Atatürk’ün Montrö mesajının anlamı

Erdoğan’ın 5 Nisan 2021 akşamı dile getirdiği “Daha iyisi için imkân bulana kadar Montrö’ye bağlılığımızı sürdürüyoruz” sözleri sonrasında, iktidar cephesinde Montrö Boğazlar Sözleşmesinin aslında pek iyi olmadığı yönünde bir algı çalışması başladı.

Zira “daha iyisini” istemek için öncelikle kamuoyuna mevcudun iyi olmadığı kabul ettirilmeliydi! Bu amaçla Atatürk’ün Montrö değerlendirilmesi “Makul ama parlak değil” şeklinde manşetlere taşındı.

İtalya imzaladı, Montrö daha da parladı

Ancak Atatürk, Montrö Boğazlar Sözleşmesinin imzalanacağı haberi üzerine 19 Temmuz 1936’da Dışişleri Bakanı Tevfik Rüstü Aras’a gönderdiği telgrafta aslında “makul ama parlak değil” demiyor, “parlak değil ama makul” diyor. Bu ikisi arasında, göründüğünden de kalın bir fark var. Açıklayalım:

AtatürkTebrik ederim; Montrö Konferansı’nı pek parlak demeyeceğim, makul neticelendirebildiğinden dolayı” diyor ve parlaklık konusuna şu açıklamayı getiriyor: “Yukarıda vermek istemediğim parlaklığı, bu muvaffakiyetinizi zafer haline getirecek bundan sonraki yüksek neticeler almanıza saklıyorum” diyor.

Çünkü Atatürk, yeni bir savaş riskinin ortaya çıktığı koşullarda Türkiye’nin güvenliği için tek bir anlaşmaya değil, toplam bir pakete, bütünlüklü bir tabloya odaklanmış durumda.

O tablonun içinde en önemli iki konu İtalyan’ın Doğu Akdeniz’deki tehdidi ve Almanya’nın Lukarno Güvenlik Anlaşmasından çekilmesinin doğurduğu büyük güvenlik riskleridir. İşte bu nedenle Atatürk Trakya’da, Org. Fahrettin Altay’a “askeri manevralar” yapma talimatı da vermiştir.

Dolayısıyla Atatürk için İtalya’nın imzalamadığı bir Montrö Boğazlar Sözleşmesi parlak değildir, makuldur. İki yıl sonra İtalya sözleşmeyi imzalamak durumunda kaldığında ise Tevfik Rüstü Aras’ın “muvaffakiyeti zafer haline” gelmiş ve “parlak” olmuştur.

Montrö imzalanırken Atatürk’ün kafasında Hatay var

Atatürk açısından “muvaffakiyeti zafer haline getirecek” sonraki “yüksek neticelerden” biri de Hatay’dı. Afet İnan’ın bu konudaki sözleri, meseleyi anlamamızı kolaylaştırmaktadır:

“Montrö’de Boğazlar meselesi konuşulmaya başlandığı zaman, ben de Cenevre’de idim. (…) Son oturumlarda baktım kritik birtakım şeyler var. Tevfik Rüştü Aras endişeli bir durumda idi. Anlattı bana durumu. Bazı meselelerde tam anlaşma olamadığını. (…) Gelişim bir iki gün sürdü. Geldiğim zaman baktım Atatürk gayet neşeli. Halbuki Montrö’de pek iyi havadisler yoktu. Fakat dedim işte ‘Tevfik Rüştü Bey böyle…’ Atatürk ‘Yok!’ dedi, ‘O mesele bitti artık!’ Hakikaten 20 Temmuz’du işte, ben geldiğim anda, Anlaşma imzaya girmiş. Ben birdenbire ‘Aman, çok memnun oldum!’ dedim. ‘Eh!’ dedim, ‘Artık bir dış mesele kalmadı!’ Atatürk ‘Var, mühim bir meselemiz var! Şimdi İskenderun ve Antakya meselesi var!’ 1936 yılı Temmuz’unun 21’i, Montrö’nün imzalanmasından sonradır hemen. Ben şaşırıp kaldım. Fakat dedi ki: ‘Bunun üzerinde duracağız!’ Ben ‘Ne olacak?’ dedim. ‘Alacağız!’ dedi.”

Yani Atatürk, Montrö’nün Hatay’la perçinlenmesinin peşindeydi; parlaklık ancak öyle sağlanabilirdi!

Atatürk için Montrö: ‘Türkün Boğazlar zaferi’

Kaldı ki Atatürk Montrö konusunda sadece Tevfik Rüştü Aras’a değil, pek çok yetkiliye telgraflar göndermiştir; bu konuda pek çok değerlendirme yapmıştır. Ve tüm bu açıklamalarında da Montrö’yü “zafer” olarak değerlendirmiştir.

Örneğin Atatürk “Montrö’den haberler geldiğinda” zaferi Florya’da kutlamış, Ankara’ya, İnönü‘ye “Zafer senindir, gözlerinden öperim, yarın tayyare ile bekliyoruz” mesajı göndermiştir.

Örneğin Ankara Valisi Nevzat Tandoğan’a 22 Temmuz 1936’da attığı telgrafta Montrö’yü “Türkün yeni Boğazlar zaferi” diye nitelemiştir. Pek çok konuşmasında Montrö’nün Lozan’ı taçlandırdığını savunmuştur.

Ve nihayet 1 Kasım 1936’da, TBMM’nin yeni dönem açılışı konuşmasında “Boğazlar, artık tamamıyla Türk hâkimiyeti idaresinde” demiştir.

Soner Polat’ın uyarısı

Diplomasinin altın kuralıdır: Mükemmel ya da “daha iyisi”, iyinin düşmanıdır. Montrö Boğazlar Sözleşmesi konusunda “daha iyisi” söylemi sarayın tuzağıdır! “Lozan hezimettir” diyenler için Montrö elbette “daha iyisi” yapılacak “iyi olmayan” bir anlaşmadır!

Ancak önemle akılda tutulmalıdır: Boğazlar “doğal su yoludur” ve o nedenle “tamamen” kapatılamaz. Dolayısıyla fesihten sonra yeniden masa kurulacaktır. Ancak fesihten sonra anlaşmanın zemini artık 1982 tarihli Deniz Hukuk Sözleşmesi olacaktır ve oradan Montrö’deki haklar bile çıkmayacaktır!

Kaldı ki Eski Donanma Komutanı Em. Oramiral Nusret Güner, bırakın 1982’yi, Montrö öncesi şartlara bile dönülmesinin dayatılabileceği riskine dikkat çekmektedir.

O nedenle geçen yıl yitirdiğimiz Em. Tümamiral Soner Polat’ın şu çok önemli uyarısını unutmamalıyız: “Montrö’ye karşı çıkmak, dolaylı olarak Lozan’a meydan okumaktır! Montrö’yü dillerine dolayanlar gerçekte kimin borazanını üflediklerini iyi bilmelidir. Montrö bir kere sallanmaya başladı mı nerede duracağını kimse tahmin edemez!

Mehmet Ali Güller
Cumhuriyet Gazetesi
15 Nisan 2021

  1. #1 by puma on 16/04/2021 - 08:06

    Hainimiz cok, ama geri kalanlarin ortalama kalitesi de az malesef. En onemli kusur vurdumduymazlik, ve sorgulamamaktir. Vurdumduymazligin gerekceleri “nasil olsa olecegiz” , “bosver hayatini yasa”,
    “dunyayi sen mi kurtaracksin, “boyle gelmis boyle gider”, “sen kendi isine bak, o isi uzmanlarina birak” gibi sacma sapan ezberlerdir….. Bazen isi uzmanlarina da birakmiyoruz: Montro bildirisinde oldugu gibi, bazen de “uzmanlara” birakiyoruz ama yanlis bir sekilde: Korona konusunda oldugu gibi.

    Insanlar uyansin diye bazen biraz sivri dil kullaniyorum, ve sansurle karsilasiyorum. Sansur de ezberler bozulmasin diye yapiliyor olabilir belki. Eminim benim gordugumun cok daha fazlasi olmakta. Canan Karatay’a gizli bir medya yasagi oldugu kesin gibi. Bin kisiden biri farkli konussa herkes uyanacak, butun oyun bozulacak, ama boyle birsey olmuyor, niye, cunku konusacak kisiler tek tek belirlenmis ve buyuk bir baski altina alinmis. Internette de site bazli ve kelime bazli, ve kullanici bazli sansur oldugu cok belli. Garip bir sessizlik varsa fazla ustune giderseniz buyuk bir kiyamet kopar ama yine de sessizligin kaynagini bulamazsiniz.

  1.  Atatürk’ün Montrö mesajının anlamı | Öykü-Şiir-Anı-Günce-Doğa+Yaşam+Sağlık+Politika

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

%d blogcu bunu beğendi: