Sorunun kaynağı Esad değil ABD!

Gözlemci sıfatıyla davet edildiğim CHP’nin Uluslararası Suriye Konferansı’na dair “gözlemlerim” kısaca şöyle:

Türkiye’nin ana muhalefet partisinin, iktidarın yanlış Suriye dış politikasına karşı önemli bir uyarı çıkışı yapması ve ana mesaj olarak “Ankara Şam’la görüşmeli” demesi, oldukça önemliydi.

Ancak bu önemli ana mesajın altı maalesef içerikte pek doldurulamadı. Bu, bir parça belirlenen oturumların ağırlıklı olarak Türkiye’deki Suriyeliler sorununa ayrılmasından ama bir parça da katılımcıların Suriye meselesindeki pozisyonlarından kaynaklanıyordu.

Şöyle ki:

Sempozyumu CHP yerine AKP düzenleseydi, katılımcıların yarıya yakını yine katılımcı olurdu!

2011 yılından beri medyada Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’a karşı konumlanan akademisyen ve gazeteci yorumcuların önde gelenleri sempozyumdaydı!

Nitekim, konuşmalarda maalesef yukarıda belirttiğim ana mesaja rağmen, ağırlık olarak Esad karşıtı mesajlar verdiler.

CHP yönetimi, Chattam House kurallarının geçerli olduğunu belirterek, konferansta dile getirilen görüşlerin sahipleri üzerinden dışarı aktarılmasını ne yazık ki istemedi. Yanlış bulsak da, haliyle ev sahibinin kurallarına uyuyoruz. Ama o görüşleri de kısaca eleştirelim:

Bir kere konuşmacılarının çoğunun, Suriyelilerin Türkiye’ye sığınma nedenini Esad’ın diktatörlüğüne ve zulmüne bağlamaya kalkması, çok büyük bir yanlıştı. Kaldı ki bu AKP’nin argümanıydı.

Ve ana muhalefet partisinin konferansında sorunun kaynağı olarak iktidarla aynı saptamaların yapılıyor olması, çözüm oluşturma çabası açısından daha baştan soru işareti yaratıyordu.

Sorunun nedeni yanlış teşhis edilince, soruna çözüm de güdük kalıyordu. Sorunu Esad’a bağlayan liberal sosyologlar bu nedenle Türkiye’deki Suriyelileri vatanlarına kavuşturma perspektifi yerine, onların Türkiye’ye nasıl uyum gösterecekleri üzerinde durdular ağırlıkla.

Ve dördüncü oturumda bir generalle kıdemli bir gazetecinin söz sırası gelene kadar da maalesef sorunun ana kaynağı olan ABD emperyalizminden bahseden olmadı!

Ancak her şeye rağmen CHP’nin Uluslararası Suriye Konferansı, Ankara-Şam işbirliği gibi meselenin esasına dair vurgusu ve bunu iktidara zorlama potansiyeli nedeniyle oldukça önemliydi.

Sürdürülmesi ve yeni katılımcılarla geliştirilmesi, ülkemiz için de, komşumuz için de yararlı olacaktır.

Mehmet Ali Güller
Cumhuriyet Gazetesi
29 Eylül 2019

  1. #1 by puma on 30/09/2019 - 10:07

    Cumhuriyet gazetesini kurtardik Chp’yi tam kurtaramadik.
    Riza Turmen hem ulusalci hem solcu olunmaz gibi birsey demis.
    Chpliler Avrupaci geciniyorlar. Ulusalcilik (nationalism) nerden kaynaklaniyor: Fransiz ihtilalinden.
    Ataturk ilkelerinden 3 tanesi, galiba cumhuriyetcilik, milliyetcilik, laiklik, Fransiz ihtilalinden kaynaklaniyor. Chp Fransiz ihtilalilin kazanimlarini ret mi ediyor. Geri kalan ilkelerden devletcilik, halkcilik, devrimcilik Sovyet ihtilailnden kaynaklaniyor. Tabi bu ilkeleri Ataturk calmamis. Onun dogasinda var zaten, yalnizca ilkelerin isimlerini almis diyebiliriz. Chp hangi avrupayi ornek aliyor. Fransiz devriminin milli-sol degerlerini mi yoksa, satanist-siyonist kontrolundeki Avrupa Birligini mi (ABnin iyi yonleri de var, ama esasen kotu adamlarin kontrolunde). Hangi Amerikayi ornek aliyor, 1 mayis bayraminin kaynagi olan amerikayi mi, bush-rockefeller(clinton/zuckerberg)lerin amerikasini mi..
    ….
    Trump destekcisi Robert David Steele, siyonizm , orta dogu ve bankerler uzerine

    Bu Abd casusunu destekleyerek simdi ben Amerikanci mi oldum. Trump bile amerikanci degildir.
    America first derken, Israil first degil anlamina diyor, biz ise Amerika fasizmi oluarak yorumluyouz nedense!

  2. #2 by puma2 on 30/09/2019 - 10:15

    “duzetlme”

    youtube.com / watch?v=Vm8biZQY7_M
    …..
    demek istedigimiz, Trump dogru tarafi temsil ediyo ABD icinde.
    ……………………………
    Merkel icin Hitler’in kizi diyorlardi. Biraz “iftira” gibi gelmisti.
    Satanist-siyonist lerin hizmetinde diye anlamistim.
    Ama gecenlerde Hitler’in karisinin resmi gazetelerde yayinlandi,
    tip olarak ayni Merkel gibi, biraz guzellestirilmis hali.
    Tabi bu ille de Hitlerin kizi oldugu anlamina gelmez, belki uvey evladi da olabilir.
    Ayrica bir de Hitlerle fotografi olan Nazi isareti yapan iki ccugun resmi vardi, ve biri gercekten
    Merkel’e benziyordu. Bu arada bizdeki ulusalci diye bilinenler (yani Ataturkcu olmakla beraber azicik irkcilik sosuna bulanmis olanlar) Batida en cok Merkel’in liderligi begeniyorlardi. Almanyanin Avrasyaya yakinlasmasi tamamen ekonomik sebeplerle olsa gerek, ideolojik sebeplerle degil.

  3. #3 by puma3 on 30/09/2019 - 10:31

    ekleme:
    ………………
    Simdi Trump destekcilerinin bircogu onun partisinin tabanindandir yani “cumhuriyetci” dir, ve Trump destekleme amaciyla “demokratlar”dan siyasi sol diye bahsederler. Biz de “cumhuriyetciler” sag, “demokratlar” sol diye biliyoruz. Aralarinda hicbir fark yoktur. Tek farklari kurtaj ve escinsel evlilik, belki bir de bireysel silahlanma uzerinedir.
    ……
    Yukarda bahsettigim RDS ise hem cumhuriyetci parti hem de demokrat parti serefsizlerden olusuyor gibi birseyler dedi, belki burda degil ama baska bir yerde.
    Trump Kennedy gibi biridir, Hitler gibi degil. Hitlerin destekcisini dede Bush’un torunu olan Bushlar kendi partilerinden olmasina ragmen Trump’a karsidirlar. Bu yuzden Trump azledilecek diye umanlar aslinda bilmeden dunya savasi, veya kuresel ekonomik cokuntu istiyorlar da farkinda degiller.

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

%d blogcu bunu beğendi: