ABD Savunma Bakanlığı Sözcüsü Tuğgeneral Patrick Ryder, “Demokratik Suriye Güçleri (DSG) ile ortak operasyonlarımız 9 Aralık itibarıyla yeniden başladı” dedi (Sputnik, 14.12.2022).
ABD Merkez Komutanlığı (CENTCOM) 2 Aralık’ta yaptığı açıklamada, DSG ile ortak devriyeleri durdurduklarını duyurmuştu (Sputnik, 3.12.2022). Aynı gün DSG Sözcüsü Aram Henna da Türkiye’nin hava harekatı ve olası kara harekatı nedeniyle ortak devriyelerin durdurulduğunu açıklamıştı (Amerika’nın Sesi, 2.12.2022).
Peki durdurulan bu ortak devriyenin yeniden başlatılmasını nasıl yorumlamalıyız? ABD ve gövdesini YPG’nin oluşturduğu DSG, Türkiye’nin kara harekatını artık olası görmüyor mu? Öyle ise ABD’yi böyle değerlendirmeye götüren veriler ne?
ABD ve Rusya kara harekatına karşı
Türkiye’nin Pençe-Kılıç adlı hava herakâtı 20 Kasım’da başladı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan arkasından kara harekatı geleceği yönünde kuvvetli mesajlar verdi.
10 gün boyunca kara harekatı Türkiye-ABD ve Türkiye-Rusya ilişkilerinin de odak noktası oldu. Her iki taraf da Türkiye’nin kara harekatına karşı çıktı.
Moskova Ankara’yı bir yandan kara harekatından vazgeçmeye, diğer yandan da sorunların çözümü için Şam’la anlaşmaya çağırdı bu süreçte. Son olarak Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Ortadoğu Özel Temsilcisi Mihail Bogdanov, “Ankara’yı bu operasyonu gerçekleştirmemesi konusunda ikna etmeye çalışmaya devam ettiklerini” belirtti (Sputnik, 12.12.2022).
Dolayısıyla Pentagon’un devriyeleri yeniden başlattıklarını duyurmasını, kolaylıkla hemen “kara harekatı rafa kalktı” şeklinde yorumlayamayız. Ancak…
Jeffrey’den Akar’a ‘tekrar değerlendirin’ mesajı
Bu süreçte Ankara’da dikkat çeken bir görüşme oldu: Milli Savunma Bakanlığı 1 Aralık’ta sosyal medyadan Hulusi Akar’ın James Jeffrey’i bakanlıkta kabul ettiğini bir fotoğrafla duyurdu.
Jeffrey artık ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi değildi, eski bir diplomattı ve resmi hiçbir görevi yoktu. Nitekim bu görüşmeden günler sonra NTV’den Deniz Kilislioğlu’nun bu yöndeki sorusuna Jeffrey “ABD hükümetinin bir yetkilisi değilim. ABD hükümetinden herhangi bir mesaj taşımıyorum” yanıtını verdi (NTV, 13.12.2022).
Eğer öyleyse, Türkiye’nin Milli Savunma Bakanı, hiçbir resmi görevi olmayan Jeffrey’le bakanlıkta, resmi düzeyde neden görüştü, ne görüştü,?
Akar, görüşmenin ardından Anadolu Ajansı’na yaptığı açıklamada şöyle dedi: “Bizden tekrar değerlendirmemizi istediler. Biz de hassasiyetlerimizi, görüş ve düşüncelerimizi anlattık, verilen sözlerin tutulmasını istedik. Bizi, yani durumu anlamaları gerektiğini vurguladık” (AA, 1.12.2022).
Jeffrey, hangi sıfatla Hulusi Akar’dan kara harekatını tekrar değerlendirebilmesini istedi, bilmiyoruz ama Akar’dan dinlediği hassasiyetleri de dikkate alarak hem ABD’ye hem de Türkiye’ye iki öneri sundu!
Jeffrey arabulucu gibi
Jeffrey, 9 Aralık’ta Foreign Policy dergisinde “ABD Suriye konusunda Türkiye ile nasıl uzlaşabilir?” başlıklı bir makale yazdı. Jeffrey biri ABD ve YPG için, diğeri Türkiye için iki öneri sunuyordu makalesinde:
1) DSG/YPG Kobani ve Menbiç’ten çekilmeli ve karşılığında Türkiye Suriye’nin kuzeydoğusuna harekat düzenlememeli.
2) Türkiye, Suriye’nin kuzeybatısındaki Tel Rifat’a sınırlı operasyon yapabilir, nasılsa oradaki PKK’nin ABD ile ilgisi yok.
Bitmedi.
Jeffrey 13 Aralık’ta NTV’ye yaptığı açıklamada, “Çok küçük kapsamlı ‘girip çıkma’ şeklindeki terörle mücadele operasyonları haricinde hiçbir harekat doğru olmayacak” dedi.
İlginç, değil mi? Önerilerine bakılırsa Jeffrey sanki ABD ile Türkiye arasında bir arabulucu gibi… Eski bir diplomat olan Jeffrey müzakereleri de diplomatlarla değil, askerlerle yürütüyor!
Mehmet Ali Güller
Cumhuriyet Gazetesi
15 Aralık 2022