemli olan saglik sistemini cokertmemek, kontrolu tamamen kaybetmemek.
Bana bir algoritma yaz deseler, 10 sayfalik birsey yazarim, ama kimse dinlemez, o yuzden
en cok saglikcilarin fazla hirpalanmasinin onlenmesine oncelik veriyorum.
====================================================================================