2. Ordu Komutanı Korg. İsmail Metin Temel, her şeyden önce TESK’in düzenlediği iftar programına katılmamalıydı. Zira açık ki o iftar herhangi bir iftar değildi, AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan için düzenlenmiş bir seçim propagandası iftarıydı.
Hadi katıldı, Erdoğan ana muhalefet partisi CHP’nin cumhurbaşkanı adayını Muharrem İnce’yi “Çırağa dükkân emanet edilmez. Siyasetin çıraklarına da Türkiye emanet edilmez.” derken, gülerek, memnuniyetini göstererek alkışlayamaz!
Zira o alkış, üstünde üniforması varken, siyasi taraf belirleme anlamına gelmektedir.
Oysa TSK İç Hizmet Kanunu Madde 664 çok açık bir şekilde subaylara “siyasi konuşma yapmalarını, siyasi telkin ve öneride bulunmalarını, yasal ve yasa dışı kurulmuş bulunan siyasi amaçlı parti, kuruluş, dernek ve örgütlerden herhangi biri hakkında propaganda yapmalarını” yasaklamıştır!
İç Hizmet Kanunu duruma uygun daha pek çok madde içeriyor, uzatmayalım…
TERÖRLE MÜCADELE BAHANESİ
CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce de 2. Ordu Komutanı’nın bu tutumu karşısında “o komutanın apoletlerini sökeceğim” dedi. Açık ki bu, seçildiğinde o komutanı görevden alacağı anlamına geliyordu. Zira hukuken apolet sökebilmesi mümkün değil.
Yıllarca “askeri vesayet” şikâyeti yapan Erdoğan ise 2. Ordu Komutanı’nın alkışını şöyle savundu: “Bunun genel başkanı, Zeytin Dalı Operasyonu başladığında yeri göğü inletiyordu. Kahraman askerlerimiz teröristlerden 4 bin 500’ünü imha ederek Afrin’e girdi. Bu kahramanların başında Metin Temel Paşamız var mıydı? Aklınca bunun intikamını alıyorlar. Baktılar ki bize diş geçiremiyorlar, terörle mücadele kahramanlarımıza saldırıyorlar.”
Siyaset dünyasında Erdoğan’la paralel olarak Temel’i savunan, yine terörle mücadele bahanesiyle “Temel’e saldırmak PKK destekçiliğidir” şeklinde propaganda yapanlar oldu.
24 Haziran yarışı adına bu propagandaların yapılması yanlıştır. Yanlışa yanlış denilmedir. Tıpkı Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar’ın adaylık baskısı için Abdullah Gül’e gitmesinde olduğu gibi.
Yanlışı “vatan, millet, Sakarya” diyerek ve terörle mücadeleye bağlayarak savunmak, ikinci bir yanlıştır. Zira TSK komutanları açısından ölçü terörle mücadele olamaz, zira her komutan kendisine verilen görevi yapar. O görev onu dokunulmaz kılmaz.
AKAR’IN AÇTIĞI YOL
Hulusi Akar’ın nikah şahitliğiyle ve AKP icraatının açılışını yapmasıyla açtığı yol, TSK için vahim bir yoldur.
Tillo mollalarını ziyaret eden komutanlar, üniformalarıyla camide namaz kılan komutanlar, umre yapan komutanlar, Cübbeli Hoca’yla poz veren komutanlar, Atatürk düşmanı Nuri Pakdil’i ziyaret eden komutanlar, Necip Fazıl hayranı komutanlar, AKİT’e taziyede bulunan komutanlar…
Dahası FETÖ’den boşalan yerlere başka tarikatların yerleşmesini izleyen komutanlar…
Ve en sonunda Erdoğan’ın bir başka cumhurbaşkanı adayını eleştirmesini keyifle alkışlayan komutanlar…
24 Haziran TSK’deki bu vahim gidişatı da düzeltmek için bir fırsattır.
“KAZANANA KADAR SEÇİM” BİR TÜR FAZŞİZMDİR
Erdoğan’ın Temel’in alkışladığı o konuşasında pek üzerinden durulmayan bir sözü daha oldu.
“Çırağa dükkân emanet edilmez. Siyasetin çıraklarına da Türkiye emanet edilmez.” diyen Erdoğan sözlerini şöyle sürdürmüştü: “Siyasette hiçbir başarısı, hiçbir tecrübesi olmayanlara ülkenin yönetimini asla veremeyiz.”
İşte Temel’in alkışından daha vahimi burasıdır, Erdoğan’ın “İnce’ye ülkenin yönetimini asla veremeyiz” demesidir!
Buradaki “veremeyiz” sözcüğünü, AKP’ye 1 Haziran-7 Kasım sürecinde dahil olan Tuğrul Türkeş’in şu açıklamasıyla birlikte ele almalıyız.
Şöyle diyor Tuğrul Türkeş: “Hem Erdoğan’a hem de AK Parti’ye oy vermek lazım, olmazsa Türkiye tekrar seçime gider.”
Türkeş’e önemle belirtelim: “Kazanana kadar seçim yapmak” demokrasi değildir, iyi bildiği bir tür faşizmdir!
Mehmet Ali Güller
ABC Gazetesi
3 Haziran 2018
Mehmet Ali Güller 
#1 by Ender on 04/06/2018 - 10:17
Kaleminize ve yureginize saglik
#2 by Cumhur Utku on 04/06/2018 - 11:00
Allah (varsa) Türkiye’nin yardımcısı olsun.
Ve Allah (varsa )bunların belasını versin…
#3 by Can bebek on 04/06/2018 - 11:22
Erdoğan askeri polisi her kurumu kendine bağladığını biliyoruz da hiç başarısı olmayan ne demek kendisinin hiç başarısı olmadığı gibi berbat bir yönetimi oldu 16 senedir yönetimi veremez miş nerede kaldı milli irade ince veya akşener vd. birisi kazanırsa engelleyecekmisin yani şunu mu demek istiyor seçimle de olsa kimse yi kazandırmayı!!!??? bekleyip göreceğiz vahim çok vahim durum!!??
#4 by Administrative E-mail on 04/06/2018 - 12:47
Sayın güller
Yazılarını okuyorum farkındamısın bilmiyorum. Aydınlıktan ayrılalı beri yazıların sürekli saga ve geriye dogru gidiyor. Yukarıdaki yazıya gelince dünyada emperyaller ekonomik ve askeri kaybettikleri mevzileri entrikalarla alma peşindeyken senin komutana yönelik eleştrilerin haklı olmana ragmen yersiz gereksiz. Bugün tam aksine sömürgecilerin kim tekerine taş koyuyorsa ve adı sıfatı ne olursa olsun namluyu kim bunlara yöneltiyorsa ve kim intikam almak için and içtiyse garibanın dostudur. Unutma kongoda insanların kolu bacagı kesilirken komutanı yoktu
iPhone’umdan gönderildi
#5 by Egemen Türkmen on 06/06/2018 - 10:31
Sayın Güller,
Komutamlar özellikle seçim süreçlerinde bu tür siyasî ortamlara girmemeye özen göstermelidir. TSK’ye dün “darbeci,Ergenekoncu, vesayet odağı” şeklinde psikolojik harekat yürütülüyordu. Bu psikolojik harekâta TSK’nin yanlışları zemin hazırlamıştı. Bugün de TSK AKP’nin ordusu şeklinde bir psikolojik harekât yürütülüyor. Burada da ordu mensuplarının hataları bu algıya hizmet ediyor.
Büyük fotoğrafa bakarsak, bu psikolojik harekàt ABD emperyalizmi merkezlidir. PKK ve FETÖ mahfillerince yürütülmektedir. Her siyasetçinin orduyu gözü gibi koruması gerekir.
Bence de hatalı olan bir davranışı İnce abarttı. İki gün apolet sökmekten bahsetti. Yetkisinde olmayan bir işi vaat ederek şimdiden hukuka müdahale edeceği mesajı vermedi mi? Metin Temel H. Akar’ın yolundan gidiyorsa İnce de Erdoğan’ın yolundan gitmiş oldu. Erdoğan şahsi ihtirasıyla Engin Alan’ı hapse attırdı. İnce şahsi ihtirasıyla apolet söküyor.
Türkiye’nin geleceğinde bu iki lider de yok. Türkiye sustemin iktidarı ile muhalefeti arasına sıkışmışlıktan kurtulacaktır. Komutanın verdiği görüntü sistemin çöküşünün resmidir aynı zamanda. Bozuk düzende çark dönmüyor.
Sayın Güller sizden farkımız şu: Alınmayın ama sistem içi çözümü temsil ediyorsunuz. Sistem içi iktidar değişikliği sizin için yeterli görünuyor. Biz ise sistemin köklü değişiminden yanayız.
TSK’ye sahip çıkıyoruz. Çünkü, ABD’nin bölgesel planları ancak TSK ile yekpare bir ordu ile bertaraf edilebilir. Ordusuz devrim, ordusuz devlet, ordusuz siyaset olmaz. Siyaset caydırıcı gücünü ordudan alır.
AKP 2014’lere kadar ordu düşmanlığı yaparken ABD’ye dayandı. Bugün ABD ile karşı karşıya geldiği koşullarda TSK’ye sarıldı. Kuşkusuz Atlantikçi safraları var.
TSK’ye ihtirasla saldırmak, psikolojik savaşa alet olmak İnce’ye oy getirmez. Eleştirisini Erdoğan’a yaptığı gibi daha sakin, yapıcı ve şakacı biçimdr yapmalıdır.
#6 by mayk on 08/06/2018 - 16:48
Ilkesel olarak tespitler dogru. Katiliyorum.
Ama yalnizca ilkelerle hareket edilemeyecek bir donemdeyiz.
Ilkeler bence secim sonuna kalmali.
Ordu fetoden buyuk oranda temizlendiyse, geri kalanlarin bircogu degerli insanlar olmali. Zaten zor yetisiyorlar. Bunlar ufak tefek bahanelerle tasviye edilirse yerlerine yine fetoculer gelir. Zaten en buyuk korkum demokrasi hukuk v.s. adina fetoculere iadei itibar yapilmasi, gorevlerine donmelerinin saglanmasi. Dogru olan ise islah edilmelerinin saglanmasi olmali. Cezalar suclarla orantili olmali.
Ordunun Akpye yakin durmasi ne anlama gelir: Ortalik karisirsa, Akp hile yaparsa, guc kullanmak gerekirse, ordu akpnin tarafinin tutar! Acaba oyle mi. Ama millet boyle korkutulursa, halk ta kolayca siner, hakkini savunmayabilir. Yani bu biraz da secim sonuclarinin erkenden ve manipule edilerek aciklanmasina benziyor. Ama bir yandan da belki de ayiya dayi demek lazim.
“Çırağa dükkân emanet edilmez. Siyasetin çıraklarına da Türkiye emanet edilmez.” cumlesini ben de alkislarim. Ama ben onu muharremince olarak anlayip ta alkislamam. Baskalarini anlarim.
Ya da belki protesto alkisidir. Ya da iyi espiriydi yahu, diye alkislamistir. Bence cok kurcalamamak lazim.
incenin tepkisi orantisiz, ve basina bela olabilir. Yani hersey normaldi, yolsuzluklar da onemli degildi,
ama Abdyi memnun edip kurtlerden oy alayim diye boyle seylere gerek var miydi. Birak ta Akp soyleyecek birseyi olmamasindan dolayi liradan 6 sifir attik diye ovunup dursun (malesef bunu onemli icraat olarak gorenler var). incenin bu soylediklerinden secimden sonra vazgecmesini diliyoruz. yerine getiremeyecegi sozler soylememesini diliyoruz. Biraz kivirma payi olmali.
Mesela halka anadilini ogretecegiz diyor, anadilde egitim demiyor. Dindarliga karsi degilim kindarliga karsiyim diyor. Yani icin bos seyler olsa da oy anlaminda onemli seyler bunlar.
Millet ittifaki amerikayi kizdiracak, ya da uyandiracak seyler soylese daha mi iyi. birazcik amerikancilik yapmasina izin verilmeli, yeter ki blof oldugunu bilincli insanlar anlasin.
Dolar dusse herkesin cebi bir ay boyunca bol para gorse, bununla beraber muhalefet mukemmel muhalefet yapsa, herseyin dogrusu soylese, mukemmel projelerini anlatsa sonuc ne olur: akp kazanir, ve bir daha da gitmez. tekrar secim de olmaz. hic secim olmaz. Borclar sevilmeyen vatandaslarin cebinden ve vatanin geri kalan mallariyla odenir.
Perincekin tutumu dogru. Yani dogru oldugu icin dogru demiyorum. Kurtleri inceye dogru itecegi icin dogru, yani sonuc almaya katkisi var.
Bati resi’i niye devirmek istesin: yani tam anlamiyla diktator olacaksa, oy almaya, kimseyi memnun etmeye ihtiyaci kalmayacaksa, eskiden bol tavizler vermis biri olarak onu eski cizgiye kolayca getirebilirim diye dusunmesi gerekmez mi normalde. Demek ki, en azindan jeopolitik anlamda ordunun ve rusyanin kontrolu altina girdigini dusunuyor olmali. Bu alkis ta bu imaji destekledigi icin olumlu.
Bati da artik bolunmus durumda. Yani Abd Avrupa diye ayirmiyorum. Nato, Iran saldirisa israili desteklemeyecegini soyledi (zaten desteklese ne yazar, olan Bati’ya olur).
Amerikancilik su anda neoliberallik, etnikcilik, cemaatcilik, liberallik gibi anlamlara gelse de belki birkac yil sonra Amerika duzelecegi icin olumlu bir anlama gelecek.
#7 by mayk2 on 08/06/2018 - 17:16
Ince birden bire avrasyaci olsa, ayni perincek gibi davransa, ve hala kazanacak gibiyse ne olabilir soyleyeyim:
Bindigi araba kendi kendine hizlanir, 200 km/sa hizla bir duvara toslar.
Kullandigi cep telefonu patlar, evinde yangin cikar, karbonmonoksitten olur.
Herkesin cep telefonuna incenin aslinda ne kadar fasist oldugu duyulmayan frekanslardan empoze edilir, kurtlerden en fazla yuzde 1 oy alir. Yalnizca chpnin yuzde 20lik kemik oyunu alir.
Medyada yalnizca gaflariyla yer alir.
Bence secilir secilmez, suikasta ugrarsa kontrolun kimde olacagi gibisinden bir talimat vermeli.
Yani ben oyle yapardim. Bakarsiniz Bati’nin baskisiyla KemalDervis birinci baskan yardimcisi olmus.
Ve normal kosullarda ince yokken kontrol onda olacak. Inceye bir manyetik cihazla kalp spazmi gecirtirler, bu arada Temel ve diger bircok askeri ince yerine Kemal Dervis tasviye eder, ve sivil bir darbe olur. Ukraynada bir sokak darbesiyle hukumuet degisti, ve bu ucuncu dunya savasina bile sebep olabilirdi.
Secimlere kadar farkli secimden sonra batidan kurtulana kadar farkli, batidan kurtulduktan sonra farkli davranmak gerekebilir. Birkac adimda yapilacak sey tek adimda yapilamayabilir.