Körfez, beş ay aradan sonra, üretimi daha da kısma kararı aldı. 1,6 milyon varil ek kesintiyle birlikte 3,6 milyon varile çıkan toplam kesinti, ABD’nin Rusya’ya uyguladığı tavan fiyat politikasını olumsuz etkileyecek.
Gelin petro-politik bu mücadeleyi başından anlatalım:
ABD: HAYAL KIRIKLIĞINA UĞRADIK
Beş ay önce ABD, Rusya’yı sıkıştırabilmek için Körfez ülkelerinden petrol üretimini artırmalarını istiyordu. Ama tersi oldu. Körfez bırakın üretimi artırmayı, yerinde bile tutmadı, tersine üretimi kısma kararı aldı.
Karar ABD’yi hayal kırıklığına uğrattı. Beyaz Saray, “Başkan Biden, Putin’in Ukrayna işgalinin olumsuz etkileriyle mücadele ederken OPEC+ grubunun üretimi azaltmaya yönelik basiretsiz kararından dolayı hayal kırıklığına uğramıştır” şeklinde bir açıklama yayımlarken ABD Kongresi’nin pek çok üyesi ise Suudi Arabistan’ın başını çektiği ülkelerin aldığı bu kararı, Putin’e destek olarak yorumladı. Hatta bazıları, Suudi Arabistan’a verilen savunma desteğini geri çekmeyi gündemine aldı.
Oysa stratejik düzlemde tablo çoktan değişmeye başlamıştı. 6 Ekim 2022 tarihli New York Times analizi o tabloyu resmediyordu: “Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman Washington’dan uzaklaşıyor, Rusya ve Çin’e yakınlaşıyor.”
SUUDİ ARABİSTAN’IN YENİ YÖNÜ
Kısacası ABD, Rusya’nın enerji kozunu elinden alabilmek için bir oyun planı hazırlamıştı ama en önemli müttefiki olan Suudi Arabistan ve Körfez ülkeleri o planı bozuyordu.
ABD bir yandan G7 aracılığıyla Rusya petrolüne tavan fiyat uygulayarak, bir yandan da petrol üretimini artırarak Putin’i sıkıştırmayı hesaplıyordu. Çünkü enerji payı yüksek olan Rus ekonomisi krize girerse, Rusya’da Putin’in iktidarının devrileceğini umuyordu.
Oysa ABD analizleri gerçekçi değildi. Çünkü dünya değişiyordu, güç merkezi kayıyordu ve ABD’nin Soğuk Savaş müttefikleri çok kutupluluğun/merkezliliğin doğurduğu çok taraflılık avantajını kullanıyordu.
İşte Suudi Arabistan:
Rusya’yla S-400 alışverişi görüşüyordu, Putin’le OPEC+da ABD’yi rahatsız eden bir enerji işbirliği yapıyordu.
Çin’le enerji işbirliği yapıyordu; Çin-Suudi enerji şirketleri ortak yatırımlara başlıyordu, Riyad yönetimi Çin’e petrolü dolar yerine yuan ile satmak istiyordu.
Çin ve Rusya’nın liderlik ettiği organizasyonlara, Şanghay İşbirliği Örgütü ve BRICS’e katılıyordu.
Çin’in arabuluculuğunda İran’a barışıyordu.
Suriye’yle ilişkileri normalleştirmeye başlıyordu, dönem başkanlığında Suriye’yi Arap Ligine davete hazırlanıyordu.
TOPLAM 3,6 MİLYON VARİL KESİNTİ
Evet, dünya değişiyordu ve Suudi Arabistan da değişen dünyadaki yerini alıyordu.
Yukarıda anımsattığımız o beş ay önceki ABD-Suudi Arabistan petrol krizinin ardından, yine ABD’yi zora sokan bir karar geldi: Suudi Arabistan’ın başını çektiği Körfez ülkeleri, yine petrol üretimini kısma kararı aldı.
OPEC+ grubu Ekim 2022’de üretimi 2023 sonuna kadar 2 milyon varil kesintiye uğratma kararı almışlardı. Şimdi üstüne 2023 sonuna kadar 1,6 milyon varil daha kesinti yapacağını dünyaya duyurdu. Böylece kesinti miktarı 2023 sonuna kadar 3,6 milyon varile çıktı (Bloomberg, 3.4.2023).
Buna göre “9 gönüllü”nün kesinti miktarları şöyle: Suudi Arabistan 500 bin, Rusya 500 bin, Irak 211 bin, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) 144 bin, Kuveyt 128 bin, Kazakistan 78 bin, Cezayir 48 bin, Umman 40 bin ve Gabon 9 bin varil.
Karar ilk günden petrolün fiyatını yüzde 6 oranında artırdı. Goldman Sachs fiyat tahminini revize etti ve yıl sonunda varil fiyatının 95 dolara, Aralık 2024’te ise 100 dolara ulaşacağını öngördü.
Haliyle ABD yine tepki gösterdi. Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Sözcüsü Adrienne Watson “Piyasadaki belirsizlik göz önüne alındığında şu anda kesintilerin tavsiye edilebilir olduğunu düşünmüyoruz ve bunu açıkça belirttik” dedi (Euronews, 3.4.2023).
Evet, ABD belirtti ama Körfez dinlemedi!
ABD’NİN TAVAN FİYAT DAYATMASI
Petrol üreticileri açısından kararın mantığı basit. Nitekim Suudi Enerji Bakanı Abdülaziz bin Salman, kesintinin petrol fiyatlarında daha derin bir düşüşü önlemek için “ihtiyati” bir tedbir olduğunu açıkladı.
Petrolün varil fiyatı Haziran 2022’de 120 dolardan işlem görüyordu. 73 dolara geriledi. OPEC+ grubu bunu 100 dolara çıkarmak istiyor. Nitekim kesinti kararının ardından yüzde 6 artışla 85 dolara yükseldi.
ABD ise Rus ekonomisini yıkıma uğratmak için petrol fiyatını düşük tutmak istiyor. Hatta G7’de bir tavan fiyat uygulatma kararı da aldı. Buna göre Rusya’dan alınacak petrolün tavan fiyatı 60 dolar olacaktı.
Bu karar, aslında etkileriyle Avrupa ekonomisini de sıkıntıya sokacaktı. Nitekim Almanya başta kimi itirazlar da olmuştu. Ancak ABD bastırdı ve 5 Aralık 2022’de G7’de bu kararı aldırdı, AB ülkelerine de dayattı.
ABD’NİN PETRO-POLİTİĞİ DELİNDİ
Aldırdı ama nasıl uygulayacak, nasıl sonuç alabilecek? Çünkü Rusya bu fiyatta petrol satmayacağını ilan etti ve kimi ülkeler Rusya’dan enerji tedarikini sürdürmeye mecbur.
Örneğin en önemli tedarikçilerden Japonya, bu karara uyamayacağını belirtiyor. Wall Street Journall’ın haberine göre Japon yetkililer, “Tavan Fiyat Koalisyonu”ndan Eylül 2023’e kadar kendisine istisna uygulanmasını istedi. Ve Japonya 2023’ün ilk iki ayında, 60 dolarlık tavan fiyat yerine Rusya’dan 70 dolara 748 bin varil ham petrol satın aldı.
Böylece ABD’nin “tavan fiyat 60 dolar” kararı delinmiş oldu.
OPEC+ grubunun üretimi kesmesi ile petrol fiyatlarının yükselmesi, ABD’nin müttefikleri açısından tavan fiyat uygulamasını iyice uygulanamaz kılacak.
Böylece Körfez ülkelerinin Rusya’yla “üretim kesme” işbirliği, ABD’nin küresel petrol politikasını iyice zora sokacak.
Evet, yukarıda da belirttiğimiz gibi, yeni bir dünya kuruluyor ve Suudi Arabistan ve Körfez ülkeleri de o dünyadaki yerini alıyor…
Mehmet Ali Güller
Cumhuriyet Gazetesi
4 Nisan 2023