Son bir haftada, birbiriyle bağlantılı dört gelişme yaşandı. Bu gelişmeler, ABD’nin yeni dönemde “özel savaş”a hazırlandığına; darbe girişimlerinden suikastlara, siber sabotajlardan ekonomiyi hedef alan saldırılara kadar bir dizi eyleme yöneleceğine işaret ediyor.
Pentagon’un 60 bin kişilik gizli ordusu
1) Newsweek dergisi, iki yıl süren araştırma sonucunu yayımladı: Rapora göre ABD Savunma Bakanlığı Pentagon, son 10 yılda yaklaşık 60 bin kişilik büyük bir gizli ordu kurdu. Bu ordunun yarısı Özel Harekat Kuvvetlerinden oluşuyor. Bu ordu, dünyanın belirli noktalarında askeri üniforması ya da sivil kılıkla operasyonlar yapıyor.
Rapora göre Pentagon’un “gizli ordu” programında yer alan yaklaşık 130 özel şirket, sahte isimler altında çalışan kişiler için sahte belgeler oluşturuyor, Ortadoğu ve Afrika’nın en ücra köşelerinde bile dinleme ve gözetim için özel cihaz ve ekipman üretiyor.
ABD’nin gözü Orta Asya’da
2) Pentagon Mühendisler Birliğinin Amerikan medyasına yansıyan bir talep metni belgesi, ABD’nin yaklaşık 20 ülkede yeni tesis yapımı için bazı şirketlerle 5 yıllık anlaşma yaptığını ortaya koydu. 240 milyon dolarlık harcama planı görülen belgede ABD’nin askeri tesis yapmayı planladığı ülkeler arasında Kazakistan, Özbekistan, Tacikistan ve Türkmenistan’ın yer alıyor olması dikkat çekiyor.
İlginç. Geçen hafta CIA uzman analisti Paul Goble’ın görüşlerine yer vermiştim bu köşede. Şöyle diyordu CIA analisti: “Boğazlar ve Karadeniz’den dolayı kilit bir coğrafi konuma sahip Türkiye, ABD için muazzam önemde. Türkiye Orta Asya’daki nüfuzunu ABD’yle görüşmelerinde masaya getirmeli.”
3) NATO Genelkurmay Başkanları Brüksel’de, NATO Askeri Komite Toplantısında biraraya geldi. Toplantıya Ukrayna ve Gürcistan Genelkurmay Başkanları da davet edildi. NATO Askeri Komite Başkanı Org. Stuart Peach ve NATO Genel Sekreter Yardımcısı Mircea Geoana, toplantıda Rusya’ya karşı Ukrayna ve Gürcistan’a destek sözü verildiğini açıkladı.
Özel Harekat Kuvvetlerinin yeni rolü
4) ABD Donanması Özel Hareket Kuvvetlerinin ana taktik birimi olan Navy SEAL’lerin ABD askeri doktrinindeki rolleri konusunda stratejik bir değişiklik yapıldı. Business Insider’ın haberine göre Navy SEAL’lerin eğitimi, bundan sonra Rusya ve Çin’a karşı savaş hazırlıkları kapsamında yapılacak.
Business Insider, bu ayın başında yayınladığı bir başka haberde, NATO Özel Kuvvetlerinin Trojan Footprint 21 ve Black Swan 21 tatbikatlarında, Rus ordusunun önemli bir “kalesi” olarak tanımladıkları Kırım’a sabotaj gruplarının çıkarılması da dahil, Rusya ile olası bir çatışma halinde yapılacak manevraların çalışıldığını duyurmuştu.
ABD’nin ‘özel savaş’ hedefleri
Bu gelişmeler, ABD’nin, yeni dönemde “özel savaş”a ağırlık vereceğine işaret ediyor. ABD’nin askeri planlaması, hem doktriner düzeyde hem de tesis inşasından sahte belge üretimine kadar her uygulamasıyla, “özel savaş” hazırlığına göre yapılıyor.
Neden? Çünkü ABD’nin hegemonyası zayıflıyor. Bir zamanlar 2,5 savaş konseptine dayanan ABD askeri planlaması, zaten 1,5 savaş konseptine gerilemişti.
Peki pratikte “özel savaş”ın yansımaları neler olacak?
1) En başta ABD’nin hedefi Çin ve Rusya’yı rahatsız edecek sabotajlar düzenlemek olacak.
2) Diğer yandan ABD, Türkiye başta, Almanya gibi Rusya ve Çin’le işbirliğini geliştiren “geleneksel müttefiklerini caydırma operasyonları” düzenleyecek. NATO’nın gizli ordusu Gladyo’nın geçmişteki özel operasyonları anımsanmalı…
3) ABD, Venezüella başta olmak üzere rejim değişikliği yapmak istediği ülkelerde darbe girişimlerine devam edecek.
4) ABD, Kasım Süleymani suikastı gibi askeri, siyasi ve ekonomik suikastlar yapmaya çalışacak.
5) ABD’nin 60 bin kişilik gizli ordusunun önemli bir birimi olan “siber ordusu”, siber sabotajlardan ekonomiyi sıkıntıya sokacak dijital operasyonlara kadar bir dizi eyleme yönelecek.
Kısacası, hedef ülkelerin ABD’nin “özel savaş” operasyonlarına karşı çok boyutlu önlemler alması gerektiği bir döneme giriyoruz.
Mehmet Ali Güller
Cumhuriyet Gazetesi
22 Mayıs 2021
#1 by YAKUP KILICKAPLAN on 23/05/2021 - 13:46
Türkiye,1950 lili yıllardan sonra ,ABD nin güdümüne girmiş,askeri,isthbari,ekonomik v.b bir çok konuda,adeta devletin kılcal damarlarına kadar nufuz etmiş ve kendine çalışacak bir personel ordusunu da yetiştirmiştir.Bugüne kadar da iş başına gelen
bütün hükümetleri neredeyse ABD yerleştirmiştir.
Son iktidarda olan AKP de,ABD nin güdümünde programını ABD li tingteng kuruluşundaki uzmanların yazdığı bir parti olarak yönetimdedir.
ABD hiç bir zaman Türkiye’nin stratejik ortağı olmamış,fırsat bulduğu her konuda ,bu işin altını oymak dan geri durmamıştır.
PKK’ nın her yönüyle en büyük destekçisi olmuş,bugün Suriye nin kuzeyinde,yarının Kürt-Yahudi devletini oluşturmak için elinden gelenin en fazlasını vermiş ve vermektedir.
Türkiye bir yol ayrımındadır.Bulunduğu coğrafyanın bir kader olduğu bilinciyle,komşularıyla ittifaklar oluşturarak tam bağımsızlığı seçecek,yahut kaderine razı olup bölünmeyi içine sindirerek onursuzca yaşamayı seçecektir.
Ancak unutulmamalıdır ki,son Türk devleti,Emperyalizme karşı verdiği onurlu bir mücadelenin sonunda,kanla irfanla,neredeyse her karışı şehit kanlarıyla adeta sulanarak kurulmuştur.Bu ülkenin kurucusu,GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’ün Türk gençliğine ve milletine verdiği bir görev vardır.O görev halen yürürlüktedir.Dünya da hiç bir güç bunu engelleyemez.Eninde sonun da ABD haddini bilecek,anlamıyorsa anlayacağı bir yöntem bulunacaktır.
Yeter ki Türkiye,kuruluş amacının dışına çıkmasın.Ülkeyi yönetecek liyakatlı,cumhuriyetçi,bilimsel düşünceye inanmış kadrolar tarafından yönetilsin.