Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, salgınının başlamasından bu yana ilk kez, koronavirüsün ortaya çıktığı Vuhan kentine gitti. Çin basını ziyareti “tehlike artık geçti” mesajı olarak yorumladı.
Şi Cinping’in ziyareti bize göre de Çin Halk Cumhuriyeti’nin uyguladığı kamuculuğun salgınlarla mücadelede başarısına, hatta zaferine işaret etti.
Neden mi? Anlatalım…
RAKAMLARIN SOĞUK AMA ÖĞRETİCİ DİLİ
Çin’de tespit edilen yeni koronavirüs (Covid-19) vaka sayısı gittikçe düşüyor. Önceki gün 40’a, dün de 19’a geriledi…
Ayrıca son üç günde Hubey eyaleti dışında yeni bir koronavirüs vakasına da rastlanmadı.
Ve koronavirüs tespit edilen 80 bin 754 hastadan 3 bin 136’sı yaşamını yitirirken, 59 bin 897’si iyileşti.
Ne yazık ki insanı rakama indirgeyen bu istatistikleri, son tahlilde insanlığın toplam yararı için vermek durumundayız. Zira istatistikler bize gittikçe pandemi olmaya doğru ilerleyen koronavirüsle mücadelede kimi önemli işaretler veriyor…
Ki en önemli işaret şu: Nüfusa oranla vaka ve kayıp sayıları karşılaştırıldığında, 1,4 milyar nüfuslu Çin Halk Cumhuriyeti’nin bu salgınla çok başarılı bir mücadele ettiği görülüyor. Dolayısıyla dünya bu deneyimden yararlanmalı…
İTALYA ÇİN DENEYİMİNDEN YARARLANIYOR
Sevindirici gelişme: Batı’da koronavirüse hızlı kayıp veren ülkeler bu deneyimden yararlanmaya başladılar.
Örneğin İtalya, Çin’in iki ay önce çok elelitirilen karantina yöntemini uygulamaya başladı bile.
Bu acı ama öğretici gerçek, ABD emperyalistlerinin dilini bile değiştirdi.
Örneğin Çin karantine uyguladığında New York Times şöyle yazıyordu: “Çin, koronavirüsle mücadele adına milyonlarca insanı karatinaya alıyor ve kişisel özgürlüklerinden ediyor.”
Aynı New York Times, İtalya karantina uygulamaya başladığında Roma yönetimini övüyor: “İtalya, virüsün yayınlamasını önleyebilmek için, ekonomisini bile riske atıyor.”
Bu bakış elbette sadece New York Times ile sınırlı değildi. İnsan Hakları İzleme Örgütü yetkililerinden başlayarak pek çok batılı kurum sözcüsü, Çin’in uyguladığı karantinayı “insan hakları ihlali” olarak yorumluyordu…
Elbette aynı uygulamaya bu farklı bakışın temelinde emperyalist gözlük var ancak son tahlilde önemli olan İtalya’nın Çin deneyiminden öğrenmeyi seçmiş olmasıdır. Zira Çin’in salgına karşı kazandığı başarıdan öğrenmek, dünyanın diğer bölgelerindeki insan kaybını azaltacaktır.
AFETLERDE SERBEST PİYASA MODELİNİN ÇARESİZLİĞİ
Peki Çin bu başarıyı neye borçlu?
Elbette kamuculuğuna; yani Çin’e özgü sosyalizmine…
Zira bir toplumun salgınla topyekûn mücadele edebilmesi bu modelle daha olası. Çünkü bu modelde kamu otoritesi var, merkezi yönetimin gücü var, planlama var, askerden işçiye kadar toplumun tüm kesimlerini topyekûn seferber edebilmek var, kamu kaynaklarının çok olması şansı var, kamu kaynaklarını kamu yararı için kullanma var…
Ve en önemlisi kamu sağlığını esas alan anlayışın, salgınla mücadelede başarı şansı her zaman daha yüksektir.
Deprem ve kasırga gibi doğal afetlerle mücadele örnekleri de gösteriyor ki, serbest piyasa ekonomilerinin uygulandığı Batı ülkelerinde afetlerle mücadelede başarı ancak serbest piyasaya “ara vermekle”, devletin “düzenleyiciliğini” kullanmakla mümkün oluyor…
Ki serbest piyasaya ara verip devletin düzenleyiciliği kullanmak da, bir ölçüde kamuculuğa yaklaşmak demektir…
Mehmet Ali Güller
Cumhuriyet Gazetesi
10 Mart 2020
#1 by puma on 12/03/2020 - 02:31
Cin akilli bir devlettir. Sosyalistlik hatta komunistlik iddiasinda karma bir ekonomik modeli vardir. Japonya da oyle, yalniz Japonya derin devlet kuklaligindan tam kurtulamadi, ama kurtulacaktir. Zaten bence ikinci dunya savasinda da kuklaydi, yani kuklalik atom bombasiyla baslamadi. Bu yuzden zaten Cin’i yagmaladi. ..Bizde de darbeden once de amerikancilar vardi, darbeyi de onlar yapti, sonrasina da hakimler (daha cok 80 darbesini kastediyorum)…. Cin’in sosyalist degil kapitalist oldugunu Cinliler kendileri soyluyorlar. Ama bu kapitalizm devlet agirlikli bir kapitalizm. Bizde de su an “devlet kapitalizmi” var, ama tam zit anlamda, devlet ozellestirildigi icin devlet kapitalizmi normal kapitalizmden bile daha kotu hale geldi.
…………
Bu virus gercekten biryerden baslayip yayiliyor mu. Bence farkli noktalara bunu ekiyorlar, sonra sanki biryerlerden yayilmis gibi yapiyorlar. Biyolojik silah oldugu dusunuluyor, bence de oyle, ama tam olarak plan neydi, bunu anlamak zor. Mesela ABD borcunu odeyemeyince, Cin’den mal gelmemeye baslamis (Cin ABDnin (aslinda derin devletin) dolar dedigi kagidini her zaman para olarak kabul etmiyor), ve bu iflasi gizlemek icin, mal gelmemesini virusle acikliyorlarmis. Bu arada “ABDnin iflasi” kotu bir sey olmayabilir, yani amerikalilar acisindan bile. Cunku ABD derken ABD A.S. (anonim sirket)ten bahsediyoruz ve en buyuk hisse Avrupali satanistlere (yahudi gorunumlu Rotschild falan) ait olabilir..Bu belki ABDnin saygin bir ulus devlet haline gelmesi icin bir gerekce olabilir , yani ABD derin devlet virusunu sirtindan atabilir, ve Avrasya gucleriyle beraber yeni ve iyi bir dunya kurulmasina katkida bulunabilir. Zaten Trump bu yuzden basa getirildi. Rusya basindan beri Trump’u destekliyordu. Cin ise Trudeau’yu destkekliyordu Kuzey Amerika baskani olarak.
Kuzey Amerika derken ABD ve Kanada’nin birlesip tek bir ulke olmasi ya da en azindan tek bir yerli ortak paralari olmasi planlaniyordu heralde. ..Alaska’yi Rusya’ya geri verirler mi, galiba 1000 ton altin karsiligi 100 yilligina kiralanmis, ya da satilmis ta olabilir, o bin ton odenmedigi icin, hatta Rotschildler delileri yoketmek icin galiba son Rus cari’ni ve ailesini katlettirdigi icin su an ne olacagi belli degil. Tek dunya devleti kurulursa Alaska’nin kimde oldugu farketmez. Bence baska yerlerdeki tavizler karsiliginda su anki statuko korunur… ABD 4 eyaleti de daha onceleri bir miktar gumus karsiligi Fransa’dan satin almisti. O zamanlar bas dolari, al istedigini diye bir sey yoktu. Yeni dunyada da olmayacak. Yalniz yeni dunyanin “garantor ulkeleri” kendilerine finansal sistemi ve dunya jeopolitigini yonetmek anlaminda kiyak gecebilirler… Bize “osmanli’yi yeniden kurma”yi oneriyor olabilirler. Bu iyi anlamda da kotu anlamda da olabilir. Belki arap ve musluman dunyasini adam etme gorevi bize verilecek. Tabi bunlar kisa surede olacak seyler degil. Ama belki bizim ic siyasetimiz boyle planlar fazlasiyla etkiliyor olabilir. “Ciddi bir ekonomik kriz” cikmasi yapay olarak engelleniyor olabilir.
…………
Chpli birisi Akp 2008’e kadar iyiydi, sonra mutasyona ugradi diyerek sacmaladi. Akp lideri hep ayniydi. Yeni duruma gore kolayca poziyon almakta olmasi onun degistigi anlamina gelmez.
Benzer sekilde Rusya ziyaretinin ne kadar yararli olumlu olduguna bakmiyorlar, yalnizca Turkiyenin asagilanmasini dert ediyorlar, sanki demek istiyorlar ki, Rusya ile dostluk kurma bak sana ne yapiyorlar, sen Atlantik’e geri don cagrisi yapar gibilier. Asagilanma varsa bu hakedilmistir. Ben niye ulkem adina uzuleyim. Ulkemi kotu yonetenlerin hizaya getirilmesinden memnunluk duyarim. Keske diger konularda da hizaya gelsek. Mesela 61 anayasasina geri donsek.