ABD’nin “yeni bir dünya kuruluyor” endişesi ile Çin düşmanlığı doğru orantılı…
Amerikan rüyası bittikçe, ABD hegemonyası zayıfladıkça, ABD’nin küresel liderliği azaldıkça, Çin düşmanlığı da artıyor.
Salgın boyunca Beyaz Saray tarafından çapsız argümanlarla sürdürülen Çin düşmanlığı da bunun yansıması…
BEYAZ SARAY’IN SORUMSUZ “ÇÖZÜMÜ”
ABD yönetimi, Çin’de korona salgını başladığında durumdan memnundu; çünkü salgın küresel rakibi Çin’in ekonomisini zayıflatacaktı.
Olmadı, Çin sert önlemlerle salgını kontrol altına aldı. Dahası salgın Avrupa’ya oradan da Amerika’ya geçti. ABD salgının merkez üssü oldu. İnsani ve ekonomik tahribatı, Çin’deki tahribatından katbekat fazla oldu.
Salgın yayıldıkça, Amerikan halkı da başlarda virüsü ciddiye almayan ve salgına karşı başarılı mücadele edemeyen ABD Başkanı Donald Trump’a tepki gösterdi.
Beyaz Saray’ın bu beceriksizliğe bulduğu çözüm ise en hafifinden sorumsuzcaydı: Çin düşmanlığı!
AMERİKAN TEZGÂHLARI
ABD önce virüsün pasaportu varmış gibi ona “Çin virüsü” diyerek Beijing yönetimini hedef aldı.
Ardından Çin’in virüsle ilgili dünyayı geç bildirdiğini iddia etti. Oysa ABD istihbaratının Beyaz Saray’ı bilgilendirdiği ancak Trump’ın konuyu ciddiye almadığı ortaya çıktı.
Trump daha sonra Çin’in kontrolünde olduğunu iddia ederek Dünya Sağlık Örgütü’nü hedef aldı.
ABD’deki vaka/ölüm sayılarının vahim boyuta ulaşması üzerine, Trump bu kez “Çin’in sayıları yalan” demeye başladı.
Sonrasında da kendi istihbaratı tersi sonucu çıkarmasına rağmen, Çin’i “virüsü laboratuvarda üretmekle” suçladı.
Ve en sonunda Çin’i salgını durdurmamakla bile suçladı!
AŞI SAVAŞLARI
Trump yönetiminin Çin düşmanlığı şimdi de aşı üzerinden başladı!
Önce ABD İç Güvenlik Bakanlığı, Çin’i bilgisayar korsanları aracılığıyla ABD’de yürütülen aşı çalışmalarını çalmaya çalışmakla suçladı (11.5.2020).
Ardından da ABD Senatörü Rick Scott Çin’i “Batı ülkelerinin aşı çalışmalarını yavaşlatmaya veya sabote etmeye çalışmakla” suçladı! (7.6.2020)
Bejing hükümetinin ABD’de, ya da İngiltere’de sürdürülen bir aşı çalışmasını nasıl yavaşlatabildiği ise belli değil!
İddia o kadar absürt ki, Çin Dışişleri Sözcüsü Hua Çunying senatörden kanıt göstermesini istedi (8.6.2020).
Oysa ABD ya da bir başka Batılı ülkenin tersine, Çin daha şimdiden aşıyı dünyanın ve insanlığın hizmetine sunacağını ilan etti. Batıda aşının bulunmasıyla nasıl bir ekonomi yaratılacağı hesap edilirken, Çin Bilim ve Teknoloji Bakanı Wang Zhigang, geliştirdikleri koronavirüs aşısının tüm klinik testlerden sonra dünya çapında erişilebilir hale getirmeyi planladıklarını duyurdu (7.6.2020).
ALMANYA: ÇİN GELECEĞİN SÜPER GÜCÜ
Peki ABD yönetiminin bu tonda Çin düşmanlığının ve bu çapsızlıkta düşmanlığa tezgâh üretmesinin nedeni ne?
Aslında o nedeni en iyi Almanya Dışişleri Bakanı Haiko Maas açıkladı: “Çin gelecekteki süper güç. Çin, Almanya’nın en büyük ticari partneri. Pekin ile diyalogu sadece ekonomik ve ticari konularla sınırlandırmamalıyız. Kendi değerlerimizi korumamız için ortak Avrupa stratejisine ihtiyacımız var.” (7.6.2020).
Evet, ABD hegemonyası zayıflıyor, ABD küresel liderliği kaybediyor, ABD bırakın müttefiklerini Çin düşmanlığına sevk edebilmeyi, onları ticaret savaşında yanında bile göremiyor, Avrupa’nın en büyük ekonomisi Çin’le ilişkileri siyaseten de derinleştirmek istiyor.
Kısacası yeni bir dünya kuruluyor!
Mehmet Ali Güller
CRI Türk
9 Haziran 2020