ABD’yle müttefik ama ortak değil!

Türkiye, bir yandan ABD’nin PKK’ye binlerce TIR silah ve ekipman yardımı yapmasını çıkarlarını tehdit eden en önemli gelişme olarak saptıyor ama bir yandan da ABD’yle Karadeniz’de Rusya’yı hedef alan ortak deniz tatbikatı yapıyor!

Peki Türkiye hem ABD’nin çıkarlarını hedef aldığını tespit edip hem de ABD’yle nasıl işbirliği yapabiliyor?

Sözde stratejik ortaklık

Tamam, Erdoğan bir dönem ABD’nin Büyük Ortadoğu Projesinde “eşbaşkan” oldu. Tamam, Erdoğan Obama’nın ilk döneminde Ortadoğu için “model ortak” oldu. Ama Türkiye hiçbir zaman ABD’nin “stratejik ortağı” olmadı; Erdoğan’dan önce de, Erdoğan döneminde de…

Bu gerçeği en açık bir şekilde dile getiren de ABD’nin yeni Dışişleri Bakanı Blinken oldu. Blinken, Biden tarafından bakanlık için aday gösterilip de onay almak üzere Senato Dış İlişkiler Komitesinin karşısında çıktığında, Türkiye’yi “sözde stratejik ortak” olarak nitelemişti (20.2.2021).

Türkiye’de Blinken’in sözlerine çok kızıldı; nasıl Türkiye için “sözde stratejik ortak” der diye. Ancak gerçekti; Türkiye ABD’nin hep “sözde” stratejik ortağıydı… 

Müttefiklik-ortaklık farkı

Sorun şu ki, Türkiye ABD’nin ortağı olmadığı halde, 70 yıldır müttefiki…

Ortaklık ile müttefiklik arasında kalın bir fark var: Bir ülkeyle müttefik olabildiğiniz halde ortak olmayabiliyorsunuz…

Türkiye ABD’nin ortağı değildir; iki ülke Doğu Akdeniz’de, Suriye’de, Irak’ta, terörle mücadele konusunda karşı cephelerdedir…

Ancak Türkiye, NATO ilişkisi nedeniyle ortağı olmadığı halde ABD’nin müttefikidir!

Bu nedenle de ABD hem PKK’ye silah yardımı yapıyor ama hem de Türkiye’yle Karadeniz’de ortak tatbikat yapabiliyor!

“ABD’yi NATO’yla dengeleme” hayali

ABD’nin Türkiye’ye karşıtlığını saptayanların bir bölümü, yine de Türkiye’nin NATO üyeliğini savunurlar. Hatta NATO üyeliğinin ABD’yi dengeleme aracı olduğunu düşünenler bile vardır.

Bu görüşler, NATO’nun işlevinin tam olarak anlaşılmamasından kaynaklanmaktadır: NATO sadece askeri bir örgüt değildir, ondan daha önce ve önemli olarak siyasi bir örgüttür. Ve bu özelliği nedeniyle NATO, ABD’nin Avrupa’yı denetim altında tutma ve üye ülkelere Amerikan çıkarlarını kabul ettirme örgütüdür. Gladyo ve türevi örgütler bu nedenle NATO ülkelerinde olabilmiştir.

Türkiye’nin ya da başka bir ülkenin ABD’yi NATO’yla dengeleyebilmesi, olası değildir. Tersine, ABD NATO aracılığıyla, üye ülkeleri kendi çizgisine mecbur etmektedir. İşte şu anda ABD’nin “Rusya yakın tehdit” diyerek NATO üzerinden AB-Rusya ilişkilerini bozma gayreti de bu gerçeğe son örnektir.

Veto hakkının kullanım değeri yok

NATO’yu savunanların bir bölümü de Türkiye’nin “veto hakkı” üzerinden ABD ve AB’yi frenleyebildiğini, “veto hakkı” ile kazançlar elde ettiğini iddia ederler.

Oysa Türkiye’nin “veto hakkını” kullanabilerek elde ettiği tek bir somut kazanım yoktur: Türkiye örneğin ne Fransa’nın ne de Yunanistan’ın NATO’nun askeri kanadına dönüşünde bir kazanım elde edebilmiştir. Türkiye, örneğin İsrail’e NATO merkezinde daimi ofis verilmesini son tahlilde önleyememiştir, örneğin Rasmussen’in genel sekreterliğine karşı çıktığı halde önleyememiştir.

En tipik örnektir: Ankara “NATO’nun ne işi var Libya’da” diyerek harekata karşı çıktığı halde, harekata katılmaya mecbur kalmış ve bunu da iç kamuoyuna “NATO, Libya’nın Libyalılara ait olduğunu tescil etmek için Libya’da olmalıdır” gibi vahim bir gerekçeyle pazarlamaya çalışmıştır!

NATO prangası

Sonuç olarak ABD, Türkiye’yi gerçekte bölgede “hedef ülke” olarak görmektedir. Türkiye’nin bu gerçeğe göre konumlanabilmesinin önündeki en temel engel de NATO üyeliği prangasıdır.

ABD, NATO prangasıyla Türkiye’nin ulusal savunma geliştirmesini de, bütünlüklü bir strateji oluşturmasını da önlemeye çalışmaktadır.

Türkiye’nin Atatürk’ün “bağımsız ve bölge merkezli dış politikasına”, bugün dünden çok daha fazla ihtiyacı var…

Mehmet Ali Güller
Cumhuriyet Gazetesi
27 Şubat 2021

  1. #1 by puma on 28/02/2021 - 20:48

    Uzun mesaj yaziyorum, bir yerlerde filtre oluyor,
    emek bosa gidiyor. O yuzden kisa yazayim bu sefer.
    ………………………….
    (yazidaki koyu renkli bir bolum:)
    NATO sadece askeri bir örgüt değildir,
    ondan daha önce ve önemli olarak siyasi bir örgüttür.
    Ve bu özelliği nedeniyle NATO, ABD’nin Avrupa’yı
    denetim altında tutma ve üye ülkelere Amerikan çıkarlarını kabul ettirme örgütüdür
    …………………………..
    Nato siyasi bir orgut mudur..
    Nato aslinda Nazi gibi bir sey demektir.
    Sovyet blokuna karsi kurulmus bir birlikteliktir.
    Kartelin askeri unsurudur.
    Sovyetlere saldirma gorevi Hitler’e verilmisti,
    daha sonra bu gorev Nato’ya verildi.
    Mantiken “Hitler’i birlikte yenen” ABD ve Sovyetlerin
    savastan hemen sonra da ayni cephe de yer almasi gerekmez miydi.

    (Antikartelci bazilari Bolsevik devrimini de kartelin yaptirdigini soylerler.
    Ama oyleyse, tahminim Lenin’i desteklememislerdir.
    1. dunya savasinda kartelin askeri merkezi Ingiltere’ydi.
    1. dunya savasi sirasinda Ingiltere, Almanya, Rusya’nin basinda 3 kuzenler vardi.
    Bir soylentiye gore Alaska Rus Car’indan 1000 ton altin karsiligi alindi…
    Daha sonra Rothscihldler Car’i oldurerek altinlari vermeden Alaska’yi bedavaya almis oldular.

    Yeni Sovyet rejimi bizim dostumuzdu, hatta stratejik ortak bile denebilir nerdeyse,
    bu yuzden Sovyetler Birligi’ni kartel kurdu demek hic inandirici olmaz ,
    ama mutlaka bir sekilde icinde ya da kenarinda yer almislardir. )

    ASIL DEMEK ISTEDIGIM:
    Nato ABDnin bir unsuru degildir, kartelin bir unsurudur.
    Israil ABDnin ucak gemisini batirdi,
    ABD ne kendisi olarak, ne de Nato uzerinden Israile bir sey yapmadi.
    Niye, cunku Israil tam olarak kartelin egemen oldugu bir yerdir,
    KoronaASIsi ve propagandasi yapmasindan belli zaten.
    ABD de kartele karsi bir savasla kurulduysa da sonradan kartelin kuklasi oldu.
    (yapay finansal krizler, Titanik’in batirilmasi ile olasi muhaliflerin yok edilmesi,..)
    Mesela ABD merkez bankasi olan FED , kartelin ozel bir sirketidir.
    (Bu neye benzer mesela Yunanistanda bir mafya olsa ve
    bizim merkez bankamizin sahibi olsa,
    ve bastigimiz her lirayi onlardan faiziyle borc alsak..
    Durum aynen boyle. Son derece garip. )

    Nato ABDnin unsuru degildir.
    Nato birebir kartelin unsurudur.
    ABD kartelin askeri merkezi olarak burda agirlikli bir yerdedir,
    ama Nato demek ABD demek degildir. Nato ABDnin emrinde hic degildir..
    Bu yuzden Trump Nato’ya karsi, kartel Trump’a karsi.
    Bu cok bariz.
    Nato ABDnin Avrupayi kontrol etme araci olsa, o zaman
    Trump aptal mi ki, Natoya karsi olsun.

    Biz yalnizca Nato’ya girmedik, baska kirli ve gizli iliskilerin de icine girdik
    (kacinilmaz miydi, belki,..)
    Mesela Marsal yardimi alip, margarin dayatmasina, florlu dis macununa,
    12 mart, 12 eylul, 15 temmuza maruz kaldik.
    Bir tarafta satanik kartel, bir tarafta insanlik.
    Bize pkk ile saldiranlar, ABDye de sahte-antiIrkci’lar olarak
    ya da secim hilesiyle saldirdilar, yakin zamanda, mesela.

  1. ABD’yle müttefik ama ortak değil! | Öykü-Şiir-Anı-Günce-Doğa+Yaşam+Sağlık+Politika

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

%d blogcu bunu beğendi: