ABD koronavirüs salgınına hangi şartlarda yakalandı?
Bir kaçını belirtelim:
1) Trump yönetimi ABD’nin küresel sağlık programlarına katkısını yüzde 35 azalttı.
2) Trump yönetimi ABD Dünya Sağlık Örgütü’ne katkısını yüzde 50 azaltma kararı aldı.
3) Trump yönetimi Ulusal Güvenlik Konseyi içindeki salgınla mücadele birimini iki yıl önce kapattı.
4) Trump yönetimi, SARS ve grip salgınlarından sonra ABD ve Çin arasında gelişen bilgi paylaşım kanallarını kısıtladı.
Trump yönetimi bu büyük hataları yaptığı şartlarda salgına yakalandığı için de çareyi Çin’i suçlamakta buldu: Virüs Çin virüsüydü, Çin yönetimi virüs konusunda dünyayı geç bilgilendirmişti!
Oysa Çin’de salgın başladığında ABD durumdan memnundu. ABD Ticaret Bakanı “salgın ABD ekonomisine yarayacak” diyordu. Dahası ABD’de ilk vaka 29 Ocak’ta görüldüğünde bile Trump yönetimi sorunu küçümsüyordu.
ABD-ÇİN İŞBİRLİĞİ İHTİYACI
Trump yönetiminin bu hataları ABD içinde tartışmalar yaratıyor.
Örneğin “Yumuşak Güç” kavramı üzerine çalışmasıyla bilinen siyaset bilimci Joseph S. Nye Jr. bu isimlerden biri…
Nye, National Interest dergisine 3 Nisan’da yazdığı “Koronavirüs ABD-Çin ilişkilerini daha kötüleştiriyor” başlıklı makalede Trump yönetiminin hatalarına dikkat çekerek salgınla mücadele için küresel bir reçete olup olmadığını sorguluyor.
Siyaset bilimci Nye’a göre en önemli soru şu: “ABD ve Çin, bir yandan geleneksel alanlarda süper güç rekabetine devam ederken diğer yandan salgın ve iklim değişikliği gibi ulusötesi tehditlerle başa çıkmak için işbirliği yapabilir mi? Yani ‘İşbirliği içinde rekabet’ mümkün mü?”
Joseph S. Nye Jr. özetle bunun mümkün olması gerektiğini belirtiyor ve somut bir öneri sunuyor: “ABD Başkan Yardımcısı Pence ve Çin Başbakanı Li Keqiang’ın başkanlık edeceği bir COVID-19 yüksek komisyonu kurulmalı.”
Benzer şekilde Çin’de de salgınla mücadele açısından ABD ile Çin’in işbirliği yapması gerektiğini savunan görüşler var.
Peki bu mümkün mü?
ÇOK MERKEZLİ DÜNYAYA DOĞRU
ABD’nin kendi sınırlarında bile altından kalkmakta zorlandığı bu sorun için Çin’le işbirliği yapması elbette mümkün.
Ancak bu zorunlu bir işbirliğinden ötesi olmayacaktır.
Yani bu dünyanın bir süre sonra G2 liderliğinde yönetileceğini savunan görüşlerdeki gibi bir “ittifak” olmayacaktır.
G2, yani ABD ve Çin’in dünyaya birlikte liderlik edeceği, “Çimerika” diye isimlendirilen bir birliktelik her iki ülkenin siyasi yapısı ve ekonomi modeli nedeniyle mümkün değil.
Diğer yandan süreç G2’yi değil, 5M’yi, yeni 5 merkezi işaret etmektedir.
Amerikan Hegemonyasının Sonu’nu incelediğim kitabımda da belirtiğim gibi yeni süreç şöyledir: “Küreselleşmeye karşı bölgeselleşmenin egemen olduğu, ulusal devletlerin emperyalizme birleşerek direndiği, kapitalizmin son krizinden çıkamadığı, bazı kapitalist ülkelerin serbest piyasa yerine devlet müdahalesini savunan bir çizgiye girdiği ve model olarak ‘sosyalist piyasa ekonomisi’nin büyük başarı kazandığı bir dünyadayız…”
Salgın, işte bu süreci daha da hızlandıracak. Çünkü salgınla birlikte geniş kitleler iki şeyin farkına vardı:
1) “Önce kâr” diyen kapitalizm büyük toplumsal sorunlarla baş edemiyor.
2) Büyük toplumsal sorunlar ancak kamu gücü ve devlet organizasyonu ile çözülebiliyor.
Kapitalizm paylaşmaz, bölüştürmez, hepsini kendine ister. G2 sadece bu nedenle bile mümkün değildir.
Dolayısıyla G2’nin liderlik edeceği bir dünya değil, ulusal devletlerin önem kazandığı çok merkezli bir dünyanın şekillenmesi gündemde.
5M, yani ABD, Çin, AB (kopmalar olsa bile), Rusya ve Hindistan merkezli yeni dünya…
Mehmet Ali Güller
CRI Türk
7 Nisan 2020
#1 by puma on 09/04/2020 - 02:11
Soylenecek herseye “acaba” diye baslayan bir itiraz yapilabilir.
Oncelikle Emre Kongar galiba bugun Tele1de bu konuda Obama’yi dolayli olarak overken, Trump’u kotuledi. Bu bence olaylarin ic yuzunu tam bilmemekle ilgili.
Ben de tam bildigimi falan iddia etmiyorum, ama ABD Ay’a Apollo misyonlari ile indi veya ElKaide ikiz kuleleri vurdu gibi yalanlara da inanmiyorum.
Mesela Cin devletinin Obama’yi asagiladigini (cezalandirmak amaciyla), Trudeau’ya kirmizi hali karsilamasi yaparken Obama’ya siradan bir merdiven getirdigini cok kimse bilmez, cunku boyle konular “komplo teorisi ” sayilir. Hatta Obamanin kellesine 1 ton altin koydugu iddiasi var da, bence bu yalan, ama sebepsiz uydurulmus ta degil. Niye , cunku Obama zamaninda ABD cok saldirgandi..
asagida…cok da bilmeden farazi yorumlar yapayim, ama bence buyuk resmi bircok kimseden daha iyi anladigim icin dogru olma ihtimalleri yuzde 50den fazla….
1) Trump yönetimi ABD’nin küresel sağlık programlarına katkısını yüzde 35 azalttı.
cevap: Belki, yalnizca BigPharma’ya giden hortumu kesmistir.
2) Trump yönetimi ABD Dünya Sağlık Örgütü’ne katkısını yüzde 50 azaltma kararı aldı.
cevap: Bu da aynen horum kesme meselesi olabilir. DSO (WHO)nun bir kartel ajani oldugu biliniyor, ayni Nato gibi.
3) Trump yönetimi Ulusal Güvenlik Konseyi içindeki salgınla mücadele birimini iki yıl önce kapattı.
cevap: belki salginla mucadele birimi aslinda salgini yaymak icin kullanilan bir aracti.
4) Trump yönetimi, SARS ve grip salgınlarından sonra ABD ve Çin arasında gelişen bilgi paylaşım kanallarını kısıtladı.
cevap: belki bu bilgi transferi derin devlet/big pharma uzerinden olmasin, insancil ve vatansever birimler uzerinden olsun diye dusunmuslerdir.
……………..
Boyle yayinlara bakarak tarafimizi belirleyeceksek o zaman belki ErgenekonBalyoz davalarini da desteklememiz gerekirdi. Bu dergi o zamanlar neler yazmis bakmak lazim. Yani referans yaptigimiz yayin cok daha profesyonel olsa da Akit, Zaman, Taraf gibi birsey olabilir mi. Trump’a da sirf emperyalist ABDnin baskani ya da gerici cumhuriyetci partiden diye kizacak miyiz.
Koronadan kaynaklanan kaos kacinilmaz. Kontrol etmek artik kolay degil, hatta fazla kontrol etmek te zararli olabilir. Yalnizca saglik sistemini cokertmeyecek bir hizda yayilmasina izin vermek gerekir (mesela iyilesenlerin kanlarini asi niyetine kullanmak, ya da bagisiklik kazanalarin yuzdesini artirmak icin..). Saglik sistemi derken. BigPharma’yi cokertmek gerekir, ama bu da zamana yayilmasi gereken bir seydir. Tepedeki adamlari yakalasaniz bile butun dunyaya yayilmis ve dayatilmis tibbi yalan bilgileri ne yapacagiz. Herseyin yeniden planlanmasi gerekecek.
#2 by puma2 on 09/04/2020 - 03:29
tinyurl.com/esasmesele
……………
Yuzde yuz guvenilir olmamakla beraber , iyi niyetli, ve guvenilirlik orani yukselen bir kaynaktir.
Hitlerin Merkelin babasi oldugunu gosteren bir poster de var. Bir insani babasi yuzunden suclayamayiz ama bu kadar tesaduf garip degil mi.