6 OCAK 2021’DEN ÖNCE 6 OCAK 2021’DEN SONRA
ABD Kongre binasının basılmasından hemen sonra cumhuriyet.com.tr için yaptığım kısa değerlendirmeyi şu cümleyle bitirmiştim: “ABD emperyalizmi içeride ne kadar karışırsa, dünya halkları o kadar çok nefes alacak… ABD’nin eli-kolu ne kadar kısalırsa, mazlumlar dünyası o kadar rahat edecek…”
Bu cümleyi, daha sonra sosyal medya hesaplarımdan da paylaşmıştım.
Almanya’daki kimi Amerikancılar, Alman yasalarına aykırı olduğu iddiasıyla, Twitter’dan bu mesajımı kaldırmasını istemişler!
ABD HEGEMONYASI ZAYIFLADIKÇA
ABD Kongresi’nin 6 Ocak’ta Trump taraftarlarınca basılmasının ABD’nin Türkiye’yle ya da Çin’le ilişkisine nasıl yansıyacağını, işte bu ilk mesajımdaki perspektifte değerlendiriyorum:
ABD emperyalizminin içi ne kadar karışırsa, bu o kadar Türkiye’ye, o kadar Çin’e, o kadar Rusya’ya, o kadar İran’a yarar…
Bunu şöyle de ifade edebiliriz: ABD hegemonyası ne kadar zayıflarsa, dünyanın diğer ülkeleri o kadar rahat eder.
Nitekim böyle de olmuştur: Amerikan Hegemonyasının Sonu isimli kitabımdaki geniş çözümlemeden çıkan sonuçlardan biri budur zaten.
ABD hegemonyası zayıfladıkça;
1. ABD’nin rakibi olan Çin ve Rusya güçlenmiş, bölgesinde inisiyatif kazanmıştır.
2. ABD’nin müttefiki olan Türkiye ve Almanya gibi ülkeler, NATO bağlarına rağmen görece daha bağımsız hareket etme eğilimine girmiştir.
ABD hegemonyası 2004-2008 sürecinde hızla inişe geçmeye başlamıştı: 2004’te Irak’ta ABD’ye direniş, 2006’da Hizbullah’ın İsrail’e karşı zaferi, 2008’de Rusya’nın Gürcistan’a müdahalesi ve 2008’de ABD’nin liderlik ettiği neoliberal ekonomi düzeninin krizi…
2008’DEN 2021’E
6 Ocak 2021’deki ABD Kongre baskını ise hegemonyanın zayıflamasının ABD içindeki -şimdilik- son ama en sembolik sonucuydu.
2008’den itibaren başlayan büyük işsizlik, yatırımları ABD’ye döndürme çabaları, emperyalist ABD devletinin müttefiklerine gümrük vergilerini artırması, Covid-19 salgını ile net şekilde görülen Amerikan sağlık sisteminin yetersizliği, yine salgınla mücadeledeki başarısızlık, siyah öfke patlaması…
Tüm bunlar Amerikan hegemonyasının zayıflamasının içeriye yansıyan sonuçlarıydı…
Ancak 6 Ocak baskını, sembolik değeriyle hepsinden önemliydi.
İşte bu nedenle bundan sonra uluslararası ilişkilerde ve ABD ile rakiplerinin mücadelesinde 6 Ocak hep bir milat olacak. ABD merkezli konuları 6 Ocak 2021’den önce ve 6 Ocak 2021’den sonra diye değerlendireceğiz.
ABD ARTIK DEMORASİ DERSİ VEREBİLECEK Mİ?
Somuta gelirsek: Nedir ABD’nin baş rakibi Çin’e karşı stratejisi?
Çin’i bölgesine hapsetmek; Hindistan’dan Japonya’ya uzanan bir geniş yay ile çevrelemek.
ABD bu strateji için hangi alt stratejileri, taktikleri uygulayacak peki?
Çin’in Avrupa ve Afrika’ya uzanan Deniz ve Kara İpek Yolu projelerini çeşitli “düğüm” noktalarından kesmeye çalışmak. Ambargo uygulayarak Çin’in ekonomisini zarara uğratmaya çalışacak. Sincian ve Tibet sorunları ile Çin’i karıştırmaya çalışacak. Tayvan’ı Çin’e karşı bir sıçrama tahtası olarak elde tutmaya çalışmak. Hong Kong’deki eylemleri Çin’e karşı bir insan hakları mücadelesi olarak değerlendirmeye çalışacak vb.
Peki ABD 6 Ocak 2021’den sonra artık tüm bunları kolayca uygulayabilecek konumda mı?
Örneğin kongre binası basılan ABD, bugüne kadar “özgürlük ve demokrasi” diye savunduğu Hong Kong parlamentosunu hedef alan eylemleri, aynı düzeyde savunabilecek mi? Savunmaya kalktığında bunun bir ciddiyeti olacak mı?
Örneğin kongre binası basılan ABD, eskisi kadar Çin başta pek çok ülkeye demokrasi dersleri vermeye kalkabilecek mi?
Örneğin kongre binası basılan ABD, müttefiklerini Çin ve Rusya’ya karşı harekete geçirmekte aynı kolaylığı bulabilecek mi?
Uzatmayalım: ABD emperyalizmi 6 Ocak 2021’den sonra öncesine göre eli-kolu biraz daha kısalmış olacak. Emperyalizmin askeri aygıtı olan Pentagon ya savaşa itilecek ya da ABD adım adım geri çekilecek.
ABD açısından savaş çıkarabilmek ise bugün için dünden daha zordur, yarın ise bugünden daha da zor olacaktır.
KONGRE BASKINININ EKONOMİ-POLİTİK ZEMİNİ
Yukarıda ABD Kongre baskını için “hegemonyanın zayıflamasının ABD içindeki -şimdilik- son ama en sembolik sonucuydu” demiştik.
Şimdilik dememiz şundan:
Kongre binasının basılmasının ekonomi-politik zeminini ele almadan, salt siyaset düzleminde yapılacak her analiz eksik olacaktır. O zemin, ABD’de zenginlerin zenginleştiği ve yoksulların gittikçe yoksullaştığı zemindir; ABD’nin en zengin yüzde 1’inin servetinin, ABD’nin yüzde 50’sinin servetinden fazla olmasıdır. O zemin, işsiz sayısının 50 milyona yaklaşmasıdır. O zemin bir yanda siyah öfke patlamasında gördüğümüz siyahlar, hispanikler ama bir yanda da zenginlikten aynı şekilde yararlanamayan ama tepkileri sermaye yerine ABD bürokrasisine yöneltilmeye çalışılan taşralı beyazlardır, ırkçı gruplardır. O zemin sistemin en altında kalanların çıkmazıdır. O zemin sokaklarda yaşamak zorunda olan milyonlardır.
Bu zemin sürdüğü müddetçe, ABD’de daha çok baskınlar, işgaller, siyah öfke patlamaları, ırkçı beyaz grupların şiddet eylemlerini göreceğiz…
Mehmet Ali Güller
CRI Türk
12 Ocak 2021
#1 by puma on 13/01/2021 - 10:22
====================================================================================
PUMA: Puma’nin yorumlari asagidadir.
====================================================================================
KONGRE BASKINI ABD-ÇİN İLİŞKİSİNE NASIL YANSIR?
====================================================================================
PUMA: Baskini kimin yaptigi da onemli. Hic birsey bilmiyorsak,
kendi kendimize, kim bundan yararlandi, diye sormamiz lazim.
Bircok kaynaktan biliyoruz ki, Trump taraftarlari yapmadi bunu.
Yani sabotaji onlar yapmadi, onlardan da olayi yanlis anlayip galeyana gelenler olmus olabilir.
Bazi Trump taraftarlari Qanon onlari oraya topladi, ve provokasyona firsat tanidi diye kiziyorlar
(Alex Jones ve LarouchePac). 3u de Trump taraftari ama kendi aralarinda boyle bir guvensizlik var.
Qanon’u Flynn temsil ediyor diyorlar.
====================================================================================
ABD Kongre binasının basılmasından hemen sonra cumhuriyet.com.tr için yaptığım
kısa değerlendirmeyi şu cümleyle bitirmiştim:
“ABD emperyalizmi içeride ne kadar karışırsa, dünya halkları o kadar çok nefes alacak…
ABD’nin eli-kolu ne kadar kısalırsa, mazlumlar dünyası o kadar rahat edecek…”
====================================================================================
PUMA: Katilmiyorum, cunku “ABD emperyalizmi” (kartel ve ABDdeki uzantilari)
ABD’ye savas acmis durumda. Daha dogrusu karsilikli savas halindeler.
Biz ABD ulus devletini emperyalizme karsi savunmaliyiz. ikisini bir gormek hatadir.
Carlik Rusyasina karsi Lenin’i tutmak gibi yani. Ya da Vahdettine karsi Ataturk’u tutmak gibi.
Ya da Abdulhamite karsi ittihat ve terakkiyi ya da jonturkleri tutmak gibi.
====================================================================================
Bu cümleyi, daha sonra sosyal medya hesaplarımdan da paylaşmıştım.
Almanya’daki kimi Amerikancılar, Alman yasalarına aykırı olduğu iddiasıyla,
Twitter’dan bu mesajımı kaldırmasını istemişler!
====================================================================================
PUMA: Sansure karsiyim.
Ben Amerikanci degilim, tam tersine derin devlete karsiyim, bu twitin yayinlanmasini onaylasam da
icerigine tamamen karsiyim, cunku dost dusman ayirimi yapilmamis.
ABD karisirsa nukleer silahlar kartelin eline gecer, ya da bir kismi, sonra 3.dunya savasi olmasi
ihtimali cok artar. ABD “karismali”, ama nasil bir karisma, fazla kaotik olmayan bir devrim
olmali. Onumuzdeki 10 gunde bunu bekliyoruz.
====================================================================================
ABD HEGEMONYASI ZAYIFLADIKÇA
ABD Kongresi’nin 6 Ocak’ta Trump taraftarlarınca basılmasının
====================================================================================
PUMA: Provokasyonlari Trump dusmanlari yapti. Trump taraftari olan guvenlik olaylari bastirdi.
Trump taraftarlarindan da talimat geldi galiba, hadi biz de iceri girelim diyenler olmus olabilir.
Olaya Qanon’un dusuncesizligi katkida bulunmus olabilir, ama hirsizin hic mi sucu yok.
Bir de olumlerin yalan oldugu idda ediliyor, ..emin olmak zor.
====================================================================================
ABD’nin Türkiye’yle ya da Çin’le ilişkisine nasıl yansıyacağını, işte bu ilk mesajımdaki perspektifte değerlendiriyorum:
====================================================================================
PUMA: Cin tarafini biliyordur, muhtemelen Trump’u destekliyordur, ya da ikisini de desteklemiyordur,
ama Biden’den nefret ettigi belli gibi.
====================================================================================
ABD emperyalizminin içi
====================================================================================
PUMA: Emperyalizm secimleri caldigi halde buyuk bir panik icinde.
====================================================================================
ne kadar karışırsa, bu o kadar Türkiye’ye, o kadar Çin’e, o kadar Rusya’ya, o kadar İran’a yarar…
====================================================================================
PUMA: ABDnin “karismasi”, saldirganliginin almasi anlamina gelmez.
Biden kazanirsa saldirganlik artar. Hatta yalnizca kazanmis gorunmesi bile
simdiden onlari saldirganlastirdi, medyadaki sansur sosyal medyaya da metastaz yapti.
====================================================================================
Bunu şöyle de ifade edebiliriz: ABD hegemonyası ne kadar zayıflarsa, dünyanın diğer ülkeleri o kadar rahat eder.
====================================================================================
PUMA: ABD ve ABD hegomonyasi/emperyalizmi, bunlar ayni seyler degil.
ABD emperyalizme karsi savasla kuruldu, bu yuzden Britanya Imparatorlugu (kartel)
George Washington’u Ataturk’ten sonra en buyuk dusman olarak gorur.
Sonradan finans ve teror yoluyla yeniden kartele baglandi (11 eylul, titanikin batirilmasi,
yapay finansal krizler,..)
ABD kurtulursa ABD emperyalizmi sona erer.
====================================================================================
Nitekim böyle de olmuştur: Amerikan Hegemonyasının Sonu isimli kitabımdaki geniş çözümlemeden çıkan sonuçlardan biri budur zaten.
ABD hegemonyası zayıfladıkça;
1. ABD’nin rakibi olan Çin ve Rusya güçlenmiş, bölgesinde inisiyatif kazanmıştır.
2. ABD’nin müttefiki olan Türkiye ve Almanya gibi ülkeler, NATO bağlarına rağmen görece daha bağımsız hareket etme eğilimine girmiştir.
====================================================================================
PUMA: ABDyi degil karteli zayiflatmak gerekir.
Su an ABD dunya ile savasmiyor. ABD kendisini savas makinesi haline getiren
ve kendisini ve dunyayi somuren karteli sirtindan atmaya calisiyor.
ABD ordusu su an ABD topraginda insanliga hizmet ediyor, baska yerlerde
savas ve teror olmamasi icin ABDde dogru unsurlarin siyasi gucu kullanmasi gerekir.
Burda ABDdeki milli unsurlarin bu ic savasi kazanmasi onemli (tabana yaymadan).
====================================================================================
ABD hegemonyası 2004-2008 sürecinde hızla inişe geçmeye başlamıştı:
2004’te Irak’ta ABD’ye direniş, 2006’da Hizbullah’ın İsrail’e karşı zaferi,
2008’de Rusya’nın Gürcistan’a müdahalesi ve 2008’de ABD’nin liderlik ettiği neoliberal ekonomi düzeninin krizi…
====================================================================================
PUMA: Yalnizca karsi cephenin savunmasiyla olmadi bu.
Mesela Snowden ve Assagne de kartelin zayiflamasina hizmet etti.
Eger bu savasi bati-dogu savasi gibi gorursek yalnizca, o zaman Snowden ve Assagne’ye
de hain dememiz gerekirdi (yani kendi ulkelerine hain etmis sayilirlardi).
Gercek boyle degil, mesela Alex Jones, Larouchepac, Robert David Steele, x22 report,
Catherine Austin Fitts, .. gibi Trump taraftarlari “hain” Snowden ve Assagne’yi destekliyorlar.
Ayrica Trump’un da bunlara pardon yapmasini beliyoruz, yalniz parti tabani buna hazir degil
diye su an beklemede.
====================================================================================
2008’DEN 2021’E
6 Ocak 2021’deki ABD Kongre baskını ise hegemonyanın zayıflamasının ABD içindeki -şimdilik- son ama en sembolik sonucuydu.
====================================================================================
PUMA: Goreceli zayiflama ili ilgisi var, ama bu olay esasedn ABDnin arinma sancilarinin bir ornegidir.
====================================================================================
2008’den itibaren başlayan büyük işsizlik, yatırımları ABD’ye döndürme çabaları,
emperyalist ABD devletinin müttefiklerine gümrük vergilerini artırması,
Covid-19 salgını ile net şekilde görülen Amerikan sağlık sisteminin yetersizliği,
yine salgınla mücadeledeki başarısızlık, siyah öfke patlaması…
Tüm bunlar Amerikan hegemonyasının zayıflamasının içeriye yansıyan sonuçlarıydı…
====================================================================================
PUMA: Endustriyi geri getirme cabalari, vergileri artirma,… bunlari emperyalist olmayanlarin
marifeti. Emperyalist olanlarin amaci ABDyi guclendirmek degil , kuresel soykirim,
ve kendi egemenliklerinin (kartelin, ABDnin degil) korunmasi.
ABD saglik sistemi zaten yetersizdi, ve bu kastili olarak boyleydi.
Siyah ofke diye bir sey yok. Kartelin bir siyahi oldurup ,
bunun uzerinden Trumucu devrimle Trump’tan kurtulma
cabasi var.
Aksi halde araplar ABDye kizdi ve 11 eylulu yapti demis gibi oluruz,
(ben de bu yalana ilik 12 saat inanmistim,… ilerici insanlarimizin cogu malesef
hala inaniyorlar, uyariyoruz yine de zihinleri esir alinmis gibi ).
====================================================================================
Ancak 6 Ocak baskını, sembolik değeriyle hepsinden önemliydi.
====================================================================================
PUMA: Sahte bayrak operasyonu, her zaman oluyor boyle seyler.
====================================================================================
İşte bu nedenle bundan sonra uluslararası ilişkilerde ve ABD ile rakiplerinin mücadelesinde
6 Ocak hep bir milat olacak. ABD merkezli konuları 6 Ocak 2021’den önce ve 6 Ocak 2021’den sonra diye değerlendireceğiz.
====================================================================================
PUMA: Savasin ortasindaki bir olay yalnizca,.. 20 ocak daha kritik.
20 ocakta yeni baskanin goreve gelmemesi ihtimali de var.
6 ocak bir sekilde anilacaksa, bu dunya sansur gunu olarak anilabilir.
====================================================================================
ABD ARTIK DEMORASİ DERSİ VEREBİLECEK Mİ?
====================================================================================
PUMA: Kendi icinde demokrasi mucadelesi veriyor. Trump demokrasiden yana. Kartel
kuresel diktatorlukten yana, ve bunun icin korona ve asisi, nukleer savas,
sansur dahil her yontem mubah onlara gore.
====================================================================================
Somuta gelirsek: Nedir ABD’nin baş rakibi Çin’e karşı stratejisi?
Çin’i bölgesine hapsetmek; Hindistan’dan Japonya’ya uzanan bir geniş yay ile çevrelemek.
ABD bu strateji için hangi alt stratejileri, taktikleri uygulayacak peki?
Çin’in Avrupa ve Afrika’ya uzanan Deniz ve Kara İpek Yolu projelerini çeşitli
“düğüm” noktalarından kesmeye çalışmak. Ambargo uygulayarak Çin’in ekonomisini
zarara uğratmaya çalışacak. Sincian ve Tibet sorunları ile Çin’i karıştırmaya çalışacak.
Tayvan’ı Çin’e karşı bir sıçrama tahtası olarak elde tutmaya çalışmak.
Hong Kong’deki eylemleri Çin’e karşı bir insan hakları mücadelesi olarak değerlendirmeye çalışacak vb.
====================================================================================
PUMA: Trump kazanirsa ve yeterince guclu olursa bunlar olmaz.
====================================================================================
Peki ABD 6 Ocak 2021’den sonra artık tüm bunları kolayca uygulayabilecek konumda mı?
Örneğin kongre binası basılan ABD, bugüne kadar “özgürlük ve demokrasi”
diye savunduğu Hong Kong parlamentosunu hedef alan eylemleri,
aynı düzeyde savunabilecek mi? Savunmaya kalktığında bunun bir ciddiyeti olacak mı?
====================================================================================
PUMA: Evet, yani ABD imaj kaybetti, bu iyi oldu, ama savasin yonu pek degismedi.
Herkesin tarafi ayni, yalnizca ortalama halk duzeyinde bir imaj kaybi oldu.
Mesela dunyada “Ay’a inmek” imaj icin yapilmisti. Bu olay tam tersi bir etki yapmis olabilir..
====================================================================================
Örneğin kongre binası basılan ABD, eskisi kadar Çin başta pek çok ülkeye demokrasi dersleri vermeye kalkabilecek mi?
====================================================================================
PUMA: Boyle bir iddia ile yola cikmazlar, baska seyler uydururlar.
====================================================================================
Örneğin kongre binası basılan ABD, müttefiklerini Çin ve Rusya’ya karşı harekete geçirmekte aynı kolaylığı bulabilecek mi?
====================================================================================
PUMA: Biden kazanirsa evet. Cunku o zaman ABD degil kartel kontrolu ele gecirmis olacak, butun bati ulkeleri
kartelin emrinde savas pozisyonuna girebilir.
====================================================================================
Uzatmayalım: ABD emperyalizmi 6 Ocak 2021’den sonra öncesine göre eli-kolu biraz daha kısalmış olacak.
Emperyalizmin askeri aygıtı olan Pentagon ya savaşa itilecek ya da ABD adım adım geri çekilecek.
ABD açısından savaş çıkarabilmek ise bugün için dünden daha zordur, yarın ise bugünden daha da zor olacaktır.
====================================================================================
PUMA: Biden kazanirsa kartel acisindan savas cikarmak bir ihtiyac haline gelecek.
Savasi engelledigi icin bu kadar Trump dusmanidirlar.
====================================================================================
KONGRE BASKINININ EKONOMİ-POLİTİK ZEMİNİ
Yukarıda ABD Kongre baskını için “hegemonyanın zayıflamasının
ABD içindeki -şimdilik- son ama en sembolik sonucuydu” demiştik.
Şimdilik dememiz şundan:
Kongre binasının basılmasının ekonomi-politik zeminini ele almadan,
salt siyaset düzleminde yapılacak her analiz eksik olacaktır.
====================================================================================
PUMA: Karteli gormezsek asil her analiz eksik olacaktir, hatta belki yanlis olacaktir.
====================================================================================
O zemin, ABD’de zenginlerin zenginleştiği ve yoksulların gittikçe yoksullaştığı zemindir;
====================================================================================
PUMA: Trump’tan kaynaklanmiyor, Trump’un dusmanlarindan kaynaklaniyor.
Trump tarihteki en buyuk RobinHood olacak, yakinda.
====================================================================================
ABD’nin en zengin yüzde 1’inin servetinin, ABD’nin yüzde 50’sinin servetinden fazla olmasıdır.
====================================================================================
PUMA: yuzde bir degil milyonda bir yeterli. (bati’da)
====================================================================================
O zemin, işsiz sayısının 50 milyona yaklaşmasıdır.
====================================================================================
PUMA: ben cocuken bile ABDdeki her 4 insandan biri evsiz (kirada degil, sokakta) diye biliyordum.
====================================================================================
O zemin bir yanda siyah öfke patlamasında gördüğümüz siyahlar,
====================================================================================
PUMA: o siyahlarin ofke patlamasi degildi, kartelin antifa adini verdigi guya antifasist gercekte fasist
turuncu devrimci ISID benceri capulcularinin gosterisiydi.
Normal insanlar da araya karsimis olabilir, hatta cogunluk olmus olabilir…
Ama meselenin ozu kesinlikle ofke patlamasi degildi.
Oyle olsa 50 cent Trump’u desteklemezdi.
====================================================================================
, hispanikler ama bir yanda da zenginlikten aynı şekilde yararlanamayan
ama tepkileri sermaye yerine ABD bürokrasisine yöneltilmeye çalışılan taşralı beyazlardır,
ırkçı gruplardır. O zemin sistemin en altında kalanların çıkmazıdır.
O zemin sokaklarda yaşamak zorunda olan milyonlardır.
Bu zemin sürdüğü müddetçe, ABD’de daha çok baskınlar,
işgaller, siyah öfke patlamaları, ırkçı beyaz grupların şiddet eylemlerini göreceğiz…
====================================================================================
PUMA: Medyadan fazla etkilenmisiz gibi. Medya oyle bir hava yaratiyor ki,
mazlum siyahlar Trump dusmani, irkci beyazlar Trump dostu. Boyle bir durum yok.
Emperyalimin medya ayagi bu yalanlari dayatiyor. Bizim biraz daha direncli olmamiz lazim,
daha bagimsiz dusunmemiz lazim.
====================================================================================
#2 by puma2 on 14/01/2021 - 11:58
Halktv programinizdan bahsedeyim.
Asi destekciliginizi kiniyorum.
Halktvnin biontech (aslinda pfizer demek lazim, zehir ordan gelecek) yandasligini kiniyorum,
Cin karsitligi olmamasini destekliyorum (ama galiba hep boyle degiller).
Aysenur Arslan ikinci bolume gecmeden once, .. Ay’a inen ilk insan gibi,, gibi laflar etti, buna itiraz edebilirdiniz, ben olsam itiraz ederdim. 11 eylul’u de araya katardim.
Belki halktvden kovarlar (gercek sahibi fetocuymus, S.Onkibar’a gore), ama Cumhuriyetten kovmazlar, cunku bunlarin tek satirlik ispati var. Bilim taraftari gecinen Cumhuriyet gazetesi bu kadar bilim disi davranamaz.
Korona asisi karsitligi (ya da en azindan bundan suphe duymak) hizla yayginlasmali.
Bu mesele dincilere birakilmamali. “Dinciler” (ve Soner Yalcin ve ben) onemli konularda bizden daha dogru bir konumda (Feto haric) malesef. Turkiyenin sonunu saskin Ataturkculer getirecek gibi
bu kafayla gidersek.
#3 by puma3 on 14/01/2021 - 12:04
Ve ,.. karekod uygulamasiyla insanlar yaptirdiklari asi ile fislenecekler.
Eger asi yoluyla fisleme olmayacaksa, butun asilar ayniysa, (mesela asinin icinde bir kimlik numarasi yoksa) niye ASIlar ve ASIlari olacaklar eslestirilir…
Tam da korktugum gibi.
Kimliklendirme Cip ile olmayabilir, baska seylerle, mesela kimlikli molekullerle olabilir, ve bu molekuller de
cep telefonlarindaki sinyallar ile belki de istenildigi sekilde hareket ettirilecek, mesela biraraya gelip damari tikayacak hale gelecekler. Teknolojiyi, ve kotu niyeti kucumsememek lazim.