Erdoğan’ın Trump’a ‘ittifakı sürdürme’ mektubu

Türkiye, salgınla mücadelede yardımlaşma ve destek için ABD’ye de sağlık malzemeleri yolladı. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, bu yardımla birlikte, Kovid-19’la mücadelede dünyanın en çok tıbbi destek sağlayan üçüncü ülkesi olduğumu ilan etti.

Ne mutlu bize!

Çavuşoğlu kısa bir süre önce de “Kendimizin tıbbi ekipman ihtiyacı olmasına rağmen 34 ülkeye yardım elimizi uzattık” demişti (15.04.2020).

Çavuşoğlu’nun “en çok tıbbi destek sağlayan” üçüncü ülke olduğumuzu ilan ettiği saatlerde ise Türkiye içinde maske dağıtımı konusu belirsizliğini sürdürüyordu. PTT’ydi, eczanelerdi derken bir türlü doğru düzgün dağıtılamayan maskelerin son olarak işyerleri tarafından dağıtılmasına karar verildi!

Neyse, konumuz bu değil. Konumuz, ABD’ye yardım nedeniyle Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ABD Devlet Başkanı Donald Trump’a yolladığı mektup…

ABD’ye verilen mesaj

Erdoğan’ın Trump’a gönderdiği mektubun ilk bölümü iki ülkenin salgınla mücadeledeki başarılarını anlatıyor.

İkinci bölümde Türkiye’nin ABD’nin güvenilir ortağı olduğu, bu nedenle dayanışma sergileyeceğine ABD’nin güvenebileceği belirtiliyor.

Ve bu iki bölümü asıl bölüm izliyor…

Erdoğan Trump’a aynen şöyle diyor: “Suriye ve Libya başta olmak üzere, bölgemizdeki son gelişmeler, Türk-ABD ittifakının ve işbirliğinin en güçlü şekilde sürdürülmesinin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha göstermiştir.

Hadi Libya’yı geçtik… Fakat Suriye’deki hangi gelişmeler Türkiye-ABD ittifakının sürdürülmesinin gerektiğini göstermiştir?

ABD PKK’nin Suriye kolu olan PYD/YPG’ye TIR’lar dolusu silah yardımı yapaktan vaz mı geçmiştir ki Türkiye-ABD ittifakı Suriye’de sürebilsin?

ABD Suriye’nin kuzeyinde bir PYD devleti kurmaktan vaz mı geçmiştir ki Türkiye-ABD ittifakı Suriye’de sürebilsin?

Erdoğan’ın taktik amacı

Kuşkusuz bu iki sorunun Türkiye’nin çıkarına bir olumlu yanıtı yok…

O zaman geriye ne kalıyor?

Suriye’de Rusya ile yürütülen işbirliğinin AKP tarafından sürekli ABD’yle pazarlıkta kullanılan bir kart olduğunu biliyoruz. AKP’nin kendisine Suriye’de alan açan hedefleri konusunda Rusya’yla sorun yaşadığında da, ABD’ye mesajlar vererek Moskova’yı geri adım atmaya zorladığını da biliyoruz.

Bu türden taktik hamleler son dört yıldır çokça sergilendi…

Erdoğan’ın Trump’a “ittifakı sürdürme” çağrısı da yine bu türden bir taktik…

Ancak ekonomik kriz nedeniyle bu kez AKP’nin taktik seviyeyi yükseltmeye çalışabileceğinin işaretleri var.

S-400’lere salgın bahanesi

Anımsayın: S-400’ler 2020 Nisan’ında aktif hale getirilecekti. Türk görevlilerin eğitimi de dahil tüm çalışmalar bu takvime göre yapıldı.

Ancak Nisan ayı geldiğinde farklı bir tablo ortaya çıktı!

20 Nisan’da Reuters’e açıklama yapan bir Türk yetkili, S-400’lerin aktif hale getirilmesinin koronavirüs salgını nedeniyle birkaç ay ertelendiğini belirtti!

Ve bu açıklama yalanlanmadı!

Bir silah/savunma sisteminin aktif hale getirilmesinin virüs salgınıyla ilgisi ne peki? Örneğin salgın var diye TSK tankları çalıştırmıyor mu? Örneğin salgın var diye radarlarımız kapalı mı?

Böyle mazeret olur mu?

İki kırmızıçizgi

İşin esası, anlayabildiğimiz kadarıyla şu: Hem S-400’ü ertelemek hem de ABD’ye Libya ve Suriye’de ittifakı sürdürme mesajı vermek, AKP hükümetinin para arayışıyla ilgili…

Şu anda doları belli bir seviyede tutmak için Merkez Bankası’nın rezervleri eritiliyor. Ancak bunun bir sonu var.

AKP hükümeti o nedenle aşamalı olarak karantina önlemlerini de kaldırmayı planlıyor. Erdoğan belirtti: “Salgın tedbirlerini aşamalı olarak kaldırdıkça halkımızın ve devletimizin kasası tekrar dolmaya başlayacak” (28.4.2020).

Ancak görünen o ki, turizm gibi Türk ekonomisinin en önemli gelir kaynağı da bu yıl olmayacak ve ciddi bir ekonomik krizle karşı karşıyayız.

AKP hükümeti o nedenle para arayacak. Daha önce Berat Albayrak’ın Londra tefecileri ve New York bankerleriyle yaptığı türden görüşmeler olacak.

İşte AKP hükümeti o süreç boyunca S-400’ü ertelemeyi ve Suriye’de ABD’yle kısmi bir işbirliği yürütmeyi planlıyor görünüyor…

Fakat önemle belirtelim: Türkiye kesinlikle S-400 savunma siteminden vazgeçmemelidir, vazgeçemez. Ve Türkiye, kesinlikle yeniden ABD’yle Suriye’de işbirliği yapamaz.

Bu ikisi Türkiye’nin kırmızıçizgisi olmalıdır; ekonomik nedenlerle bu kırmızıçizgilerin rengini açmaya çalışmak, Türkiye’nin ulusal çıkarlarını hiçe saymak olur ki bunun da siyasi bedeli ağır olur…

Mehmet Ali Güller
Cumhuriyet Gazetesi
30 Nisan 200

  1. #1 by puma on 01/05/2020 - 17:23

    Biz S400den vazgecersek bu Trump’a yarar mi, bence yaramaz, Ama secimlere kadar ertelenmesi yarayabilir. Trump’un s400le bir sorunu yok. S400 den vazgecersek derin devletin eli guclenecek, bu Trump’un misyonuna zarar verir. Secimden once aktif olursa ise, dis politikada basarisiz diye Trump’u suclayacaklar. En iyisi Aralikta aktive etmek. Ya da daha iyisi, hemen aktive etmek, kamyonlari ormanlara tunellere gizlemek, daha sonra ilan etmek.

    Secimden once butun dis politika konulari donduruldu: Pyd, Israil, Iran, s400, dogu akdeniz enerji savasi, venezuela,.. bu tamamen koronayla ilgili degil. Cin’le gostermelik bir kavga var, veya Cin’in icindeki derin devlet uzantilarini ortaya cikartmak icin bir caba var (ve bence ikisi birlikte).

    ABD pydye ne veriyor, silah mi, yiyecek giyecek mi. Kurt devletine karsi miyiz, ben derin devletin kuklasi, buyuk israil’e dogru bir adim,.. gibi birsey olacaksa karsiyim. Aksi takdirde karsi olmayabilirim. Aslinda hicbir devletin tamamen etnik veya dini temelde olmasindan yana degilim. Bir devletin icindeki insanlar, ve “halklar”in ortak kulturu, dili, tarihi, kaderi, ..falan olmali,. ki kendilerini bir ulusun parcasi gibi hissetsinler.

    Benim tercihim ne diye sorulursa, Iraktaki turkmen ve kurtlerin tarihsel olarak yogun oldugu bolgeler Turkiye ile birlestirilmeli, Irak ve Suriye’nin geri kalani da tek devlet olmali, ve bu sekilde 3 devlet te daha buyuk bir devletin parcasi haline gelir (yani buyumus olur, diyebiliriz). Onemli olan doku uyusmazligi olmamasi. Mesela Yunanistanla birlessek, bu sefer yunanlik adina, ya da hristiyanlik adina hareket eden bir siyasi parti olacak, surekli bu yonde populizm yapacak ya da emperyallerin masasi olacak. Ulusun ortak cikarlari yonunde hareket edilmemis olacak. ..Ama Turkiye “turkmenler” ve “kurtler” ile birlesse bence boyle bir sorun olmaz.

    Akpnin misyonu nedir dersek, iktidarini kalici hale getirmek, bu sebeple halki yeterince memnun etmek, herseyi ele gecirmek, devletin karaketerini degistirmek…. Bunun icin birinci acil ihtiyac
    nakit bulmaktir. Peki bulabilir mi, mantiken Avrasyadan bulamazsa Bati’ya taviz vermek, Bati’dan bulmazsa Avrasyaya taviz vermek. Ama bu surekli olarak yapilabilecek bir sey degil. Bence bu devrim surecinde veya sonunda Akp Bati ve Dogunun ortak karari olarak ortadan kaldirilacak.
    Yerine ne gelecek: iste bu zor bir soru: Teknoratlar kurulu, gibi birsey ile ulkenin yonetilmesi gundeme gelebilir. Secim olmadan mazbatayi Chpye vermek pek adil olmaz, ve derin devlet tam yikilmadiysa henuz lideri derin devletten emir alan ya da oyle bir izlenim veren Chpnin iktidara gelmesinde risk gorulebilir… Belki Kilcdar’i linc ettirmek isteyenler “olumlu” bir hedefe yonelik gaddarca bir yontem denemis olabilirler.. Hem Akp yipranacakti, hem de Chp derin devletin kontrolunden cikacakti, ve boyle bir amac icin bir sehit verilebilirdi (?), birilerine gore, cunku by default m.ince baskan olurdu. Ya da olumsuz hedef olarak ic savas cikartma hedefi olabilirdi. Yani
    derin devlet kotu de Alliance melek mi, bence degil. Mesela Bolsevik devrimini destekliyoruz, ama gittiler Son Car’in ailesini coluk cocuk demeden katlettiler, ve Rotschildlerin Alaska icin 1000 ton altin vermesi gerekmedi bu sayede Rusya’ya. Onun yerine emekli edebilirlerdi. Ayrica ilk Sovyet meclisinin vekillerinin en az yuzde 80’i yahudi imis. Bu ne kadar adil. Diger devrimler bizimki kadar kansiz ,adil , temiz degil

    Biz diyecegiz ki: s400ten de vazgeceriz partiot ta aliriz, medyada rus ve cin karsiti propaganda yapariz, butun coplerinizi de bize satin, korona asisnizdan da 80 milyon tane aliriz, idlip’i suriyeye vermeyiz, pyd devletini tanirisz, fetoculeri salariz,….. bunu duyan derin devletin temsilcilerinin agzi kulaklarini varir, yasasin .. derler, trump’a da hemen kabul edelim derler.. Trump ta icinden tovbe tovbe nerden cikti bu simdi , ne guzel derin devleti eziyorduk, ben bir putin’le konusayim bunu..putin de trump’u bu ikilemden kurtarmak icin bir plan yapar.

  1. Erdoğan’ın Trump’a ‘ittifakı sürdürme’  mektubu | (=Öykü-Şiir-Anı-Günce=)------------->>>Doğa+Yaşam+Sağlık

Yorum bırakın