Ukrayna’da asıl çarpışan Ukrayna ile Rusya değil, ABD ile Rusya’dır. İlk turuncu darbeyi bir kenara bırakırsak, bu çarpışma gerçekte 2014 yılında başladı ve 24 Şubat 2022’de yeni bir aşamaya geçti.
ABD-Rusya çarpışması, Ukrayna üzerinde birincisi jeopolitik, ikincisi politik, üçüncüsü enerji-politik, dördüncüsü ekonomik ve beşincisi askeri cephelerde sürmektedir.
Bu cephelerdeki tabloyu inceleyelim:
1) JEOPOLİTİK CEPHE
ABD, Arktik Okyanusu’ndan başlayıp Finlandiya ve İsveç’in NATO üyeliği ile bu ülkeleri kapsayan, Baltık Denizi ve Baltık ülkeleri üzerinden Polonya-Ukrayna merkezli Doğu Avrupa’ya inen, Romanya ve Bulgaristan ile Batı Karadeniz’i içeren, Yunanistan’ı kuzeyden güneye katederek Doğu Akdeniz’de Girit’e kadar inen bir stratejik hat inşa ediyor.
ABD, Avrupa ile Asya arasına yeni bir demir perde indirerek Avrasyalaşmayı önlemeyi ve bu stratejik hat üzerinden Rusya’yı sıkıştırmayı hedeflemektedir.
Rusya ise bu stratejik hatta karşı güneybatısından dayanak bölgeleri oluşturmaya çalışıyor. İşte Donetsk, Lugansk, Herson ve Zaporijya’nin Rusya’ya katılımı bu amaçladır ve fiilen Ukrayna’nın Karadeniz’e bağlantısını kesebilmeyi hedeflemektedir. Moskova için Karadeniz’in güvenliği ve burasının bir “NATO gölü” olmaması hayati önemdedir.
2) POLİTİK HEDEF
ABD’nin temel politik hedefi Rusya’yı yalnızlaştırmak, Avrupa’yla işbirliğini sınırlamak, enerji bağını koparmaktır.
ABD’nin ikincil politik hedefi ise AB’nin “stratejik özerkliğini” engellemek, Avrupa üzerindeki tahakkümü sürdürmek ve Soğuk Savaş’ta olduğu gibi kendi stratejisine eklemlemek istemektedir.
Bunun yolu ise önce Almanya-Rusya işbirliğini bozmaktan, ardından da enerji faktörü üzerinden Alman sanayisini baskılamaktan geçiyor. Alman sanayisi ne kadar zayıflarsa, Berlin ABD’ye o kadar bağımlı olacak ve Paris’le birlikte 2014 yılından bu yana geliştirmeye çalıştıkları “stratejik özerklik” arayışından uzaklaşacaktır.
ABD’nin üçüncül politik hedefi ise SSCB’nin dağılması sonrası fiilen varlığı gereksizleşen NATO’yu, “Rus tehdidi üzerinden” canlandırmak, büyütmek ve ilerde Asya-Pasifik’e genişletmektir. ABD için NATO sadece bir askeri aygıt değil, üyeleri denetim altında tutan bir siyasi araçtır.
3) ENERJİ-POLİTİK CEPHE
ABD, Almanya-Rusya enerji bağını keserek, AB-Rusya işbirliğini de bozmayı hedefliyordu uzun yıllardır. Yukarıda da belirttiğimiz gibi bu Alman sanayisinin zayıflamasına ve Berlin’in Washington tahakkümüne girmesi demektir.
Diğer yandan ABD enerji-politik cephede Rus gazına karşı kendi gazını seçenek yapmaya ve emperyalist LNG (sıvılaştırılmış doğalgaz) şirketlerine pazar oluşturmaya çalışıyor.
ABD enerji-politik cephede son olarak işi, Rusya ile Almanya arasındaki Kuzey Akım boru hatlarına sabotaja kadar vardırdı.
Rusya ABD’nin bu saldırganlığına karşı Asya pazarını güçlendirmeye, Çin ve Hindistan’a petrol ve doğalgaz ihracını artırmaya, Türkiye ve Güney Kore gibi ülkelerle enerji ticaretini belli bir seviyede tutabilmeye çalışıyor.
4) EKONOMİK CEPHE
ABD, ekonomik cephedeki saldırılarını öncelikle Rus ekonomi varlığına “çökerek” sürdürüyor. Rus vatandaşlarına ait yaklaşık 20 milyar dolarlık varlıklara el koymak dışında, Washington Rusya Merkez Bankası’nın Batı’daki rezervlerini de dondurdu.
ABD, ekonomik cephede ikincil olarak Rusya’yı ağır ambargo altında tutarak bu ülkenin ekonomisini batırmayı hedefliyor. Ancak geride kalan altı ayda bu gerçekleşmedi, tersine Avrupa ekonomileri yaptırım nedeniyle büyük sorunlar yaşamaya başladı.
Rusya ise ABD’nin ekonomik cephedeki bu saldırılarına karşı “ulusal paralarla ticaret” hamlesini uyguluyor. 5-6 yıldır konuşulan ve sembolik düzeyde başlayan “ulusal paralarla ticaret”, ABD’nin yaptırımları nedeniyle ivme kazandı ve adım adım oranı artarak uygulanıyor.
5) ASKERİ CEPHE
ABD, Ukrayna’yı silahlandırırken hem stratejik planda “savaşı uzatmayı” ama hem de Amerikan silah sanayisine para kazandırmayı hedefliyor.
ABD bu yolla hem atıl duran silahlarını cephelere sürerek tüketmiş hem de yeni silah üretimine alan açmış oluyor.
Emperyalizmin en önemli karakteristiğidir: Enerji ve silah tekellerini beslemek, emperyalist ABD’yi yönetenlerin ilk ve en önemli işidir.
SONUÇ
Görüldüğü üzere Ukrayna meselesi sadece Ukrayna meselesi değildir. ABD, Ukrayna üzerinden kendi küresel düzenini sürdürebilmeyi, Avrupa’yı tahakkümü altında tutabilmeyi, Rusya’yı geriletmeyi ve asıl rakibi Çin’e karşı geniş bir cephe inşa edebilmeyi hedeflemektedir.
Ancak tablo tersi yönde gelişme işaretleri taşımaktadır: ABD’nin hegemonyası zayıflıyor ve kurallarını kendisinin yazdığı düzen çatırdıyor. Enerji krizi ise ABD’nin beklediğinin tersine, Avrupa’da kendisine karşı yeni bir politik süreç başlatma potansiyeli taşıyor.
Çin’e karşı geniş cephe mi? ABD’nin cepheyi genişletebilmeden önce mevcut cephesini sağlam tutabilme sorunu var!
Mehmet Ali Güller
Cumhuriyet Gazetesi
4 Ekim 2022
#1 by Necla Gurkan on 05/10/2022 - 00:15
Yalin ama cok kapsamli ve guzel bir analiz. Ozellikle son cumle mukemmel bir final.
Tesekkurler. Bolgede barisin tek kosulu var : NATO’yu Avrupadan defetmek.
Dolar endexinin tum zamanlarin rekorunu kirmasinin Ukrayna savasina denk gelmesi tesaduf degil. Amerikan silah tuccarlari altin cagini yasiyor.