ÇİN’DEN ‘EN AĞIR ŞEKİLDE’ KINAMA
İran’ın nükleer programının öncü isimlerinden Muhsin Fahrizade 27 Kasım’da Tahran yakınlarındaki Abserd’de suikasta uğradı.
Böylece 2007’den bu yana İran’ın sekizinci nükleer bilimcisi öldürülmüş oldu.
2007’de nükleer bilimci Erşid Hüseyinpur uranyum zehirlenmesiyle, 2010’da fizik profesörü Mesud Ali Muhammedi evinden çıkarken bombayla, 2010’da Mecid Şehriyari bir motosikletlinin otomobiline yapıştırdığı bombayla, 2011’de Daryuş Rızayinejad evinin önünde silahla, 2012’de nükleer fizikçi Mustafa Ahmedi Ruşen bombayla öldürüldü.
NETANYAHU İŞARET ETTİ, MOSSAD VURDU
2010’da öldürülen fizik profesörü Mesud Ali Muhammedi’nin zanlısı Mecid Feşi bomba eğitimini MOSSAD’dan aldığını ve bu iş için 120 bin dolar ödendiğini itiraf etmişti.
Son öldürülen Muhsin Fahrizade’nin de İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu’nun bizzat hedef aldığı isim olduğunu da belirtelim. Netanyahu, 2018’de “Bu ismi unutmayın” diyerek Fahrizade’yi hedef göstermişti. Aynı yıl İsrailli yetkililer MOSSAD’ın Fahrizade’ye suikast girişiminde bulunduğunu belirtmişti.
Son olayda İsrail’in rolü sorulunca Netanyahu “Bu hafta yaptıklarımın tamamını sizlerle paylaşamam” yanıtını verdi!
Ancak İsrail suikastın arkasında olduğunu gizlemek istememiş olmalı ki, 29 Kasım’da New York Times’a konuşan bir İsrailli yetkili suikastla ilgili “Dünya İsrail’e teşekkür etmeli” dedi!
BM: HUKUK DIŞI
Bu arada çok çarpıcıdır:
İsrailli gazeteci Yossi Melman suikastla ilgili İngilizce ve İbranice bir mesaj paylaştı: “MOSSAD tarafından yıllardır aranıyordu. Ölümü İran için büyük bir darbe.”
ABD Başkanı Donald Trump, işte bu mesajı paylaştı!
Bu Trump’ın İsrail’in suikastını onayladığı anlamına gelmektedir. Hatta geçmiş örnekleri de dikkate alırsak, MOSSAD’ın bu operasyonu Beyaz Saray ve CIA’nın oluruyla yaptığını söyleyebiliriz!
Kaldı ki ABD daha bu yılın başında İran Devrim Muhafızları Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani’yi füzeyle öldürmüştü. Uluslararası hukuku ayaklar altına alan bu terör saldırısı, 9 kişi tarafından hazırlanan bir BM raporuyla “hukuk dışı” ilan edilmişti!
İSRAİL’İN BIDEN’A MESAJI MI?
Peki bu son suikastın hedefi neydi?
ABD başkanlık seçimi bitmiş, İsrail’in çok memnun kaldığı Trump kaybetmiş ve İsrail’in karşı çıktığı nükleer anlaşmayı İran’la imzalayan Obama’nın yardımcısı Biden başkan seçilmişti.
Biden’a koltuğa oturmadan bir ay önce, “sakın nükleer anlaşmaya geri dönme” mesajı mı veriliyordu aslında?
Burayı biraz açalım:
Obama Afganistan ve Irak’tan çekilme programı başlatmıştı. Ancak ABD yönetimi bölgeden çekilirken, İsrail’in güvenliğini garantiye almak için İran’ı “uluslararası sisteme dahil ederek” sınırlama taktiği izlemişti. İşte İran’la yapılan nükleer anlaşma bu nedenleydi. İsrail bu anlaşmaya karşı çıkmış ama Obama uygulamıştı.
Trump başkan olunca bu anlaşmadan çekildi ve İsrail’i oldukça memnun etti. Gerçi Trump da Obama döneminde başlatılan programı izliyor ve Afganistan ile Irak’tan çekilmeyi sürdürüyordu. Ancak Trump yönetiminin İsrail’in güvenliği için izlediği yol, Obama’dan farklı olarak İran’ı “tam ablukaya” almak ve İran’a karşı bölgede bir Arap-İsrail ittifakı kurmaktı.
Nitekim Trump bunu belli ölçülerde uyguladı ve Birleşik Arap Emirlikleri ve Bahreyn gibi ülkelerle İsrail’i “normalleştirdi”. Trump Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıdı ve büyükelçiliğini buraya taşıdı, İsrail’in yasadışı bulunduğu Golan Tepelerindeki “egemenliğini” tanıdı, önceki yönetimden farklı olarak İsrail’in Batı Şeria’daki işgalini uluslararası hukuka aykırı görmediğini ilan etti vb.
Kısacası Trump, İsrail’in en memnun kaldığı ABD başkanlarının başında geliyordu.
O nedenle İsrail Yerleşim Birimleri Bakanı Tzachi Hanegbi, Biden’ın ABD’deki başkanlık seçimini kazanması ve Obama döneminde yapılan nükleer anlaşmaya dönmesi halinde, bunun İsrail ile İran arasında şiddetli bir çatışmaya kadar gidebileceğini söylüyordu (AA, 5.11.2020).
BIDEN’IN İRAN POLİTİKASI
Peki Biden’ın İran’la yeniden nükleer anlaşmaya dönme olasılığı var mı?
Aslında bu çok olası görünmüyor. Nitekim Biden’ın Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan, konvansiyonel füze teknolojisi gibi konularda önemli taviz vermediği müddetçe anlaşmaya dönüş olamayacağını zaten açıklamıştı.
Kabinesinin ağır toplarını ilan ettiği gün dile getirdiği “gereksiz çatışmalardan uzak durulacak” sözleri, Biden’ın, Obama’nın başlattığı ve Trump’ın da uyguladığı Afganistan ve Irak’tan çekilmeyi sürdüreceğine işaret ediyor. Bu, kuşkusuz Beyaz Saray’ın İran politikasına da yansıyacak.
Öteden beri ABD içinde bir kanat İran’ın sadece İsrail-Körfez ittifakıyla durdurulamayacağını, asıl Türkiye’nin bu cepheye dahil edilmesi gerektiğini, nitekim ABD’nin Irak ve Suriye’den İran’ı çıkarabilmesinin de ancak Türkiye ile mümkün olabileceğini savunmaktadır.
Ancak Türkiye’nin Rusya ve İran’la Astana Platformu’nda işbirliği yaptığı, dahası bu işbirliği sayesinde bazı problemleri de (örneğin son olarak Karabağ) çözebildiği şartlarda, Washington’un Ankara’yı bu tür bir işbirliğine çekebilmesi, ancak oldukça pahalı bir koz sayesinde gerçekleşebilir. Fakat bu da değişen dünya dengeleri açısından artık pek olası görünmemektedir.
ÇİN’İN SORUŞTURMA VURGUSU
Son olarak Çin Halk Cumhuriyeti’nin İranlı nükleer bilimciye suikasta sert tepki gösterdiğine dikkat çekelim.
Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hua Chunying, “suikastın Çin’i şoke ettiğini ve bu şiddet eyleminin en ağır şekilde kınandığını” belirtti.
“Çin, bölgesel gerilimi artıran ve bölgesel barış ve istikrarı baltalayan her türlü eyleme karşı çıkıyor” diyen sözcü, olay hakkında soruşturma yapılması arzusunu dile getirdi.
Çin’in ABD ambargolarına rağmen hem İran’ın hem de Venezüella’nın en önemli petrol müşterisi olduğunu belirtelim.
Mehmet Ali Güller
CRI Türk
1 Kasım 2020
#1 by puma (bilincli sol kemalist/Ataturkcu) on 02/12/2020 - 09:19
====================================================================================
PUMA: Puma’nin yorumlari asagidadir
====================================================================================
ORTADOĞU’DA ABD-İSRAİL TERÖRÜ
Posted by Mehmet Ali Güller in CRI Türk, Politika Yazıları on 02/12/2020
ÇİN’DEN ‘EN AĞIR ŞEKİLDE’ KINAMA
İran’ın nükleer programının öncü isimlerinden Muhsin Fahrizade 27 Kasım’da Tahran yakınlarındaki Abserd’de suikasta uğradı.
====================================================================================
PUMA: Nefretle kiniyorum. Ayrica iran’in da onemli adamini koruyamamasini biraz kiniyorum.
Isbirlikciler olmasa bence boyle bir sey kolay degil.
Biz de nukleer fizikcilerimiiz ayni ucaga bindirmistik, ve guzel bir havada ucak dusmustu.
Herseyimizi (enformasyon anlaminda) dusmana teslim edersek olacagi budur.
====================================================================================
Böylece 2007’den bu yana İran’ın sekizinci nükleer bilimcisi öldürülmüş oldu.
2007’de nükleer bilimci Erşid Hüseyinpur uranyum zehirlenmesiyle,
2010’da fizik profesörü Mesud Ali Muhammedi evinden çıkarken bombayla,
2010’da Mecid Şehriyari bir motosikletlinin otomobiline yapıştırdığı bombayla,
2011’de Daryuş Rızayinejad evinin önünde silahla, 2012’de nükleer fizikçi Mustafa Ahmedi Ruşen bombayla öldürüldü.
====================================================================================
PUMA: iran devrimini gerici bir devrime evrilten kimdi, bu cia/mossad’a ragmen mi olmustu.
bence derin devletin orda hala derin baglantilari var.
====================================================================================
NETANYAHU İŞARET ETTİ, MOSSAD VURDU
2010’da öldürülen fizik profesörü Mesud Ali Muhammedi’nin zanlısı Mecid Feşi bomba eğitimini
MOSSAD’dan aldığını ve bu iş için 120 bin dolar ödendiğini itiraf etmişti.
Son öldürülen Muhsin Fahrizade’nin de İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu’nun bizzat hedef aldığı
isim olduğunu da belirtelim. Netanyahu, 2018’de “Bu ismi unutmayın” diyerek Fahrizade’yi hedef göstermişti.
Aynı yıl İsrailli yetkililer MOSSAD’ın Fahrizade’ye suikast girişiminde bulunduğunu belirtmişti.
Son olayda İsrail’in rolü sorulunca Netanyahu “Bu hafta yaptıklarımın tamamını sizlerle paylaşamam” yanıtını verdi!
Ancak İsrail suikastın arkasında olduğunu gizlemek istememiş olmalı ki,
29 Kasım’da New York Times’a konuşan bir İsrailli yetkili suikastla ilgili “Dünya İsrail’e teşekkür etmeli” dedi!
BM: HUKUK DIŞI
Bu arada çok çarpıcıdır:
İsrailli gazeteci Yossi Melman suikastla ilgili İngilizce ve İbranice bir mesaj paylaştı:
“MOSSAD tarafından yıllardır aranıyordu. Ölümü İran için büyük bir darbe.”
ABD Başkanı Donald Trump, işte bu mesajı paylaştı!
Bu Trump’ın İsrail’in suikastını onayladığı anlamına gelmektedir.
Hatta geçmiş örnekleri de dikkate alırsak, MOSSAD’ın bu operasyonu Beyaz Saray ve CIA’nın oluruyla yaptığını söyleyebiliriz!
====================================================================================
PUMA: Anlamadim. Bir tespit yapmis. Onaylamis anlamina gelmez.
Lanetliyorum diyemezdi zaten.
Trump ve Netanyahu taban tabana zit eksenlere aittirler.
Dost gibi gorunmeleri hicbir anlam ifade etmez.
Sonucta , her zaman soyledigim gibi, idare etmesi gereken 3 kesim var.
Halk (daha cok parti tabanindaki), derin devlet, ve Rusya-Cin ekseni.
Rusya-Cin ekseniyle gizlice tam uyumlu oldugu icin, bunun aksini
soylemesi kolay, cunku karsi taraf idare edecektir.
Secim sonucu daha netlesmemis, cumhuriyetci partiden ihanetler olmasin
diye dikkatli konusmak zorunda.
====================================================================================
Kaldı ki ABD daha bu yılın başında İran Devrim Muhafızları Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani’yi
füzeyle öldürmüştü. Uluslararası hukuku ayaklar altına alan bu terör saldırısı,
9 kişi tarafından hazırlanan bir BM raporuyla “hukuk dışı” ilan edilmişti!
====================================================================================
PUMA: Emri Trump mu vermisti, hic sanmam. Trump aksine ortaligi sakinlestirmek icin
ugrasiyor.
====================================================================================
İSRAİL’İN BIDEN’A MESAJI MI?
Peki bu son suikastın hedefi neydi?
ABD başkanlık seçimi bitmiş, İsrail’in çok memnun kaldığı Trump kaybetmiş ve İsrail’in
karşı çıktığı nükleer anlaşmayı İran’la imzalayan Obama’nın yardımcısı Biden başkan seçilmişti.
====================================================================================
PUMA: Katilmiyorum, Trump kaybetmedi, hileyle simdilik kaybetti.
Nukleer anlasma: pek arastirmadim, aam bilmedigimiz seyler var, x22report’tan ogrenebiliriz.
Trump israilci degil, gostermelik olarak oyle, parti tabanindan dolayi.
gercek bunun 180 derece tersi.
Aski olsaydi russiagate palavrasi, korona, blm turuncu devrimi denemesi, ve secim hileleri olmazdi.
====================================================================================
Biden’a koltuğa oturmadan bir ay önce, “sakın nükleer anlaşmaya geri dönme” mesajı mı veriliyordu aslında?
====================================================================================
PUMA: Hayir, derindevlet-antiderindevlet savasinin bir yansimasidir bu.
trump’a hata yaptirip parti tabaninin tepkisini cektirmek, ve trump’a ihanet etmelerini saglamak.
buna benzer seyler, birden fazla hesap vardir, ama esas sebep kuresel ic savastir
(dogu-bati savasi degil,.. derindevlet savasi boyle bir eksene cekmeye calisiyor olabilir)
====================================================================================
Burayı biraz açalım:
Obama Afganistan ve Irak’tan çekilme programı başlatmıştı. Ancak ABD yönetimi bölgeden çekilirken,
İsrail’in güvenliğini garantiye almak için İran’ı “uluslararası sisteme dahil ederek” sınırlama taktiği izlemişti.
İşte İran’la yapılan nükleer anlaşma bu nedenleydi. İsrail bu anlaşmaya karşı çıkmış ama Obama uygulamıştı.
====================================================================================
PUMA: olabilir, ama bence meselenin ozunu bilmek imkansiz gibi.
iranla israil savasa girse, israil nukleer silah kullansa, ve iran kullanmasa bile israil kaybeder
zaten (iran kazanir demiyorum). daglara gizlenmis uzun menzilli fuzlerin hepsini vuracak
kadar ince bir saldiri yapamazlar heralde.
====================================================================================
Trump başkan olunca bu anlaşmadan çekildi ve İsrail’i oldukça memnun etti.
Gerçi Trump da Obama döneminde başlatılan programı izliyor ve Afganistan ile Irak’tan çekilmeyi sürdürüyordu.
Ancak Trump yönetiminin İsrail’in güvenliği için izlediği yol,
Obama’dan farklı olarak İran’ı “tam ablukaya” almak ve İran’a karşı bölgede bir Arap-İsrail ittifakı kurmaktı.
====================================================================================
PUMA: Arap-israil zaten ortakti bence. Trump’un yaptigi hersey gostermelik,
Mesela 100milyar dolarlik silah satti demislerdi, ama aslinda hicbirsey olmamaisti.
birilerini oyalamak, birilerini idare etmek. bu arada sessizce kendi ajandasini yurutmek.
====================================================================================
Nitekim Trump bunu belli ölçülerde uyguladı ve Birleşik Arap Emirlikleri ve
Bahreyn gibi ülkelerle İsrail’i “normalleştirdi”.
Trump Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıdı ve büyükelçiliğini buraya taşıdı,
İsrail’in yasadışı bulunduğu Golan Tepelerindeki “egemenliğini” tanıdı, önceki
yönetimden farklı olarak İsrail’in Batı Şeria’daki işgalini uluslararası hukuka aykırı görmediğini ilan etti vb.
Kısacası Trump, İsrail’in en memnun kaldığı ABD başkanlarının başında geliyordu.
====================================================================================
PUMA: KatilMIyorum. Bunlar ince isler. ABDnin birseyleri tanimasi birsey ifade etmez.
Rusyanin tepkisine falan bakmak lazim. Rusya hala Trump’u destekliyorsa
bence Trump dogru yoldadir. Bunu nerden anliyoruz, Biden’i kutlamadi henuz. mesela.
====================================================================================
O nedenle İsrail Yerleşim Birimleri Bakanı Tzachi Hanegbi, Biden’ın ABD’deki başkanlık
seçimini kazanması ve Obama döneminde yapılan nükleer anlaşmaya dönmesi halinde,
bunun İsrail ile İran arasında şiddetli bir çatışmaya kadar gidebileceğini söylüyordu (AA, 5.11.2020).
====================================================================================
PUMA: Biden’i degil Trump’u uyariyorlar o zaman, cunku Biden’in kazanmadigini
onlar da biliyordur.
====================================================================================
BIDEN’IN İRAN POLİTİKASI
Peki Biden’ın İran’la yeniden nükleer anlaşmaya dönme olasılığı var mı?
====================================================================================
PUMA: Yok, cunku baska olmayacak.
====================================================================================
Aslında bu çok olası görünmüyor. Nitekim Biden’ın Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan,
konvansiyonel füze teknolojisi gibi konularda önemli taviz vermediği müddetçe anlaşmaya dönüş olamayacağını zaten açıklamıştı.
Kabinesinin ağır toplarını ilan ettiği gün dile getirdiği “gereksiz çatışmalardan uzak durulacak” sözleri,
Biden’ın, Obama’nın başlattığı ve Trump’ın da uyguladığı Afganistan ve Irak’tan çekilmeyi sürdüreceğine işaret ediyor.
Bu, kuşkusuz Beyaz Saray’ın İran politikasına da yansıyacak.
Öteden beri ABD içinde bir kanat İran’ın sadece İsrail-Körfez ittifakıyla durdurulamayacağını,
asıl Türkiye’nin bu cepheye dahil edilmesi gerektiğini, nitekim ABD’nin Irak ve Suriye’den
İran’ı çıkarabilmesinin de ancak Türkiye ile mümkün olabileceğini savunmaktadır.
====================================================================================
PUMA: Ozetle Turkiyede fetocu bir rejim istiyorlar. Malesef boyle bir risk var.
H.Akar’a dikkat edilmeli, 15 temmuz konusunda yeterli ifade vermedi, fetocularla savasanlari
tasviye eti, rengini belli etti.
====================================================================================
Ancak Türkiye’nin Rusya ve İran’la Astana Platformu’nda işbirliği yaptığı,
dahası bu işbirliği sayesinde bazı problemleri de (örneğin son olarak Karabağ) çözebildiği şartlarda,
Washington’un Ankara’yı bu tür bir işbirliğine çekebilmesi, ancak oldukça pahalı bir koz sayesinde gerçekleşebilir.
Fakat bu da değişen dünya dengeleri açısından artık pek olası görünmemektedir.
====================================================================================
PUMA: ikinci 15 temmuz gibi mesela.. boyle bir sey olursa bence disardan mudahele olur
(yani rusyadan), hatta 15 temmuz basarili olsaydi bence rusya bir sekilde mudahele ederdi.
hatta basarili olmasini engelleyen de bence rusyadir.
====================================================================================
ÇİN’İN SORUŞTURMA VURGUSU
Son olarak Çin Halk Cumhuriyeti’nin İranlı nükleer bilimciye suikasta sert tepki gösterdiğine dikkat çekelim.
====================================================================================
PUMA: Gayet normal. Trump guya (parti tabani adina) Cin karsiti iken,
trump’un israili desteklemesi, cin’in kinamasi lazimdi.
====================================================================================
Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hua Chunying, “suikastın Çin’i şoke ettiğini
ve bu şiddet eyleminin en ağır şekilde kınandığını” belirtti.
====================================================================================
PUMA: eminim trump ta icinden kinamistir.
====================================================================================
“Çin, bölgesel gerilimi artıran ve bölgesel barış ve istikrarı baltalayan her türlü eyleme karşı çıkıyor”
diyen sözcü, olay hakkında soruşturma yapılması arzusunu dile getirdi.
Çin’in ABD ambargolarına rağmen hem İran’ın hem de Venezüella’nın en önemli petrol müşterisi olduğunu belirtelim.
====================================================================================
PUMA: Trump’un ait oldugu eksenin boyle seylerle sorunu yok.
sonucta rusya-cin-trump, coktan beri neyin kabul edilebilir, neyin edilemez
oldugu uzerinde uzlasmislardir. tek sorun ayakbagi olan derindevleti temizlemek.
====================================================================================
#2 by puma2 on 03/12/2020 - 00:59
Ozetle demistim ki.. Trump israilci degildir. O gecmiste soyledikleri tamamen tabana yonelik idi (ve burokrasideki aptal/bencil/irkci kesime , ve derindevleti oyalamaya ve susturmaya..). Trump israilci olsa, niye suriyeyi gercekten bombalamasin da numaradan bombalasin. Yeni donemde derindevletin ne kadar ezildigine bagli olarak daha direk ve blofsuz bir Trump gorebiliriz. Trump israilci olsaydi, o zaman Putin Biden’i kutlardi, secim hileliymis, sonuc duzletilecekmis falan demezdi, ayni Macron-Merkel’in yaptigini yapardi… Ben burdan Trump’un notr davrandigini anliyorum. Onayladigini sanmam, o zaman gizli oragi oldugu Rusya-Cin’e ihanet etmis olurdu. . Onaylamadigini da soyleyemez, cunku secim bile tam belirlenmemisken partisinden ihanet gormek istemez.