Karantina-üretim çelişkisi

Virüsün ekonomi-politiği” başlıklı makalemizde, her şey gibi virüsün bulaşıcılığının da, tedavisinin de sınıfsal olduğunu anlatmıştık.

Bugün “karantina ile ekonomik faaliyet” arasındaki çelişkiyi inceleyeceğiz. O nedenle bu makaleyi “virüsün ekonomi-politiği 2” diye de okuyabilirsiniz.

Başlayalım…

Çin modeli mi, ABD modeli mi?

Koronavirüs salgını “küresel” bir krizdir. Ancak salgınla mücadele henüz küresel değildir. Dahası salgınla mücadelede uygulanan tek bir model de yok.

İlk andan itibaren ulusların önünde iki model vardı:

Sosyalist/Çin modeli: Virüsün görüldüğü Vuhan’ı tam karantinaya alarak, Çin’in diğer bölgelere yayılmasını önlemek. Tam karantina, eyaletin izolasyonu, üretimin ve her türlü ekonomik faaliyetin durdurulması, sürekli sokağa çıkma yasağıydı. Çin bu modelle sorunu 70 günde büyük oranda çözdü.

Kapitalist/İngiliz modeli: Ekonomik faaliyetleri askıya alacak en ufak bir karantina uygulamadan, “sürü bağışıklığı” sistemi uygulamak. Kapitalizmin efendileri böylece “ölen ölsün ama ekonomi dönsün” diyordu.

Ancak kısa bir sürede bunun ekonomiye maliyetinin daha yüksek olacağı görüldü ve Kapitalist/ABD modeline geçildi.

Kapitalist/ABD modeli: Üretimi tam durdurmadan, ekonomi faaliyetlerini tamamen askıya almadan, sadece yoğun vaka görülen yerlerde ama kısmı karantina uygulamak.

Bu model de başarısızdı ve ABD’de vaka sayısında patlama yaşanmasına neden oldu.

Saray: Tam tedbir maliyetli

Ancak kapitalist dünya için karantina ile ekonomik faaliyet arasındaki çelişme derinleştiğinden, bu modeli bile uygulamak istemiyorlar. Hızla önlemleri gevşetmek ve ekonomiyi canlandırmak istiyorlar. Bunun karşılığı daha çok ölüm olsa da…

Bu tablo öncelikle iki gerçeğe işaret ediyor: Birincisi kapitalizm için para insandan daha değerli; ikincisi kapitalist devletlerin Çin gibi 70 gün üretimi tam durduracak ekonomi rezervleri yok. Çünkü rezervler ultra-zenginlerin kasalarında…

İşte bu nedenle ABD Başkanı Donald Trump “Salgının artışının bittiğini düşünüyorum” diyerek ekonomik faaliyetlere tam kapasite başlama sinyali veriyor (18.4.2020).

Ülkelerin yaşadığı karantina ile ekonomi faaliyetleri arasındaki çelişkiyi en iyi Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın açıkladı aslında: “Genel bir yasağın ekonomik maliyeti büyük olur. Virüsün dünyaya maliyeti 3-4 trilyon dolar olacak” (16.4.2020).

Yani saray, “tam tedbir uygulamak, ekonomik değil, çok maliyetli” diyordu özetle… Oysa yarım tedbir de tedbir değildir!

Kissinger’ın kaygısı

Kapitalist dünyanın, salgın krizinin ekonomiye zararını azaltmak adına salgınla mücadele tedbirlerini gevşetmesi, aslında ekonomiye daha büyük zarar verecek.

Esas kriz, salgın krizi kontrol altına alındıktan sonra başlayacak. O krizin de 1929’daki Büyük Buhran’dan daha sert olabileceğine dair yayımlanmış rapor var…

Zaten sistemin efendilerinin ideologu konumundaki Henry Kissinger’ın “Koronavirüs pandemisi dünya düzenini ilelebet değiştirecek” uyarısı yapması bundan (Wall Street Journal, 3.4.2020).

Salgın sürecinde yaşanan karantina-üretim çelişkisi, sonrasında derinleşerek büyüyecek. Şundan: Egemen sınıflar, ekonomi krizini aşabilmek için krizin yükünü her zaman olduğu gibi emekçi sınıfların sırtına yükleyecek.

Bu ise kaçınılmaz olarak sınıf hareketi doğuracak. İşte Kissingerları kaygılandıran da budur, sınıf hareketidir.

Zira bir değişim olacağı kesin ama bunun nasıl bir değişim olacağı sonuçta sınıf mücadelesinin sonuçlarına bağlıdır: Salgın/güvenlik esaslı sorunlar karşısında egemen sınıfların “otoriter” çözümleri toplumlara kabul ettirebilmesi de olası, orta sınıfların desteğiyle emekçi sınıfların önemli kazanımlar elde ederek devleti “sosyalleştirebilmesi” de…

Fakat devletler düzeyinde şu kaçınılmazdır: ABD hegemonyasına dayalı sistem iflas etmiştir, çok merkezli bir dünya düzeni şekillenmektedir. Bu yeni bir konsensüs doğuracak ve pek çok uluslararası kurumun değişimini, hatta yerini yenisinin alması sonucunu getirecektir.

Mehmet Ali Güller
Cumhuriyet Gazetesi
20 Nisan 2020

  1. #1 by puma on 21/04/2020 - 10:17

    Niye karantina uyguluyoruz, hastaligin yayilmasi yavaslasin, saglik sistemi yuku kaldirabilsin, ve bir tedavi bulunana kadar zaman kazanilsin. Tedavi bulunamayacaksa, ya da dayatilan tedavi hastaliktan beter olacaksa, o zaman zaman kazanmak aslinda zaman kaybetmektir. Cunku hastalik sonunda herkesle tanisacak, olenler yine olecek, kalanlar yine kalacak, yalnizca toplum bagisiklik kazanana kadar daha cok zaman gecmis olacak demektir.
    ………….
    Turkiye acisindan bakarsak, bence kismi karantinalar ve yasaklar tam kivaminda, ne az ne cok, yalniz halkin ekonomik kaybina karsi bir onlem yok, ve zaten ekonomi berbat durumda, ve salginin bedeli ne yaparsak yapalim agir olacak. Bence salginin yapacagi hasardan cok Akpnin ulkeye yapacagi hasardan korkmak gerekir. Mesela Salda Golu’ne kepce vuranlara karsi gelen belediye baskani silahla vurulmus. Ayrica sokaga salinan katiller yeni cinayetler isliyorlar. Yurdisina yardim diye goturdugumuz seyleri aslinda obur cebimize atiyor olamaz miyiz. Bir Mhp’linin (yanlis sebeple de olsa) yilda en az Yarim Milyon Tonluk Plastik Cop Ithalatini durdurmamizi istemesine ragmen Akp bu ithalati devam ettirip vatanin her kasi topragini Dioksin’lere bulandirmaktan vazgecmiyor.
    Ey Akp’yi kontrol ettigini zanneden Vatan Partisi: butun bunlara bir dur de. Istersen Rusyadan Cinden birilerini ayarla, ama kaos sonunda ille de ben iktidar olayim diyorsaniz , ve bu sebeple bir sey yapmiyorsaniz bence yanlis yapiyorsunuz.

  1. Karantina-üretim çelişkisi | (=Öykü-Şiir-Anı-Günce=)------------->>>Doğa+Yaşam+Sağlık

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

%d blogcu bunu beğendi: