PKK’nin Dağlıca baskınlarıyla AKP’nin Açılım’ları arasında doğrudan bir bağ var: ABD. Türkiye bu bağı saptamadıkça, bu sarmal devam edecek ve Genelkurmay Başkanı’ndan sonra sırasıyla tüm komutanlar ağlayacak!
2007’deki Dağlıca baskını ile başlayan süreci anımsamakta bu nedenle büyük yarar var:
AKP: AÇILIM DAĞLICA’YLA BAŞLADI
PKK, 21 Ekim 2007’de Dağlıca’ya yedi koldan saldırdı ve 13 askeri şehit etti. Saldırı “özel kuvvetler” işi kadar profesyoneldi. Fatih Çekirge’ye konuşan üst düzey bir yetkili şöyle diyordu: “Bunlar düzenli orduya karşı gayrı nizami harp taktikleri uygulayan ve gerilla yöntemlerini iyi bilen teröristler. Bunlara gerilla diyemiyoruz. Çünkü siyasi bir kimlik alıyorlar. Uyguladıkları bütün taktikler gerilla taktiğidir. Siste kaldırma, köprüde kıstırma, hedef çevirip yok olma. Kamuflaj ve karanlıktan yararlanma… Dağda yaşamak kolay değildir. Bunlar özel eğitim almışlar. Belki de içlerinde başka uluslara ait özel unsurlar var.” (Hürriyet, 22 Ekim 2007)
İki yıl sonra yapılan açıklamalar, zaten saldırının hedefini ortaya koyuyordu. Örneğin Başbakan Yardımcısı Ali Babacan 24 Ekim 2009’da katıldığı bir TV programında şöyle diyordu: “Açılımın altyapısı, 2007 yılındaki Dağlıca baskınında sonra yapılan diplomatik çalışmalarla başladı.” (Taraf, 2 Kasım 2009)
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu da, Kuzey Irak’ta Barzani heyetiyle yaptığı görüşmede aynı vurguyu yapıyordu: “Dağlıca baskınından sonra Türkiye bir yol ayrımına gelmişti. Ya savaşa yönelecekti ya da ortak akılla harekât edip barışa. Biz bu yolu seçtik, akılla hareket edip temaslarımızı yoğunlaştırdık.” (Taraf, 2 Kasım 2009)
TSK’NİN SINIRLI SINIRÖTESİ OPERASYONU
Dağlıca baskınıyla asıl tehdidi gören Türk Ordusu, Kuzey Irak’a müdahale kararı aldı. Washington, AKP üzerinden bu kararın alınmasını engellemeye çalıştı. Ancak günler süren mücadelenin ardından TSK kararlılık gösterip AKP’ye rağmen 16 Aralık 2007 gecesi Kuzey Irak’a girdi. Türk Ordusu’nu engelleyemeyen ABD, bu kez de TSK’den “işini çabucak bitirip” çıkmasını istedi. Türk Ordusu, bazı yorumlara göre ABD baskısıyla erken çıktı, bazı yorumlara göre ise kendi belirlediği takvim çerçevesinde harekâtı sürdürdü ve tamamladı.
Ancak harekât yarım kalmış olmalı ki, TSK iki ay sonra yine Kuzey Irak’a girdi. Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı ise ABD’nin tepkisine ortak olurcasına şu açıklamayı yaptı ve TSK’yi zora soktu: “Mümkün olan en kısa sürede geri dönülecek.”
Erdoğan’ın bu açıklamasından iki gün sonra, 28 Şubat 2008’de, dönemin ABD Savunma Bakanı Robert Gates Ankara’ya geldi ve “TSK’nin operasyonunun kısa sürmesini istedi.” TSK, 1 Mart 2008’de operasyonu tamamladı!
BARZANİSTAN’I HİMAYE AÇILIMI
AKP’nin kendi ordusunun elini nasıl bağladığını sonrasında Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu şöyle açıklıyordu: “İki sene önce Dağlıca terör saldırısı olduğunda, Ekim 2007’de, ne kadar karanlık senaryolar vardı. Bizim Irak topraklarına gireceğimiz, Kürtlerle çatışma çıkacağı söyleniyordu. Belki bunu isteyenler vardı. Dağlıca saldırısında sonra ilk defa 2007 Kasım ayında Bağdat’a gittim; Neçirvan Barzani ile görüştüm. Bütün bu senaryolar iki yılda iflas etti. Aksine çatışmadan güçlü işbirliği zeminine gelindi. Bu politikaların güçlü şekilde uygulanması gerekir.” (Radikal, 31 Ekim 2009)
2. AÇILIM PAKETİ OPERASYONU
5 yıl sonra Dağlıca yine basıldı. 300 PKK’li, Barzanistan’dan girip 8 askerimizi şehit etti. Yine kamuoyu çalışması yapılacak, yine “Türkiye yol ayrımında” denilerek rota ABD planına tam yol kırılacak, yine “akan kan dursun” sözleri üzerinden PKK ile müzakerelere oturulacak…
Kısacası, AKP’ye verilen 2. Açılım paketi, artık resmi olarak açılmayı bekliyor!
Mehmet Ali Güller
Aydınlık Gazetesi
22 Haziran 2012