Posts Tagged Nazım Güvenç

STEVE JOBS’UN SINIFSAL KARAKTERİ

Nazım Güvenç ağabey Steve Jobs’un devrimci olduğunu iddia ettiği yazısına itirazımıza yanıt yazmış ve Jobs’un devrimci olduğunu kimi bilim adamları, sanatçı ve aydınları örnek göstererek iddia etmiş. Nazım ağabeyin iddialarına geleceğiz
ama hepimiz için çok önemli olan şu saptamayı yapalım önce:

DEVRİM VE DEVRİMCİLİK YÜKSELİŞTE

Devrim ve devrimci kavramlarının yeniden gündemimize oturması sevindirici… Atatürk’e devrimci demekten korkulan, Atatürk devrimleri yerine Atatürk inkılâpları denilen dönemden, Steve Jobs’un bile devrimci olduğunun iddia edildiği günlere gelmiş bulunmamız önemli

Kavramlarımızdaki bu ilerleme, dünyanın merkezinin Batı’dan Doğu’ya kayması ve emperyalizme karşı devrimci milliyetçiliğin ve
sosyalist devrimciliğin yükselişiyle doğrudan ilgili…

BİLİŞİM ÇAĞI KAPİTALİST SİSTEMİN İÇİNDEDİR

Gelelim Nazım ağabeyin iddialarına: Nazım ağabey, Jobs’un Sanayi Toplumu’ndan Bilgi Toplumu’na geçişte “çağ değiştiren” özelliği nedeniyle devrimci olduğunda ısrar etmiş ve eski yazısının bu “en önemli” bölümünün göz ardı edilmesinden yakınmış.

Nazım ağabeyin gözünden kaçmış olmalı. “Steve Jobs devrimci değildir” başlıklı 14 Ekim tarihli yazımızdan anımsatalım: “1.)
Bilgi toplumu, bilişim çağı gibi kavramlar, sistem dışı değildir, tersine kapitalist sistemin içindedir. 2.) Bilgi üretimi, mucitlik ve hatta devrimcilik gibi kavramlar da kapitalist sistem tarafından metalaştırılmakta, paraya dönüştürülmektedir.”

Jobs’u icat yaptığı için devrimci sayan Nazım ağabey, “Steve Jobs icat yapmadı, mucit değildi, icat edileni alıp çok iyi tasarladı” saptamamıza yanıt vermediğine göre bu gerçeği artık kabul ediyor olmalı.

Nitekim Nazım ağabey, Jobs’un devrimci olduğunu kanıtlamak için bu kez bilim adamlarının özelliklerinden hareket etmiş; Kopernik’ten, Galile’den, Newton’dan bahsetmiş… Yararlandık, yalnız Nazım ağabey şu önemli ayrıntıyı atlamış; Jobs mucit olmadığı gibi bilim adamı da değildi!

Zira bilim adamları salt buluşlarından dolayı değil, buluşlarını metaya çevirmedikleri için de devimcilerdir! “Doğada zaten vardı,
ben sadece ortaya çıkardım” anlayışları, devrimciliklerinin göstergesidir!

DEVRİMCİLİK SINIFSALDIR

Devrim de devrimcilik de sınıfsal kavramlardır ve üretim ilişkileriyle ilgilidir. Devrim, mevcut ve geri olan üretim biçimini yıkıp, yerine yeni ve ileri bir üretim biçimi kurmaktır. Devrimci de bu üretim biçiminin tasarımını, eski sistem içinde yapan kişidir.

Bir insanın devrimci olup olmadığı, hangi sınıfa ait olduğuna ve hizmet ettiğine göre belirlenir. Bu ölçütten dolayı, devrimci bilim
adamaları, sanatçılar ve aydınlar da vardır, karşı devrime hizmet edenleri de… Jobs’u Nazım ağabeyin istediği gibi bu kategoride kabul etsek bile, Jobs’dan devrimci çıkaramayız. Zira Jobs sınıfını seçmiştir ve sınıfsal karakteri ortadadır: 8,3 milyar dolar! Tabi bu para Jobs’un sadece “kişisel” serveti. Yoksa ortağı olduğu Apple’ın değeri tam 351 milyar dolar! Dünyadaki ülkelerin çoğunun ulusal gelirinden bile büyük!

Kapitalist sistem, üretim araçları ve kapital sahibi azınlığın, çoğunluğu ücretli emekçi olarak çalıştırıp, onların sırtından büyük
kârlar elde ettiği sistemdir. Jobs da üretim araçlarına ve 8,3 milyar dolarlık kapitale sahiptir ve sistemin en tepesindedir.

Apple’ın ürünleri, mevcut icatların alınıp, tasarlanmasından ibarettir. Üstelik o tasarımlar da Jobs’un değil, Apple’ın tüm çalışanlarının ortak zekâsının ve emeklerinin ürünüdür. Apple yazılımlarının çoğu da Samsung patentlidir. Samsung, Apple için ürettiği yazılımları kendi ürünlerinde de kullanmak istediği için Jobs tarafından mahkemelere verilmiştir. Pek çok ülkede bu davalar Apple – Samsung savaşı olarak sürmektedir.

Nazım ağabeyin “devrimci Jobs”u, örnek verdiği bilim adamları gibi davranmayıp, tersine, daha çok para kazanmak için
Samsung’dan satın aldığı yazılımı Samsung’a bile yasaklamaktadır!

EMPERYALİZMİN DEVRİMCİLERİ: ÖZAL ve ERDOĞAN

“Demokrasi” ve “insan hakları” gibi kavramları eğip bükerek, ülkeleri sömürmenin ve parçalamanın aracı haline getiren emperyalizm ve kapitalist sistem, “devrim” ve “devrimcilik” kavramlarını da kullanıyor!

Öyle ki, Turgut Özal şortla asker denetledi diye devrimci oluyor. Örneğin Tayyip Erdoğan, arkasına ABD gücü alarak Ergenekon operasyonu yapabildi diye devimci oluyor. Türbanın üniversiteye girmesi devrim oluyor. Sistem bir toplantıya fütursuzca giyinerek geleni de devrimci sayıyor, babasına kızıp eşcinsel olanı da…  Devrim, normalin dışındaki her şeyin adı oluveriyor!

Oysa devrim sistemi, eskiyi, geriyi yıkıp; yeniyi, ileriyi kurmaktır! Jobs’un ürettikleri yeni olsa bile üretim biçimi eskidir! Çünkü teknolojik ürün de, nihayetinde üründür, üretim aracı değildir!

Mehmet Ali Güller
Aydınlık Gazetesi
22 Ekim 2011

,

1 Yorum

STEVE JOBS DEVRİMCİ DEĞİLDİ!

Apple’ın kurucusu Steve Jobs’un 56 yaşında ölmesi kuşkusuz tüm dünyayı üzdü… Daha doğrusu insanlar aslında kendilerine üzüldü; dünyanın en zengin beş isminden birinin mal varlığının da ölüme çare olamaması, kanseri yenememesiydi bunda
etken olan…

Jobs’a üzülmeyi küreselleştiren ana etken ise kuşkusuz Apple’ın bilgisayarlarının ve telefonlarının günlük hayatımızda yoğun yer almasıydı…

Jobs’la ilgili Türkiye’de de çok şey yazıldı, çizildi ölümünün ardından. Ancak Steve Jobs’la ilgili en ilginç yazıyı Aydınlık’ta
okuduk: Aydınlık ekonomi servisi şefi Nazım Güvenç ağabey, önceki gün köşesini Jobs’a ayırmış ve “Steve Jobs bir devrimciydi” başlığını kullanmıştı.

Nazım ağabey, bu değerlendirmeyi şu varsayımlara göre yapıyor: “Jobs, Edison’u da aşan bir mucitti. Jobs, Bill Gates’le birlikte sanayi toplumundan, bilgi toplumuna geçişi sağladı. Dünyayı değiştirebilecek kadar yürekli ve yetenekli biriydi. Devrimcilik sadece siyasal düzlemle sınırlandırılacak kadar dar bir açıya sığmazdı, bu yüzden de Jobs, icatlarıyla gerçek bir devrimciydi. Üstelik Jobs üniversite terkti, eski çağın üniversitesine katlanamamıştı…”

JOBS MUCİT DEĞİLDİ, TASARIMCIYDI

Nazım ağabeyin yazısından hareketle temel sorumuz şu olacak: Steve Jobs, mucit miydi ve de her mucit devrimci midir?

Jobs’un onlarca icat yaptığını, günümüzün en önemli mucidi olduğunu iddia edenler, yazanlar çoğunlukta. Bu değerlendirmelere ise elbette “icat” kavramının, tıpkı pek çok kavram gibi sığlaştırılması yol açıyor. Artık her yeniliğe icat deniyor…

Bu nedenle Steve Jobs da mucit sayılıyor. Oysa Jobs mucit değil! Çünkü Jobs ne bilgisayarı icat etti ne de telefonu… Örneğin Apple’ın bilgisayarı olan Macintosh’ların ayırt edici özelliğinin Xerox’tan alındığı biliniyor. IPod’dan önce de MP3 çalarlar vardı, ITunes’dan önce de müzik dinleme programları vardı vs…

Steve Jobs, bu icatları aldı ve yeniden tasarladı; ama çok iyi tasarladı! Hepsi bu…

Ayrıca Jobs’un daha doğrusu Apple şirketinin tasarladığı pek çok ürünün, Jobs’un zekasının ürünü olmadığını, şirkette çalışan sayısız insanın emeğinin toplamı olduğunu da unutmamak gerekir. Üstelik her ürün, sonuçta metadır ve o metaya sahip olmak için organlarını satan gençlerle ilgili haberler yıllardır gazete sayfalarındadır.

BİLİŞİM, KAPİTALİST SİSTEM İÇİNDEDİR

Varsayalım ki, Jobs da bir mucitti. Bu onu devrimci yapar mı?

Aslında sıkıntı sistemin kavramları eğip bükmesinden kaynaklanıyor. Bu nedenle iki saptama yapmamız zorunludur:

1.) Bilgi toplumu, bilişim çağı gibi
kavramlar, sistem dışı değildir, tersine kapitalist sistemin içindedir.

2.) Bilgi üretimi, mucitlik ve hatta
devrimcilik gibi kavramlar da kapitalist sistem tarafından metalaştırılmakta,
paraya dönüştürülmektedir.

APPLE TEKELDİ

Şu örnekle konuyu biraz daha açalım:

Yazılım konusu dünyada tekelleşmiş durumda. Dünyanın en zengin ismi Bill Gates’in Microsoft’u ile onu izleyen Steve Jobs’un
Apple’ı rakiplerini yıllardır amansızca ezmekte, köşeye sıkıştırmakta ve sektör dışına fırlatıp atmaktadır. Her iki şirket de kapalı işletim sistemlerini tekel olarak rakiplerine karşı amansızca kullandılar.

Karşılarında “open office” yani açık yazılım direnmekte, varlık göstermeye çalışmaktadır. Ya da tıpkı Türk malı Pardus gibi
bazı ülkelerin kendi yazılımları…

Şöyle basitleştirelim; aldığımız her bilgisayar ile birlikte mecburi satın aldığımız Microsoft ya da Apple bir tarafta, benzer
yazılımı bize ücretsiz sunan, paylaşan Open Office diğer tarafta…

Apple devrimciyse, o zaman Open Office ya da Pardus ne? Aralarında sadece kalite farkı olması, Apple’ı devrimci yapar mı?

JOBS KAPİTAL SAHİBİDİR

Gelelim işin ekonomi-politiğine…

Hiç lafı uzatmaya gerek yok. Steve Jobs da, Bill Gates de kapitalist sistemin en tepesindeki isimlerdir. Kapitale, metaya, paraya
onlar hükmetmektedirler ve onların sistemi tüketimi belirlemektedir.

En çok metaya sahip olan Jobs’un devrimci olması, eşyanın tabiatına aykırıdır!

Mehmet Ali Güller
Aydınlık Gazetesi
14 Ekim 2011

, ,

Yorum bırakın

WordPress.com ile böyle bir site tasarlayın
Başlayın