Batılı liderler bir süredir “gıda krizi” alarmı veriyorlar. Krizin, Rusya’nın Ukrayna buğdayının Batı pazarlarına ulaşmasını engellemesi nedeniyle yaşandığını savunuyorlar.
Peki öyle mi? “Gıda krizi” var mı, yok mu? Krizin sorumlusu Rusya mı? Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’un Türkiye ziyareti bu krizi çözebilecek mi? İnceleyelim:
UKRAYNA BUĞDAYININ PAYI SADECE YÜZDE 3!
Önce verilere bakalım: 2021 yılı verilerine göre dünyada 775 milyon ton buğday üretimi yapılmış. Peki Ukrayna’nın üretimi ne kadar? Sadece 25 milyon ton! Yani dünya üretiminin yaklaşık yüzde 3’ü…
Peki dünya sadece bu yüzde 3’lük pay nedeniyle mi kriz yaşıyor? Rusya’nın bu yüzde 3’lük Ukrayna buğdayının Batı pazarlarına ulaşmasını engellemesi(!) gıda krizine mi neden oldu?
Değil elbette. Öte yandan Rusya’nın bir engellemesi de söz konusu değil zaten. Ukrayna’ya silah gönderilebilen sınırlardan pekâlâ Ukrayna da Avrupa’ya buğdayını gönderebilir!
O zaman nedir sorun?
RUSYA’YA YAPTIRIM GIDA KRİZİNDE DAHA BÜYÜK FAKTÖR
ABD ve İngiltere ikilisi, bir süredir “gıda krizi” alarmı üzerinden Karadeniz’e girmenin peşindeler. Rusya’nın Odesa’daki Ukrayna buğdayının Ukrayna gemileriyle taşınmasını engellediğini, bu nedenle dünyanın açlık riskiyle karşı karşıya olduğunu savunarak, NATO gücü ile buğdayların güvenli şekilde Batı’ya taşınmasını savunuyorlar.
Fakat yukarıda da belirttim gibi, Ukrayna’nın dünya buğday üretimi içindeki payı yüzde 3 ve bu “alarm” gerektiren bir oran değil. Batı’nın Rusya’ya yaptırımlarının “gıda krizine” etkisi çok daha fazla. Çünkü Rusya’nın 775 milyon tonluk dünya buğday üretimi içindeki payı yaklaşık yüzde 11 ile 85 milyon tondur.
Bu arada diğer üreticilerin payları da şöyledir:
Çin 134 milyon ton ile birinci, AB 124 milyon ton ile ikinci, Hindistan 108 milyon ton ile üçüncü, Rusya 85 milyon ton ile dördüncü, ABD 50 milyon ton ile beşinci büyük buğday üreticisi durumunda. Ukrayna 25 milyon ton ile dokuzuncu, Türkiye 21 milyon ton ile onuncu sırada.
Görüldüğü gibi Batı’nın yaptırımları nedeniyle ihraç edilemeyen Rusya buğdayı, Ukrayna buğdayının üç katından fazladır.
Yani birincisi “gıda krizi”ne Rusya buğdayına yaptırımın etkisi, Ukrayna buğdayından üç kat daha fazladır; ikincisi de Ukrayna buğdayının Avrupa’ya ihracatı için silah transferi yapılabilen sınırları zaten açıktır.
İSTANBUL PLANI
Rusya Karadeniz üzerinden Ukrayna buğdayının ihraç edilmesinin önündeki engelin kendileri değil, Ukrayna’nın döşediği mayınlar olduğunu açıkladı.
Şimdi Ankara ve Moskova bu mayınların temizliği konusunda işbirliği yapmaya çalışıyorlar. Ardından Ukrayna’yı da dahil ederek, Türkiye üzerinden bir “tahıl koridoru” ile Rusya ve Ukrayna’nın buğdaylarını Batı pazarlarına ulaştırmayı istiyorlar.
Böylece Türkiye-Rusya işbirliği pratikte, ABD ile İngiltere’nin “gıda krizi” üzerinden NATO’yu Karadeniz’e sokma hesaplarını bozmuş olacak!
Ukrayna gerçekten buğdayını Batı’ya ihraç etmeyi istiyorsa, bu işbirliğine dahil olmalı elbette. Ancak Kiev yönetiminden Ankara-Moskova işbirliğini karalamaya dönük suçlamalar geliyor. Örneğin Ukrayna’nın Ankara Büyükelçisi Vasyl Bodnar, Rusya’yı Ukrayna’nın tahılını “çalmakla” ve özellikle Türkiye’ye götürmekle suçluyor (DW, 4.6.2022).
Sonuç olarak:
1. Ukrayna buğdayının dünyadaki payı %3, Rusya’nın payı ise %11. Yani Batı’nın Rusya’ya yaptırımının “gıda krizine” etkisi çok daha büyük.
2. Ukrayna’nın buğday ihracını önleyen Ukrayna’nın kendisidir. a) Ukrayna’ya silah gönderilebilen sınırlardan Ukrayna da Avrupa’ya buğdayını ihraç edebilir. B) Ukrayna’nın gemilerle buğday gönderebilmesinin önündeki engel, Ukrayna’nın Karadeniz’e döşediği mayınlardır.
3. Ankara-Moskova işbirliği ile “tahıl koridoru” inşası, ABD’nin “gıda krizi” üzerinden Karadeniz’e girme planını bozuyor.
Bakalım Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov’un Türkiye ziyaretinde bu süreç ilerletilebilecek mi?
Mehmet Ali Güller
CRI Türk
7 Haziran 2022