AKP Türkiye’ye dava açtı!

14 Aralık operasyonu ile Fethullah Gülen‘e yakalama kararı çıkarılması, AKP’nin F Tipi yapıyla mücadelesinde önemli bir dönemeç oldu.

Dikkatli izlerseniz, 14 Aralık’tan bu yana AK-Medya’da “kumpas” ifadeleri de değişmeye başladı. O dönem Erdoğan‘ın başdanışmanı olan Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan‘ın ağzından çıkan “orduya kumpas kurdular” cümlesiyle cemaate karşı mücadelede cephe genişletme taktiğine soyunan AKP, 14 Aralık’tan sonra yeniden eski konumuna girme işareti verdi.

Örneğin AKP’nin medyadaki sesleri, yavaş yavaş “tamam mağdurlar vardı, F Tipi yapının başka hesapları da vardı ama Ergenekon ve darbe gerçekti” demeye yeniden başladılar.

Örneğin AK-Medya’nın önemli gazetelerinden Star, “Kumpas cephaneliği interpol dosyasında” manşetinin spotunda şöyle diyordu: “Yargı ve emniyete sızan örgüt 22 Ocak 2010’da Tahşiyeciler adıyla ilk eylemini gerçekleştirdi.” (Star, 22 Ocak 2014)

F Tipi’nin ilk eylemi 22 Ocak 2010’daysa, 2007’de başlayan Ergenekon tertipleri ne?

ALINACAK TUTUM

14 Aralık operasyonunu incelediğimiz yazılarda hep dikkat çektik: AKP’nin Tahşiyeciler gibi bir dava üzerinden F Tipi yapının üzerine gitmesi bilinçlidir. Zira 12 yıllık suç ortaklığının en az göründüğü yer burasıdır. AKP ancak bu tür davalar üzerinden paralel yapının üzerine giderse, kendi suçunun gizlenebileceğini hesaplıyor.

Konu esasa gelirse, yani Ergenekon ve Balyoz tertipleri üzerinden F Tipi yapının üzerine gidilirse, bundan en büyük zararı Erdoğan görecektir. Zira önündeki engelleri temizleyen o tertiplerden en çok yararlanan Erdoğan oldu ve “ben bu davanın savcısıyım” diyerek operasyonu yürüten ekibe tam destek verdi.

Bu çatışmada alıncak tutumu o nedenle hep şu perspektifle açıkladık: F Tipi yapının tasfiyesi ve AKP’nin zayıflatılması hedeflenerek çatışmadan yararlanılmalı!

Bunun dışındaki yöntemler, son tahlilde taraflardan birinin desteklenmesine dönüşür ve o tarafın gücünü tahkim etmesine yarar!

KORKUTMA DAVALARI

Öte yandan önemle belirtelim: Türkiye’de kumpasın türevleri diyebileceğimiz türden davalar devam ediyor.

Örneğin sanıkların çoğu, Ergenekon ve Balyoz davaları sırasında savunmasını yaparken yeni davalarla karşılaştı. Çoğuna, hatta avukatlarına da, hakim ve savcılara iftiradan ve hakaretten dava açıldı. İşte bu davalar sürüyor ve beraat kadar cezayla da sonuçlanıyor!

Ama asıl önemlisi AKP Hükümeti’nin Türkiye’nin itiraz eden tüm kesimlerini baskı altına almak ve biat ettirmek için sürdürdüğü davalardır.

Evet, Haziran Halk Hareketi nedeniyle Türkiye’nin dört bir yanında “hükümete darbe yapmak suçlamasıyla” açılan davalar da sürüyor. Öyle çoklar ki, toplamına bakarak, AKP’nin Türkiye’ye dava açtığını bile söyleyebiliriz!

Bu davalar nedeniyle daha şimdiden verilmiş pek çok ceza var, karartılmış hayatlar var.

Ve evet bu davalar da iddianamesine bakıldığında, mesnetsizdir, asılsız suçlamalarla doludur ve aslında hukukun değil, mizahın konusudur.

AKP, işte bu türden davalarla toplumu korkmaya ve diz çökmeye zorlamaktadır!

KUMPASTAN MEMNUNİYET

AKP’nin medya sözcüleri genel olarak hâlâ “inandık, kandırıldık” şeklindeki cephe genişletme hedefli taktik söylemi ekranlardan dillendirmeye devam ediyorlar.

Ancak belirtelim: Kimileri, kazandıkları 14 Aralık mevzisiyle, artık “orduyu kışlasına soktuk, sıra cemaati inine sokmak” diye mesaj atmaya ve eski söylemin taktik olduğunu gözler önüne sermeye başladı!

Hâlâ “kandırıldık” palavrasına inanlar için de şu fıkrayı anlatarak bugünkü yazımızı bitirelim:

Yaşı biraz geçkince olan kadın, belediye otobüsünde parası çalındığı için karakola başvurmuştu. Komiser sordu: ‘Çalan nasıl biriydi?’

Kadın hafif bir iç geçirerek cevapladı: ‘1,80 boylarında, atletik vücutlu, mavi gözlüydü. Yani, artist gibi çocuktu.’

Komiser sormaya, kadın cevaplamaya devam etti: Para çantanızda mıydı?

Hayır komiserim. Para sütyenimin içindeydi.

Komiserin tepesi attı: Hanımefendi, adamın elinin sütyeninizden içeri girdiğini hiç mi hissetmediniz?

Kadın yine bir iç geçirdikten sonra cevapladı: Ahh, hissetmez olur muyum hiç komiserim? Hem de nasıl hissettim ama niyetinin kötü olduğunu nereden bileyim?”

Mehmet Ali Güller
Aydınlık Gazetesi
24 Aralık 2014

  1. Yorum bırakın

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

%d blogcu bunu beğendi: