Önünde seçim olan Trump zor durumda. Zira ABD koronavirüs salgının merkezi oldu ve süreci iyi yönetemeyen Beyaz Saray’a içeride büyük tepki var.
Ve tepkiler giderek artıyor, zira gün geçtikçe Trump yönetiminin zamanında uyarıldığı halde gerekli önlemleri almadığı ortaya çıkıyor.
Trump bu nedenle içeride valilerle kavga ediyor, dışarıda Çin’e düşmanlık yürütüyor.
Böylece kendi başarısızlığına gerekçe bulmaya çalışıyor.
Trump, Demokrat valilerin yönettiği eyaletlerde karantinanın kaldırılması için halkı protesto eylemi düzenlemeye teşvik etme noktasına kadar geldi.
1) ‘ÇİN VİRÜSÜ’ TEZGAHI
Trump içeride sıkıştıkça Çin düşmanlığı için bir tezgâh işleme sokuyor!
Anımsayacaksınız, Trump’un ilk argümanı, koronavirüse “Çin virüsü” demekti. Böylece küreselleşen salgın konusunda dünyanın geri kalanını Çin’e karşı kışkırtmaya çalışmıştı.
Müttefiklerinden en küçük bir destek görememesi nedeniyle ABD yönetimi 10 gün içinde bu düşmanca sözü, daha az düşmanca bir sözle değiştirdi: Çin virüsü yerine Vuhan virüsü demeye başladı.
Ancak yine beklediği desteği alamadı. Öyle ki ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo’nun “Vuhan virüsü” ısrarı nedeniyle uluslararası toplantılarda kriz çıktı, ABD yalnız kaldı.
Anımsayacaksınız, G7 zirvesinde bu nedenle “ortak açıklama” yapılamamıştı.
2) ‘ÇİN GEÇ BİLDİRDİ’ TEZGÂHI
Trump’ın Çin düşmanlığında ikinci tezgâhı, Pekin yönetiminin virüsle ilgili dünyayı geç bilgilendirdiği iddiası oldu.
Ancak Amerikan gazetelerinin haberleri bile Trump’ı yalanlıyordu. Zira ABD istihbaratı da, ABD’nin sağlık kuruluşları da Beyaz Saray’ı uyarmış ancak Trump yönetimi ciddiye almamıştı.
Trump’ın konuyu ciddiye almadığı zaten açıklamalarına da yansımıştı. Nitekim virüsün Çin’i etkisi altına aldığı ocak ve şubat aylarında Trump, hemen her açıklamasında virüsü küçümsemiş, dahası küresel bir salgın olmayacağını iddia etmişti.
Kaldı ki o süreçte virüsün Çin ekonomisini yıkıma uğratacağı beklentisiyle ABD yönetimi gayet açık bir şekilde memnuniyet ifade ediyordu!
3) DSÖ’YE TEZGÂH
Çin’in dünyayı geç bilgilendirdiği tezgâhı da tutmayınca, Trump yönetimi üçüncü tezgâha geçti. Beyaz Saray Dünya Sağlık Örgütü’nü (DSÖ) hedef almaya başladı.
Trump’a göre Dünya Sağlık Örgütü’nün parasını ABD veriyordu ama örgüt Çin’i tutuyordu!
Ancak Dünya Sağlık Örgütü’ne sadece ABD değil, ABD gibi tüm üye ülkeler de nüfusları oranında aidat veriyordu, bağış da yapıyordu…
Ancak Beyaz Saray Çin düşmanlığı için zayıf argümanlarla da olsa DSÖ’ye saldırılarını sürdürdü ve en sonunda sağladığı fonu kestiğini ilan etti.
Ancak ABD neredeyse bir tek Fransa’dan destek aldı. Rusya’dan İran’a pek çok ülke, hatta Almanya gibi kapitalist blokun en önemli ülkesi Trump yönetimine tepki gösterdi.
4) ‘ÇİN’İN SAYILARI YALAN’ TEZGÂHI
Trump DSÖ üzerinden Çin’e düşmanlığında da yol alamayınca, yeni bir tezgâha başladı!
Dördüncü tezgâh; Çin’in koronavirüsle ilgili açıkladığı sayılar konusundaydı.
Çin yönetimi, salgın kontrol altına alındıktan sonra, gayet olağan bir şekilde “istatistiksel bir doğrulama” süreci başlatarak sayıları güncellemişti. Aynısını pek çok ülke de yapacak. Zira klinik bulgularla korona teşhisi konan ancak PCR testi negatif çıkan ya da hasta kaybedildikten sonra sonucu gelen kimi vakalar, ölüm raporlarına farklı yansımıştı. (Aynısı Türkiye’de de oluyor, ABD’de de…) İşte bu düzeltmeler sonucunda Çin’deki insan kaybı 3300’den 4600’e çıkmıştı.
Bunu fırsata çevirmeye çalışan Trump, Çin’in açıkladığı sayıların yalan olduğunu, bu düzeltmenin de bunun göstergesi olduğunu iddia etmeye başladı.
ABD’deki vaka sayısı da, ölüm sayısı da neredeyse Çin’in 10 katıydı ancak Hitler’in Propaganda Bakanı Joseph Goebbels’in, “Yalan ne kadar büyük olursa inananlar o kadar çok olur” sözünden hareketle Trump aynen şöyle diyebiliyordu: “Çin bir numara, ölüm oranında bizden çok ilerideler!”
5) ‘VİRÜS LABORATUVAR’DA ÜRETİLDİ’ TEZGÂHI
Trump’ın beşinci tezgâhı ise virüsün Vuhan’daki laboratuvardan kaynaklı olduğu imasıydı. Komplocuların bu iddiasını değerlendiren Trump, bunu “mantıklı” bulduğunu açıkladı!
Oysa Çin’den ABD’ye, Rusya’dan Avustralya’ya, Almanya’da Brezilya’ya dünyanın pek çok ülkesinde doktorlar aşı geliştirmek için virüs üzerinde çalışıyorlar ve gen diziliminden hareketle virüsün laboratuvar imali olamayacağını belirtiyorlar.
Sonuç olarak Trump sıkıştıkça yeni bir tezgâha başvuruyor ama gittikçe en ucuz komplolara kadar düşüyor!
Mehmet Ali Güller
CRI Türk
21 Nisan 2020
Mehmet Ali Güller 
#1 by puma on 22/04/2020 - 19:24
Yorumlara katilmiyorum, cunku soylenen sozler blofturler. Ayrica cimbizlanmislardir, anaakim medya derin devletin enstrumanidir falan.
Mesela 1.dunya savasi (ve kurtulus savasinda) ingiliz ve fransizlari savasta rezil etti diyerek Ataturk’u isim vemeden oven, ve Rusya, Cin ve Trump’u ayni anda savunan LarouchePac’in son yazisinin cevirisi asagidadir. Birlikte okuyup tarafimizi belirleyelim. Trump tarafinda miyiz yoksa kaybedeceklerini bildikleri halde dunya savasi isteyen derin devletin tarafinda mi.
(ceviri hatasi varsa bundan sorumlu degilim, cunku Googleya yaptridim..)
&&&&&&&&&&
Washington’daki Atlantik Konseyi ile birlikte, İngiliz İmparatorluğu’nun Başkan Donald Trump’ın Rusya ve Çin ile dostane ilişkiler kurma çabalarını kırma çabasının temel bir birimini temsil eden Londra’daki Henry Jackson Derneği, Pazartesi günü başlık: “Yeni Bir Büyük Güç Yarışması Çağında Atlantik İttifakı.” Amerikalı, İngiliz ve Çek konuşmacılar niyet konusunda ince değillerdi: Avrupa ve Amerika, “Özgür Dünya ve Çin” arasında savaş kazanmak için “sözlerini” savaşmak için “kolektif diplomasi” ve “Trans-Atlantik konsorsiyumu” inşa etmelidir. Çin kazanıyor, çığlık attılar, altyapı inşa etmek için Kemer ve Yol Girişimlerini, pandemiyle savaşmaya yardımcı olmak için Sağlık İpek Yolu’nu ve Huawei’yle üstün teknolojilerini kullanarak Batı ülkelerine sızarak herkesi gözetledi,otoriter hükümet biçimlerini empoze etmek ve Batı liberal sistemini yok etmek. Sırbistan, Macaristan ve İtalya sanal Çin kuklaları haline geldi, sızlanıyorlar ve her gün daha fazla ülke çekilmiyorsa çekiliyor.
ABD’de Başkan Trump, Çin ekonomisini kasıtlı olarak virüsü oluşturduğunu, kendi insanlarına bulaştığını ve dünya çapında enfekte olmuş kişileri, bir salgın yoluyla Batı ekonomilerini yok etmek için kastettiğini iddia edenlerin deliliğine boyun eğdi. 18 Nisan basın brifingi sırasında bu iddia üzerine “sahte haber basını” tarafından basılan Trump, “Bir hata olsaydı, bir hata bir hatadır. Ama bilerek sorumlu olsaydı, evet, o zaman sonuç olmalı. ” Basın hemen şöyle başlıklar yayınladı: “Trump, Çin’in Coronavirüs’ten Bilerek Sorumlu Olduğunu Anlatıyor” (Rolling Stone), Steve Bannon, Trump’ın gerçekten iddia ettiği Fox TV’ye yalan söyledi: “Bu, Çin Komünist Partisi ile ilgili ve onlar olanlardan ‘bilerek sorumludurlar’. Bu bir komisyon eylemidir.Askeri bağlantılı bloglar, Çin ile kayıt dışı bir savaşta olduğumuzu iddia etti.
Neo-con’a karşı bir muhbir olan eski Irak WMD müfettişi Scott Ritter, ABD’yi savaşlara sürüklemek yatıyor, Wuhan Viroloji Laboratuvarı’na karşı suçlamanın kimsenin – tekrar, hiç kimsenin bile bir ipucu vermediği konusunda uyardı. , Colin Powell’ın 5 Şubat 2003 tarihli BM konuşmasından, şarbon tüpü tutmaktan ve bir karavanın resimlerini göstermek için, Başkan Trump’ın Amerikan tarihinin en büyük hatası.
Çin de yalanlar ve açık savaş tehditleri konusunda gittikçe öfkelendi. Ancak şikayetleri, dünyanın COVID-19’u durdurmada işbirliği yapmak için büyük güçlere ve özellikle ABD, Çin ve Rusya’ya umutsuzca ihtiyaç duyduğu bir zamanda her zaman işbirliği için bir savunma ile birleştirilir. Dünya Gıda Programı bugün, “akut gıda güvensizliği” yaşayan insanların sayısının 2020 yılında 265 milyon ruha iki katına çıkması gerektiği konusunda uyarıda bulunurken, Kıdemli Ekonomist Arif Husain gazetecilere bugün şunları söyledi: “COVID-19 milyonlarca insan için felaket olabilir zaten bir iş parçacığı tarafından asılı. Milyonlarca insan için sadece bir ücret kazandıklarında yiyebilecekleri bir çekiç darbesi. ”
İnsanlık böyle bir insani felaketi, 21. yüzyılda bir Kara Ölümü tolere edecek mi? Daha da kötüsü, insan ırkı, böyle bir soykırımın önlenmesi için işbirliğinin en önemli olduğu ülkeler arasında küresel bir savaşa yol açarken bunu kabul edecek mi?
Bu sorular muhtemelen önümüzdeki haftalarda ve aylarda cevaplandırılacaktır. Bu yazıyı okuyan herkesin, dünyadaki her ulustan, 25-26 Nisan tarihleri arasında bu gelecek varoluşsal önem sorununun EDT (14:00 UTC) ile başlayacak olan bu gelecek hafta sonu Uluslararası Schiller Enstitüsü Konferansı’na katılması acildir. insanlık, strateji, bilim, kültür ve ekonomi açısından gündemdeki tek konudur. Henüz kaydolmadıysanız, bunu, konferans panellerinin her birine bir açıklama ve bağlantı içeren Schiller Institute web sitesinde yapabilirsiniz.
#2 by puma2 on 22/04/2020 - 21:20
Bir de kendim ozet bir ceviri yapayim.
Trump’un Rusya ve Cin’le dostca iliskiler kurma cabasini baltalamak icin didinip duran guruplar (icinde amerikalilar, ingilizler, cekoslovaklar falan var, bence kisaca derin devletin sozculeri) , ABD-Avrupa’nin “Cin tehdidi’ne karsi guclerini birlestirmesi ve “savasi kazanma” hedefi gutmesi gerektigini; cunku Cin’in yalnizca yeni ipek yolu ile degil, pandemi uzerinden bir “saglik ipek yolu”, ve Huawei’nin ustun teknolojisi ile batili ulkelerde bir casusluk sebekesi kurmaya ve bu sekilde liberal dunyayi parcalama hedefinde oldugunu dile getirdiler.
Trump ta, etrafinda pandemi konusunda Cin’i suclayan manyaklara kismen boyun egdi gibi. Trump dedi ki, “hata hatadir, ama Cin kasitli olarak boyle birsey yaptiysa, bunun sonuclari olmalidir… ” Bu cumleyi anaakim medya nasil cevirdi: Cin bu pandemiden sorumludur, bunu kasten yaptilar.. seklinde… (Halbuki Trump’un sozleri tamamen farazi, ve “farzedilen sey” dogru bile olsa sonuclari ne olmali konusunda birsey soylemiyor…)
Cin ise bu tur soylemlerden artan bir siddetle sikayet etmekle beraber (bence Trrump’tan degil onlar da medyadan sikayetci), dunyanin , ve ozellikle ABD, Rusya ve Cin’in korona’yi durdurma konusunda birlikte calismasini saglamak icin acik kapi birakmaktadir. Dunyada besin guvenligi garanti olmayan buyuk kitleler bu salgin sebebiyle daha buyuk bir risk altindadirlar…
……………………….
Bu arada, Kanada baskani Trudeau’nun Fidel Kastro’nun oglu oldugu yonunde soylentiler var, ve bence de babasi oldugu farzedilenden cok Fidel’e benziyor. Belki bu yuzden Cin Obama’dan sonraki “Kuzey Amerika baskani”nin Trudeau olmasini istiyordu (sosyalist genleri olur diye?).. Tabi o zaman ABD baskan adaylari belli degildi. Demokratlar icinde yine Sanders populerdi. Cumhuriyetciler icinde Jeb Bush falan,..ben demistim ki bir yorumumda, Bush’un kazanmasi imkansiz cunku Putin izin vermez diye,.. ve “gercekten de izin vermedi!”, ve Hillary de hileyle demokrat adayi oldu, dern devlet medyasi da yamyam ve katil olan Hillary’yi destekledi, ve bizim Ataturcku ve solcularimiz da malesef tamamen bilgisizlik sonucu (solculuk adina) goreceli de olsa bu insanlik dusmani, Feto’ye yakin olan, Kaddafi’yi oldurten v.s. kadin’i tercih ediyorlardi. Neyse ki Trump kazandi, ama savas bitmedi. Hatta hala da oyleler. Yazarmizi MAG ise Biden’i tutmamakla beraber Trump ile Biden’i esit goren bir cizgide. Sanders ile Trump yarsissaydi ne olurdu, .. iste o zaman ben LarouchePac, x22report , zerohedge, qanon, “altin standardi isteyen guruh” gibi yerlere bakardim. Ama galiba Sanders’in hic sansi yoktu, o yuzden hic gundeme bile gelmedi, halkin begemesi o kadar da onemli degil sonucta.Trump olmasa cumhuriyetciler de demokratlar kadar kotu olacaklardi , ya da belki daha kotu.. hatta su anda bile Pence’in Hillary’den pek te farki olmadigi soyleniyor. Iste Trump boyle dli insanlarla cevrili, ve hatta galiba Trump bunu kasten yapiyormus. Pence’nin varligi secii kazanmakta etkili olmus mesela..