HDP iddianamesindeki tehlikeli ölçü

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının 609 sayfalık HDP’yi kapatma iddianamesinin en önemli savı şu: “HDP Abdullah Öcalan’ın projesidir, PKK’nın partisidir.

Kuşkusuz doğru ama eksik bir doğru…

Pek çok gazeteci yazdı: HDP İmralı’da doğrudan Öcalan’ın talimatıyla kuruldu. Öcalan, “devlet görevlilerinin” önünde BDP yöneticilerine HDP’yi kurma talimatı verdi. Ve başta Selahattin Demirtaş HDP projesine karşıydı.

Kuşkusuz iddianameye de giren HDP’nin İmralı’da kurulduğu olgusu, kapatılmak istenen bir partinin, iktidarın ve devletin bilgisi ve gözünün önünde kurulduğu gerçeğini ortaya koyuyor.

HDP, Hakan Fidan projesidir

Ancak mesele aslında bundan öte. 2013’te yazmıştım: HDP bir Fidan-Öcalan projesidir diye.

Öcalan, kendisini 21 Temmuz 2103’de ziyaret eden Selahattin Demirtaş ve Pervin Buldan‘la PKK ve BDP’ye şu mesajı gönderdi: “Gidin tartışın benim önerimi; bir kısmınız orada, bir kısmınız burada olmasın, yerel seçimde BDP’li milletvekilleri HDP’ye geçsin.”

Ancak Selahattin Demirtaş HDP projesine karşıydı ve 1 Ağustos 2013’te şu mesajı verdi: “Doğu’da BDP ile gireceğimiz kesin ama Batı’da BDP mi olur, HDP mi olur, henüz kararlaştırmadık.”

Yani Öcalan “hepiniz HDP’ye geçin ve HDP’yle seçime girin” diye talimat veriyordu ancak direnmekte olan Selahattin Demirtaş “Seçimlere Doğu’da BDP, Batı’da HDP ile girilmeli” orta yolunu zorluyordu!

Peki Hakan Fidan, ve elbette Tayyip Erdoğan neden Öcalan’dan bir yıl önce kurulan ama kenarda tutulan HDP’yi sahaya sürmesini istiyordu? O dönemin siyasi açıklamaları incelenince görülecektir: HDP projesi, aslında Erdoğan‘ın Gezi’yi (Haziran Halk Hareketini) bölme, etkisizleştirme ve Türk solunu havuzlama projesiydi!

Milli meselede devletten yana olmama ölçüsü

Ancak bugün asıl yazmak istediğim başka. İddianamedeki çok büyük bir tehlikeye dikkat çekmek istiyorum.

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının HDP’nin kapatılması yönündeki savlarından biri de şu: “HDP, milli meselelerde devletin yanında yer almadı.

Bu oldukça vahim ve tehlikeli bir ölçüdür. Çünkü bu ölçü bir kez uygulandı mı, bu her muhalif parti için kapatma nedeni olur. Dahası meslek odalarının, sendikaların, demokratik kitle örgütlerinin kapatılması ve kalan demokrasinin de toptan ortadan kaldırılması sonucunu doğurur.

Bir meselenin milli mesele olup olmadığına kim karar verecek? Bu iddianame gösteriyor ki, iktidar karar verecek, savcı da o ölçüye göre işlem yapacak!

Ki aslında iktidar bunu fiilen uyguluyor: Geçen aylarda RTÜK, Tele1’e “milli politikalara aykırı yayın yapmak” iddiasıyla ceza vermişti!

İktidarın dış politikası milli dış politika mı?

AKP’nin 18 yıllık iktidarında nelerin milli mesele haline getirildiği, nelerin beka ilan edildiği ortada.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AKP Genel Başkanı olarak çıktığı miting kürsüsünden seçmene “ya Binali Yıldırım’a ya Sisi’ye oy vereceksiniz” diyordu örneğin.

Daha somut konular üzerinden örnekler verirsek, AKP’nin Suriye politikasına karşı olmak da, bu durumda bir savcı için “milli meselede devletin yanında olmamak” anlamına gelir!

Hatta öyle manzaralar olur ki, içinden savcıların çıkabilmesi mümkün olmaz. Örneğin Erdoğan “ne işi var NATO’nun Libya’da” dediğinde buna destek verenler, bir ay sonra Erdoğan Libya’nın NATO operasyonuna dahil olunca toptan “milli meselede devletin yanında olmama” konumuna yuvarlanırlar.

AKP’nin “Öcalan’a evet, HDP’ye hayır” çizgisi

Sonuç olarak iktidar, dün doğumunda ebelik yaptığı bir partiyi bugün kapatmak istiyor. Bu AKP’nin son seçimlere de yansıyan “Öcalan’a evet, HDP’ye hayır” çizgisinin doğal sonucu elbette…

Fakat AKP-PKK ortaklığının bir olgu olarak Türk siyasetinin üzerinde asılı bulunması ve o sürecin arşivlerdeki pazarlıkları, emin olun önümüzdeki yıllarda daha çok sürprizler doğuracaktır.

Son not olarak şunu da belirtelim: HDP tarihi bir fırsatı tepti. Kendisine Batı’da verilen oylardan, PKK terörüne karşı olduğu halde HDP’ye oy veren Türklerin desteğinden dersler çıkarmadı. Bu da en çok birlik isteyen Kürtlere zarar verdi, veriyor…

Mehmet Ali Güller
Cumhuriyet Gazetesi
20 Mart 2021

Reklam
  1. #1 by pp uu mm aa busefersansuruyenecegim on 21/03/2021 - 14:51

    4.deneme

    Mukemmel bir yazi.

    Yalniz son 2 cumleyi okuyanlar Turk kelimesinin su anlamda kullandigini dusunur:
    Kurt olmayan Turkiye vatandasi.
    Bu yaygin bir yanlis,
    ve MAG bu zihniyette olmadigi halde oyle bir izlenim yaratmis oldu.
    Turk kelimesini esas anlami Turkiyeye ait/Turkiye vatandasi ise
    ikinci anlami da etnik-turk kokenli (orta asya kokenli) olabilir.
    Baska bir (belki de orijinal) anlami da galiba gocebe’dir.
    Turk kelimesinin “kurt (veya azinlik/hristiyan/..)” olmayan Turkiye vatandasi
    anlaminda kullanilmasina son derece karsiyim.
    Hem hdp tipi hem ulkucu tipi irkciligin temelinde
    bu sacma mantik/zihniyet/tanim/anlayis vardir.

    Ayrica PKKyi kim kurdu onu da hesaba katmak lazim.
    Yalnizca bir manyak kurt (ya da yari-kurt) kurmadi.
    MTTBli Apoya ihale verildi, asil kuranlar,
    “Milli” oldugu farzedilen kukla Nato-kartel gucleridir.
    Isin icinde batili ve yerli istihbarat gucleri vardir (Mozzzad, ClA Mit,..).
    Yani Gladyo-“Gerilla” iciice-elele’dir..
    Bunlarin farkli ayaklari bazen birbiriyle kavga ediyor diye
    ve de nefret ediyor diye sonuc degismez.
    Tez + antitez=sentez.
    Tipik bir iIIimunnatti oyunu.

    Hdp de kapatilsin, Mhp de, Akp de,
    Chpdeki ASI yandaslari Trump karsitlari istifa etsin,
    iyi partideki fetocu unsurlar temizlensin.
    gercek bir yerli milli ve de bilincli bir yonetim olusturulsun.

    Adalet zaten yok ta, bari ilahi adalet olsun, diye umut ediyoruz.
    Bunu kuresel savasin yerli uzantilari olarak gorebiliriz belki.
    Kuresel savasta iyiler ondeler.

    Merdan Yanardag da Turk kelimesini 18dakikada etnik anlamda kullandi.
    Hem etnik anlamda kullanacak, hem de andimizda irkcilik yok diyecek.
    Bu nasil olur. Demesi lazim ki, bu cumlede turk kelimesi bu anlamda ,
    obur cumlede baska anlamda.
    Bu sekilde ne irkcilikla ne de boluculkle ne de dincilikle mucadele edilir.

    Benzer sekilde, korona ile mucadelede
    “tek bir mikrop” bile kapmamak, ve
    “hangisi olursa olsun asi olmak”
    diye ozetlenebilecek bir strateji onerdikleri belli.
    TAM TERSi olmali:
    Virusle kontrollu bir tanisma olmali,
    ASIlardan uzak durulmali, veya gercekten yalnizca olu virus iceren asilar olunmali
    (yuzde 100 eminseniz, bu etiketten anlasilmaz),
    ve etkili tedavi yontemleri uygulanmali,
    insanlarin gunesten yararlanmasi tesvik edilmeli.

    Cahillik ve ihanet kolkola.
    Cahiller de cahil, okumuslar da cahil,
    profesorler de cahil, Nobelliler de bizi yaniltiyorlar,
    Merkel’den odul alanlar kendi asilarini olmazken bize
    kahraman olarak tanitiliyorlar.
    Gercekleri soyleyenler medyadan ve sosyal medyadan
    kovuluyorlar, sansurleniyorlar.

    (etuhctib) .com’ (tersten okuyun)’a gidin bu hassas konulari arastirin.
    Orda bazi sacma seyler de olabilir,
    ama bazi en onemli gercekler yalnizca boyle birkac yerde var.
    Mesela Ay’a ApIIIo ile inilmedigini anlatan bilimsel videolar var.
    Ya da 11 eylul.. falan.
    Youtubda bu konulari ararsaniz ancak “komplo teorileri”nin “debbunnk”
    edilmesi uzerine sahte-bilimsel kaynaklara ulasirsiniz.

    Korona virusu 11 Eylul saldirilarina, daha dogrusu patlamalarina karsilik gelir.
    Korona asilari da , Saddddam’i devirip Irak’a demokrasi getirmeye.
    Buyuk bir felaket, ve bunu guya cozmek uzere cok daha buyuk bir felaket.
    Niye daha buyuk felaketi cozum olarak benimseyelim.

  2. #2 by Mehmet Kadri Korkmaz on 21/03/2021 - 16:28

    Evet M.Ali Güllerin doğru tespiti. HDP aldığı oyların hakkını veremedi. Türk Milletinin partisi olduğu bilincine varamadı. Savcı beyin iddianamede yazdığı “Milli Mesele” konusu da TBMM kararını gerekli kılıyor. Ancak oylarını silah zoruyla alan ve diğer partilerin yardımıyla meclise girmiş bir partinin milli meselede vereceği oyun kararı zayıflatacağını da dikkate almamız gerekir. Bu günkü sistemde muhalefeti ABD sallıyor. İktidar ABD-RUS-İRAN gemisinde sallanıyor. Bize Milli bir meclis hükümeti gerek. Fakat biraz uzak gözüküyor. Halkın seçmediği milletvekilleriyle meclis milli kişiliğine kavuşamıyor.

  1. HDP iddianamesindeki tehlikeli ölçü | Öykü-Şiir-Anı-Günce-Doğa+Yaşam+Sağlık+Politika

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

%d blogcu bunu beğendi: