Emir Sultan Terrar. Pakistan Askeri Akademisini bitirdi. 1974’e ABD’ye, Kuzey Carolina’daki Fort Bragg askeri üssüne gönderildi. Burada ABD Özel Kuvvetleri ile birlikte eğitim aldı. Eğitimini tamamlayınca “Amerikan Yeşil Berelisi” unvanı verildi.
Yeşil Bereli Emir Sultan Terrar, Pakistan’da Özel Hizmetler Grubu’na katıldı. Gladyo’nun Pakistan sorumlularından Tuğgeneral Nasirullah Babar, Emir Sultan Terrar’a “Afganistan’daki komünist rejimden kaçan İslamcı öğrencileri organize etme ve eğitme” görevi verdi.
İşte bu eğitimler sırasında kılınan namazlarda Afgan öğrencilere imamlık yaptığı için kendisine “Albay İmam” lakabı takıldı (Mahmut Osmanoğlu, Dünya Bülteni, 24.1.2011).
Albay İmam’ın patronu ABD
Albay İmam’ın eğittiği öğrencileri arasında, Afganistan’ın son 45 yılına damga vuran hemen tüm isimler vardır: Ahmet Şah Mesut, Gulbettin Hikmetyar, Celalettin Hakkani, Molla Ömer…
Albay İmam, Amerikan parasıyla kurulan kamplarda Afgan mücahitleri eğitti, sayıları 100 bini bulan cihatçıları Amerikan silahlarıyla donattı ve Afganistan’a savaşa yolladı…
Albay İmam, patronlarına Afganistan’da mihmandarlık da yapıyordu: Cihatçılara dolar sevkiyatında önemli bir isim olan ABD Kongre üyesi Chalie Wilson’un Afganistan gezilerine üç kez eşlik etti. CIA Başkan Yardımcısı Robert Gates’i cihatçı kampına götürdü.
Taliban’ın ortaya çıkışı
Albay İmam’la Molla Ömer’in ilk karşılaşması 1985 yılında olmuş. Taliban kurulduktan ve Molla Ömer Taliban Emiri olduktan sonra, Albay İmam çeşitli düzeylerde bu örgüte destek vermiş. Şöyle ki…
Savaş ağalarının yerel egemenlik sağladığı yıllarda, Afganistan’ın en büyük ikinci kenti olan Kandahar’ın savaş ağası da Niyaz Vayand isimli bir cihatçıdır. Ama artık cihatçılıktan ziyade “Gucci Mücahidin” diye anılan grubuyla soygunculuk yapmaktadır. Vayand, 29 Ekim 1994 günü 30 araçlık bir Pakistan konvoyuna el koyar, görevlileri esir alır. İçlerinde Albay İmam da vardır.
Albay İmam’ın esir alındığını duyan Kandahar’daki eski medrese öğrencileri silahlanarak ve 100 kişilik bir grup kurarak Gucci Mücahidin örgütüyle çatışırlar. Albay İmam’ı kurtarırlar. Ardından geri dönüp Kandahar’ı ele geçirirler.
İşte 29 Ekim 1994 günü Kandahar’ı ele geçiren bu grup Taliban ismiyle anılmaya başlar (Esedullah Oğuz, Hedef Ülke Afganistan, 2001).
Ve iki yıl içinde Taliban, biraz da cihatçı örgütlerin halka bıkkınlık veren çarpışması nedeniyle, hızla büyür ve Afganistan’ın önemli merkezlerine egemen olur.
Ancak bu süreçte, 1995’te Herat’a başkonsolos olarak atanan Albay İmam’ın, Taliban’ın önündeki engelleri, örneğin İsmail Han kuvvetlerini temizlemesi kritik önemdedir.
Bush’un Albay İmam’a hediyesi
Neden mi bunları anlattım? “Amerika’nın adamı” olmak konusunun nasıl da bıçak sırtı olduğunu gösterebilmek için. Devam edelim:
SSCB’nin Afganistan’dan çekilmesinden sonra, Albay İmam bizzat ABD Başkanı Baba Bush tarafından Beyaz Saray’a davet edilir. Bush Albay İmam’a Berlin Duvarı’ndan bir parça hediye eder. Parçanın üzerinde şöyle yazmaktadır: “İlk darbeyi vuran kişiye.”
İşte Albay İmam, bu denli Amerika’nın adamıdır! Ancak…
ABD Taliban’ın yönettiği Afganistan’a saldırmaya karar verdiğinde ve Pakistan’ı da buna zorladığında, durumlar değişir. Albay İmam, ABD’nin Taliban’ı hedef almasına karşıdır. Pakistan Cumhurbaşkanı General Pervez Müşerref ABD’nin talebini kabul eder, itiraz edenler de tasfiye edilir.
ABD’nin ‘kullan-at’ aletleri
ABD, 2008 yılında Albay İmam ve Pakistan İstihbarat Servisi’nin üç eski görevlisini uluslararası terörist listesine konulması için BM Güvenlik Konseyi’ne verir!
Albay İmam, Mart 2010’da Afganistan’da Asya Kaplanları isimli bir grup tarafından kaçırılır. Beraberindekiler öldürülür. Albay İmam’ın bir ay sonra kaçtığı söylenir. Ancak aylar sonra, Pakistan hükümet yetkilisi Tarık Hayat, emekli istihbaratçı Emir Sultan Terrar’ın Afganistan sınırındaki aşiretler bölgesinde kalp krizi nedeniyle öldüğünü söyler (Hürriyet, 24.1.2011).
Kıssadan hisse: Amerika’nın “adamı” yoktur, kullanışlı aletleri vardır; işleri bitince çöpe atılırlar. Afganistan’dan çekilme sürecinde feda edilen pek çok aletin öyküsü ise yakın zamanda mutlaka yazılacaktır.
Mehmet Ali Güller
Cumhuriyet Gazetesi
4 Eylül 2021
#1 by Mehmet Murat AYGEN on 05/09/2021 - 14:17
Devlet-i Ebed-Müddet ABD Celâl Bayar evlâtları ile böyle içli-dışlı oluyorsa, onları, önünde-sonunda, «Her mahallede bir milyoner» çizgisinden “Her mahallede bir kooperatif-market” çizgisine getirmek içindir. Prof. İsmet GiRiTLi’nin görüşüne göre, yeryüzünde sosyalizm, ABD’nin aymazlığı yüzünden gelişmektedir. Artık o aymazlık mıdır kulağının-üzerine-yatmak mı, Allah bilir [bkz: (–1–) «Amerikan B. Elçisi “Sosyal Adaletli kalkınma daha hızlı olur„ dedi» (2 sütun üzerine) başlıklı haberi, Akşam gzt., İmtiyaz Sahibi Nur Okten, Haber Makale Fıkralarn Sorumlu Müdür Doğan Koloğlu, Şubat 16 1967 Perşembe, Basıldığı yer Güneş Matbaacılık T.A.Ş., s.3, (—2—) “Her mahalleye kooperatif-market açılacak” (tam sayfa üzerine) başlıklı haberi, Türkiye gzt., İhlâs Holding AŞ Yönetim Kurulu Başkanı A. Mücahid Ören, Yayın Sahibi İhlâs Gazetecilik AŞ (adına) Yönetim Kurulu Başkanı Genel Yayın Yönetmeni ve Yayın Sahibi Temsilcisi İsmail Kapan, Yazı İşleri Müdürü Sadık Söztutan, Sorumlu Müdür Ahmet Demirbaş, Yıl 51 Sayı 18239, 03 Mart 2021 Çarşamba, Ankara Baskı İhlas Gazetecilik AŞ. Saracalar Mah. 57. Cadde No.21/A (Gürsan Cam Yanı) Akyurt, s.4 ve (—3—) Prof. Dr. İsmet Giritli, «Batının uyuşukluğu ve Soljenitsin» (5 sütun üzerine) başlıklı Fikir Meydanı köşe yazısı, Son Havadis gzt., Başkent Gazetecilik Matbaacılık Ticaret ve Sanayi A. Ş. adına sahibi Mustafa Özkan, Başyazar Bediî Faik, Genel Yayın Müdürü -YOK-, Makale ve Fıkralardan Sorumlu Yazı İşleri Müdürü M. Lütfi Ballısoy, Yıl 17 Sayı 7082, Pazar 10 Nisan 1977, Baskı Veb Ofset İleri Matbaacılık A. Ş., s.2].