S-400 sorun değil, sonuçtur

Erdoğan’ın siyasi tarihi, aynı zamanda “u dönüşlerinin” tarihidir. En ünlü u dönüşlerinden biri, Libya konusundaydı. Önce “ne işi var NATO’nun Libya’da” diyerek müdahaleye karşı çıkmış; ardından da “NATO, Libya’nın Libyalılara ait olduğunu tespit ve tescil etmek için oraya gitmelidir” diyerek müdahaleye katılmıştı!

Örneğin NATO’nun Türkiye’ye kuracağı füze kalkanı konusunda 15 Kasım 2010’da şöyle demişti: “Bu işin komutası kesinlikle bize verilmeli, aksi takdirde böyle bir şeyin kabulü mümkün değil.” Çok değil, bir hafta sonra, 22 Kasım 2010’da ise şöyle demişti: “Buranın komuta sisteminin tamamıyla NATO’da olması gerektiğini söyledik ve bunu savunduk.”

Girit modeli, hangarda tutma modelidir

Dolayısıyla Erdoğan’ın S-400 konusunda ani bir dönüş yapması, ne yazık ki olasılık dahilindedir. Hele de S-400’den önce, 2013’te Çin’le FD-2000 anlaşması yapıp, iki yıl ABD ve NATO’yla pazarlık yapıp caydıktan sonra…

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın “Girit’teki S-300’lerde nasıl bir model kullanılıyorsa, biz de bunu müzakereye açacağız” demesi, işte o olasılığı artıran en yeni gelişme olarak önümüzde duruyor.

Çünkü “Girit modeli”, S-400’ü özetle hangarda tutma modelidir; arada açılıp atış tatbikatında kullanılması sistemi kullanmamaktan çok farklı değildir!

Çünkü S-400 hava savunma sistemi “erken ihbar ve komuta kontrol ağına bağlı” çalışmadıktan sonra etkin çalışmamış olacaktır. Çünkü hangarda duran bir hava savunma sistemi, gerçekte çalışmamış olacaktır.

1997’den 2013’e

Öte yandan Türkiye’nin Milli Savunma Bakanı’nın “Girit modeli” diyerek geri adım atması, Türkiye’nin Yunanistan’a attırdığı geri adımı bu kez kendisinin uygulamayı kabul etmesi demektir ve vahimdir!

Girit modelinin nereden çıktığını anımsayalım: Rumlar Kıbrıs’a yerleştirmek üzere 1997’de Rusya’dan S-300 almış; Türkiye çok sert tepki gösterip “vururuz” demişti. Rumlar Ankara’nın tepkisi üzerine S-300’leri elden çıkarmak ve Yunanistan’a vermek zorunda kalmıştı. Yunanistan da sistemi Girit’te hangara kapatmıştı.

Ne zaman ki Türkiye’nin 1997’deki kararlılığı AKP’nin dış politikası nedeniyle gevşedi ve sulandı; Yunanistan S-300’ü hangardan çıkarmaya başladı. Yunanistan 2013’ten itibaren, S-300’ü hem NATO hem de örneğin İsrail’le ikili tatbikatlarda, hangardan çıkarıp kullandı. (İsrail de böylece Suriye’deki S-300’leri aşabilmenin eğitimini yapmış oldu!)

ABD’yle pazarlık yanlışı

Hep söyledik, Erdoğan’ın dış politikası Yeni-Abdülhamitçiliktir. Erdoğan Rusya’yla anlaşarak kendisine bölgede alan açmak istiyor, bunu ABD’yle pazarlığında kullanmaya çalışıyor ve iki büyük kuvveti de AB’yle dengeleyebileceğini varsayıyordu.

Ne yazık ki S-400 için de aynısını yaptı, yapıyor. 2020 nisanında çalıştırılacağını ilan ettiği S-400’ü salgın “bahanesiyle” çalıştırmaması, pazarlığa dairdi. Bugün Girit modeli üzerinden ABD’ye müzakere çağrısı yapmaları da pazarlığa dairdir.

Açık ki S-400’ü ABD’den ciddi bir taviz koparmanın aracı olarak kullanmak istiyorlar. Ancak fena yanılıyorlar. Çünkü S-400, iddia edildiği gibi Türk-Amerikan ilişkilerinin en önemli sorunu değildir; gerçekte sorunların sonuçlarından biridir. O nedenle S-400 konusunda verilecek taviz, karşılığı alınacak bir taviz değil; köklü geri çekiliş olacaktır.

Tam da bu nedenle nisan ayından beri S-400’ün çalıştırmayı geciktirmenin, Türkiye’nin elindeki avantajı kaybetmesine neden olacağını yazdım. Daha Trump döneminde ya da en azından ABD seçim atmosferinde sistemin aktif hale getirilmesinde sayısız yarar olduğunu belirttim.

Ancak bunlar yapılmadı ve şimdi S-400’ü “tam performans çalıştırmamanın” karşılığında ABD’den bir şeyler koparabilmeyi umuyorlar. Ancak bu, tersine Rusya’yla da sorun demektir!

S-400 bağımsızlık konusudur

Hep söyledik: S-400’ü sadece bir füze savunma sistemi olarak görmek hatadır. S-400 füze savunma sistemi olmaktan öte bölge merkezli dış politika demektir, Türkiye-Rusya-İran işbirliği demektir, silah envanterini çeşitlendirerek tek bir yere bağımlılığı azaltmak demektir, ulusal füze savunma sistemi için bir ara aşama demektir. S-400 son tahlilde Atlantik’ten bağımsız hareket edip edememe demektir.

O nedenle S-400 pazarlık edilemez, ABD’yle müzakere edilemez!

Çin’in FD-2000’inden sonra Rusya’nın S-400’den de taviz vermek, vahim bir hata olur!

Mehmet Ali Güller
Cumhuriyet Gazetesi
11 Şubat 2021

  1. #1 by puma on 12/02/2021 - 13:42

    Millet ittifaki Atlantikcilik yaparak Batidan destekle
    AKPden kurtulma plani yapiyordu,
    ve Biden’i de umut olarak goruyordu.
    Hatta Reis ile Trump’un “samimiyeti”
    AKPden kurtulmanin onunde bir engel gorunuordu (yani ben oyle hissettim).
    Hatta bence EKongar ve MYanardag’in (ve daha bircok ilerici yazarin)
    Trump’tan nefret etmesinin sebebi
    batili sahte marxistlere kanmalarinin yaninda
    AKPden kurtulmanin onunde bir engel olarak gormeleridir.
    Yani eskiden ne guzel savas ve teror vardi,
    Trump hic savas yapmadi,
    diye Trump’tan nefret edemeyeceklerine gore..
    ABD Irak’a “demokrasi gotururken” kanmayan ilerici yazarlar;
    sahte bir irkci-solcu, bilimci-bilimkarsiti, laik-antilaik
    saflasmasinda hemen yerlerini aldilar.
    Bu kartel hep ayni yontemi mi kullanacakti, ..
    kurtleri ezenler de onlardir,
    pkk zihniyetini dayatmak uzere desteklemek uzere
    kurt-fetisizmi yapanlar da onlardir
    (evet , buna da kanmadilar, ama
    Trump’un kotu, korona ASIsinin iyi oldugu yalanina hemen kandilar).

    Bence Biden pek bir sey yapmadi henuz,
    eli kolu bagli, gercek bir baskan degil o,
    dunya biliyor bunu, bizim icin ise bu bir komplo teorisi seviyesinde bir konu.
    Yine de Akpnin yeniden kartel kuklaligina dumeni kirmasi icin yetti ver artti.
    Millet ittifakinin hayalleri suya dusmus olmali.

    Millet ittifaki kartel ile degil antikartel ile calismalidir .
    Gelecek orda. Nasil kurtulus savasindan sonra
    Vahdettin yeniden devlet baskani yapilamazdiysa,
    kartelin ve kartelcilerin de yeni dunyada sozu gecmez.
    s400 karsitligi muhalefet cehpesinde daha net,
    birlestirici bir unsur malesef.
    Bu ve bunun gibi yanlis semboller uzerine birliktelikten hayir gelmez. ..
    Guclendirilmis parlementer sistem: bu bir birlestirici olabilir.

    Yakinda secim hileleri ve,
    kartelin buyuk ve igrenc suclari ortaya konacak ,
    Trump bir yildiz gibi parlayacak
    (belki en buyuk emek ona ait olmasa da onemli bir semboldur),
    zamaninda yanlis tarafi secenlerin inandiriciliklari azalacak.
    M.Yanardag’in 18dk’daki s400 taraftarligi
    hem bilimsel hem de olumlu idi,
    yalniz benzer bir tutum ABD sisyaset konusunda gosterilmedi,
    tam tersi olan taraf tutuldu, ve bundan geri adim atilmadi
    (Trump kaybetti, daha fazla konusmaya gerek yok demek cok yanlis olur).

    s400ler sembol olmanin otesinde
    gercekten savunma anlaminda su anda lazimlar.
    Tamam ABD ordusu artik kartele karsidir ve
    savas yapmak istemez ve Biden’in emirlerini dinleme,
    orduya atamalarini kabul etmez (oruda nasil bir degisiklik yapti bilen var mi)
    Ama kartelin baska unsurlari, mesela israil
    bir denizaltidan fuze atsa, bunu engelleyemeyecek miyiz.
    Boyle bir seyi yapip bir de medya yoluyla irani suclayabilirler.
    Kritik bir donemdeyiz.
    Daha once tahmin olarak, bence s400ler su an aktif demistim.
    Bu inancim biraz azaldi.
    Belki aktiftirler de pasifize etme gorusmeleri yapiliyordur.
    Zaten H.Akar Atlantikci bir kimsedir,
    ve 15 temmuz darbesine karsi gelenleri tasviye ederek rengini belli etmistir.
    O s400den vazgecemeye dunden razidir.
    Bu arada patriot s400 yerine kullanilamaz, cunku
    1. hem cok da zayiftirlar,
    2. hem tehdit dogudan degil batidan gelmektedir,
    3. hem de rusyadan gelecek bir fuzeyi kimse durduramaz zaten.

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

%d blogcu bunu beğendi: