ABD’li gazeteci Mike Whitney‘in Suriye konusundaki analiziyle başlayan “turuncu darbe” tartışması sürüyor.
Aslında Whitney‘in analizi önemli noktalar içeriyor; özetle ABD’nin Türkiye’yi Suriye’de tuzağa çektiği ve bir Türk-Rus çatışması istediği işleniyor. Ancak bu önemli noktalar yerine, basında Whitney‘in sadece “ABD bir renkli devrimle Erdoğan’ı devirecek” iddiası tartışılıyor.
Hatta tartışma boyutlandı ve birincisi “turuncu devrim” ikincisi de “darbe” üzerinden yapılıyor. Dahası ikisinin birleştirildiği senaryolar bile yazılıyor.
Örneğin görüşleri sosyal medyaya düşen kimi emekli askerler TSK’nin içindeki FETÖ’cülerin darbe yapacağını savunuyor. Örneğin üst düzey bir AKP’li yetkili “FETÖ’nün HDP ile işbirliği yaparak baharda darbeye hazırlandığını” söylüyor. (Aydınlık, Turuncu Darbe Tezgahı, 27 Şubat 2016)
ERDOĞAN’I CUMHURBAŞKANI YAPAN SENARYOLAR
Aslında ABD’nin Erdoğan‘ı devireceği tartışmaları yoğun olarak 2012’den beri yapılmakta. Her seçimden önce ya “Erdoğansız AKP” senaryoları çizilmekte, ya ABD’nin “CHP-MHP kolaisyonu” istediği iddia edilmekte, hatta bir sentez olarak Erdoğansız AKP ile Yeni-CHP’ye koalisyon bile yaptırılmaktadır!
Bu senaryoların gerçeği yansıtmağını incelediğimiz onlarca makale yazdık. Özetle bugün için de geçerli olan şu üç noktaya dikkat çektik:
1) ABD artık öyle düğmeye basarak iktidar değiştirecek güçte değil.
2) ABD için Erdoğan hâlâ en işlevsel aktördür. Erdoğansız AKP mümkün değildir. Erdoğan yoksa AKP hem küçülür hem de parçalanır.
3) ABD, oy desteği yüzde 30-35’in altına düşmeyen biriyle çalışmaya mecburdur.
O gün yazdıklarımıza Mısır ve Hüsnü Mübarek örneği vererek itiraz edenler oldu. Fakat bu benzetme doğru değildi. Zira Hüsnü Mübarek’i ABD değil Mısır halkı devirdi. Hatta ABD uzun bir süre Mübarek‘i savundu fakat halk hareketini engelleyemeyeceğini gördüğü noktada “Mübarek’i feda edip rejimi kurtarmaya” ve İhvan montajıyla halk hareketinin yönünü değiştirmeye çalıştı.
Dahası o süreçte ortaya atılan bu senaryoların propaganda edilmesine, son tahlilde Erdoğan‘a yaradığı için de itiraz ettik.
Sonuç ortada: “Erdoğan bitti” analizleriyle AKP’den çok CHP ve MHP’ye muhalefet edilen süreçlerin sonunda Erdoğan artık Cumhurbaşkanı. Dahası fiilen yürüttüğü başkanlığına anayasal statü sağlamaya çalışıyor.
ERDOĞAN ABD İÇİN HÂLÂ EN UYGUN AKTÖRDÜR
Peki bugün durum ne?
Son olarak Rus uçağını düşürerek yanlış dış politkasını iyice çıkmaza sokan Erdoğan, siyaseten aslında en zayıf anındadır. Tam bu noktada “turuncu darbe” senaryolarının gündeme gelmesi, açık söyleyelim, en çok Erdoğan’a yaramaktadır. Şundan:
1) Erdoğan‘ı “ABD’nin devirmek istediği” bir aktör olarak sunmak, pratikte Erdoğan‘ı “millici”, “bağımsızlıkçı” gibi sunmak demektir.
2) ABD’nin Erdoğan‘ı devireceği iddiası Erdoğan‘ın etrafındaki dağınık kuvvetleri birleştirir, AKP içindeki çatlakları kapatır, hatta halk desteğini artırır. Her türlü dış müdahale senaryosu, içeride Erdoğan‘ın etrafında bir kenetlenme sağlar!
Bu senaryoların bir de zaafı vardır: Olası halk hareketlerinin daha baştan “lekelenmesine” ve “turuncu darbe” kategorisine konulmasına zemin yaratır!
Diğer yandan asıl can alıcı soru da şudur: Bugün Türkiye’de ABD için Erdoğan’dan daha yararlı, Erdoğan’dan daha işlevsel biri var mıdır?
Hadi daha somut soralım: Örneğin Obama bir telefonla Erdoğan’a imzalattığı İncirlik Mutabakatı’nı öyle kolayca bir başka siyasetçiye imzalatabilir mi?
ERDOĞAN’I HALK HAREKETİ DEVİRECEK
Kaldı ki ABD Erdoğan’a karşı değil ama Erdoğan için “turuncu darbe” yapmıştır!
Erdoğan 3 Kasım 2002’de ABD’nin turuncu darbesiyle iktidara olmuştur ve bu ilk turuncu darbeyi Gürcistan, Ukrayna ve Kırgızistan turuncu devrimleri izlemiştir.
ABD’nin gündeminde Erdoğan‘ı devirmek yoktur. Erdoğan‘dan daha yararlı bir kuvvet bulana kadar da olmayacaktır! Fakat zaman zaman elde ettiği güç nedeniyle Erdoğan‘ın çizgi dışına çıkma eğilimine karşı kullandığı “çizgiye sokma operasyonları” vardır.
Erdoğan’ı ABD değil bir halk hareketi devirecektir. İşte o gün geldiğinde, ABD’nin “Erdoğan’ı verip rejimi kurtarma” girişimine karşı da arkamızda Mısır deneyimi vardır! Halk hareketine önderlik edebilecek programı ve siyasetleri olan bir parti hem ABD’nin tuzağını boşa çıkarır, hem de askeri darbeyi engeller!
Mehmet Ali Güller
4 Mart 2016
#1 by fthrnlr on 04/03/2016 - 15:04
Reblogged this on fthrnlr.
#2 by Hakan Çam on 05/03/2016 - 16:59
Erdoğanı devirmek için darbeye falan gerek yok 2 şekilde erir.
1. Medyanın erdoğandan alınması havuz medyasının dağıtılması
2. Ekonomik kriz
1ci seçenek oldukça zor çünkü medyanın %80 i akp den yana kaymak yiyen tabaka. Erdoğan çok değil 1 ay medyaya çıkmasın yada 1 ay boyunca tarafsız haber yapılsın AKP nin oyları %30 a kadar düşer.
2.ci seçenek mümkün olabilir zaten ekonomi çalkantılı. Sebebine gelince birçok kişi koyu akp lide olunca ihale kesilip yada faturaları borçları ödemedi mi babasını tanımaz oyları en az %50 ye düşer. Bir laf hayvan açken insan tokken sapıtır diye olası bi ekonomik kriz sapıtan insanları kendine getirir.
#3 by Fikret Suphi on 05/03/2016 - 17:34
İşte gerçek bir sosyalist, anti-emperyalist ve rasyonel aklın yapacağı değerlendirme budur. Sizi tebrik ediyorum Mehmet Ali Hocam. Erdoğan’ın devrilmesine engel olan tüm hareketler ve siyasetler, halkına ihanet etmiş olarak tarihte yerlerini alacaklardır. Olması gereken Erdoğan’ı devirecek hareketin önderliğine soyunmaktır.