Önüne yatmak, altına yatmak

“Önüne yatmak”, bir kişiye karşı gelen tehdide kalkan olmak anlamında önce AKP’nin İçişleri Bakanı Muammer Güler tarafından Reza Zarrab için kullanıldı. Nitekim AKP, tıpkı Muammer Güler‘in dediği gibi Zarrab‘ın önüne yattı ve onu kanunun önünden kurtardı.
Kuşkusuz AKP Reza Zarrab‘ın önüne yatmak zorundaydı. Zira yolsuzluk operasyonu nedeniyle istifa eden bakanlardan Erdoğan Bayraktar‘ın dediği gibi, kendisi istifa etmek zorundaysa, Başbakan Erdoğan da istifa etmeliydi; çünkü Erdoğan ne demişse onu yapmışlardı.
‘BİR KEREDEN BİRŞEY OLMAZ’

AKP’ye yakın Ensar Vakfı 45 çocuğa tecavüz nedeniyle gündeme geldi. Vakfın Karaman Şubesi’nde meydana gelen bu olayın üstünü uğraştılar ama örtemediler; ancak o öğretmenin paralelci olduğunu iddia ettiler; bir öğretmen yüzünden bunca yıllık kurumun karalanamayacağını savundular.
Ve işte o günlerde Aile Bakanı Sema Ramazanoğlu çıktı ve “bir kerelik tecavüzden bir şey olmaz, Ensar Vakfı’nı karalamayın” dedi özetle. Yani Bakan Ramazanoğlu, Ensar Vakfı’na yönelen tepkilere karşı kendini kalkan yaptı! Yani Bakan Ramazanoğlu Ensar Vakfı’nın önüne yattı!
Gerçi “bir kereden birşey olmaz” demeleri de doğru değildi. Örneğin Ensar Vakfı’nın kurucusu Mustafa İslamoğlu 1980 yılında tecavüzden bir yıl hapis yatmıştı. Örneğin Ensar Vakfı Çorum Şube Başkanı 2008 yılında cinsel tacizden tutuklanmış ve ceza almıştı. Orada da vakfın önüne yatılmış ve tacizci AKP’nin iyi hal indiriminden yararlanarak kurtulmuştu.
Örnekler çok daha fazladır. Hatta tecavüz sadece bu vakfın değil, başka vakıfların da gündemindedir. Zira konu ideolojiktir ve gericilik-toplumsal hayat ilişkisiyle doğrudan ilgilidir.
AKP’NİN SİYASİ KURNAZLIĞI
İşte CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu bu tabloyu anlattığı konuşmasında şöyle dedi: “Bunlar sabah akşam Müslümanlıktan, dinden imandan bahsediyorlardı. Bu çocukları bu yoz kültüre nasıl ve hangi gerekçeyle teslim ettiniz? Valisi konuşmuyor, Milli Eğitim Bakanı konuşmuyor. Aileden sorumlu bakan da zaten birilerinin önüne yatmış, o da konuşmuyor. Bu yurtlara kim izin veriyor? Siz izin vermediyseniz nasıl açıldı? Bu işlerin baş sorumlusu milli eğitim bakanı niye konuşmuyor? Niye sapıklara teslim ediyorsunuz çocuklarımızı.”
AKP, Kılıçdaroğlu‘nun bu sözleri üzerinden bir kampanya başlattı. Önüne yatmak deyimini sanki “altına yatmak”mış gibi sunarak karşı saldırı başlattı. Başta Erdoğan ve Davutoğlu olmak üzere tüm o cenah Kılıçdaroğlu‘nun bir kadına hakaret ettiğini savındu. Erdoğan Kılıçdaroğlu‘na “siyasi sapık” dedi. Siyah çelenklerden gazete manşetlerine uzanan bir büyük kampanya sonucunda artık Ensar Vakfı yerine Kılıçdaroğlu konuşulmaya başlandı.
Kuşkusuz bu siyasi bir kurnazlıktı; AKP’nin önüne yatmak deyimini altına yatmak diye halka anlatarak Kılıçdaroğlu karşıtı kamuoyu yaratması, benzerleri 13 yıllık uygulamalarında olan bir yöntemdi.
Öyle etkili oldu ki, kimi muhalefet partisi yöneticileri bile Kılıçdaroğlu‘nu istifaya davet etti!
CHP MUHALİFLİĞİNİN SORUNU

AKP ülkeyi Muaviye‘nin dişi devenin erkek deve olduğuna taraftarlarını inandırması hikayesindeki tabloya dömüştürmüştür maalesef. Dolayısıyla bu tabloya göre siyaset yapılmalıdır. Yani aynı minderde güreşilmemelidir!
Örneğin Kılıçdaroğlu AKP zihniyetinin kavramlarıyla anlatmak yerine, kendi kavramıyla konuyu anlatmaya çalışsaydı, Erdoğanlara bu kampanya fırsatını vermemiş olurdu.
Salt bu olaydan hareketle değil ama başka olaylarla birlikte düşündüğümde şunu söylemek zorunda kalıyorum: CHP muhalifliğinin temel sorunu, AKP gibi bir partiye bile “ahlak dersi” vermeye kalkma fırsatı sağlıyor olmasıdır. CHP’nin sağladığı fırsatlar nedeniyle örneğin “vapurdan inen kadınların kıyafetine” bakanlar, örneğin “ananı da al git” diyenler, örneğin “kadın mı kız mı” diyenler, örneğin “şeyini şey ettiğimin şeyi” diyenler, “ahlakçılık” oynayabilmektedir.
Yani Kılıçdaroğlu dikkatli olsa ve AKP zihniyetini AKP’nin kavramıyla değil de kendi kavramlarıyla eleştirse, bugün gündem başka olurdu…
Bu zihniyetle uğraşabilmek, farklı yöntemler gerektirmektedir. Daha da önemlisi farklı zeminde kalabilmeyi gerektirir. Aksi halde sizi de çamura batırırlar!
Mehmet Ali Güller

8 Nisan 2016

  1. #1 by önder on 08/04/2016 - 13:41

    Mehmet Ali Bey yazınızdaki tespitlere kısmen katılmakla beraber Kılıçdaroğlu’nun konuşmasının tamda “taşı gediğine oturtmak” olduğunu düşünüyorum.Maalesef toplumumuzda dini kimliği,partinin başına geliş süreci,Y-CHP açılımları gibi toplum düzeyinde oluşturamadığı sempati böyle iğrenç bir olay karşısında gardını alan AKP ye ve taraftarlarına ki bu tarftarlar içinde olayın vehametinin farkında olan çok insan olduğunu düşünüyorum, onların dilinde cevap vermiş durumu keskin,net ve amasız yansıtmıştır.Her ne kadar Kılıçdaroğlu’nun milli olmadığına inansamda bu tavır olması gereken tavırdır.

  1. Önüne yatmak, altına yatmak

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

%d blogcu bunu beğendi: