16 Nisan: Evet kazanmadı, Hayır kaybetmedi

16 Nisan Başkanlık referandumunun ilk sonuçlarını şu aşamada maddeler halinde şöyle özetleyebiliriz:

1) 16 Nisan’ın ilk sonucu, gerçek bir sonucunun “henüz” olmamasıdır. Zira seçim sonuçları birkaç nedenle şaibelidir.

a) Seçim kanununa göre seçim sonuçları 21.00’den önce açıklanamayacağı halde, resmi haber ajansı ve seçim sonuçlarının tek kaynağı olan Anadolu Ajansı seçimler biter bitmez sonuçları açıklamaya başladı. Hem de Evet’i yüzde 67 diye göstererek!

Aynı anda Melih Gökçek gibi isimler Evet’in yüzde 90’’lar mertebesinde, yandaş köşe yazarları ise Evet’in yüzde 70 mertebesinde olduğunu iddia ettiler.

Sonuçlar da ortaya koydu ki, Anadolu Ajansı’nın ilk sonuçları algı operasyonu içindi ve amaç şuydu: Hayır’cıların umutsuzluğa kapılması ve sandık sayımlarını terketmesi…

Nitekim zaman ilerledikçe Anadolu Ajansı üzerinden yapılan resmî açıklamalar 15 dk’de 1 puan olmak üzere adı adım düştü ve yüzde 51’e sabitlendi!

Yüzde 67’den yüzde 51’e düşüşün hiçbir bilimsel açıklaması yoktur ve yüzde 67’nin algı operasyonu için uydurulduğu ortadadır.

b) Anadolu Ajansı açılan sandık sayısını yüzde 99.8 verdiğinde, gerçekte YSK’nin girdiği açılan sandık sayısı rakamı yüzde 72’ydi ve Hayır oyları yüzde 52 ile öndeydi.

O esnada YSK’nin partilere sonuçları geçmeyi kestiği açıklandı. 10 dakika sonra yeniden sonuçlar geçilmeye başlandı. İşte o aradaki 10 dakika içinde YSK ile AA sonuçlarının yakınlaştırılmaya çalışıldığı anlaşılıyor!

c) YSK’nın mühürsüz oy pusulalarını kabul ettiği açıklamaması kanuna aykırıdır. Üstelik YSK Başkanı bu mühürsüz oy pusulalarını AKP’li temsilcinin talebiyle kabul ettiklerini açıklamıştır! Aradaki farkın bu kadar küçük olduğu bir seçimde, bu usulsüzlük, seçimin yönünü değiştirecek orandadır!

d) YSK ile AA arasında bu kadar açık ara olduğu ve bırakın resmiyi, gayriresmi sonucun bile belli olmadığı koşullarda önce Başbakan’ın, ardından da Cumhurbaşkanı’nın çıkıp sanki resmî sonuç açıklanmış gibi konuşması, açık ki, sorunlu olan sonucu oldu bittiye getirme girişimiydi.

Dahası, Erdoğan‘ın resmi sonuçların ortada olmadığı, YSK’nin kanunu yok sayması nedeniyle sonucun sorunlu olduğunun görüldüğü saatte bir balkon konuşması yapması ve “boşuna uğraşmayın, atı alan Üsküdar’ı geçti” demesi, devletin çok yönlü evet operasyonunun itirafıdır!

e) Hayır oyalarına sahip çıkması gereken muhalefet liderlerinin, bu oldu bittiye getirme işine karşı ön alamaması ise muhalefet adına vahimdi! Sonucu kabullenme anlamına gelmekte ve gerçek olmayan bir sonuca meşruiyet kazandırmaktadır!

2) Gerçek sonuç bir yana, açıklanana sonuca göre ise Evet kazanmamıştır, Hayır kaybetmemiştir! Zira yüzde 51-49 şeklindeki bir sonuç, hele de toplumsal uzlaşma aranan bir anayasa değişikliği için beraberlik durumudur.

3) Bu sonuçlara göre Erdoğan tam olarak “tek adam” olamamıştır! Şundan:

a) Erdoğan’ın başkanlık için çıkarabildiği yüzde 51.23, cumhurbaşkanı seçildiği yüzde 51.79’dan düşüktür! Başkanlığın cumhurbaşkanlığı oyundan düşük olması, meşruiyet sorunu demektir!

b) Sistem değişikliği, anayasa değişikliği toplumsal uzlaşma gerektirir ve o uzlaşmanın matematiksel ifadesi en az 3’de 2’dir, yüzde 66’dır… Yüzde 51’le sistem değişemez! Yüzde 49’un karşı çıktığı bir sistem, sorunlu olacaktır!

c) 16 Nisan’dan bir gün önce “Evet oyu ile Hayır oyu vereni aynı kefeye koymam” diyen biri, bırakın başkan olmayı, aslında mevcut cumhurbaşkanlığını bile sorunlu hale getirmiştir! Zira sadece Evet oylarına başkan olduğunu söylemiş olmaktadır!

d) Daha önemlisi, yüzde 51 sonucu, Erdoğan açısından 2019 seçimlerinde başkan olabilmenin çantada keklik olmadığını ortaya koymuştur!

Tam olarak “tek adam” olamayan Erdoğan, 2019’da başkan da olamayabilecektir!

4) Fakat Erdoğan ülkeyi karpuz gibi ortadan ikiye bölebilmeyi başarmıştır! Anayasa değişikliği konusunu uzlaşma aracılığıyla değil de devlet gücüyle sandıktan çıkarma hevesi, halkı tam ortadan ikiye ayırmıştır!

5) Erdoğan ve AKP, uzun yıllar sonra ilk defa İstanbul ve Ankara’yı kaybetmiştir. Her iki ilde de Hayır’lar çoğunluktadır. İzmir zaten Hayır’ın kalesi olmuştur. Dahası bu kez Adana, Mersin, Antalya, Denizli, Aydın, Muğla gibi büyükşehirlerin en büyükleri de çoğunlukla Hayır demiştir. (Üç büyük il ve diğer büyükşehir sonuçlarına rağmen toplamda Evet’in nasıl çoğunluk olabildiği ayrıca incelenmelidir!)

Bu noktadan bakıldığında belediye başkanları Melih Gökçek ile Kadir Topbaş kaybetmiştir, Antalya’nın bakanı Mevlüt Çavuşoğlu kaybetmiştir, Denizli’nin Bakanı Nihat Zeybekçi kaybetmiştir!

6) Seçimin en çok kaybedeni de Devlet Bahçeli olmuştur. Evet de çıksa, Hayır da çıksa zaten kaybedecek olan Bahçeli, son iki gün kala Hayır telaşıyla “eyalet” konusunu açmış ama son manevrası da kendisini kurtarmaya yetmemiştir!

MHP’lilerin ağırlığı Hayır demiştir ve Bahçeli’nin Erdoğan desteğiyle kaçırdığı kurultaydaki rakipleri Ümit Özdağ, Meral Akşener ve Sinan Oğan kazanmıştır!

7) Bir diğer kaybeden de Saray adına son iki günde yüzde 60 Evet oyu açıklayan Adil Gür’dür. Gür’ün bu rakamı algı operasyonu için açıkladığı ortadadır ve YSK ile AA üzerinden uygulanan operasyonların öncülüdür.

Mehmet Ali Güller
16 Nisan 2017

 

  1. #1 by Yılmaz Nefer on 17/04/2017 - 01:20

    Peki son söz? Nedir? Ülkemizin üstüne çöken bu kara buluttan nasıl kurtulacaz?

  2. #2 by Mehmet Cenani Aykut on 17/04/2017 - 11:05

    1/b için derkenar: YSK’daki CHP temsilcisi, Kanal B programına bağlanarak “hiç kesinti olmadığını” kendisinin “bağlantıyı kontrol ettiğini” beyan etti. Sözlerini, “salona dönmek zorunda olduğunu” belirterek bitirdi.

  3. #3 by Mayk on 17/04/2017 - 12:49

    1. Hayir kaybetmedi. Turkiye kaybetti, veya kaybetmeye dogru gidiyor. Hayir ciksa Turkiye
    dogru bir yola dogru yonelecekti. Simdi riskli, kaotik bir doneme giriyoruz, ve bunun donusu olmayabilir.
    2. Hile yapilmaya calisilacagini biliyorsaniz, butun hile yapilabilme yontemlerini dusunerek,
    partili gorevlilerinizi ona gore egitmelisiniz. Bunu matematiksel kesinlikte dusunmelisiniz.
    Hangi onlem niye aliniyor bu iyice zihinlere kazinmali. Ezberci bir zihniyetle once bu sonra bu
    derseniz, rakip taraf hile yapinca afallarsiniz. Ulkemizde en iyi okullarda bile ezberci bir zihniyet
    hakim. Partilerin de bu sekilde olmasi sasirtici olmasa gerek.
    3. YSKnin oy pusulalarinin ve zarflarinin gercek oldugunu soylemesi insanin akliyla alay eden bir aciklamadir.
    Kimse demiyor ki onlar sahte. Pusulalar degil, oylar sahte.
    Yeniden oy sayilmasi bir sey degistirmeyecek, cunku hileli zarflar sonradan muhurlenebilir.
    Oy sayiminin her asamasinda muhalifler yoksa, gozlem yapamiyorlarsa, kayit alamiyorlarsa, tutanak tutamiyorlarsa,
    her turlu hile geri donussuz olarak yapilabilir.
    4. CHPnin kendi kayitlari yok mu, Her sandiktaki sayimlarin bitiminde islak imzali sayim sonuclarinin kopyasi alinmali,
    ve bunlar merkeze yollanmali, ve CHP kendi sonuclarini aciklamalidir. Bu sonuclarin birden fazla, ve hepsi de
    ayni yerde olmayan, ve hepsi dijital olmayan kayitlari bulunmali, ki hackleme ile deliller yokedilemesin.
    Biz CHPye guveniyorduk, hile olacakti, ama CHP bu hileleri curutecekti. Hani nerde. Hatta Vatan Partisi de
    CHPnin yanindaydi, ve bircok genc dinamik adami vardi. Nerde bunlar.
    5. Ismail Hakki Pekin YSKnin kararini elestirirken, bu kararlara itiraz edilemez gibisinden teslimiyetci
    bir tutum takindi gibi. Yani her turlu secim hirsizligina sessiz mi kalacagiz. YSK onunde, arkasinda, icinde nobet tutulmali,
    gerekirse kitlesel protesto eylemleri duzenlenmeli Bir ulkenin kaderi bir kac kukla kararciya birakilamaz.
    Hayir’in gercek yuzdesi yuzde 55 gibi bence.
    6. Halk karpuz gibi ikiye bolundu ne demek. Benim bundan anladigim tam olarak sudur.
    Bazi evetcilerin elinde pompali tufek var. Hayircilar oylarinin hakkini aradiginda ve sokakalara dokuldugunde,
    bu pompalililar protestoculara rastegele ates acacak, bu medyada karsit gruplarin kavgasi olarak yansiyacak,
    ve hayircilar nezdinden bir defa daha ulke kaybedecek, ve gucu elinde bulunduranlar halk destegini
    buyuk olcude yitirmedigi takdirde daha kazncli cikacak, ve ulke daha hizli bir sekilde tehlikeye yaklasacak,
    7. Namuslular da namussuzlar kadar cesur olmalidir, diye bir soz var. Bu cesaret nasil gosterilecek esas mesele budur.
    Heralde zamaninda akilli davranmak gerekiyordu.
    8. Oy hirsizligiyla mucadele sonuna kadar yurutulmelidir. CHP Ankara ve Uskudar belediye secimlerinde
    kazandigi halde kaybetmis sayildi, cunku teslim oldu. Belki teslim olmasalardi, yine mucadeleyi kaybetselerdi bile bugun
    daha tecrubeli olurlardi.
    9. Kilicdaroglu guven vermiyor. Gecmiste yaptigi aciklamalar icimizde supheler uyandirmisti.
    Simdi de bazi yaptigi gereksiz anlamsiz aciklamalar karsi tarafa malzeme verdi.
    Ornegin denize dokme polemiginde, niye milletvekilinin hakkini savunmuyorsun,
    o boyle dedi, soz boyle carpitiyorsunuz demedi de , tasvip etmiyoruz gibi tuhaf birseyler dedi,
    yine de yaranamadi. Hakliyken haksiz duruma dusmek buna denir.
    10. Evet verenlerin tek bir evet verme sebebi var: RTE’nin “karizmasi”.
    Bu karizmayi cizecek, ya da baska karizmatik veya sevilen kimseleri niye
    mitinglerde konusturmazsiniz ki. Mesela Abdullatif Sener, ya da sanatcilardan,
    Sener Sen, Turkan Soray, Emel Sayin, Cuneyt Arkin gibi kimseleri neden konusturmazsiniz.
    11. Kaybecegi bir sey olmayan yigit insanlara ihtiyac var. Bir tane yigit ciksa, yanliz kalmaz, buyuk bir halk destegini
    arkasina alir. Kasetten korkuluyorsa, o kasetle yuzlesilebilmeli. Kasetteki degil, bu kaseti cekenler ve bundan rant etmeye calisnalar
    serfesizdir, gibi bir arguman bence tutar. Bir kamikaze kararliligiyla demokratik mucadele yapilmali.
    12. Eminim bu ulkede yeterince yigit kimse var, ama yigitligin yeserecegi ortam henuz gelmedi gibi dusunuluyor olsa gerek.
    Yukselmeden once dibe vurmak gerekiyor galiba, ama o zaman da 15 temmuzdaki gibi ulkeyi temelli kaybetme riski olusabilir.
    13. Mitinglerde niye AKPnin jeopoloitik yanlislarindan bahsedilmez. Yunanlilarin isgal ettigi adalardan eminim halkin buyuk
    cogunlugunun haberi yoktur. Mitingler bu konuda buyuk bir firsat idi. Halk bilgiye erisemiyorsa, o bilgiyi siz ulastiracaksiniz.
    14. CHPyi bilmem ama galiba Vatan Partisi ekonomik krizin AKPyi yipratacagini dusunuyor.
    Bence yanlis bir dusunce, cunku BOP projesinde taviz koparilacaksa, Batinin bu konuda comert davranip
    ulkeyi dovize bogup gecici bir refah sagalayacagini, bedavaya GDOlu urunleri bize verecegini
    dusunebiliriz. ABD kendi halkini ac birakir da bize bedava gida verir, sadece buyuk Israil kurulsun diye.
    15. Devrimci bir mucadele yapialcaksa, bu oncelikle oylara sahip cikilmasiyla, cikilamayacagi belli ise,
    bu hilekarligin mitinglerde halka anlatilmasiyla baslatilmalidir.
    Hileye teslim olunursa, onlar her zaman hile yapar, hicbir zaman da kaybetmez.
    16. Padisahlik rejimi tescillenirse, ve uygulamaya gecilecekse, ABD mutlaka tam teslimiyetci
    birini getirtmeye, ve diger guclu rakipleri elimine etmeye calisacaktir. RTEnin kazancagi kesin degil, ama ulkenin
    kaybedecegi kesin. Bu arada birileri ekonomik krizden yararlanip devrim yapabilecegini hesapliyorsa bu hesap tutmaz.
    17. Vatan Partisi milli mutabakat hukmeti gibi birsey icinde yer almayi planliyordu.
    Neye dayanarak, Hicbir milletvekilin yok, niye sana soz hakki versinler.
    VPnin bu garip ozguvenine bir anlam veremiyorum.
    Ayrica ulkeyi birlestirmek gibi soyut bir kavrama sarilmasina da anlam veremiyorum.
    Dusmanimin dusmani dostumdur zihniyeti dogru bir yaklasim degil. O dusmanlar anlasir, siz ortada kalirsiniz.
    Ama daha derin bir stratejiniz varsa onu bilemem.
    18. AKP+MHPnin oylari azaldi diye zugurt tesellisi yapmak bence pek yararli degil.
    MHPnin cogu hayir dedi, AKPnin de bir kismi hayir dedi, Bu demek degil ki, secimlerde sol partilere oy verecekler.
    Onun yerine oylara sonuna kadar sahip cikmak gerekiyor. Yoksa tabaniniz sizin de isbirlikci oldugunuzu dusunur.
    19. Ulkede yeterince akilli insanlarin az oldugunu hesaba katarak. ilerici kimselerin bir cikis yolu aramasi gerekiyor.
    Gericiligin beyni ABDde, Israilde. Onlar kendi beyinleriyle guclenmediler. Kendilerine verilen projeleri uyguladilar.
    Hileye, yalana, ve siddete basvurdular. Bunun panzehiri, bir musibeti beklemeden, halki aydinlatmaktir.
    Kolay anlasilan bildiriler, CDlar dagitmaktir.

  4. #4 by Mehmet Cenani Aykut on 17/04/2017 - 16:59

    – Halk TV, Gezici Seçim Anketine methiyeler yağdırarak, sonuçları meşrulaştırmaya çalıştı. (Sonuçları tutturmuş) Bu rastlantıda olabilir. Önceden belirlenen sonuç da olabilir.
    – Bir diğer husus; 2002 den beri nüfus ve seçmen sayılarını karşılaştırınız, Nüfus düzgün bir oranla artarken seçmen sayılarında iniş ve çıkışlar var. Kısacası; nüfus sayısı gibi artmıyor. 2007 de 8 milyon azalmış, 2011 de 4 milyon artmış, 5 ay ara ile yapılan iki seçimde 2,5 milyon artış var. Bu Türkiye nufusunu 2 yıllık artışından fazladır. Bunları haliyle CHP üst yönetimi biliyor. YSK açıklıyor, siyasi partiler itiraz etmiyor. (Ayrıca, Hikmet Uluğbay, Suay Karaman’ın araştırmaları da var)
    – AB (Almanya) Türkiye nüfusunu 107 milyon olarak değerlediriyor.
    – Düzgün bir seçim için;
    1. Seçmen kütükleri “yerinde yazım usulü” ile halk ve siyasi parti gözlemcileri tarafından yazılmalıdır.
    2. İç İşleri Bakanlığına bağlı Nüfus İşleri Genel Müdürlüğü seçme kütüğü yazımında devre dışı bırakılmalıdır.
    3. YSK, İl, İlçe Seçim kurulları her kademede siyasi parti temsilcilerinin mutabık kaldığı hakimlerden oluşmalıdır. (İlçe seçim Müdürleri de bağımsız ve bağlantısız olmalıdır.

  5. #5 by Mayk2 on 17/04/2017 - 22:26

    Biraz once Dogu Perincek (IHP’in aksine) secimlerin YSK karariyla
    gecersiz hale geldigini soyledi. Gerekce olarak, hile yapmanin serbest sayilmasini gosterdi
    (ve kanuna uymamak).
    Oylara sonuna kadar sahip cikmali. Hicbir zaman gundemden dusurulmemeli.
    Protesto eylemleri ve mitingler, duzenlenmeli, afisler asilmali.
    YSK karariyla artik secimlerde hile yapmak serbest, turunden afisler asilmali.
    Ardindan Kilicdaroglu koltugunu efendice birakmali.
    Mimikleri, ses tonu, muhalefet edecek konu secimi negatif etki yapiyor.
    Onu yonlendiren amerikancilar var, ve dogru muhalefet yapmasini engelliyor.
    Belki zihin kontrolu altinda.
    Bazen iyi performans sergiliyor, ama her zaman iyi performans sergileyenler var.
    Ozgur Ozel’in performansi bence baya iyi.
    Koltuk sevdasina dusmeden, kimin bu isi iyi yapacagi konusunda bir karar verilmeli.
    Kilicdaroglu yerine baska bir CHPli olsaydi, bence hileye ragmen Hayir cikardi.
    Benim korkum, bir sure sonra CHPnin bu isin pesini birakabilecek olmasidir.
    Ankara secimlerinde gorduk bunu.
    Ozgur Ozel, devlet organize suc orgutu gibi calisiyor dedi.
    Kilicdaroglu boyle bir laf edebilir miydi. Etmezdi, cunku cok kibar.
    Hatta belki Ozgur Ozel’i partiden atmaya kalkar simdi kibar degil diye.
    Kibarlik istemiyoruz. Dobra dobra konusan birileri lazim.
    Dobra dobra olursaniz hatalarinizi da kimse gormez.
    Ornek istiyorsaniz, RTE. Bir soyledigi digerini tutmaz hatta kendi icinde bile
    tutarli degildir, ama halkin yarisi nerdeyse ona tapiyor,
    cunku kendine guveniyor, bozuntuya vermiyor, her zaman saldiriyor.
    savunmaya gecmiyor, ve kimlik duygularini oksuyor v.s.
    Bircok keskin Ataturkcuyu ihrac etti, bir Ataturk dusmanini kadin kontenjanindan
    milletvekili yapti, tabanin tepkisine ragmen.
    Kamer Genc’i de saglikli olsa ihrac ederdi heralde.
    Kilicdaroglu, malesef pisirikligi temsil ediyorsunuz,
    genelde dogru soyluyorsunuz, ama iyinin kotusunu veya kotunun iyisini temsil ediyorsunuz.
    Zaten baskan yapilmaniz da tamamen bununla ilgili. Tabani idare et, ABDye itiraz etme.

  6. #6 by Deniz kaplan on 19/04/2017 - 10:57

    Bir soru
    Doğu perinçek neden hala AKP siz bir iktidarın imkansızlığına oynuyor. Bugün görüldü ki kürtler milli görüşçüler sosyalistler türkçüler ulusalcılar kemalistler sosyal demokratlar ve hatta bir kısım liberal ortak zemin bulmuş durumda. Aynı 1919 gibi bence. Doğu beyle Görüş ayriliklarinizi biliyorum. Sizin fikrinizi öğrenmek isterim.
    deniz.kaplan@yandex.com.tr

  7. #7 by mayk3 on 20/04/2017 - 14:50

    (DK’na cevap) MAGnin fikri nedir bilmem, ama kendi fikrimi soyleyeyim.

    Milli gorusculer hemen civitti. Sonuclara saygi gosterelim dedi.
    Milli gorusculer Akpli ile laik bir aday arasinda tercih yapma durumunda kalsa,
    yine oyunu Akpliye verir.

    Kurtler degil, laik kurtler hayir dedi. O da “baris sureci”nin bozulmasiyla ilgili.
    (“ihanete ugradilar”, ama ihanet eden de ihanete ugrayan da ulkeye ihanet icindeydi).
    Ayni sey kismen feto icin de gecerli. Fetoculerin bir kismi pek fark gormedigi
    Akpye dogru kaydi (niye kaybeden tarafa oynasinlar). Fetonun evet oy oranini bilmiyorum,
    ama Akpyle bozusmasi Hdpyle bozusmasina paralel gitti.
    Isin garibi, kurtler zamaninda kendilerine zulm eden askerlerin Fetocu oldugunu
    bilmiyorlar, ve onlari kemalist zannediyorlar. Zaten bu mesele anlasilsa TC kurtulur.

    Ulkuculerin normalde hayir demesi lazim, ama isbirlikci yonetim evet diyince
    dortte birlik cahil kisim da peslerine takildi. Fetocu ulkucu var (M’er), havuzcu ulkucu (Ortadogu) var,
    bir de laik ulkucu var (Yenicag). Ulkucunun dincisi anti-komunist gelenekten geliyor olsa gerek.

    Kemalistler ve butun sol fraksiyonlar hayir dedi. Bunda sasilacak bir sey yok.

    Ortak zemin yok. Galiba Vatan Partisi zamana oynuyor. Akp gucluyken bu gucun
    Suriyede cikarlarimizin korunmasinda kullanilmasinda taraftar.
    Zamanla Akp zayiflayacak ne de olsa, cunku ekonomik gercekler var (bence buna guvenmek yanlis).
    Dogu Perincek acaba bu super yetkilerle donatilmis ilk CB olup ta kolay yoldan devrim yapmayi mi
    planliyor diye dusunmeden de edemiyorum. Bence hic sansi yok. Hemen Apodan gul aldigi resmi
    ortaya koyarlar, DP kendini savunana kadar is isten coktan gecmis olur.

    Kurtulus zamaninda da halkimiz devrimci falan degildi. Padisahligin ve halifeligin kurtulmasi icin
    savasiyordu. Kimin lider oldugu belirleyicidir.
    Simdi de durum benzer. Halk Akpyi kurtarmaya calisir. Ama digelim Akpyi yikmak isteyenler cogunlukta.
    Akp yikilacak, ya sonra ne olacak, geri kalanlarin ortak hedefi ne, belli degil.

    Gidisat bu olayin secimle degil, zorbalikla cozumlenecegini gosteriyor.
    Simdilik hukuki yollardan hak aramaya calismak en iyisi.

  8. #8 by turkanturgutarikan on 20/04/2017 - 18:57

    Anlamlı yorumlar…Oylarımızın değerinin çeşitli yöntemlerle silinmesi bizim direnme gücümüzü arttırıyor. Teşekkürler.

  9. #9 by Kemal on 20/04/2017 - 23:13

    Sevgili Mehmet Ali Bey Harika yorum ve analiz tebrik ederim teşekkür ederim. 👍👏👏👏

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

%d blogcu bunu beğendi: