Tekrar pahasına, girişi bir kez daha şu gerçekle yapalım: Yaşanan Ukrayna-Rusya krizi değil, ABD-Rusya krizidir; ABD’nin NATO’yu Rusya sınırlarına genişletmeye çalışma sorunudur.
Moskova, çok açık bir şekilde “Ukrayna’ya NATO üyeliği vaadinden vazgeçilmesini” istiyor. Bu, tansiyonu hızla düşüreceği gibi, daha geniş bir düzlemde, Avrupa’nın güvenliği konusuna da önemli katkı yapacaktır.
NATO’NUN DOĞU’YA GENİŞLEME SORUNU
SSCB’nin dağılmasının ve Varşova Paktı’nın ortadan kalkmasının ardından, ABD elbette NATO’yu dağıtmadı! Hatta Moskova’ya verdiği söze rağmen, NATO’yu genişletmeyi sürdürdü. Üstelik ABD açıkça SSCB’yi kuşatan hattı daha da daraltmayı önüne hedef koydu:
İlk etapta, 1999 yılında Varşova Paktı’nın üyelerini, Çek Cumhuriyeti, Macaristan ve Polonya’yı NATO’ya katarak doğuya-Rusya’ya doğru genişledi.
İkinci etapta, 2004’te hem Varşova Paktı üyelerini ama daha önemlisi eski SSCB ülkelerini; Bulgaristan, Estonya, Letonya, Litvanya, Romanya, Slovakya ve Slovenya’yı NATO’ya üye yaparak, iyice Rusya’ya doğru yaklaştı.
ABD’nin üçüncü etaptaki hedefi de Rusya’nın en önemli komşusu Ukrayna ile Kafkasya’daki kilit ülke Gürcistan’ı NATO’ya üye yaparak, Rusya sınırına yerleşmekti. (Bu etapta Arnavutluk, Hırvatistan, Karadağ, Kuzey Makedonya NATO’ya üye oldular.)
İşte meselenin esası ABD’nin bu yayılmacı ve saldırgan stratejisidir.
ALMANYA UKRAYNA’NIN NATO ÜYELİĞİNE SOĞUK
Ukrayna’nın NATO üyeliğini, kağıt üzerinde hemen her NATO üyesi desteklemesine rağmen, gerçekte sadece ABD, İngiltere ve bazı Baltık ülkeleri destekliyor. Almanya ve Fransa’nın bu konuya çok sıcak bakmadığı ortada.
Konu, Almanya Başbakanı Scholz ile Ukrayna Cumhurbaşkanı Zelenskiy’nin ortak basın toplantısında da gündeme geldi. Zelenskiy NATO üyesi olmak istediklerini yineledi. Scholz ise Ukrayna’nın NATO üyeliği konusunun şu anda gündemde olmadığını vurguladı (Deniz Berktay, Cumhuriyet, 15.2.2022).
Zelenskiy’nin şu sözleri ise Ukrayna açısından NATO üyeliği konusunda tablonun pek de aydınlık olmadığına işaret ediyordu: “Maalesef bu konuya netlik getiremiyorum. Çünkü maalesef her şey Ukrayna’ya bağlı değil. Ukrayna’nın AB’ye, sınırlarını güçlendirmeye, ittifakın geleceğine, hedeflerimize ilişkin taleplerini çok iyi biliyorsunuz. Bunun ülkemizin isteği olması ve ülkemizin doğusunda savaşın yaşanması dışında, NATO üyeliğini, güvenliğimizi ve toprak bütünlüğümüzü sağlamak için istiyoruz. Bu, Ukrayna Anayasasında belirtildi.”
Rusya’nın da bu konuda geri adım atmayacağı görülüyor; zira Moskova, kendi güvenliği açısından Ukrayna’nın NATO üyeliğini kırmızı çizgi görüyor. Batı’ya, ama özellikle Almanya-Fransa merkezli Avrupa’ya da şu mesajı veriyor: Rusya’nın güvenliği pahasına bir Avrupa güvenliği mümkün değil!
NATO İÇİNDE UKRAYNA KIRILMASI
Ukrayna’nın komşusuyla sınır ve toprak sorunu sürdüğü müddetçe NATO’ya üye olması olası değil.
Bu durum, NATO içinde hem Ukrayna’nın üyeliğine destek konusunu ama ondan daha önemlisi, ABD’nin NATO’yu Rusya’ya karşı Ukrayna cephesine sürebilme hedefini zayıflatıyor. (Kaldı ki NATO üyelerinin, NATO üyesi olmayan Ukrayna’ya savunma desteği verme yükümlülüğü elbette yok.)
Nitekim Biden bunu başaramadığını gördü ve “NATO içinde bu konuda farklılıklar var” dedi. Ki konu farklılıklardan öteydi. Örneğin NATO üyesi Hırvatistan, bir savaş halinde askerlerini NATO’dan çekeceğini ilan etti. Dolayısıyla Biden yönetimi, Rusya’ya karşı Ukrayna cephesine AB’yi de NATO’yu de süremez hale geldi.
UKRAYNA İÇİNDE NATO ÜYELİĞİ ÇATLAĞI
Aslında Ukrayna içinde de NATO üyeliği konusu bir “ulusal hedef” niteliği taşımıyor. Tersine bir kesim, Rusya’yla sürekli kriz halinde yaşamanın gerekçesi olacak NATO üyeliğine soğuk bakıyor.
Ukrayna içinde bu konuda bir çatlak olduğuna işaret eden en önemli işaret, Ukrayna’nın İngiltere Büyükelçisi Vadim Pristayko’nun çıkışıydı. Pristayko, Kiev’in NATO’ya katılma girişimlerini yeniden değerlendireceğini açıkladı. Kiev yönetimi büyükelçiden bu sözlere bir açıklık getirmesini istedi.
Pristayko bir süre sonra yaptığı yeni açıklamada, NATO üyeliğine dair sözlerinin yanlış anlaşıldığını belirtti. Fakat yanlış anlamaya işaret ederken bile, başka ödünler vermeye hazır olduklarını ifade etti.
Pristayko, BBC’ye yaptığı açıklamada, “Şu anda NATO üyesi değiliz ve savaştan kaçınmak için birçok ödün vermeye hazırız, Ruslarla görüşmelerde de bunu yapıyoruz. Bunun NATO’yla bir ilgisi yok, üyelik başvurusu anayasada mevcut.” (14.2.2022).
Kremlin, Pristayko’nun çıkışının, Kiev’in kavramsal dış politik bakışını taşımadığını belirtti. Fakat Kremlim Sözcüsü Peskov ekledi: “Hiç şüphesiz, Ukrayna’nın NATO üyeliği fikrinden kayıt altına alınmış, teyit edilmiş bir şekilde vazgeçmesi, Rusya’nın çekinceleri için daha anlamlı bir yanıt hazırlanmasını sağlayacak bir adım olurdu.”
Kısacası, sadece Ukrayna’yı değil, Karadeniz üzerinden ülkemizi de, bir bütün olarak Avrupa’yı da, yansımaları ile tüm dünyayı da etkileyen Ukrayna krizinin merkezindeki NATO üyeliği sorunu konusundaki son tablo böyle…
Ukrayna’nın NATO üyeliği sorununun ortadan kalkması, en çok sürekli savaş iklimi altında yaşamak zorunda bırakılan Ukrayna halkını mutlu edecektir….
Mehmet Ali Güller
CRI Türk
15 Şubat 2022
#1 by Mehmet Kumcu on 16/02/2022 - 16:46
Sayın Güller; “SSCB’nin dağılmasının ve Varşova Paktı’nın ortadan kalkmasının ardından, ABD elbette NATO’yu dağıtmadı! Hatta Moskova’ya verdiği söze rağmen, NATO’yu genişletmeyi sürdürdü.” Diyorsunuz.
ABD’nin, SSCB ve Varşova Paktı dağılırken, Moskova’ya, NATO’yu dağıtacağına dair, söz vermenin dışında hukuki herhangi bir anlaşma var mı? Varsa nedir?
#2 by Mehmet Ali Güller on 16/02/2022 - 16:59
Söz dışında yazılı bir belge yok. Putin de o nedenle “ABD sözünde durmadı” diyor.
#3 by Mehmet Ali Güller on 16/02/2022 - 17:00
“NATO’yu doğuya doğru genişletmeme” sözü…
#4 by Mehmet Ali Güller on 21/02/2022 - 14:00
Yeni bir belge ortaya çıktı:
Spiegel, Batı’nın NATO’nun doğuya genişlememesi konusundaki vaadini gösteren bir belge yayınladı
Alman Spiegel dergisi, özellikle Ukrayna çevresindeki gerilimle birlikte Rusya yönetimi tarafından sıkça vurgulanan, NATO’nun doğuya genişlememesi konusunda…
21.02.2022, Sputnik Türkiye
https://tr.sputniknews.com/20220221/spiegel-batinin-natonun-doguya-genislememesi-konusundaki-vaadini-gosteren-bir-belge-yayinladi-1054074356.html
Spiegel’in haberine göre, Doğu ve Batı Almanya’nın birleşmesi sürecinde Sovyetler Birliği’ne NATO’nun doğuya genişlemeyeceğine dair söz verildiğini gösteren belge, Boston Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden Doç. Joshua R. Itzkowitz Shifrinson tarafından İngiltere Ulusal Arşivi’nde bulundu.
Mart 1991’de Batı Almanya’nın eski başkenti Bonn’da gerçekleştirilen ve ABD, İngiltere, Fransa ve Almanya’nın dışişleri bakanlığı siyasi direktörlerinin katıldığı Orta ve Doğu Avrupa’da güvenlikle ilgili toplantının tutanağı olan bu belgede, Batı’nın İttifak’ın Almanya’nın doğusuna genişlemeyeceğini SSCB’ye vaat ettiği belirtiliyor.
Belge, ABD, İngiltere, Fransa ve Almanya temsilcilerinin Doğu Avrupa ülkelerinin NATO’ya alınmasının kabul edilemez olduğu konusunda anlaştığını gözler önüne seriyor.
Spiegel’in yayınladığı belge görüntüsüne göre Almanya Dışişleri Bakanlığı Siyasi Direktörü Jürgen Chrobog, “2+4 müzakerelerinde, NATO’yu Elbe’nin ötesine genişletmeyeceğimizi açıkça ifade ettik. Bu nedenle, Polonya ve diğer ülkelere NATO üyeliği teklif edemeyiz” ifadelerini kullanıyor.
ABD’li temsilci Raymond Seitz da, aynı fikirde olduğunu söylüyor:
“2+4 müzakerelerinde ve diğer müzakerelerde Sovyetler Birliği’ne, Sovyet birliklerinin Doğu Avrupa’dan çekilmesinden fayda sağlama niyetinde olmadığımızı açıkça belirttik. … NATO doğuya resmi ve gayri resmi olarak genişlememelidir.”
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, geçen hafta Almanya Başbakanı Olaf Scholz’la düzenlediği ortak basın toplantısında Rusya’nın Ukrayna’nın NATO üyeliği sorununu şimdi, Batı’yla yürütülen müzakere sürecinde çözmek istediğinin altını çizmişti.
Putin, “Harika bir ifade kullandınız: ‘Önümüzdeki yıllarda Ukrayna’nın NATO’ya alınmayacağını söylüyorlar.’ ‘Söylüyorlar’ ne demek? Uluslararası ilişkilerde ‘söylüyorlar’ ifadesinin ne anlama geldiğini anlamamız gerekli. Bize 30 yıldır NATO’nun genişlemesinin bir gün bile Rusya’nın sınırlarına doğru olmayacağını söylüyorlar, ancak bugün NATO altyapısını direkt evimizin yanında görüyoruz. (Ukrayna’nın üyeliği) Yarın olmayacağını söylediniz. Peki ne zaman olacak? Yarından sonra mı? Bu, bizim için tarihsel perspektifte neyi değiştirir? Hiçbir şeyi. Bugün Ukrayna’nın NATO’ya girmeye hazır olmadığını duyuyoruz, biz bu tezi biliyoruz. Yarın almayacaklarını ama Ukrayna’yı buna hazırladıklarında alacaklarını söylüyorlar. Ancak bu bizim için çok geç olabilir. Bu nedenle, bu sorunu hemen şimdi, en kısa zamanda, müzakere sürecinde barışçıl araçlarla çözmek istiyoruz. Çekincelerimizin partnerlerimiz tarafından duyulacağını ve ciddiye alınacağını umuyoruz” demişti.