MİT TIR’larını durduran 34 askerin gözaltına alınması, TSK’ye kumpasın farklı boyutlarda sürdüğünün en açık göstergesidir!
İçlerinde milli ve parlak sicilli genç subayların bulunduğu bu ekibi, üstelik “Selam Tevhid” dosyası kapsamında gözaltına almak, “askeri casusluk” ile suçlamak, tertibin yeni versiyonlarıyla sürdüğünü göstermektedir!
MİT TIR’larını durdurma işi hep F Tipi örgüt operasyonu şeklinde sunularak içi boşaltılmaya çalışıldı. Oysa MİT TIR’larının Adana ve Hatay’da durdurulması milli bir operasyondu ve AKP’nin Suriye macerasının önüne geçerek Türkiye’yi büyük bir badireden kurtarmıştı!
Gerçek budur ve Selam Tevhid, F Tipi, askeri casusluk gibi sahte etiketler bu büyük gerçeğin üstünü örtemeyecektir.
AKP’NİN YAŞ KUMPASI
AKP Hükümeti 17-25 Aralık operasyonundan hemen sonra “TSK’ye kumpas kurulmuş, kandırıldık” söylemine yöneldi. O dönem Başbakan Erdoğan‘ın başdanışmanı olan Yalçın Akdoğan‘ın çıkışıyla başlayan bu “arınma” süreci, gerçekte AKP Hükümeti’nin savaşmak zorunda kaldığı cephe sayısını azaltma taktiğiydi. Yoksa “kandırılma” diye bir durum yoktu.
Olmadığını nereden biliyoruz? Bu “kandırıldık” çizgisinin sürdürülmeye başlamasından 6 ay sonra da kumpasın devam etmesinden! Nasıl mı?
Yüksek Askeri Şura (YAŞ) sürecinde TSK’ye kumpasa devam edilmişti. Önce YAŞ’tan hemen önce MİT TIR’larını durduran subaylar görevden alındı, sonra YAŞ’ta Balyoz ve Ergenekon’da yargılanan tüm subaylar emekli edildi ve görev süresi 1 yıl uzatılarak Org. Necdet Özel’den sonra Genelkurmay Başkanı olması beklenen Jandarma Genel Komutanı Org. Servet Yörük tasfiye edildi. Böylece Org. Hulusi Akar’ın önü açıldı!
ERDOĞAN’IN TAKTİK SÖYLEMLERİ
Paralel devlet AKP Hükümeti’ni kandırdıysa, Erdoğan “TSK’ye kumpas kurulduğunu farkettiyse” bu hamleler neyin nesiydi?
Nitekim Erdoğan, “kandırıldık, paralel devlet ordumuza kumpas kurmuş” çizgisinin aslında 30 Mart, 10 Ağustos ve sonrası için yapılan bir taktik hamle olduğunu YAŞ’tan sonra katıldığı NTV canlı yayınındaki şu sözleriyle ortaya koymuştu: “Şura’da, gerek Balyoz gerek Ergenekon gibi davalarda kim olursa olsun, bunların emekliye ayrılması gerekirdi. Bunların içinde emekli olmayan kalmadı, hepsi emekli edildi.” (NTV, 5 Ağustos 2014)
“Hepsini emekli eden” Erdoğan iktidarının kumpas ve kandırıldık söylemi gerçek olabilir mi?
Olmadığı Erdoğan‘ın birbirini tutmayan açıklamalarından belli. Örneğin “kumpas” söylemi 17-25 Aralık’tan hemen sonra Akdoğan‘ın “o cemaat orduya kumpas kurdu” yazısıyla tedavüle sokuldu. Oysa Erdoğan o süreçte hâlâ paralel devlet dediği yapıya “ne istediler de vermedik” diye sesleniyordu.
Örneğin Erdoğan çok sonraları yaptığı bir açıklamada, paralel devleti Hakan Fidan‘a yapılan 7 Şubat 2012 operasyonundan sonra farkettiklerini söylüyordu. Ama aynı Erdoğan 4 Ağustos 2014’te Kanal 24‘te katıldığı canlı yayında paralel yapıyı 2010 yılında yapılan referandum sonrası atamalarda farkettiğini açıklıyordu! Hani Erdoğan‘ın “10 seçim değerindedir” dediği ve Fethullah Gülen‘in mezardakilerin bile kalkıp Erdoğan lehine oy kullanmasını istediği o 12 Eylül 2010 tarihli referandumdan sonra…
JANDARMA’YA KUMPAS
Açık ki “kumpas” ve kandırıldık” sözleri gerçeğin ifadesi değil fakat Erdoğan‘ın ayakta kalabilmek için başvurduğu bir taktik yöntemdi.
Daha 10 ay önce “YAŞ’ta tüm Balyoz ve Ergenekoncuları tasfiye ettik” diyen Erdoğan, aynı nedenle bu kez 7 Haziran sürecinde, Harp Akademileri’nde yeniden “kandırıldık” söylemine sarılmıştır!
Fakat “kandırıldık” diyen Erdoğan, aynı dönemde Jandarma’yı TSK’den koparmış, Valileri Jandarma’nın amiri yapmış ve Gladyo’nun 50 yıllık rüyasını gerçekleştirmiştir!
Yani sonuç olarak kumpas yeni boyutlarıyla sürmektedir!
Mehmet Ali Güller
Aydınlık Gazetesi
6 Nisan 2015