Ya Rusya Ukrayna’da ABD’yi durduramasaydı?

Ukrayna meselesinin, Ukrayna’dan öte doğrudan Amerikan düzeniyle ilgili olduğu gün geçtikçe daha net ortaya çıkıyor.

Ukrayna cephesi, ABD açısından birincisi Rusya’yı kuşatmanın, ikincisi Avrupa hegemonyasını sürdürebilmenin, üçüncüsü Almanya/AB-Rusya enerji işbirliğini kesebilmenin, dördüncüsü Doğu Avrupa ve Karadeniz’e askeri olarak yerleşebilmenin aracıydı. ABD açısından NATO’yu genişletmek, bu amaçlara ulaşmanın yoluydu.

İşte böyle olduğu için de Rusya’nın Ukrayna cephesinden ABD kuşatmasına müdahalesini, ilk günden beri “yarma harekâtı” olarak niteledim.

UKRAYNA’DA HEDEF: AMERİKAN DÜZENİNİN SONA ERDİRİLMESİ

Ve tam da böyle olduğu için Ukrayna meselesi tartışılırken, Moskova’da da, Washington’da da, Berlin’de de, Beijing’de de asıl tartışılan Amerikan düzenidir.

Çünkü Ukrayna, ABD açısından Amerikan düzenini sürdürebilmenin ama Rusya açısından da o düzeni durdurabilmenin sahası yapılmıştır. Ukrayna’nın bir oyun sahasına, bir cepheye dönüştürülmesinin birinci sorumlusu Washington yönetimi ise ikinci sorumlusu da “NATO üyeliği” hayali üzerinden o oyuna gönüllü oyuncu olan Ukrayna Devlet Başkanı Zelenski’dir; daha doğrusu Zelenski’nin arkasındaki oligarklar takımıdır.

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’un son açıklaması, bu gerçekliği berraklaştırması bakımından önemliydi. Lavrov, Rusya’nın Ukrayna’ya düzenlediği “özel askeri operasyonunun” hedefini şu sözlerle açıkladı: “NATO’nun arsız genişlemesine ve ABD ile Batılı tebaalarının dünya sahnesinde tam hakimiyete yönelik arsız gidişine bir son vermeyi amaçlamaktayız.

Özetle Lavrov, “ABD egemenliğindeki dünya düzenini sona erdirmek istiyoruz” diyor. Evet, konu budur ve Ukrayna’da “emperyalistler arası savaş” görenlerin de, “Rusya’nın durduk yere komşusuna saldırdığını” söyleyenlerin de, “Ne Ukrayna ne Rusya” tarafsızlığı ile üstüne çamur sıçratmaktan kaçınanların da görmediği gerçek budur: Ukrayna’da, ABD egemenliğindeki düzenin varlığını sürdürebilmesi ya da sona erdirilmesinin çarpışması yaşanmaktadır!

Amerikan düzeni denilen dolar saltanatının, liberal kapitalizm ile halkların yoksullaştırılmasının ve Irak’tan Afganistan’a, Suriye’den Libya’ya sürdürülen işgallerin devamı ya da durdurulmasıdır!

ÇİN’DEN NATO’YA TEPKİ

Kısacası, bir süredir başta Çin ve Rusya olmak üzere “gelişmekte olan ülkeler”, “emperyalist batı kampının” iradesine boğun eğmeyeceklerini ortaya koymaktadırlar.

Yani Ukrayna’da, Tayvan’da, Suriye’de, Libya’da olanlar, emperyalist Atlantik kampı ile gelişen yeni dünya arasındaki mücadeledir. Gelişmekte olan ülkeler, emperyalizmin saldırdığı bu cephelerden emperyalizme yanıt vermektedirler.

Nitekim Beijing yönetimi de Moskova yönetimi gibi, son açıklamasıyla meselenin bu esas yanına işaret etmektedir. Çin Dışişleri Bakanı Sözcüsü Cao Licien, NATO’nun Avrupa’yı istikrarsızlaştırmasına dikkat çekerek, aynı şekilde Asya’yı ve dünyayı da istikrarsızlaştırmaya çalışmasına tepki gösterdi.

NATO Genel Sekreteri Stoltenberg’in 6-7 Nisan’daki dışişleri bakanları toplantısından sonra Çin’i hedef almasına yanıt veren Çin Dışişleri Sözcüsünün açıklaması şöyle: “Kuzey Atlantik bölgesinin askeri örgütlenmesi NATO, son yıllarda gücünü göstermek ve gerilim yaratmak için Asya-Pasifik bölgesine yönelmeye başladı. NATO bir süredir sınır aşırı girişimlerde bulunuyor ve yeni bir Soğuk Savaş cepheleşmesi yaratmak için yaygara koparıyor. NATO, dezenformasyon yaymayı ve Çin’i hedef alan kışkırtıcı yorumları derhal bırakmalı, ideolojik çizgideki cepheleşmeyi terk etmeli. Avrupa’yı istikrarsızlaştıran NATO, Asya’yı ve dünyayı da istikrarsızlaştırma çabasına son vermeli.”

ABD’Yİ UKRAYNA’DA DURDURMANIN KAZANÇLARI

Özetle, ABD’nin NATO aracılığıyla Amerikan düzenini sürdürebilme hamleleri görülmeden, ne Ukrayna meselesi anlaşılır ne de gelişmekte olan ülkelerin emperyalist kampa boyun eğmeme iradesi kavranır…

ABD Ukrayna cephesi üzerinden atağını sürdürebilirse, yani Rusya ABD’yi Ukrayna’da durduramazsa, önümüzdeki yıllarda Türkiye başta pek çok bölge ülkesi için büyük sorunlar ortaya çıkabilecektir:

– ABD Ukrayna’da durdurulamazsa, Montrö Sözleşmesi barış sağlama özelliğini yitirir, Karadeniz NATO gölü olur, Amerika’nın tek giremediği deniz olan bölge denizimiz yeni çatışmaların alanına döner.

– ABD Ukrayna’da durdurulamazsa, Kafkasya’dan Orta Asya’ya uzanan geniş coğrafyada çatışmalar, rejim değişiklikleri, hatta yeni haritalar oluşur.

– ABD Ukrayna’da durdurulamazsa, Pakistan’da “ABD destekli darbe” ile devrilen İmran Han örneklerinin benzerleri Asya’da çoğalır.

– ABD Ukrayna’da durdurulamazsa, Amerikan mali sermaye sınıfının dünya halklarını daha da dizginsizce sömürebilmesinin önü açılacak; halklar daha da yoksullaşacaktır.

Neyse ki Rusya Ukrayna cephesinde ABD’yi durdurabildi!

Dolayısıyla asıl şöyle söylemeliyiz: Rusya, Ukrayna’da ABD’yi durdurarak, aslında önümüzdeki yıllarda Karadeniz’in NATO gölüne ve çatışma alanına dönüşmesini, Kafkasya’dan Orta Asya’ya yeni savaş cephelerinin oluşmasını önlemektedir.

Mehmet Ali Güller
CRI Türk
12 Nisan 2022

Reklam
  1. #1 by AA BB on 13/04/2022 - 00:07

    Öyle bir yazılmış ki zannedersin Rusya ve Çin şeytan ABD’nin emperyal hırslarına karşı dünyayı korumaya aday güçler. Moskof ne zamandan beri barışın koruyucusu olmuş? Çin de Rusya da Batılı güçlerden çok farklı değil. Özellikle Rusların ellerine fırsat geçtiğinde nasıl yayılmacı ve acımasız davrandığını az buçuk tarih bilen herkes bilir. Kelime anlamı dünyanın merkezi olan Çin de tarih sahnesinde ABD’nin yerini alırken, onu aratmayacak politikalar güdeceğini yavaş yavaş gösteriyor.

  2. #2 by gazcioglu on 13/04/2022 - 20:24

    ABD düzenini sürdürmek üzere Afganistan’da da zamanında böyle bir oyun oynamıştı. Bugün Afganistan’ın geldiği durum ortada. Ona benzer oyunu şimdi Ukrayna’da oynadı. Oyun başarılı olursa Ukrayna’da durmayacaktır. M. Ali Bey’in görüşleri çok yerinde. Hala barışı savunduğunu söyleyerek ABD’nin gemisine binerek Rusya’yı katil devlet olarak gören, Zelensky kuklasını kahraman olarak görenler var, yazık!

  3. #3 by HÜSEYİN GÜRSOY on 13/04/2022 - 23:03

    Sayın Güller, sizi yıllar yılı izliyor ve okuyorum. Takdir duygularım hep sizinledir. Nato ile ilgili
    görüş ve düşüncelerinize harfiyen katılıyorum.
    Ancak, Kırım’ın ilhak edilmesine, Rus ordusunun
    girdiği Ukranya şehirlerinde yüzlerce sivili katledip toplu mezarlara doldurmasına da biraz değinseydiniz. İmparatorluk kurma hayelleriyle
    her fırsatı değerlendiren Putin’e de değinseydiniz. Bir bahane bulursa Türk devletlerinin de tek tek ilhak edeceğine inanıyorum. Bir gece yarısı Kırım Türklerinin Sibiryaya sürülmesini hiç unutmadık.
    İyi geceler dilerim. Hüseyin Gürsoy/Eğitimci

  4. #4 by Hüseyin Gürsoy / Egitimci on 17/04/2022 - 11:56

    Sayın M. A. Güller, Nato ve emperyalist batı ittifakı konusundaki görüş ve düşüncelere aynen katılıyorum.
    Ancak, Kırım’ı cebren ilhak eden, Ukranyada girdiği her şehirde toplu katliam yapan, SSCB ne bağlı iken bağımsızlık kazanan ülkeleri ilhak
    etmek için fırsat kollayan Rusya’nın hiç mi
    suçu yok. Bunları niçin es geçiyorsun niçin ?
    Kırım Türklerinin Kızılordu askerlerince gecenin
    tam yarısında Sibiryaya sürüldüğünü hiç unutmadık hiç. Bunları da yazın. Tek taraflılık
    size yakışmıyor sayın Güller yakışmıyor.

  1. Ya Rusya Ukrayna’da ABD’yi durduramasaydı? | Doğa+Yaşam+ ve Politik Yazılar =Paylaşım= Sitesi

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

%d blogcu bunu beğendi: