ABD’NİN PASİFİK CAYDIRICILIK İNİSİYATİFİ

ABD’YE TAŞERONLUK KAYBETTİRİR, ÇİN’E DOSTLUK KAZANDIRIR

ABD’nin 740 milyar dolarlık savuna bütçesinin Çin ve Asya-Pasifik açısından en dikkat çeken yanı, bütçede Çin’e karşı “Pasifik Caydırıcılık İnisiyatifi” kurulmasının öngörülmesidir.

ABD Kongresi, Pasifik Caydırıcılık İnisiyatifi için 2,2 miyar dolarlık bir fon ayırdı. Bu fon, ABD’nin Hint-Pasifik Komutanlığının bütçesine eklenecek.

Pek ABD bu fonla ne yapacak?

Pentagon’un bütçesinde bu fonun ABD’nin Pasifik bölgesindeki askeri gücünü tahkim etmek, bölgedeki ortak ve müttefiklere askeri destek sağlanması için kullanılacağı belirtiliyor.

ABD’NİN HİNT-PASİFİK STRATEJİSİ

Pentagon bütçesindeki bu fon, ABD’nin Hint-Pasifik stratejine işaret ediyor.

ABD, Obama döneminden bu yana Çin’i “baş rakip” olarak ilan etmiş durumda ve buna göre konumlanıyor.

İlk olarak Obama’nın Dışişleri Bakanı Hillary Clinton 2011’de “Amerika’nın Pasifik Yüzyılı” belgesi açıklamıştı. Belgenin tezi özetle şuydu: “Politikaların geleceği Afganistan ya da Irak’ta değil, Asya’da belirlenecek ve ABD de bu sürecin tam merkezinde yer alacak.”

Washington daha sonra bu esasa uygun olarak “Asya-Pasifik stratejisi” belirledi. Hindistan’ın önem kazanmasıyla da Trump döneminde “Asya-Pasifik stratejisi”ni, “Hint-Pasifik Stratejisi”ne dönüştürdü.

Pentagon’un 1 Haziran 2019’da açıkladığı 64 sayfalık “Hint-Pasifik Strateji Raporu” özetle şu saptamayı yapıyor: Pentagon için, ABD’nin batı kıyılarından Hindistan’ın batı kıyılarına kadar olan bölge “ABD’nin geleceği için en kritik bölge”dir. Çünkü “Dünyanın en büyük 10 ordusundan 7’si Hint-Pasifik’te bulunuyor. Bölgedeki 6 ülkede nükleer silah var. Dünyanın en işlek 10 limanından 9’u burada. Dünya deniz ticaretinin yüzde 60’ı buradan yapılıyor.”

İşte ABD Kongresi, Pentagon’un 2019’daki bu saptamasına uygun olarak 2021 bütçesinde bir fon ayırmış oldu.

ABD’NİN ASYA’DAKİ OLASI MÜTTEFİKLERİ

Yukarıda belirttik: ABD bu fonu iki şekilde kullanacağını ilan ediyor:

1. Pasifik bölgesindeki kendi askeri gücünü tahkim edecek.

2. Bölgedeki ortak ve müttefiklerine askeri destek sağlayacak.

Peki ABD’nin bölgedeki ortak ve müttefikleri kim?

Pentagon’un 2021 bütçesinde bu sorunun da yanıtı var aslında. ABD Savunma Bakanlığı, hangi ülkelere askeri yardım yapılacağını açıklamış: İsrail, Tayvan, Baltık ülkeleri, Hindistan, Vietnam ve Japonya.

Ayrıca ABD Kongresi, bu bütçe yasa tasarısıyla, Güney Kore’deki ABD askeri sayısının azaltılmasını da yasaklamış.

Buna göre ABD’nin Pasifik Caydırıcılık İnisiyatifi içinde birlikte hareket etmeyi planladığı ülkeler şunlar: Hindistan, Japonya, Güney Kore, Tayvan ve Vietnam.

Bu ülkeler içinde ABD açısından en kritik ülke Hindistan. Bu köşede birkaç kez yazdık. Önümüzdeki küresel mücadelenin en önemli konusu Hindistan’ı kazanmak olacak.

Zira ABD, Çin’i durdurabilmenin ancak Hindistan’la ittifak kurmaktan geçtiğini hesaplıyor ki doğrudur. Hindistan, 1,3 milyarlık nüfusuyla neredeyse Çin büyüklüğünde. Hızla büyüyen bir ekonomiye sahip. Ayrıca nükleer bir güç.

İşte ABD bu nedenle Hindistan’ı kazanmaya, Hindistan-Çin sorunlarını kaşımaya, Çin’e karşı Hindistan’a siyasi ve askeri destek vermeye çalışıyor.

ABD HİNDİSTAN’I ÇİN’E KARŞI KULLANABİLİR Mİ?

Ancak ABD’nin Hindistan’ı kazanmasının, daha doğrusu onu Çin’e karşı bir partner olarak kullanmasının öyle çok kolay olmadığını da belirtelim.

Bir kere Hindistan tarihsel kökleri derinliklerde olan bir devlet, üstelik uzunca bir süre Batı’nın sömürgesi olmuş bir devlet. Hindistan, Batı adına kolayca komşusuna karşı kullanılabilecek bir devlet değil yani…

Diğer yandan Rusya faktörü önemli. Geçen yüzyıl boyunca Hindistan’ın Rusya’yla iyi ilişkileri oldu. Öyle ki o ilişki Hindistan’ı Şanghay İşbirliği Örgütü’ne bile taşıdı. Üstelik Çin’in desteklediği Pakistan’la birlikte… Yani Çin ve Rusya ikilisi, Asya’nın iki sorunlu ülkesi Hindistan ve Pakistan’ı birliğe alarak hem birliği genişletmiş hem de Asya’nın önemli bir sorununu çözme hamlesi yapmıştı.

Diğer yandan Hindistan Çin ve Rusya’yla birlikte BRICS üyesi.

Kısacası ABD’nin Çin’e karşı Hindistan’ı kullanabilmesi pek mümkün görünmüyor.

ABD-JAPONYA-FRANSA TATBİKATI

Pasifik Caydırıcılık İnisiyatifi’nin Pentagon bütçesinde yer aldığı süreçte, uluslararası ajanslara bir başka dikkat çeken haber düştü.

Japon medyasına göre 2021 yılının mayıs ayında, ABD, Japonya ve Fransa, bölgede ortak askeri tatbikat yapacaklar. Haber doğruysa, ilk kez yapılacak böylesi bir tatbikatla Fransa da kendisini Pasifik’te göstermiş olacak.

Çin’i sıkıştırma amaçlı bu girişimler işe yarar mı? Yaramayacağı görüldü, görülecek.

Japonya’nın çıkarı bölgede ABD adına Çin karşıtlığı yapmak değil, tersine Çin’le işbirliği yapmaktır. ABD taşeronluğu bir şey kazandırmaz ama Çin dostluğu Japonya’ya 1980’lerdeki ekonomik atılımı yeniden sağlayabilir.

Aslında bu durum sadece Japonya için değil, Avrupa için de geçerli. Pekin’den Londra’ya kuşak ve yol inşası, yol üzerindeki her ülkeye, Avrupa dahil büyük kazanç vaat ediyor. Bundan doğrudan çıkarı olmayan tek ülke ABD.

 İşte “NATO reformu” çalışmaları sürdüren AB’nin görmesi gereken de budur.

Mehmet Ali Güller
CRI Türk
8 Aralık 2020

Reklam
  1. #1 by puma on 09/12/2020 - 19:14

    ABD demekle ne kastettigimiza bagli . Mesela ABD kendi halkina cok deger veriyor da diger ulkelere dusman mi. Olup bitene bakarsak tam tersini de iddia edebiliriz. ABD sebeke suyuna aptallastirici ve kanser ve kireclenme yapici flor katmakta, pahali ve berbat bir saglik sistemi var, ucaklardan guya kuresel isinmaya karsi kimyasal maddeler salarlar, havayi ve topragi kirletirler. .. Cin’e bakarsak, ABD oraya direk yatirim yapti, kendi fabrikalarini yoketti, Cin’den doktora ogrencileri aldi. Vietnamda Korede Cin ile sicak savas yaparken, Cin’de ticari iliskiler (fabrika kurma, tahvil ile altin takasi) icindeydi.

    ABD 100 kusur yildir bagimsiz degildi, derindevletin kuklasiydi. Savaslardaki rollerine bakarsak ta bunu goruruz. 1871 ‘de gizli satanik bir anayasa dayatildi, sanirim District of Columbia (Washington DC nin oldugu , eyalet benzeri , City of London gibi bir yer ) kuruldu. Beyaz Saray orda, Pentagon orda. ABD satanist bati imparatorlugunun askeri merkezi idi. Londra finansal merkez, Vatikan dini merkez (guya katolik, gercekte satanist, ayrica altin deposu).
    Sonra Titanik batirilarak FED denen ozel merkez bankasina itiraz edecek is adamlari imha edildi (yani buzdagina carpmadi, saatli bomba olabilir..). Sonra bu durumu duzeltmeye calisan Kennedy sehit edildi. 11 Eylul 2001de kontrollu yikim ile ikiz kuleler yikildi (Emre Kongar , Orhan Bursali ve Dogu Perincek’e birisi bu gercekleri aktarsin), yani ElKaide ile igisi yok. Erol Manisali 20 yildir bunun farkinda diger Cumhuriyet gazetesi yazarlari uykuda, Trump dusmanligi yapmakla mesguller, yani amerikancilik yapmakla (MAG gibi notr olan istisnalar var, ama Ataturk’un ismini verdigi Cumhuriyet gazetesi Trump yandasi olmak zorundadir. ). Can Dundar’in cizgisi yeterince terkedilmedi, hatta bazi konularda (Trump konusunda, korona ve ASIsi konusunda, BLM konusunda ) aynen onun cizgisi Cumhuriyette hakim malesef.

    ABD ipek yoluna dahil olabilir mi.. olabilir, Bering bogazindan Alaska ile Rusyayi birlestirirler. Kopru tunel, veya feribotla deniz asilabilir. Zatan Hazar denizinden de bu sekilde geciliyor galiba (haritaya bakarsak). Trump’un ipek yolu ile bir sorunu yok.

    Cin’i kim yonetir, en az yuzbin ton altin’a sahip olan Dragon aileleri, tabi CKP uzerinden bunu yapar. Bati ile pazarlik ve mucadeleyi yapan da onlar. Tamam bu bir iddia dogru olmayabilir mi. Karen Hudes’e gore Dragon aileleri diye birsey yok. Asyadaki CIA unsurlarinin takma adi Dragon aileleri imis (inanmiyorum buna, ama derindevlet ile derin iliskileri oldugu icin bir sure kukla gibi gorunmus olabilirler). Cin’e buyuk olcude guvensem de, suphe duymam icin bir sebep budur, Cin’de derin devletin aktif oldugu alanlar olabilir. “Komplo teorisi”ci Abdullah Ciftci’ye gore Cin , kartelin kuklasidir. Bence degil, ama dogruluk payi vardir. Ve belki eskiden daha dogruydu. Benzer sekilde antiderindevlet unsurlari da Cin ile icicedir. Gorunen o ki , antiderindevlet daha guclu, ancak derin devletin de sabotaj gucu hala var. Fuzeleri kontrol edemiyorlar, ama medyayi, tip dunyasini, insanlarin zaaflarini v.s. kontrol ediyorlar.

    Su anda kartel ile antikartel arasindaki savas secim bahanesiyle son surat devam etmekte.
    Medya tamamen kartele ait oldugundan, ve solcu sanilan Chomsky gibiler de kartelin teorilerini soldan destekledigi icin bizdeki laik-sol-Ataturkcu kesim (ben haric) malesef Bidenci kesildi. Chomsky kimdir, ne kadar bahsetsem bikmam, cunku eksenimizi belirleyecek onemli bir detaydir bu. Noam Chomsky denen libos “9-11: Was There an Alternative?” diye bir kitap yazmis. Niye libos diyorum, cunku bu konudaki en temel iddiasi yanlis. ikiz kuleleri Bush’larin yiktigini kabul etmiyor, uyariyorlar yine de inadinda israrci. Ben boyle bir adamdan ne ogrenebilirm. JackNicholson’un
    Shining filminde yazdigi ve her satirinda “All work and no Joy makes Jack a dul lboy” yazan daktilo notlari bile bundan daha aydinlaticidir. En azindan bizi yanlis yonlendirmez. Amac burda kontrollu muhalefet yapmak. Emperyalizme soldan hizmet etmek.

    Butun bunlari soylerken bu, yukaridaki soylenenlere katilmadigim anlamina gelemez. Biden gelirse daha dogrudur, Trump gelirse daha az dogrudur. Biden saldirganligi temsil ediyor, ama Cin’e karsi ozel bir saldirganlik degil, insanliga karsi bir saldirganlik. Trump ise pazarligi temsil ediyor. Trump’un etrafindakiler saldirgan olabilir, bu sonucu degistirmez. Trump’un dostlari ABD ordusu, Rusya , ve Cin’dir. Yani devrimin yonunu bunlar belirleyecektir. Biden’in beyaz saraya yerlesmesine izin verilirse, gerginlik artacak, ve bu durum ABDde ic savas veya nukleer savasa yol acabilir, ya da en azindan devrim gecikir ve daha fazla bedel odenir. Ote yandan Trump’un da yalnizca secimi almasiyla ilerlemek zor olacaktir, secim bahanesiyle , secim hilesinde katkisi bulunan derindevlet unsurlarina operasyon gerekmektedir. Nasil biz 15 temmuz bahanesiyle fetoculere karsi tasviye yapabildik, biraz onun gibi. Trump ile Reis arasinda parallellik kurmak buyuk hatadir. Chpnin iktidar olmasinin yolu, Rusya-Cin-Trump ekseniyle barismaktir. Ayrica korona ASIsi karsitlarini bilim karsiti falan gibi suclamak ta buyuk hatadir. Kimin hakli oldugunu Apollo misyonlari, ve 11 eylul konusunda gorduk.

    • #2 by puma2 on 09/12/2020 - 19:31

      Chomsky’e kizmiyorum, onu referans alanlara ve onu ciddiye alanlara kiziyorum, cunku kritik konularda berbat bir referans oldugu goruldu. Soylediklerinin yuzde 99’u yuzde 100 dogru bile olsa sonuc degismez…. Gecenlerde gordum, Obama Bush’tan bile kotu diyormus. Kendi penceresinden , kendi tabanina yoneli birseyler uydurmustur, yani katilsak bile katilma sebebimiz ayni olmayabilir. Burda demek istedigim, Emre Kongar, sanki melekmis gibi, Obama’nin secilmesi ABDdeki en buyuk devrimdir, ve sanki Trump ta seytanmis gibi (neye dayanarak) Trump’un secilmesi de bunun sempomudur demisti. Peki nerden sinlendi bunlari soylerken, Chomsky gibilerden, ama baksin Chomsky bile Obama’yi kotulemekte. Ayrica Sanders’i de destekliyordu, ama Sanders hakkinin yenmesine izin verdi, hem de iki kere. Yani bir sus olarak ordaydi. Kissinger’in dedigi gibi ABD , kendi ulkesindeki dusmanlari (kastettigi , derindevletin dusmanlarini) hemen oldurur, diger ulkelerdekileri kahraman yapar (bizim MTTB kokenlilere bakin, kac tanesi kahraman, “lider” falan oldu). Trump eskiden de politik bir kimse olsaydi, ve su anki cizgisinde olsaydi, coktan oldurulmustu.

      • #3 by puma3 on 09/12/2020 - 20:14

        Pardon, anlam degisigi icin duzeltme yapmam lazim. Kissinger dusmanlardan degil “hainler”den bahsediyordu. Bizdeki hainler derken, bizdeki sisteme (derindevlete) dusman olanlar’i kastediyor. Baska ulkelerdeki hainler ise o ulkelere hain olanlar (yani isbirlikci olanlar). (spam icin ozur, digerlerine de yer birakmaliyim. ozellikle yazara veya yorumcuya itiraz edeceklere).

        Bu yuzden kahraman olma potansiyeli olan bir politikaciyi su ana kadar yasatmazlardi. (Trump politikaci degildi, kahraman Lydon Larouche ise suikaastlardan kurtuldu, gecen yil falan eceliyle oldu). Robert Kennedy Jr diye biri var, JFKnin yegeni, Robert Kennedy’nin oglu olmali. Ya da torunu,..Kendisi ASI karsitidir, militan olarak degil, ama halki bilinclendirmek anlaminda (ayni benim gibi yani). Oldurulmediyse bile saldiriya ugradigini zannediyorum (konusmasi bozulmus,,). .. Kennedy’lerden biri bir ucak kazasi ile yakin zamanda oldu diye biliniyor. Hayatta oldugu soyleniyor ve 2024 secimlerinde Trump sonrasina aday yapilabilir.

  1. ABD’NİN PASİFİK CAYDIRICILIK İNİSİYATİFİ | Öykü-Şiir-Anı-Günce-Doğa+Yaşam+Sağlık+Politika

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

%d blogcu bunu beğendi: