HDP’ye operasyonu, biri HDP’yle, diğeri AKP’yle ilgili iki ayrı düzlemde değerlendirmek gerekir:
1) Birinci düzlemdeki tablo şudur: HDP PKK’nin siyasi koludur, nokta!
2) İkinci düzlemde ise hukuk değil siyaset vardır; Saray’ın ve AKP’nin siyasi planları…
HDP, SARAY ONAYLI AÇILIM PARTİSİ’YDİ!
O planları çözümleyebilmek için önce şu soruyu sormamız gerekiyor: Dokunulmazlıklar TBMM’de 7 ay önce kaldırılmışken, bu operasyon için neden 7 ay beklendi?
İkinci soru da şudur: HDP açık açık PKK’nin siyasi kolu iken, neden bu operasyon HDP’nin Altan Tan, Hüda Kaya gibi “dinci” isimlerine, Mithat Sancar gibi AKP’yle çokça çalışan “akil” adamlarına yapılmadı? Ve neden gözaltına alınanlardan Kürt kökenli olmayan Sırrı Süreyya Önder ve Ziya Pir serbest bırakıldı?
Tutuklanan HDP’liler, Kandil’e Öcalan’ın mesajlarını elden götüren Sırrı Süreyya Önder’den daha mı suçlu?
Bu noktada HDP’nin bir “Açılım Partisi” olarak kurulmasına Tayyip Erdoğan onaylı olarak Hakan Fidan ile Abdullah Öcalan’ın karar verdiğini anımsatalım! (Bakınız “Hakan Fidan Projesi olarak HDP” başlıklı makalemiz: https://mehmetaliguller.com/2013/11/03/hakan-fidan-projesi-olarak-hdp/)
HDP’YE OPERASYON MHP’YLE İTTİFAKIN GEREĞİ
AKP’nin HDP’ye operasyonunun hedefini, ancak zamanlaması ve kimi olgularla birlikte değerlendirerek analiz edebiliriz:
Ne dedi Başbakan Binali Yıldırım: “Başkanlık gelmezse Türkiye’nin bölünme riski var.”
Hangi süreçte söylendi bu söz? İç politikada AKP’nin MHP’yle, daha doğrusu Devlet Bahçeli ile başkanlık karşılığı “ittifak” anlaşması görüşmeleri yaptığı süreçte. Dış politikada ise Saray’ın kalemlerinin “Halep’in kuzeyi ve Musul Türkiye’ye verilmelidir” diye yazdığı süreçte; AKP sözcülerinin “ya büyüyeceğiz, ya küçüleceğiz” diyerek kamuoyunun önüne havuç-sopa koydukları süreçte.
“Başkanlık gelmezse Türkiye’nin önünde bölünme riski var” diyen AKP’ye göre bölünme tehdidi nereden geliyor? AKP’nin 2005’te Diyarbakır Açılımı, 2009’da Kürt Açılımı ve 2013’te İmralı Açılımı ilan ederek masaya oturduğu ve müzakere yürüttüğü PKK’den!
O zaman Türkiye’nin bölünmemesi için önce HDP’ye operasyon yapılması, sonra da başkanlığa geçilmesi gerekiyor! AKP’nin seçmenin önüne koyduğu basit mantık bu…
Kısacası HDP’ye operasyonu bir terör operasyonundan ziyade AKP’nin başkanlık için anlaştığı Devlet Bahçeli ve MHP tabanı için yapılmış bir siyasi operasyon olarak okumalıyız…
BİRİNCİ VAZİFE: CUMHURİYET CEPHESİ
Güncelin dışına çıkarak, gelişmelere daha geniş bir çerçeveden baktığımızda şu iki tabloyu görürüz:
1) Sorunlarımızın kökü AKP-FETÖ-PKK ortaklığındadır: Üçü birleşerek Cumhuriyetimizi boğazladı, üçü ayrışırken Türkiye’yi ateşe veriyor!
2) Cumhuriyet kuvvetlerini alaşağı edebilmek için 10 yıl PKK ve FETÖ ile ittifak yapan Saray, şimdi de MHP’yle ittifak kurarak içeride başkanlığa, dışarıda Halep-Musul fetihlerine soyunmaktadır.
İşin esası budur ve bu esasa göre konumlanılmalıdır: Cumhuriyet’i ateşe verenlere karşı Cumhuriyet Cephe’si inşa edilmelidir!
Cumhuriyet soldan sağa, sosyalistlerden milliyetçilere kadar hepimizin ortak paydasıdır. Cumhuriyet Cephesi ise partilerin, demokratik kitle örgütlerinin, sendikaların Cumhuriyet’i savunmak adına altında yan yana gelecekleri büyük şemsiyenin adıdır.
Cumhuriyet Cephesi ile MHP de kurtulur! Abdullah Gül’ü cumhurbaşkanı, İsmail Kahraman’ı TBMM Başkanı yapan Devlet Bahçeli’nin Tayyip Erdoğan’ı başkan yapmaya çalışmasından rahatsız olan MHP’liler için de Cumhuriyet Cephesi partilerinin kurtuluşudur!
Başta ekonomi olmak üzere çeşitli nedenlerle çaresizlikten AKP’ye oy vermek zorunda kalmış geniş kitleler için de Cumhuriyet Cephesi seçenektir, çözümdür!
Cumhuriyet’i yaşatabilmek, Mustafa Kemal Atatürk’ün hepimize verdiği “birinci vazife”dir!
Gidişat kaygı vericidir ve hızlı hareket edilmelidir!
Mehmet Ali Güller
6 Kasım 2016
#1 by Merdol Gurel on 06/11/2016 - 13:33
Kelimelerdeki harflere dikkat edelim..
#2 by Ayten Aydin on 06/11/2016 - 16:53
Bu senaryo icinde nereye dogru hizla gidelim?. Bana gore once oturup bir iyi meditasyon yapip kendimize gelelim.
#3 by Hüseyin Günyel on 06/11/2016 - 17:09
Yazdıklarınız benim için hep ufuk açıcı oldu.Yeniden Aydınlık’ta yazarken görmeyi diliyorum
#4 by kemalturan on 08/11/2016 - 18:39
Hocam , Cumhuriyet Cephesi saydığın olaylar sürecinde kurulmamış. Fetöye HDP ye operasyon yapıldığı dönemde, dış merkezlerin Erdoğan ı karşısına aldığı dönemde kurulursa, bunların yuvalandığı bir merkez olmayacak mı? Fetö, HDP, PKK ve sempatizanları bu merkezi boş bırakırlar mı? AB, ABD bu cephenin neresinde durur? Bu sorular karşılığını bulmadan , zor!