Ortadoğu’nun ‘normalleşme’ tablosu – 2

AKP Suudi Arabistan’la neden anormalleşmişti de şimdi normalleşmeye çalışıyor? Hatırlayalım: 1) Mısır’da Erdoğan’ın desteklediği İhvancı Mursi devrilince Erdoğan sadece Mısır’la köprüleri atmamış, Mursi’nin devrilmesine destek veren Suudi Arabistan’la da ikili ilişkileri bozmuştu. 2) Suudi Arabistan liderliğinde Körfez ülkeleri 2017’de Katar’la ilişkilerini kestiğinde, AKP, Katar’la ticari ilişkilerinin gereği olarak Körfez’le ilişkileri iyice bozmuştu. 3) 2020’deli Kaşıkçı cinayeti sonrası AKP hükümeti açık bir şekilde Prens Muhammed’i hedefe koymuş ve bu ülkeyle kalan ilişkiyi de ortadan kaldırmıştı.

AKP Suudilere SİHA satışı peşinde mi?

Suudiler İhvan/Mursi karşıtlığını bırakmış ve Mısır’da Sisi’ye desteğini çekmiş değil; Kaşıkçı cinayeti de olduğu yerde kanıtlarıyla duruyor. Açık ki Suudi Arabistan’la normalleşme eğiliminin AKP açısından temel motivasyonu, tıpkı 15 Temmuz’un finansörü dedikleri Birleşik Arap Emirlikleri’yle (BAE) normalleşmede olduğu gibi, “mali kaynak” bulabilmektir.

Erdoğan’ın Suudi Arabistan ziyaretinde yer alan SETA Genel Koordinatörü Burhanettin Duran yazdı: “Suudi Arabistan’ın bölgedeki güvenlik kaygılarına (Husiler) cevap verecek şekilde savunma sanayisinde müşterek adımlar atılması bekleniyor” (3.5.2022).

Bu ifadeden, AKP hükümetinin Yemen’de Husilere karşı Suudi Arabistan’a SİHA satma peşinde olduğu anlaşılmaktadır. Peki AKP hükümeti bu SİHA satışında devletin (TUSAŞ) SİHA’larını mı, yoksa özel bir şirket olan Bayraktar’ın SİHA’larını mı pazarlıyor?

Ayrıca İran destekli Husilere karşı Suudi Arabistan’a SİHA satmaya kalkmak, birincisi Türkiye-İran ilişkilerini nasıl etkiler, ikincisi Suudi Arabistan ile İran arasındaki normalleşme çabalarını torpillemez mi?

ABD’yle normalleşmenin İsrail yolu

Peki AKP’nin İsrail’le anormalleşmeye gerekçe yaptığı konular değişti mi? Değişmediyse, AKP İsrail’le hangi motivasyonla normalleşmeye çalışıyor?

İki motivasyon sayabiliriz:

1. AKP iflas noktasına sürüklediği bu ekonomiyle 2023 seçimini kazanamayacağını biliyor. Körfez parasıyla, SWAP’larla pansumandan öteye gidemeyeceğini görüyor. AKP finans kurmaylarının sık sık Londra tefecilerine, New York bankerlerine koşmasının nedeni bu. İşte AKP oralardan sonuç alabilmek için, önce İsrail’le arayı düzeltmesi gerektiğini görüyor. Bizzat Türkiye-İsrail normalleşmesinde rol alan Haham Rabbi Mark Schneier, AKP’nin Washington Büyükelçisi Murat Mercan’a şu tavsiye bulunmuştu: “Türkiye’nin ABD’yle ilişkileri düzeltmesinin yolu, İsrail’den geçiyor.”

2. Ukrayna krizi ve Avrupa pazarına doğalgaz arayışı, ABD’nin Doğu Akdeniz Boru Hattı (EastMed) planını değiştirdi. ABD Dışişleri Müsteşarı Nuland açıkça söyledi: “10 yıl beklememize ve EastMed’e milyarlarca dolar harcamamıza gerek yok. Gazı şimdi getirmeliyiz. LNG yoluyla gaz taşınması için Türkiye, Yunanistan, Mısır, İsrail ve Güney Kıbrıs Rum kesiminin geniş perspektifli bir işbirliği içerisinde olması gerekiyor.”

AKP normalleşmesinin iki karakteri

Sonuç olarak iktidarın BAE, Suudi Arabistan ve İsrail’le yürüttüğü normalleşme sürecinin iki karakteristik özelliği öne çıkmaktadır: 1. Bu ülkeler Türkiye’yle değil, Türkiye bu ülkelerle normalleşiyor. 2. Normalleşme ihtiyacının kaynağı Türkiye’nin ulusal çıkarları değil, AKP’nin 2023 seçimlerini kazanabilmek için ihtiyacı olan finanstır.

Oysa Türkiye’nin asıl ihtiyacı ve ulusal çıkarı, hele de sığınmacı sorunu açısından, önce Suriye’yle normalleşmektir!

Mehmet Ali Güller
Cumhuriyet Gazetesi
5 Mayıs 2022

Reklam
  1. Ortadoğu’nun ‘normalleşme’ tablosu – 2 | Doğa+Yaşam+ ve Politik Yazılar =Paylaşım= Sitesi

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

%d blogcu bunu beğendi: