Trump mı, Biden mı?

Herkesin sorduğu soru: 3 Kasım’daki ABD Başkanlık seçimini kimin kazanması Türkiye’nin çıkarına?

Aslında soruyu daha da genişletebiliriz: Çin, Rusya, Asya, bölgemiz, Doğu Akdeniz vd. bölgeler açısından Trump mı, yoksa Biden mı daha “yararlanılabilir” ABD başkanı olur?

Başkandan başkana büyük değişim olur mu?

ABD politikalarını birey, devlet ve sistem düzeyinde incelediğimizde, karşılaşacağımız genelleme şudur: ABD başkanlarının değişimi, ABD’nin “büyük stratejisinde” köklü bir değişikliğe neden olmuyor. Bireyin politikaya getireceği değişim, devletin hele de sistemin üzerinde olamıyor. Şöyle de söyleyebiliriz: Bireylerin farkları esasta değil, uygulamada ve yöntemdedir daha çok.

Ancak şunu da belirtelim: Soğuk savaş boyunca bir kural olan bu durum, ABD hegemonyası zayıfladıkça kaçınılmaz olarak esneyecektir, esnemektedir…

ABD’de çatışan iki görüş

ABD açısından 21. yüzyılın en önemli problemi Çin’in nasıl durdurulacağıydı. Çin ekonomisi ABD’yi yakalıyor ve geçiyordu; askeri alanda makas daralıyordu; teknolojide Çin yetişiyor ve hatta 5G teknolojisinde görüldüğü gibi ABD’yi geçiyordu.

Daha 90’lardan itibaren ABD’de iki temel görüş oluşmaya başladı:

Birinci görüş, ABD’nin bir süre geri çekilmesi ve ekonomiyi yeniden güçlendirmesi şeklinde özetlenebilecek görüştü.

İkinci görüş ise ABD’nin hâlâ çok büyük askeri güç olduğu gerçeğinden hareket ederek, “yangını çıkaralım, yangından en az hasar gören biz oluruz” şeklinde özetlenebilecek görüştü.

Bu iki görüşün temsilcisi olan emperyalist tekeller ve onların politik arenadaki ideolojik gladyatörleri, bu konuda uzun süre çatıştırlar. Sonuçta ortaya “karma” bir strateji çıktı: Hem geri çekilecek ve içeride ekonomiyi güçlendirmeyi esas alacak ama hem de kritik düğüm noktalarında yangınlar çıkaracak.

Trump, Obama döneminin devamı

İşte Obama dönemi, bu karma dönemin başlangıcıydı. Hatta Bush’un ikinci döneminin son yılı da aslında bu karma dönemin hazırlığıydı. Öyle olduğu için de Obama, Bush’un en önemli bakanı ve bürokratlarıyla çalışmayı sürdürdü ilk iki yıl.

Obama döneminde ABD, “karma stratejiye” uygun olarak önüne hem Ortadoğu’dan ve Afganistan’dan çekilmeyi koydu ama hem de kritik yerlerde, örneğin Ukrayna, Libya ve Suriye’de yangınlar çıkardı.

Bu dönemde (ve sonrasında Trump döneminde de) geri çekilme konusunda Beyaz Saray ile Pentagon arasında yaşanan çelişmeler, hep bu “karma strateji” nedeniyleydi. Başta belirttiğimiz iki görüş uzlaşsa da çatışmayı sürdürüyordu.

Trump dönemi de bu “karma stratejinin” devamıydı. O nedenle başlatılan Ortadoğu ve Afganistan’dan çekilmeyi sürdürmeye çalıştı. Karma stratejiye uygun olarak geri çekildi, “önce Amerika” stratejisi açıklayarak gümrük duvarlarını yükseltti, rakiplerine de müttefiklerine de çelikten enerjiye pek çok alanda ekonomik ambargo uyguladı.

Yine karma stratejiye göre Obama da Trump da Çin’i çevrelemeyi esas aldı, Asya-Pasifik merkezli strateji geliştirdi, Çin’e karşı ittifaklar oluşturmaya çalıştı.

ABD Türkiye’den vazgeçmeyecek

Dolayısıyla Trump ya da Biden’ın kazanması, bu özetlediğimiz “karma stratejisi” açısından büyük değişiklik göstermeyecek. Ancak Biden’ın yangın çıkarılmış bölgelerde közü yeniden harlamaya çalışması muhtemeldir. İşte Türkiye’yi esas ilgilendiren de budur.

Kişisel olarak Erdoğan’ın Trump’ı tercih ettiği ortada. Zira ikisinin politika yapma yöntemi birbirine benziyor; ülkelerini şirket gibi görüp, işadamı olarak yönetiyorlar. Dolayısıyla daha iyi frekans kuruyorlar. Halkbank’tan Rahip Brunson’a, hatta Suriye’de PYD’yi doğrudan hedef alan operasyonun frenlenmesine kadar pek çok konuda, iki işadamı olarak pazarlık yaptılar.

Dolayısıyla Biden’ın kazanması, Türkiye üzerindeki Amerikan basıncını biraz daha arttırabilecektir.

Ancak son tahlilde Washington açısından durum şudur: İster yeniden Trump kazansın, isterse Biden; ABD her koşulda Türkiye’yi “kaybetmemek” için çaba göstermeye devam edecektir. Emperyalist ABD, Türkiye gibi bir ülkeyi S-400 ya da Astana Platformu’nun varlığı gibi nedenlerle tümden karşısına almayacak. S-400 vb. konuları Trump döneminde yaptığı gibi “geciktirmeye” zorlayacak. Türk-Rus işbirliğini sabote edebilmek için de Suriye’den Libya’ya çeşitli alanlarda fırsatlar kollayacak.

Mehmet Ali Güller
Cumhuriyet Gazetesi
2 Kasım 2020

  1. #1 by puma on 03/11/2020 - 21:56

    Puma’nin yorumlari asagidadir. …
    …………………
    …………………
    Trump mı, Biden mı?
    ====================================================================================
    PUMA: Trump tabi ki.
    ====================================================================================
    Herkesin sorduğu soru: 3 Kasım’daki ABD Başkanlık seçimini kimin kazanması Türkiye’nin çıkarına?
    ====================================================================================
    PUMA: Trump’un kazanmasi herkesin cikarina, ABDnin de cikarin, Turkiye’nin de, Cin’in de ,,. cikarina.
    ====================================================================================
    Aslında soruyu daha da genişletebiliriz: Çin, Rusya, Asya, bölgemiz, Doğu Akdeniz vd.
    bölgeler açısından Trump mı, yoksa Biden mı daha “yararlanılabilir” ABD başkanı olur?
    Başkandan başkana büyük değişim olur mu?
    ====================================================================================
    PUMA: Trump bariscil ve ayrica belki adil bir pazarlik arar.
    Derin devletin adami olan Biden ise sabotajlar ile olmayan hegamonyayi surdurmeye calisir, ve 3. dunya savasina
    sebep olabilir. Hatta belki tek gorevi budur. Trump Kennedy ise Biden de Truman’dir.
    ====================================================================================
    ABD politikalarını birey, devlet ve sistem düzeyinde incelediğimizde, karşılaşacağımız genelleme şudur:
    ABD başkanlarının değişimi, ABD’nin “büyük stratejisinde” köklü bir değişikliğe neden olmuyor.
    Bireyin politikaya getireceği değişim, devletin hele de sistemin üzerinde olamıyor.
    Şöyle de söyleyebiliriz: Bireylerin farkları esasta değil, uygulamada ve yöntemdedir daha çok.
    ====================================================================================
    PUMA: Genelde dogru olabilir ama her zaman degil (simdi hic degil). Mesela J.F.Kennedy
    derin devlete buyuk bir darbe vuracak sekilde FED denen ozel bankayi ABD merkez bankasi”
    olmaktan cikarmaya karar verdi. Bu karar kapitulasyonlari kaldirmaya benzer.
    Derin devlet te Kennedy’yi sehit etti. Hatta Bush’lar bundan sorumlu tutuluyor alternatif kaynaklar tarafindan.
    Farketmez, sonucta derin devlet oldurdu.
    Trump ta ayni yolda, yalniz bu seferki baskan cok daha bilincli ve donanimli olarak
    bu yola koyuldu. ABD ordusunu arkasina alarak derin devletle sert bir mucadeleye giristi.
    Bu yuzden sacma sapan Russiagate uyduruldu, ve daha bir cok sey. Korona var BLM denen guya antifasist, gercekte
    fasist turuncu darbe denemesi var. Medya manipulasyonu var.
    ====================================================================================
    Ancak şunu da belirtelim: Soğuk savaş boyunca bir kural olan bu durum, ABD hegemonyası zayıfladıkça kaçınılmaz olarak esneyecektir, esnemektedir…
    ABD’de çatışan iki görüş
    ABD açısından 21. yüzyılın en önemli problemi Çin’in nasıl durdurulacağıydı. Çin ekonomisi ABD’yi yakalıyor ve geçiyordu; askeri alanda makas daralıyordu; teknolojide Çin yetişiyor ve hatta 5G teknolojisinde görüldüğü gibi ABD’yi geçiyordu.
    ====================================================================================
    PUMA: ABD endustrisini Cin’e kaydirarak bu durumu kendisi yaratti.
    bence bunun bir cok sebebi var, ve iyi ve kotulerin ortak karari olabilir bu durum.
    Mesela Detroit ABDnin otomotiv merkeziydi, su an harabe gibi bir yer.
    Eski bir ansiklopedide ABDnin 4. buyuk sehri olarak gosteriliyordu, su an ilk 10da olmayabilir.
    Ev fiyatlari cok ucuz, suc orani yuksek. Bizde boyle bir sehir ya da mahalle olsa, Teksas
    deriz, ama belki Detroit demek daha uygun.
    Konuya donersek muhtemel sebepler:
    -Ucuz is gucunden yararlanmak
    -Japonya gibi yeni bir kukla devlet yaratmak
    -Rusyayi biraz daha cevrelemek, burdaki firsatlardan Rusyanin yararlanmasini engellemek
    -Cin’in altin stoklarindan yararlanmak
    -istenildigi zaman kontrol altina alinabilirdi:
    askeri tehditle, besin kanallarini kisarak, ticaret yollarini kapatarak,
    biyolojik silahla,.. v.s.
    Ya da derin devlet mantigiyla bakarsak (bence) her ulkeyi bir konuda uzmanlastirmak,
    her ulkenin para yaratma ve kredi verme tekelini elindie bulunduran derin devlete
    muhtac olmasini saglamak, hicbir ulkenin tam bagimsiz olmamasini garantilemek, ve buna
    ABD ve Avrupa da dahil. Mesela ABD askeri merkez idi, ve ayni anda endustri devi olmasina izin verilemezdi.
    o zaman bagimsiz olma riski olurdu.
    Peki niye Cin’i durdurmaya karar verdi.
    -Cunku Cin her konuda ilerliyordu, enerjiye ihtiyaci vardi ama onu yeni ortak
    Rusyadan alabilirdi, dovizi ticaretten kazaniyordu, ama doviz devaluasyonuna karsi da onlemler aliyordu,
    hatta yeni finansal sistem uzerinde calisiyordu (dolarsiz ticaret).
    Yani kukla olmayi reddediyordu.
    Japonya modeli tutmadi.
    Zaten Japonya derin devlete cok eskilerde baglanmisti.
    Cinliler ABDde iyi universitelerde doktora yaparak, is kurarak, ya da kendi ulkerinde ABDnin fabriklarinda calisarak
    ABDnin herseyine azar azar hakim oldular.
    ====================================================================================
    Daha 90’lardan itibaren ABD’de iki temel görüş oluşmaya başladı:
    Birinci görüş, ABD’nin bir süre geri çekilmesi ve ekonomiyi yeniden güçlendirmesi şeklinde özetlenebilecek görüştü.
    ====================================================================================
    PUMA: ABDli vatanseverler boyle dusunebilirler, ama yeterince guclu degildiler,
    ve iki buyuk partiye de satanist derin devlet hakimdi.
    ====================================================================================
    İkinci görüş ise ABD’nin hâlâ çok büyük askeri güç olduğu gerçeğinden hareket ederek, “yangını çıkaralım, yangından en az hasar gören biz oluruz” şeklinde özetlenebilecek görüştü.
    ====================================================================================
    PUMA: Bu da derin devletin gurusu olmali.
    ====================================================================================
    Bu iki görüşün temsilcisi olan emperyalist tekeller ve onların politik arenadaki ideolojik gladyatörleri, bu konuda uzun süre çatıştırlar.
    Sonuçta ortaya “karma” bir strateji çıktı: Hem geri çekilecek ve içeride ekonomiyi güçlendirmeyi esas alacak ama hem de kritik düğüm noktalarında yangınlar çıkaracak.
    ====================================================================================
    PUMA: …uzun sure calistilar mi uzun sure catistilar mi.
    Bence ekonomiyi guclendirmeye calismadilar, finansal manipulasyonlara giristiler.
    ====================================================================================
    Trump, Obama döneminin devamı
    İşte Obama dönemi, bu karma dönemin başlangıcıydı. Hatta Bush’un ikinci döneminin son yılı da aslında bu karma dönemin hazırlığıydı.
    Öyle olduğu için de Obama, Bush’un en önemli bakanı ve bürokratlarıyla çalışmayı sürdürdü ilk iki yıl.
    ====================================================================================
    PUMA: Bence ayni derin devletten olmalariyla ilgili.
    ====================================================================================
    Obama döneminde ABD, “karma stratejiye” uygun olarak önüne hem Ortadoğu’dan ve Afganistan’dan çekilmeyi koydu ama hem de kritik yerlerde,
    örneğin Ukrayna, Libya ve Suriye’de yangınlar çıkardı.
    ====================================================================================
    PUMA: ortadogudan cekilme konusunda samimi degillermis demek. Mesela Isid’le 30 yil savasacagiz ne demek.
    Hem yarat, hem de 30 yil onunla savas. Aklimizla dalga gectiler.
    Libya’nin aciliyeti sundandi: Kaddafi altin’a dayali Afrika parasi yaratacakti, ve petrolu bununla satacakti.
    Petro-dolar sistemi de cokecekti. .. Ayrica Libya’ya ABD’den cok Fransa ve Nato mudahele etti bildigim kadariyla.
    Ukrayna dersek: bir yandna Rusya’yi cevrelemek (daha yakindan askeri tehdit olusturmak),
    Ukrayna’dan gecen gaz boru hatlarina mudahele ederek endustri devi Almanya’nin Rusya’dan dogal gaz almasina
    istedigi zaman engel olabilmek ve bun santaj araci olarak kullanmak,
    ve bati Ukrayna’nin verimli topraklarina Monsanto tohumlari ekmek.
    Nukleer saldiri yapmak gibi bir amac ta olabilir.
    Yemen dersek: Suudilerin petrolu ciddi olarak azaldi, ama ayni cografyadaki komsusu Yemen
    petrolunu pek isletmemisti, ve o petrolden yararlanmak istediler.
    Afganistan dersek, Rusya, Orta Asya, Iran gibi yerlerin ortasia yerlesmenin haricinde mineral
    ve uyusturucu kacakciligi (az degil, yilda 1 trilyon dolar degerinde narkotik kacakcilik) gibi bir sebep var.
    Buyuk israile yonelik eski planlarin haricinde, Akdeniz, Katar bolgesindeki gazin Avrupaya tasinmasinda
    kontrol sahibi olmak.
    ====================================================================================
    Bu dönemde (ve sonrasında Trump döneminde de) geri çekilme konusunda Beyaz Saray ile Pentagon arasında yaşanan çelişmeler,
    hep bu “karma strateji” nedeniyleydi. Başta belirttiğimiz iki görüş uzlaşsa da çatışmayı sürdürüyordu.
    Trump dönemi de bu “karma stratejinin” devamıydı. O nedenle başlatılan Ortadoğu ve Afganistan’dan çekilmeyi sürdürmeye çalıştı.
    Karma stratejiye uygun olarak geri çekildi, “önce Amerika” stratejisi açıklayarak gümrük duvarlarını yükseltti,
    rakiplerine de müttefiklerine de çelikten enerjiye pek çok alanda ekonomik ambargo uyguladı.
    ====================================================================================
    PUMA: Trump’un amaci bence bir yandna derin devleti oyalarken,
    Rusya ve Cin ile ortak hareket etmek, pazarlik yapmak, gelecegi olanlamak.
    Obama ortadogudan cekilmeye calismiyordu. Trump ise bo konuda, bence samimi.
    Zaten samimi olmasa da mecbur kalacak.
    Once Amerika demek, “once derin devlet degil” demektir.
    Robert David Steele bunu ”once israil degil” diye yorumladi.
    Ne mutlu Turk’um diyene’nin amerikancasi gibi bir sey.
    Baska ulkelerdi insanlarin vatanseverligine saygi duymaliyiz.
    Gumruk duvarlari da bence Cin’e karsi degil, derin devlete karsi idi, ve koordineli olarak yapildi.
    ====================================================================================
    Yine karma stratejiye göre Obama da Trump da Çin’i çevrelemeyi esas aldı,
    Asya-Pasifik merkezli strateji geliştirdi, Çin’e karşı ittifaklar oluşturmaya çalıştı.
    ====================================================================================
    PUMA: Bence blof olarak..Suriye’ye zarar vermeyen fuzeler atmasi gibi birsey..
    ====================================================================================
    ABD Türkiye’den vazgeçmeyecek
    Dolayısıyla Trump ya da Biden’ın kazanması, bu özetlediğimiz “karma stratejisi” açısından büyük değişiklik göstermeyecek.
    ====================================================================================
    PUMA: Bence cok farkedecek, derin devletle mi, ulus devletlerle mi; fasist dunya devleti olarak mi,
    demokratik/meritrokratik dunya devleti olarak mi, yola devam edilecek; 180 derece fark var.
    ====================================================================================
    Ancak Biden’ın yangın çıkarılmış bölgelerde közü yeniden harlamaya çalışması muhtemeldir.
    ====================================================================================
    PUMA: AYNEN. Bu konuda katiliyorum.
    ====================================================================================
    İşte Türkiye’yi esas ilgilendiren de budur.
    Kişisel olarak Erdoğan’ın Trump’ı tercih ettiği ortada.
    ====================================================================================
    PUMA: Turkiye Feto/pkk/.. karsiti yeni ekseninde kalacaksa Trump bu konuda yardimci olacaktir.
    ====================================================================================
    Zira ikisinin politika yapma yöntemi birbirine benziyor; ülkelerini şirket gibi görüp, işadamı olarak yönetiyorlar.
    ====================================================================================
    PUMA: Trump USA corporation’un CEOsu olarak is basina geldi, ve zaten bir sirket yoneticisydi,
    ama bu cubbeyi cikartip , ABD devletinin baskani olayi tercih ediyor. Yani, Trump konusunda tersini iddia ediyorum.
    Yikilan cumhuriyetlerini yeniden insa etmeye calisiyor.
    ====================================================================================
    Dolayısıyla daha iyi frekans kuruyorlar. Halkbank’tan Rahip Brunson’a,
    ====================================================================================
    PUMA: Derin devleti birlikte iyaladilarsa buna sevinmek lazim.
    ====================================================================================
    hatta Suriye’de PYD’yi doğrudan hedef alan operasyonun frenlenmesine kadar pek çok konuda, iki işadamı olarak pazarlık yaptılar.
    ====================================================================================
    PUMA: PYD konusundaki tutumlari kendi aralarindaki bir karar degil bence, isin icinde arka planda Rusya da var,
    ama bu derin devletten gizleniyor.
    ====================================================================================
    Dolayısıyla Biden’ın kazanması, Türkiye üzerindeki Amerikan basıncını biraz daha arttırabilecektir.
    ====================================================================================
    PUMA: Biden’in kazanmasi basta ABD olmak uzere dunyayi gerecektir. Dunya savasi riskini ciddi olarak artiracaktir.
    ====================================================================================
    Ancak son tahlilde Washington açısından durum şudur: İster yeniden Trump kazansın, isterse Biden; ABD her koşulda Türkiye’yi “kaybetmemek” için çaba göstermeye devam edecektir.
    Emperyalist ABD, Türkiye gibi bir ülkeyi S-400 ya da Astana Platformu’nun varlığı gibi nedenlerle tümden karşısına almayacak.
    S-400 vb. konuları Trump döneminde yaptığı gibi “geciktirmeye” zorlayacak.
    Türk-Rus işbirliğini sabote edebilmek için de Suriye’den Libya’ya çeşitli alanlarda fırsatlar kollayacak.
    ====================================================================================
    PUMA: Trump’un Astana veya s400le ilgili bir problemi yok.
    Onlar derin devletin sorunlari. Trump Rusya , Cin , Turkiye, Iran, ..vs.s ile kavgali degil, derin devletle kavgali.
    Trump’un Akp dostu oldugunu farzetmek te buyuk hata. Biden muhalefet i desteklerse, bu A.Gul gibi birini
    yeni diktator yapma ya da Fetoyu iktidara getiem sartiyla olur, yoksa guclendirilmis parlementer rejim icin muhalefeti desteklemez.
    Biden’den medet ummak fetoden medet ummak kadar sacmadir.
    ====================================================================================

    • #2 by puma on 03/11/2020 - 23:50

      Rusya ve/ya Cin’i destekleyenler, ABDli olsun olmasin, Trump’u destekliyorlar, ve de 180 derece zit iki yonden bahsediyorlar. Bu bir olum kalim meselesi dunya icin.

      http://neilkeenan.com/neil-keenan-update-its-that-time-again-there-is-no-other-option-vote-trump/https://larouchepac.com/20201103/which-way-usa

      Trump kazanirsa kavgaci taraf kavgaya devam eder, ama gucu zayifladigi icin bunun etkisi olmaz, ve Trump ta blof yampaya zamanla ihtiyac duymaz. Biden kazanirsa, 3. dunya savasi olmasin diye Trump taraftarlari ABD ordusu-Rusya-Cin bir araya gelip yeni planlar yaparlar, devrimi daha sessiz ve derinden yuruturler, veya birseyleri bahane edip geregini yaparlar. Belki muhtemel sonuc ayni olur, ama bedel ve risk artar.

      (yukarida ne kadar cok typo olusmus sasirdim dogrusu… bir yerde “Suriye dersek” diyecektim, iki kelime eksik kalmis. )

  2. #3 by Dr. Murat Aygen on 03/11/2020 - 22:25

    Yevmiye râyicini belli bir seviyede tutmanın bir yolu sendikacılık ise bir diğeri «Türkiye darülaceze değildir» diyen Dr. Faruk Sükan milliyetçiliğidir. ABD, ağırlığı, “Green Card” uygulaması ile ikinciye verir. BiDEN’e oy verecek olanlar, sendikacılara duydukları saygıyı dazlaklara/rambolara duymayan ahmaklardır.

  3. #4 by Dr. Murat Aygen on 03/11/2020 - 22:28

    How am I shaking ama..!..? I am shaking like Shakin Stevens.

  1. Trump mı, Biden mı? | Öykü-Şiir-Anı-Günce-Doğa+Yaşam+Sağlık+Politika

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

%d blogcu bunu beğendi: