ABD YAPTIRIMINA HANGİ YANITLAR VERİLMELİ?

TRUMP’IN S-400 YAPTIRIMI MESAJLARI KİMLERE?

ABD Başkanı Donald Trrump, ABD Kongresi’nin uzun zamandır istemesine rağmen uygulamadığı Türkiye’ye yaptırımı, başkanlığının bitmesine 40 gün kala uyguladı.

Hatta ABD Kongresi, sırf Trump uygulamıyor diye, yaptırımı en sonunda Pentagon bütçesi yasa tasarısının içine de koymuştu. Trump ise bütçe yasa tasarısını yaptırım nedeniyle değil ama istediği sosyal medya maddesi dahil edilmediği için veto edeceğini açıklamıştı.

Haliyle ilk soru, “neden şimdi” sorusu oldu.

YAPTIRIM’IN ZAMANLAMASI VE MESAJLARI

1. Trump, Türkiye’ye yaptırıma karşıydı. Dahası Türkiye’nin S-400 almasını da kendinden önceki ABD yönetiminin Ankara’ya Patriot vermemesine bağlayarak, haklı görüyordu. Bu durumda 40 gün kala Trump kendiyle de çelişmiş oldu.

2. CAATSA yaptırımları 12 maddeden oluşuyor ve yasa en az beşinin uygulanmasını öngörüyor. Trump’ın daha hafif olan maddeleri tercih ettiği görülüyor.

3. ABD Dışişleri Bakanlığı “Yaptırımların Türkiye’yi değil Rusya’yı hedef aldığını” iddia etti. Açıklamada şöyle dendi: “CAATSA yasasının 231. maddesi ve bugünkü eylemler Türkiye ya da ABD’nin başka bir müttefik veya partnerinin askeri potansiyelini veya savaşa hazır durumunu bozmaya yönelik değil. Aksine yaptırımlar Rusya’yı, çeşitli kötü niyetli eylemlerine yanıt olarak bir bedel ödemesini sağlamaya yöneliktir.”

Böylece Washington, Ankara’ya “pazarlığa açığız” mesajı vermiş oldu.

4. ABD Dışişleri Bakanı Yardımcısı Christopher Ford’un yaptırım sonrası yaptığı açıklamada “Başka ülkeler de yaptırım kararımızı not etmeli” demesi önemli. ABD bu kararla, aynı zamanda Suudi Arabistan başta potansiyel S-400 müşterilerini tehdit etmiş oldu.

5. Trump 40 gün kala yaptırım kararı alarak, Biden’e “enkaz devretme” taktiğini sürdürmüş görünüyor. Ama aslında bu yöntemle Biden’e “çözüm platformu” da sağlamış oluyor. Şöyle ki, Trump yaptırım kararı almasaydı, Biden Pentagon bütçesi yasa tasarısı nedeniyle zaten yaptırım kararı alacaktı, almak zorundaydı. Şimdi başkan olduğunda eline “yaptırımı Trump uyguladı, gelin konuşalım” deme şansı geçti.

TÜRK-AMERİKAN SORUNLARI

Kuşkusuz teknik olarak ABD’nin yaptırımının nedeni S-400 görünüyor. Ama gerçekte S-400’ler Türk-Amerikan sorunlarının kaynağı değil, tersine sorunların sonuçlarından biri.

Peki sorunların kaynağı ne? Sorunlar ne zaman başladı?

Kuşkusuz Türk-Amerikan ilişkilerinde Ankara’nın, ABD’nin Özal’a rağmen birinci, Erdoğan’a rağmen ikinci Irak saldırısına Washington’un istediği ölçüde katılmamasından kaynaklı sorunlar vardı ama esas olarak bugüne biriken sorunların kaynağı 2011 yılına uzanmaktadır.

AKP hükümeti 2011 yılında ABD ve AB’yle önce Libya operasyonuna dahil olup Kaddafi’yi devirdi, ardından da yine Atlantik ittifakı içinde Suriye’de Esad rejimini devirmeye ve bu ülkeyi parçalamaya soyundu.

Şam yönetiminin direnmesi, İran’ın sahada ve Rusya’nın 2015’e kadar uluslararası platformda Suriye’ye destek vermesi, ardından Rusya’nın sahaya askeri olarak inmesi, Türkiye’nin Rus uçağını düşürmesi sonrasında bir kırılma oluştu ve AKP hükümeti Suriye’de ikili bir politika izlemeye başladı:

1. Rusya’yla “normalleşti”, Rusya ve İran ile Astana Platformunu kurdu, ABD’nin PYD devleti kurma girişimine karşı Suriye topraklarında askeri operasyon başlattı. Ancak Şam’la anlaşmamakta direttiği için bu çabalar tam sonuç vermedi.

2. Tüm bu süreçte ABD’yi Suriye’de aktif müdahaleye davet etti, ABD kimyasal komplolarda Suriye’yi vurduğunda “yetmez, daha çok füze atılmalı” çağrıları yaptı, ABD’yle “Suriye’nin kuzeydoğusunda PYD bölgesine karşı kuzeybatısında ÖSO bölgesi” pazarlığı yaptı.

Sonrasında Türkiye, ABD’yle Doğu Akdeniz’de de karşı karşıya geldi.

Yani özetle S-400’den bağımsız olarak Türkiye ile ABD arasında çok sayıda sorun bulunmaktadır. Bunları yok sayarak sanki S-400’den vazgeçilse ortada sorun kalmayacakmış şeklinde değerlendirmeler yapmak doğru değildir.

TÜRKİYE İÇERİDE NE YAPMALI?

Türkiye iki kutuplu dünya koşullarında, 1975’te ABD yaptırımlarına karşı İncirlik Üssünü kapatarak yanıt verebildi. 2020’nin çok kutuplu dünyasında şartlar daha da uygun.

Peki ne yapmalı?

1. AKP hükümetinin S-400’leri, bir ölçüde ABD’yle pazarlığının kartı haline getiren, çalıştırılmasını geciktiren ve toplamda Türkiye’yi oyalayan tutumu, artık bir son bulmalı. Madem yaptırım uygulandı, Ankara S-400’leri artık çalıştırmalı!

Dahası “tam bağımsızlık” adına kendi füze savunma sistemini kurmaya yönelmeli. ABD’ye bağımlılığın kırılmasında önemli bir aşama olan “silah envanterini çeşitlendirmek” ve ortak üretimle adım adım “yerli sistem” kurabilmek hedefiyle daha uygun şartları olan Çin füze savunma sistemi için de anlaşma yapılmalı.

2. İncirlik Üssü derhal kapatılmalı. AKP’nin buna cesareti yoksa, en azından İncirlik uçuşları öncelikle askıya almalı.

3. İsrail’in güvenliğini sağlamak üzere İran’ı hedef alan Kürecik Radarı kapatılmalı. AKP’nin buna cesareti yoksa en azından öncelikle radarın faaliyeti askıya alınmalı.

TÜRKİYE DIŞARIDA NE YAPMALI?

Yaptırım, özellikle Trump döneminde ABD’nin yoğun uygulamaya başladığı bir dış politika silahı oldu. Öyle ki ABD bu silahı sadece düşmanlarına ya da rakiplerine değil, müttefiklerine karşı da uyguladı. ABD’nin AB’ye karşı uyguladığı daha düşük yaptırımlar örneğin…

ABD’nin uluslararası hukuka aykırı “yaptırım” silahı, uygulamada oldukça “kirli” sorunlara da yol açmaktadır.

İşte Sudan bunun son örneğidir. Yıllardır ABD’nin teröre destek veren ülkeler listesinde olan Sudan, ABD baskısıyla İsrail’le normalleşme kararı alınca, bu listeden çıkartıldı. Politikasını beğenmediği ülkeyi teröre destek verenler listesine alan emperyalist ABD, o ülkeye istediği şartları kabul ettirdiğinde listeden çıkarmakla ödüllendirmektedir!

Diğer yandan ABD Venezüella örneğinde görüldüğü gibi darbe girişimleriyle yıkamadığı bir yönetimi başarısız kılabilmek için petrolüne, parasına el koyabilmekte, başka ülkeleri de yaptırıma zorlayarak halkı yönetime karşı kışkırtmaktadır. Kaldı ki bu bir suçtur!

Diğer yandan İran örneğinde görüldüğü gibi ABD “kapsamlı yaptırımlarla” ve ambargoyla bir halkı toptan cezalandırmaya çalışmakta, insanlık suçu işlemektedir.

ABD’nin Çin’e karşı Trump döneminde başlattığı ticaret savaşı ve yaptırımlar da bir başka örnektir.

İşte bu nedenle dünya ABD’nin “yaptırım silahına” karşı işbirliği yapmak durumundadır. Türkiye’nin ABD yaptırımına karşı verebileceği en değerli yanıt, Astana Platformunu kurumsallaştırması, yaptırıma maruz kalan Çin başta dünya devletleriyle ilişkileri geliştirmesidir.

Ve Ankara elbette biriken sorunlarının nedeni olan Esad karşıtlığını bitirmeli ve Şam’la anlaşmalıdır.

Unutulmamalı: Emperyalistlerin yaptırımına boyun eğmenin faturası, yaptırımın kendisinden daha ağırdır.

Mehmet Ali Güller
CRI Türk
15 Aralık 2020

  1. #1 by puma on 16/12/2020 - 10:16

    ====================================================================================
    PUMA: Puma’nin yorunlari asagidadir.
    ====================================================================================
    TRUMP’IN S-400 YAPTIRIMI MESAJLARI KİMLERE?
    ABD Başkanı Donald Trrump, ABD Kongresi’nin uzun zamandır istemesine rağmen uygulamadığı
    Türkiye’ye yaptırımı, başkanlığının bitmesine 40 gün kala uyguladı.
    ====================================================================================
    PUMA: 4 yil arto 40 gun diye duzeltirim (gorecegiz).
    Ayrica gercek bir uygulama da olmayabilir. Trump zaten uygulamak istemez.
    Biden ise uygulamayip taviz koparmak icin kullanmaya calisir.
    Sonucta ceza verince istedigini elde edecek mi ki.
    ====================================================================================
    Hatta ABD Kongresi, sırf Trump uygulamıyor diye, yaptırımı en sonunda Pentagon bütçesi yasa
    tasarısının içine de koymuştu. Trump ise bütçe yasa tasarısını yaptırım nedeniyle değil
    ama istediği sosyal medya maddesi dahil edilmediği için veto edeceğini açıklamıştı.
    Haliyle ilk soru, “neden şimdi” sorusu oldu.
    YAPTIRIM’IN ZAMANLAMASI VE MESAJLARI
    1. Trump, Türkiye’ye yaptırıma karşıydı.
    Dahası Türkiye’nin S-400 almasını da kendinden önceki ABD yönetiminin Ankara’ya Patriot vermemesine bağlayarak,
    haklı görüyordu. Bu durumda 40 gün kala Trump kendiyle de çelişmiş oldu.
    2. CAATSA yaptırımları 12 maddeden oluşuyor ve yasa en az beşinin uygulanmasını öngörüyor.
    Trump’ın daha hafif olan maddeleri tercih ettiği görülüyor.
    ====================================================================================
    PUMA: Trump dostumuzmus demek ki. Patriot vermemis olmalari da bahane.
    Sonucta Patriot ile s400 karsilastirilabilir degiller. Patriot alsak yine s400 lazimdi.
    Bir kere amac ABDden korunmaksa s400 ise yarar, ama Rusyadan korunmaksa Patriotlar hicbir ise yaramaz.
    Bizim Ataturkculerimiz neden boylesine Trump dusmanidir. Hepsi mi sahte Ataturkcudur.
    Trump’tan ne zarar gormuslerdir. Secilmesi devrim sayilan Obama 4 ulkede savas cikartmisken, hicbir
    ulkede savas yapmayan (hatta savaslari antiprovokasyonlarla onlemeye calisan) Trump
    niye fasist, irkci, nazi falan olsun. Tam bir zirvalik. Bazi kaliplasmis laflar var,
    derindevletin agziyla soylenmis ve malesef bizim Ataturkculerin (ben haric) agzinda sakiz olmus.
    Dunya medyasi kurtulus savasi sirasinda Ataturk’e terorist diyordu. Simdi bir benzeri Trump’s yapiliyor.
    Obama zamaninda da Putin’e yapiliyordu.
    ====================================================================================
    3. ABD Dışişleri Bakanlığı “Yaptırımların Türkiye’yi değil Rusya’yı hedef aldığını” iddia etti.
    Açıklamada şöyle dendi: “CAATSA yasasının 231. maddesi ve bugünkü eylemler Türkiye ya da
    ABD’nin başka bir müttefik veya partnerinin askeri potansiyelini veya savaşa hazır durumunu
    bozmaya yönelik değil. Aksine yaptırımlar Rusya’yı, çeşitli kötü niyetli eylemlerine
    yanıt olarak bir bedel ödemesini sağlamaya yöneliktir.”
    ====================================================================================
    PUMA: Tabi ki, sonucta 3. dunya savasinda Rusyanin kontrol ettigi hava sahasi genislemis olacak.
    Yani s400lerin parasi uzerinden yapilan yorumlarin bir ciddiyeti yok. Hem de cok ucuz bir silah.
    s400ler yeni dunya kurulurken Rusyanin kozlarini artiriyor. Trump niye Rusya tarafinda olsun,
    sebei bariz: onlar pazarligini zaten yapmislar, derin devlete karsi birlesmisler.
    Zaten ABDnin zorbalikla dayatmalar yapmasi ancak 3. dunya savasina sebep olurdu.
    3.dunya savasi derken, farazi bir durumdan bahsediyoruz. “Savas oncesi” konumlanma
    savas olmasa da cok seyi etkiler. Mesela bir adam zengin olsa, onun zenginligi yalnizca
    parasini harcadigi zaman mi belli olur, tabi ki hayir.
    ====================================================================================
    Böylece Washington, Ankara’ya “pazarlığa açığız” mesajı vermiş oldu.
    4. ABD Dışişleri Bakanı Yardımcısı Christopher Ford’un yaptırım sonrası yaptığı açıklamada
    “Başka ülkeler de yaptırım kararımızı not etmeli” demesi önemli.
    ABD bu kararla, aynı zamanda Suudi Arabistan başta potansiyel S-400 müşterilerini tehdit etmiş oldu.
    5. Trump 40 gün kala yaptırım kararı alarak, Biden’e “enkaz devretme” taktiğini sürdürmüş görünüyor.
    Ama aslında bu yöntemle Biden’e “çözüm platformu” da sağlamış oluyor. Şöyle ki,
    Trump yaptırım kararı almasaydı, Biden Pentagon bütçesi yasa tasarısı nedeniyl e zaten yaptırım kararı alacaktı,
    almak zorundaydı. Şimdi başkan olduğunda eline “yaptırımı Trump uyguladı, gelin konuşalım” deme şansı geçti.
    ====================================================================================
    PUMA: Esas enkaz derindevlete secim hileleri ve “pedofillik” uzerinden vurulan darbeler olacak.
    Ya kendisine olumlu anlamda bir enkaz birakacak (muhtemelen), ya da Biden’e olumsuz anlamda.
    ====================================================================================
    TÜRK-AMERİKAN SORUNLARI
    Kuşkusuz teknik olarak ABD’nin yaptırımının nedeni S-400 görünüyor.
    Ama gerçekte S-400’ler Türk-Amerikan sorunlarının kaynağı değil, tersine sorunların sonuçlarından biri.
    ====================================================================================
    PUMA: Peki “bu sorunlarin olmamasini” ister miydik, ..ABD derin devletle icice oldugu surece
    istemezdik.
    Ayrica hicbir sorun yoksa da alabilirdik.
    ====================================================================================
    Peki sorunların kaynağı ne? Sorunlar ne zaman başladı?
    Kuşkusuz Türk-Amerikan ilişkilerinde Ankara’nın, ABD’nin Özal’a rağmen birinci,
    Erdoğan’a rağmen ikinci Irak saldırısına Washington’un istediği ölçüde
    katılmamasından kaynaklı sorunlar vardı ama esas olarak bugüne biriken sorunların kaynağı 2011 yılına uzanmaktadır.
    ====================================================================================
    PUMA: Ben sorunlarin kaynagi demem. Bir diplomat falan isek boyle konusabiliriz.
    Ya da “politically correct” olmak icin. Ya da ”dostumuza“ sitem ederken.
    Derindevlet projelerini hizlandirmak icin baskilar yapti, dunya buna direndi.
    Ne demek istiyorum, yani cikarlarimiz paraleldi de birden aramiza kara kedi girdi
    gibi bir durum yok.
    ====================================================================================
    AKP hükümeti 2011 yılında ABD ve AB’yle önce Libya operasyonuna dahil olup Kaddafi’yi devirdi,
    ardından da yine Atlantik ittifakı içinde Suriye’de Esad rejimini devirmeye ve bu ülkeyi parçalamaya soyundu.
    Şam yönetiminin direnmesi, İran’ın sahada ve Rusya’nın 2015’e kadar uluslararası platformda Suriye’ye destek vermesi,
    ardından Rusya’nın sahaya askeri olarak inmesi, Türkiye’nin Rus uçağını düşürmesi sonrasında
    bir kırılma oluştu ve AKP hükümeti Suriye’de ikili bir politika izlemeye başladı:
    1. Rusya’yla “normalleşti”, Rusya ve İran ile Astana Platformunu kurdu,
    ABD’nin PYD devleti kurma girişimine karşı Suriye topraklarında askeri operasyon başlattı.
    Ancak Şam’la anlaşmamakta direttiği için bu çabalar tam sonuç vermedi.
    2. Tüm bu süreçte ABD’yi Suriye’de aktif müdahaleye davet etti,
    ABD kimyasal komplolarda Suriye’yi vurduğunda “yetmez, daha çok füze atılmalı” çağrıları yaptı,
    ABD’yle “Suriye’nin kuzeydoğusunda PYD bölgesine karşı kuzeybatısında ÖSO bölgesi” pazarlığı yaptı.
    ====================================================================================
    PUMA: Ergenekon kumpaslari ve ”cozum sureci “ de olayin onemli detaylaridir.
    Once Ergenekon kumpaslari basladi, bunlar bitmeden kurt acilimi basladi.
    Ve bu ikisi de aktifken Suriye savasi basladi. ABD Obama baskanken McCain gibilerin eliyle ISID’i yaratti
    (Tele1’e hatirlatirim, Obama ve McCain anlaminda)..
    Bu arada azar azar Turkiye Rusya ile yakinlasti. Nukleer projeler v.s. uzerinden.
    Belki Akpnin yolsuzluk yapma zaafindan jeopolitik amacla yararlanildi.
    Sonra Ergenekon kumpaslari ve cozum sureci coktu, ve Reis-Feto kavgali hale geldi.
    Ayrica Sonowden Rusya’ya gitti, ve ulkesinin kirli belgelerini Rusyaya teslim etti.
    Bir de wikileaks var. Dunyada bir bilinclenme olustu ve esas dusmanin derindevlet
    oldugu fikri zihinlerde yer etmeye basladi. Bunun bir parcasi olarak ve
    Karadenizde Rusyanin ABDye askeri ustunlugunu tescil etmesiyle beraber,
    ABD ordusu da saf degistirdi, ve derindevlet ordu ile degil parali teroristlerle
    savaslarina devam etti ve savas yapabilmesinin artik tek yolu provokasyonlar idi.
    ABD kimyasal komplolarla Suriyeyi vurmus muydu. Yani ABD ordusu , derindevletten kopmadan once
    Suriyeyi arada bir vuruyordu, ve bazen ISIDle mucadeleyi bahane ediyordu…
    2013 veya 2014 te bir kimyasal komplo oldu, Obama Tomahawklar ile Suriyeyi vuracakti, guya,
    ve piyasalar hareketlendi (altin fiyatina bakarak o haftayi tespit edebiliriz).
    Bu olmadi. Sonra beyaz migferliler eliyle Trump zamaninda kimyasal komplolar oldu.
    Obama Suriyeyi bu sebeple vurmadi, ama Trump daha da ileriye gitti,
    antiporvokasyn olarak Rusya ve Suriye ile anlasmali olarak Suriyeyi iki kere fuzlerle ”vurdu”.
    Hic bir zarar verilmedi, derin devlete mama verildi, ve dalga gecildi. Trump tarafini resmen
    belli etti, akilli olanlara ben Rusya-Cin cizgisindeyim demis oldu. Aptallara da, sert adam
    gibi kendini gosterdi.
    Rus ucaginin dusmurulmesi Turkiye Rusya ile yakinlasmakta iken olmustu.
    O sirada Turkiye paradoksal bir bicimde hem Rusyaya hem cihatcilara yakindi (hala da biraz oyle).
    Bu saldiri Feto’ye yaptirildi, ve amac bariz olarak Turkiye Rusya yakinlasmasini tersine cevirmek icindi.
    Karlov suikasti da ayni sekilde, ikinci kriz daha hafif atlatildi, cunku sahiplenme yoktu ve olamazdi.
    Yetmez , daha cok fuze atilmali denen donem, hatirladigim kadariyla Idlib ile ilgili idi (yoksa Halep mi).
    Kimyasal komplolar ile ilgili miydi, benim hatirladigim Suriyenin cihatcilara olan taarruzu ile ilgili idi bu.
    Bizimkiler de “muhaliflere saldiriliyor” diye kiziyorlardi.
    Yani, itiraz etmiyorum bu ozete yalniz, konuyu hic bilmeyenler olaylar arasindaki baglantiyi
    bu ozete bakarak kuramayabilirler. Zaten bir suru derin isler oldu. Ama meselenin ozu
    Rusya ile Derindevlet arasindaki savastir.
    ====================================================================================
    Sonrasında Türkiye, ABD’yle Doğu Akdeniz’de de karşı karşıya geldi.
    ====================================================================================
    PUMA: Bundan emin degilim. Trump ABDsi varken, ABD ordusu Trump ve Rusyanin yanindayken,
    biz ABDden cok Fransa ve Almanya ile karsi karsiya geliyoruz.
    ====================================================================================
    Yani özetle S-400’den bağımsız olarak Türkiye ile ABD arasında çok sayıda sorun bulunmaktadır.
    Bunları yok sayarak sanki S-400’den vazgeçilse ortada sorun kalmayacakmış şeklinde değerlendirmeler yapmak doğru değildir.
    ====================================================================================
    PUMA: Daha genis bakarsak derindevletle insanlik arasinda cok sayida sorun bulunmkatadir.
    diger hersey bunun yansimalaridir.
    ====================================================================================
    TÜRKİYE İÇERİDE NE YAPMALI?
    Türkiye iki kutuplu dünya koşullarında, 1975’te ABD yaptırımlarına karşı
    İncirlik Üssünü kapatarak yanıt verebildi. 2020’nin çok kutuplu dünyasında şartlar daha da uygun.
    Peki ne yapmalı?
    1. AKP hükümetinin S-400’leri, bir ölçüde ABD’yle pazarlığının kartı haline getiren,
    çalıştırılmasını geciktiren ve toplamda Türkiye’yi oyalayan tutumu, artık bir son bulmalı.
    Madem yaptırım uygulandı, Ankara S-400’leri artık çalıştırmalı!
    ====================================================================================
    PUMA: Bence zaten calisiyor.
    ====================================================================================
    Dahası “tam bağımsızlık” adına kendi füze savunma sistemini kurmaya yönelmeli.
    ABD’ye bağımlılığın kırılmasında önemli bir aşama olan “silah envanterini çeşitlendirmek”
    ve ortak üretimle adım adım “yerli sistem” kurabilmek hedefiyle daha uygun şartları olan Çin füze savunma sistemi için de anlaşma yapılmalı.
    ====================================================================================
    PUMA: Aynen.
    ====================================================================================
    2. İncirlik Üssü derhal kapatılmalı. AKP’nin buna cesareti yoksa, en azından İncirlik uçuşları öncelikle askıya almalı.
    ====================================================================================
    PUMA: Ne yapilacaksa Trump’u zor duruma dusurmeden yapilmali. Trump’un
    resmen baskan olacagi zamana kadarki durum hassastir.
    ====================================================================================
    3. İsrail’in güvenliğini sağlamak üzere İran’ı hedef alan Kürecik Radarı kapatılmalı.
    AKP’nin buna cesareti yoksa en azından öncelikle radarın faaliyeti askıya alınmalı.
    TÜRKİYE DIŞARIDA NE YAPMALI?
    Yaptırım, özellikle Trump döneminde ABD’nin yoğun uygulamaya başladığı bir dış politika silahı oldu.
    Öyle ki ABD bu silahı sadece düşmanlarına ya da rakiplerine değil, müttefiklerine karşı da uyguladı.
    ABD’nin AB’ye karşı uyguladığı daha düşük yaptırımlar örneğin…
    ABD’nin uluslararası hukuka aykırı “yaptırım” silahı, uygulamada oldukça “kirli” sorunlara da yol açmaktadır.
    İşte Sudan bunun son örneğidir. Yıllardır ABD’nin teröre destek veren ülkeler listesinde olan Sudan,
    ABD baskısıyla İsrail’le normalleşme kararı alınca, bu listeden çıkartıldı.
    Politikasını beğenmediği ülkeyi teröre destek verenler listesine alan emperyalist ABD,
    o ülkeye istediği şartları kabul ettirdiğinde listeden çıkarmakla ödüllendirmektedir!
    Diğer yandan ABD Venezüella örneğinde görüldüğü gibi darbe girişimleriyle yıkamadığı
    bir yönetimi başarısız kılabilmek için petrolüne, parasına el koyabilmekte,
    başka ülkeleri de yaptırıma zorlayarak halkı yönetime karşı kışkırtmaktadır.
    Kaldı ki bu bir suçtur!
    ====================================================================================
    PUMA: Bence Trump ve ABD ordusu Guadio’yu baskan yapmak istemedi, derindevlet
    guvenlik sirketleri ile darbe yapmak istedi.
    ====================================================================================
    Diğer yandan İran örneğinde görüldüğü gibi ABD “kapsamlı yaptırımlarla”
    ve ambargoyla bir halkı toptan cezalandırmaya çalışmakta, insanlık suçu işlemektedir.
    ====================================================================================
    PUMA: Hata yaptirim yapanda degil, yaptirimi ciddiye alanda.
    ====================================================================================
    ABD’nin Çin’e karşı Trump döneminde başlattığı ticaret savaşı ve yaptırımlar da bir başka örnektir.
    ====================================================================================
    PUMA: Bence bu anlasmali bir ticaret savasidir. Karsilikli gumruklerle derindevletin
    cokuluslu sirketleri zarar gorecekti. Ayrica ABDyi yeniden sanayilestirmek icin
    atilan bir adimdi, ve eminim Cin’in de buna itirazi yoktur.
    ====================================================================================
    İşte bu nedenle dünya ABD’nin “yaptırım silahına” karşı işbirliği yapmak durumundadır.
    Türkiye’nin ABD yaptırımına karşı verebileceği en değerli yanıt,
    Astana Platformunu kurumsallaştırması, yaptırıma maruz kalan Çin başta dünya devletleriyle ilişkileri geliştirmesidir.
    ====================================================================================
    PUMA: Evet, ama bunlarin olmasi icin yaptirim gerekmez. Ayrica yaptirimlar hicbir zaman
    da uygulanmayabilir. Cunku Trump yeniden secildi, ve sistemde koklu degisiklikler olacak.
    100bin tutuklama bekliyoruz.
    ====================================================================================
    Ve Ankara elbette biriken sorunlarının nedeni olan Esad karşıtlığını bitirmeli ve Şam’la anlaşmalıdır.
    ====================================================================================
    PUMA: Aynen.
    ====================================================================================
    Unutulmamalı: Emperyalistlerin yaptırımına boyun eğmenin faturası, yaptırımın kendisinden daha ağırdır.
    ====================================================================================
    PUMA: Evet, ama emperyalist olan Trump ABDsi degil, derindevlet ABDsi. Trump
    emperyalizme karsi savasiyor. Emperyalistlerin hedefinde Rusya , Cin, Trump var.
    Bunu bir cok kere gorduk.
    ====================================================================================

  2. #2 by Dr. Murat Aygen on 16/12/2020 - 14:33

    “(…) hangi yanıtlar verilmeli”? Bence bir teşekkür kâfîdir. Devletimize milletimize SAYIN CAN DÜNDAR gibi hayırlı evlatlar yetiştirmiş A.Ü. BYYO’da «Bütün faşist rejimleri ayakta Amerikan emperyalizmi tutar» ATATÜRKÇÜ savı tedrîs edilir. SAYIN ERDOĞAN -hâşâ- “faşist” olsa idi, O’nu da tutardı. Yaptırım dayatmakla, olmadığını kanıtlamıştır NETEKiM [bkz:«(Ankara Üniversitesi) Basın Yayın Yüksek Okulu Sekreteri Alican tutuklandı» (tek sütun üzerine) başlıklı haberi, Cumhuriyet gzt., Sahibi Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazetecilik T.A.Ş. adına Nazime Nadi, Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Oktay Kurtböke, Basan ve Yayan Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazetecilik T.A.Ş. Cağaloğlu Halkevi Sk. N.39-41, 49. yıl sayı 17221, 14 Temmuz CUMA 1972, Basıldığı yer Ulusal Basımevi – Ankara, s.YEDi].

  1. ABD YAPTIRIMINA HANGİ YANITLAR VERİLMELİ? | Öykü-Şiir-Anı-Günce-Doğa+Yaşam+Sağlık+Politika

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

%d blogcu bunu beğendi: