Aylardır “korona virüs” diyen ABD Başkanı Donald Trump neden bir haftadır “Çin virüsü” demeye başladı?
Üstelik kameralara yansıdığına göre Trump görevlilerin hazırlayıp kendisine verdiği metinde korona yazan yeri silip, kalemiyle üzerine Çin yazıyor…
Çinli yetkililer örneğin ABD ve Meksika’da ortaya çıkan H1N1 virüsüne “Amerikan virüsü” mü dedi de, Trump onlara “Çin virüsü” diyerek yanıt veriyor?
Elbette hayır, zira virüsün milliyeti yok!
ABD, ÇİN’İN BÜYÜK YIKIM YAŞAYACAĞINI UMDU
Öte yandan Trump son günlerde korona virüsü nedeniyle doğrudan Çin’i suçlamaya da başladı.
Trump, felaketin sorumlusu Çin’miş gibi, “En başta dünyayı bilgilendirseydi, salgın daha önce durdurulabilirdi” dedi (AA, 19.03.2020).
Çin dünyayı geç mi bilgilendirdi? Tersine, yerel yönetimlerin meseleyi ciddiye almaması nedeniyle ortaya çıkan kısa gecikmeyi öğrendiği anda Çin merkezi yönetimi doğrudan duruma müdahale etti ve sürece el koydu. Doktor Li Wenliang’ın uyarılarını dinlemeyen o yöneticileri değiştirdi ve yeni yöneticiler, merkezi hükümetin direktifleri doğrultusunda Wuhan’da sert önlemler uygulamaya başladı. (Çin hükümeti ve ÇKP yönetimi, korona virüsü nedeniyle yaşamını yitiren Doktor Li Weliang’ın ailesinden de resmi özür diledi.)
Ve Çin, yerel düzeydeki bu hatanın ardından da hem dünyayı bilgilendirdi hem de dünyaya yayılmaması için en sert önlemleri aldı.
Şimdi Çin’i “dünyayı geç bilgilendirmekle” suçlayan Trump yönetimi ise o süreçte Beijing’in sert önlemlerine karşı çıkıyor, “insan hakları” nutukları atıyor, Çin’i korona virüsle mücadele adı altında özgürlükleri engellemekle suçluyordu!
Dahası ABD yönetimi durumdan iki kere memnundu. Zira öngörülerine göre korona virüsü Çin ekonomisini vuracak, ABD de bundan yararlanacaktı. Bunu açık açık da söylediler. ABD Ticaret Bakanı Wilburr Ross 30 Ocak’ta “Bu salgın Amerikan ekonomisine yarayacak. İstihdam Kuzey Amerika’ya geri dönecek” diye seviniyordu!
TRUMP’IN YALANI
Donald Trump açık açık kendi halkına ve dünyaya yalan söylüyor. Zira bugün Çin’i “dünyayı geç bilgilendirmekle” suçlayan Trump, örneğin 22 Ocak’ta “pandemi değil” diyordu, 10 Şubat’ta “Nisan’da biter” diyordu, 27 Şubat’ta “mucize gibi bir anda bitecek” diyordu…
40 gün önce “Nisan’da bitecek diyen” Trump, 19 Mart’ta Çin’in dünyayı geç bilgilendirdiğini söyleyebiliyor!
Trump’ın bu konuda yalan söylediğini, aslında ABD gazetelerinin kimi haberleri bile ortaya koyuyor.
Örneğin Washington Post gazetesi 21 Mart’ta şunu yazdı: “ABD istihbaratı ocak ve şubatta pandemi (küresel salgın) uyarısı yaptı, Trump umursamadı.”
Evet, bugün Çin’i suçlamaya kalkan Trump, o gün uyarıları umursamıyordu; zira ABD emperyalistleri tablodan memnundu. Virüs Çin ekonomisini vuracaktı, Çin büyük yıkım yaşayacaktı!
ABD DEĞİL, ÇİN YARDIM EDİYOR
Fakat ABD’nin beklediği gibi olmadı.
Çin, sert önlemler uygulayarak, “önce insan” diyerek, 1 trilyon dolar harcayarak, Çin halkının devrimci dayanışma duygularının da katkısıyla çok başarılı bir mücadele verdi. Öyle ki, bugün salgınla boğuşan pek çok ülke, Çin’in deneyimlerini uygulamaya çalışıyor.
ABD Başkanı Donald Trump’ın şimdi “Çin virüsü” demesinin ve “Çin’i dünyayı geç bilgilendirmekle suçlamasının” nedeni işte bu: ABD ve müttefikleri korona virüsü ile Çin gibi etkili mücadele edemiyorlar; özel sağlık sistemi anlayışı salgın karşısında tutunamadı; Çin’deki kamucu anlayışın tersine Batı’daki neo-liberal anlayış salgın karşısında tel tel dökülüyor.
Dahası bu süreçte ABD “manevi liderliğini” de kaybetti! Şöyle ki, G7 ve AB üyesi İtalya salgın karşısında en zor durumda olan ülke durumunda ancak İtalya’ya ne ABD, ne de Almanya, Fransa ve İngiltere yardım edebiliyor. Tersine İtalya’ya uçuşları bile kestiler.
Peki Batı’nın en gelişmiş kapitalist ülkelerinden biri olan İtalya’ya kim yardım ediyor? Çin, Küba ve Rusya! İlaç göndererek, doktor göndererek, maske göndererek, sağlık malzemesi göndererek…
NEO-LİBERALİZM EVSİZE EV VEREMİYOR
Diğer yandan dünyanın en “gelişmiş” ülkesi olan ABD’nin, en “gelişmiş” eyaleti olan Kaliforniya’nın Valisi Gavin Newsom, “eyaletteki 60 bin evsinin korona virüsüne yakalanabileceğini” söylüyor (Sputnik, 19.3.2020).
Yani neo-liberal kapitalizm evsize ev bulamıyor ve ancak onlara virüs uyarısı yapabiliyor!
İşte Trump ABD’nin ve Batı’nın bu batık tablosu nedeniyle Çin’i suçluyor; kendi sisteminin ve yönetiminin başarısızlığını, topu Çin’e atarak maskelemeye çalışıyor.
Ancak nafile…
Dünya, bu salgında kimin “önce insan” diyerek ve rengine, milliyetine, dinine, ülkesine bakmadan yardım ettiğini gördü!
Mehmet Ali Güller
CRI Türk
24 Mart 2020
#1 by puma on 25/03/2020 - 17:01
Evet, Cin, Rusya, Kuba gibi sosyalist olan veya oyle gecmisi olan ve emperyalizmle mucadele etmis olan , ve Bati (derin devlet) anaakim medyasi tarafindan canavarlarlastirilan ulkelerin insanlikta, ekonomide, planlamada ustun olduklari tescillenmis oldu.
……
ABD kendi halkini florla zehirleyip aptallastirirken , bir yandan da amerikalilarin diger insanlardan ustun oldugu yalanini asiliyordu. Bu aptallik kolayca duzelmez. Temel’e sormuslar aptallik mi istersin guzellik mi; aptallik, cunku guzellik gecicidir diye cevap vermis.. Trump’un bu aptallikla mucadele etmesi zor, onun yerine halkinin gururunu oksayan seyler soylemesi lazimdi. Bunun kimseye zarari yok. Sonucta ABD Cin’e muhtac, ve Trump el altindan Rusya ve Cin ile pazarlik yapmakta yeni sisteme gecmek uzere. Bu pazarlikta derin devlet te bir sekilde yer almakta. Yani derin devletle savas derken bu ille de siddet yolu ile olan bir savas degil (o da kismen vardir, yani bir hibrit bir savas). Mesela bence iki taraf ta Korona’yi birbirine karsi kullaniyor, ama medyaya bakarsak sanki ABD ile Cin Korona uzerinden birbirine saldiriyor, ki durum boyle degil. ABD Cin’e ekonomik olarak muhtactir, mesela ABDnin en buyuk market zinciri Walmarttaki hemen hersey Cin malidir. Trump’un Cin’le zitlasmaktan kazanacagi bir sey yok. Gercekten boyle olsa Cin Trump’a secim kaybettirir, ve hic te zorlanmaz. Bahceli de Akpyi cok elestirmisti, ve biz kritik konulardaki tutumundan aslinda hangi tarafta oldugunu anliyorduk. Burda da durum benzer. Ne soylendigine degil ne yapildigina bakmak lazim. Trump ne diyecekti, mesela Cin bizden ustun mu diyecekti. Aslinda Ay’a gitmedik, mi diyecekti, ya da ikiz kuleleri biz kendimiz yiktik mi diyecekti. Belki der birgun ama hic zamani degil.. Mesela PYDye yonelik son harekatta hem Turkiye’yi hem PYDyi parmagimizda oynatiyoruz gibi bir sey soylemisti, sanki bu olay Rusya ve Suriyeden bagimsizmis gibi.