Atatürk’ün kurduğu ve Türk gençliğine emanet ettiği Cumhuriyet, büyük ölçüde yıkıldı. Bu gerçeği görmek, bugünün kritik sorunudur.
Bu gerçeği görmezsek, görevimiz “Cumhuriyeti koruma” aldatmacası şeklinde sürer ve “tam yıkılışı” izleriz. Bu gerçeği görürsek, Cumhuriyeti yeniden inşa etme görevimizi saptarız.
O Cumhuriyet bu cumhuriyet değil
Kuşkusuz “Cumhuriyetin büyük ölçüde yıkıldığı” gerçeğini kabul etmek güçtür, dile kolay gelmez, ağzımız mühürlenir…
Ama gerçektir, acı gerçektir…
Ali Sirmen ustamızın iki gün önce köşesinden önemle belirttiği gibidir tablo: “O Cumhuriyet, bugünkü cumhuriyet değil. Bugün 29 Ekim1923’te ilan edilen Cumhuriyetten geriye hiçbir şey kalmamıştır. Şimdi ancak onu yeniden kurmaya çalışabiliriz.”
O Cumhuriyet dünkü cumhuriyet de değil
Evet, o Cumhuriyet, yani Atatürk’ün Cumhuriyeti, bugünkü Cumhuriyet değildir ama aslında dünkü cumhuriyet de değildir.
İşte bir örnek:
Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) 1994 yılında Galatasaray Lisesi’nde bir toplantı düzenler. “Atatürk’ün Cumhuriyeti Nereye Gidiyor?” konulu toplantının konuşmacısı Ahmet Taner Kışlalı’dır.
Kışlalı şöyle der: “Atatürk’ün Cumhuriyeti kaldı mı ki, nereye gittiğini tartışıyoruz? Asıl, onu nasıl yeniden kurabileceğimizi tartışmalıyız.”
Ancak aradan geçen 26 yılda, “yeniden kurmayı” değil, “korumayı” esas aldık. Böyle yaptığımız için de bugünlere geldik…
Bugünün gerçeği
Cumhuriyetin “büyük ölçüde yıkıldığı” gerçeğini gösteren onlarca örnek vardır ve en önemlileri şunlardır:
1. Cumhuriyet, milletin egemenliğidir. Milletin vekilleri aracılığıyla egemenliğini uyguladığı yer de Meclis’tir. Ancak bugün egemenlik Meclis’ten saraya geçmiştir.
2. Cumhuriyet, ümmetin bir devrimle millet olmasıdır. Bugün tersine ümmetleşme süreci yaşanıyor…
3. Cumhuriyet, kulun yurttaş olmasıdır. Bugün yurttaşlığın yerini müritlik almaya başlamıştır.
4. Cumhuriyet, ortaçağ ilişkilerinin tasfiyesidir. Cumhuriyetin kapattığı tarikatlar, cemaatler bugün iktidardır; Cumhuriyetin yasakladığı şeyhler toplumun üzerinde otorite yapılmıştır.
5. Cumhuriyet, eğitimin birliğidir. Bugün pratikte ikili bir eğitim yürütülmektedir.
Bekçilik değil devrimcilik
Cumhuriyet neden “büyük ölçüde yıkıldı” peki?
Mustafa Kemal Atatürk’ün “arasız devrim” yolu tutulmadı, sürdürülmeyen devrim önce kireçlendi, sonra katılaştı ve en sonunda Cumhuriyet karşı devrimle, Cumhuriyet karşıtlarına teslim edildi.
Kısacası Cumhuriyet, “bekçilikle” korunamadı, korunamazdı…
Cumhuriyet, ancak devrimcilikle korunabilirdi.
Aynı nedenle, Cumhuriyet ancak devrimcilikle yeniden inşa edilebilir.
Bugünün büyük gerçeği budur.
Cumhuriyet cephesi
Atatürk’ün “Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Türkiye halkına Türk milleti denir” sözü, bir devrim formülüdür: Devrimle Cumhuriyet kuranlar, devrimle milletleşmiştir.
Geniş köylü kitlesi, olduğu kadar işçisi, esnafı, zanaatkârı, tüccarı, askeri, öğrencisi, aydını tek cephede toplanmış ve önce padişahın Kuvayı İnzibatiyesine karşı, ardından da emperyalistlere karşı kuruluş ve kurtuluş mücadelesi vermiştir.
Mustafa Kemal’in devrimciliğinin büyüklüğü, sağlam bir cephe inşa edebilmesindedir; Anadolu’nun fakir köylüsüyle, İstanbul’un aydınını aynı örgütte bir araya getirebilmesidir.
Bugünün işi de cumhuriyetçilerin bir araya gelebilmesidir; bir “Cumhuriyet Cephesi”nde toplanabilmektir…
Mehmet Ali Güller
Cumhuriyet Gazetesi
29 Ekim 2020
#1 by puma on 30/10/2020 - 09:20
Aynen.
ATK’in dedigine bakarsak cumhuriyeti (ilk) yikan Akp degilmis. (Akp’yi de yaratanlardir, orasi ayri).
Cumhuriyet niye yikildi: derin devletin dincilerle isbirligi yapmasi sebebiyle.
Derin devlet kelimesinin ingilizcesi turkceden gecmistir, , ama bu (kuresel) derin devlet cok eskidir, en az yuzyillar, belki 5-10 bin yil eskiye dayanir. Para yaratma tekelini elinde bulunduran satanistlerden olusur. Bizim halkimizi cok iyi tanirlar, nerelerde rusvet verip ihanet edecek bir serefsiz bulabiliriz cok iyi bilirler. Kimlerin kuyruk acilari sebebiyle ulkelerine ihanet edeceklerini bilirler. Ayrica kurtleri travma ve beyin yikama ile Chpden kopartmis Hdpyi ve oncek benzerlerini , bir yandan da feodal iliskilerle yerli hizbullah ve parilerini yaratmislardir.
En temel sebebe gelirsek, belki de ABDnin ilk atom bombasini yapmasiyla ilgilidir bu durum. Sovyetler 4 gecikmeyle bombayi yapti, hatta sonrasinda uzay yarisinda one gecti, ama ati alan uskudari gecmisti (finans anlaminda). Sovyetler de melek degildi belki, ama bir denge kurulabilirdi.
Derin devlet din ve finansi kullanarak 5. kol olarrak her ulkede var oldu. Dinciler, boluculer ve liberallerden sikayet ederiz, ama Ataturkculer de her zaman dogru cizgide degil ki, mesela ABD Ay’a insanla indi ve 11 Eylul’u ElKaide yapti zannederler hala…Bunlari bir sembol olarak surekli tekrarliyorum, cunku curutulmesi kolay olan buyuk yalanlardir. Bir zamanlarin zeytinyagin zararli margarinin yararli oldugu yalani gibidir. Yumurtanin kolesterol yaptigi yalani gibidir. ..
Cumhuriyetin yikildigindan bahsediyoruz da ABDde de coktan yikilmistir. 1871 gizli anayasasi ile satanist trilyonerlerin bir anonim sirketine donusturulmustur. Sonrasinda 1913 te ayni adamlarin ozel bankasi Fed , ABD merkez bankasi olarak dayatilmistir (Titanik’in batirilmasinin ardindan).
Bence iyi dayandik bile sayilir, ancak, bir sonraki Yas kararlari ile tam yikilabiliriz. Kanli 15 temmuz yerine “tatli” br karsi devrimle guc transferi kalici olarak cumhuriyet dusmanlarinin eline gecebilir.
#2 by puma on 30/10/2020 - 20:03
Demek istiyorum ki, Trump’a niye kiziyoruz, o da cumhuriyeti yeniden kurmaya calisiyor kendi ulkesinde ve , ve bunun da tek yolunun Cin-Rusya bloku ile derin devlete karsi isbirligi oldugunun farkinda. Blof olarak ve ic siyaset adina Cin karsitligi yaptigina bakmayin (“partisi”nin cahil aptal irkci bir tabani vardir, o tabani mi kaybetsin..). Yeni ipek yolunun destekleyen bir kimse Cin karsiti olamaz.
ABD baskaninin 2 farkli rutbesi var, bir ABD ulus devletinin baskani, iki: USA corporation’un CEO’su. Bu ikincisini kullanmayip daha cok “baskomutan” olmayi tercih etmekte.
#3 by Dr. Murat Aygen on 01/11/2020 - 19:20
Cumhuriyet’i halkın ak-oyları ile seçtiği saylavları dururkene gençliğe emânet etmekteki hikmeti/üst-aklı anlamak mümkün değildir. “%90’ı aptal” olan halkın gençliğinin de %90’ı “aptal” olsa gerektir.