Taksim yasak, AKP binası serbest

Son siyasi tablo özetle şu sonucu doğurdu: Erdoğan, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e 1 Mayıs’ta Taksim’i yasakladı, 2 Mayıs’ta AKP Genel Merkezi’ni açtı.

Oysa Özel, kendisinin ortaya attığı Erdoğan’la görüşme isteği yanlışına rağmen, Taksim yasağına tepki olarak 2 Mayıs görüşmesini reddetse, yine de durumu bir parça telafi edebilirdi.

Ancak hata üzerine hata sayesinde, Erdoğan bir ay içinde 31 Mart sonucunun etkisini kamuoyunun bir bölümü üzerinde dengelemeye yönelmiş oldu.

Erdoğan’a baştan elini açma hatası

CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in ilk hatası, 31 Mart sonucunu siyasete uyarlama hatasıydı.

22 yıl sonra AKP ikinci parti konumuna düşmüş, CHP yaklaşık yüzde 38 ile birinci parti olmuştu, bu olağanüstü önemde bir başarıydı. Bu tablonun “en sade” yorumu şuydu: Seçmen fiilen iktidarı muhalefete çekmişti. Erdoğan 10 ay önce anayasaya aykırı olarak üçüncü kez cumhurbaşkanı olmuştu ama 10 ay sonra seçmen, partisini birincilikten indirmişti.

Bu tablo karşısında, birinci parti konumuna yükselmiş bir partinin genel başkanının “erken seçim talebimiz yok” demesi gereksizdi. Ne yazık ki oldu: Özel Erdoğan’a elini baştan açmış ve siyasi tabloyu koz olarak değerlendirmeyeceğini göstermiş oldu.

Yapamayacağı işi yaparım deme hatası

Özel’in ikinci hatası, Erdoğan’la görüşme konusunu kendisinin ortaya atmasıydı. Öyle ki Erdoğan bunu iyi kullanarak “madem çok istiyorsun, gel görüşelim” demiş oldu.

Görüşmeden önceki üçüncü hatasını ise öncesinde ve sonrasında yaptığı hatalarla 1 Mayıs’ta sergiledi. Önce “Türkiye’nin birinci partisiyim, AKP’nin yasağını deler Taksim’e çıkarım” dedi ve partisine, sendikalara ve demokratik kitle örgütlerine “hedef Taksim” dedi. Ama sarayın Unkapanı’ndaki barikatı karşısında geri adım atıp, Taksim’e yürümeye bile çalışmadan geri döndü.

Taksim’e neden yürümediğini de şu sözlerle açıkladı: “Biz şu anda Türkiye’nin birinci partisiyiz. Bunun sorumlulukları var. Polisle itişip kakışmak bana da partime de yakışmazdı.”

Osya siyasetçilerin asıl sorumluluğu, yapamayacağı iş için yaparım dememektir. Çünkü yaparım deyip yapamamak, peşinden gelenleri yarı yolda bırakmak, siyasette büyük zayıflıktır.

Halbuki Özel öncesinde yaptığı görüşmelerden doğru sonuç çıkararak 30 Nisan günü halkı Saraçhane’ye çağırsa, “Taksim’in yanı başından saraya sesleniyorum” diyerek coşkulu 1 Mayıs mitingine vesile olsa, büyük başarı kazanırdı.

Kuvvet kullanma sanatı

Kendisine Taksim yasaklandıktan bir gün sonra AKP Genel Merkezi’nde görüşmeye gidebilmesi ise dördüncü ve daha büyük hatası oldu. Sarayın Özel’e mesajı açıktı: “Seni Taksim’e sokmam ama sen görüşmek istedin diye parti binamda kabul ederim.”

Türkiye’nin birinci partisinin genel başkanının bu duruma düşme hakkı yoktu, ne yazık ki düştü. Erdoğan da böylece bir ay içinde yenilgisini dengelemeye başlamış oldu.

Özel’in görüşmeden önce Erdoğan’a neler söyleyeceğini açıklamış olmasına rağmen görüşme sonrası ne söylediğini kapıda bekleyen gazetecilere açıklamaması, ardından CHP’nin basına “görüşme verimli geçti, mesafe alınacak” mesajı vermesi, belki acemilik olarak yorumlanabilir ancak CHP yöneticilerinin görüşmeyi büyük başarı gibi propaganda etmesi, 31 Mart sonucuna haksızlıktır.

“Erdoğan’ın doğurduğu sorunların Erdoğan’a anlatılmasını” başarı sanmak ve “anlatıldı” diye çözüleceğini ummak, en hafifinden siyasi saflıktır. Erdoğan’ın doğurduğu sorunlar, Erdoğan’a anlatılarak çözülebilseydi, çoktan çözülürdü. Siyasette çözüm aracı kuvvettir, kuvveti doğru kullanabilmektir; sorunlar, hele de sorunun kaynağıyla konuşarak değil, kuvvetli eylemle çözülür. Zaten siyaset kuvvet toplama ve o kuvveti kullanma sanatıdır.

Mehmet Ali Güller
Cumhuriyet Gazetesi
4 Mayıs 2024

  1. Aziz Cüneyt Yüksel adlı kullanıcının avatarı

    #1 by Aziz Cüneyt Yüksel on 04/05/2024 - 23:18

    Mehmet Ali Bey, size yakışmayan çok zayıf ve yanlış bir yazı. İmamoğlu yandaşı Cumhuriyet Yönetiminin talimatı ile yazılmış izlenimi veriyor.

    Özel, Türkiye’nin alışık olmadığı ama halkın özlediği gibi “barışcı” bir siyaset izleyerek müthiş mesafe alıyor. Bir siyaset bilimci ve kayıtlı “kadim” CHP’li olarak Özel’i destekliyorum. Emperyalist/siyonist savaş ve finans çetelerinin projesi olan İmamoğlu’yu desteklemiyorum. CHP Örgütü’de CHP Genel Başkanlığı için tercihini ÖZEL’den yana kullanacaktır. Selamlar /Aziz Cüneyt Yüksel

    • Mehmet Ali Güller adlı kullanıcının avatarı

      #2 by Mehmet Ali Güller on 12/05/2024 - 12:15

      Beyefendi, görüşünüzü yazın, eleştirinizi yapın; böyle “İmamoğlu yandaşı yönetim talimatıyla yazmışsınız” şeklinde hadsizlik yapmadan da fikir beyan edebilecek çapta olduğunuzu sanıyorum…
      Merak ediyorsanız söyleyeyim; CHP’li değilim, dolayısıyla kimin CHP lideri olduğu beni ilgilendirmiyor, beni ilgilendiren CHP’nin tarihi köklerine dönmesi gerektiği ve “neoliberal ekonomi” modelini reddetmesi. Bu açıdan baktığımda Özel ile İmamoğlu’nun zaten pek farkı yok.

  2. akinkostorunu adlı kullanıcının avatarı

    #3 by akinkostorunu on 05/05/2024 - 01:52

    Benim bu gorusme ile ilgili merakim su : Yillar once Kulliye’de yapilan Cumhuriyet bayramina katilan generaller salona girerken ustleri aranmisti. Acaba ÖÖ’nin de ustunu aradilar mi ya da rontgen makinasindan gecirdiler mi ?

  3. Ayşe Şirin Atabay adlı kullanıcının avatarı

    #4 by Ayşe Şirin Atabay on 05/05/2024 - 09:38

    Özel ne yazıkki yıllarca KK dan yanlış eğitim aldı Türkiye için.Dilerim yazınızı okur da biraz öğrenir.

  4. Hakan doğan adlı kullanıcının avatarı

    #5 by Hakan doğan on 05/05/2024 - 11:04

    teşekkürler emeğinize sağlık

    Sizin bu yazdıklarınızı koca parti elbette biliyor

    Geçmiş tarihe bakınca anlaşılıyor

    Bilerek yanlış yapıyor

  1. Taksim yasak, AKP binası serbest | -----Doğa + Yaşam ve Politik Yazılar =Paylaşım Sitesi -(okuyup düşünmek için...!)

Hakan doğan için bir cevap yazın Cevabı iptal et

WordPress.com ile böyle bir site tasarlayın
Başlayın