Hong Kong’da “suçluların Çin’e iadesi” tasarısına karşı başlatılan eylemler, tasarı geri çekilmesine rağmen aylardır sürüyor.
Batı, özellikle ABD basını meseleyi bir “demokrasi mücadelesi” gibi sunuyor.
Oysa hiç siyasi analiz yapmadan, salt eylemlerin içeriğine bakarak bile bunun bir demokrasi mücadelesi olmadığını söyleyebiliriz. Eylemcilerin açık cinayetler işlediği, kendileri gibi Çin karşıtı bulmadıkları kişilere sokaklarda işkence yaptıkları bu eylemlerin talebi demokrasi değildir, çünkü eylemlerin kendisi demokratik değildir!
Trump’tan özgürlük beklemek!
Diğer yandan her eylemde bolca Amerikan bayrağı ve ABD’ye mesaj ileten pankartlar taşınıyor, dahası Trump’tan Hong Kong’a özgürlük getirmesi isteniyor!
Oysa ABD başkanlarının nerelere nasıl demokrasiler götürdüğü yakın tarihimiz içinde biliniyor:
Irak’a iki kere demokrasi götüren ABD bu ilkeyi işgal etti ve milyonlarca insanı katletti. Libya’ya demokrasi götüren ABD, bu ülkeyi üçe böldü ve iş savaşa sürükledi, yüzbinler öldü. Suriye’ye demokrasi götürmeye kalktı, yüzbinler öldü, milyonlar evsiz ve yurtsuz kaldı…
ABD’nin hedefi
Hong Kong’daki eylemlerin demokrasiyle ilgisi yok; eylemcilerin amacı Hong Kong’u Çin’den koparmak, ABD’nin hedefi ise bu eylemler ile ticaret savaşında Çin’i avantajlı bir anlaşmaya zorlamaktır.
Bunu bir analize değil, somut olguya, ABD’nin resmî açıklamalarına bakarak söylüyoruz. Ne diyor ABD Başkanı Trump? “ABD’yle ticaret anlaşması yapmak isteyen Çin, önce Hong Kong ile insani bir şekilde ilgilensin” diyor.
Ve Trump, istediği anlaşmayı imzalamayan Çin’e karşı yaptırım yasa tasarısı hazırlatıyor. Trump’ın imzaladığı yasa tasarısına göre Hong Kong’daki gösterilerde uygulanan şiddet ve insan hakları ihlallerinden sorumlu olan Çinli yetkililere yaptırım uygulanacak!
Hong Kong’daki demokrasi ABD’de yok!
Oysa altı aydır süren eylemlerde, güvenlik kuvvetlerinin uyguladığı ciddi bir şiddet yok, tersine bu meselenin kaşınacağını öngören yönetimin eylemlere toleransı var.
Kaldı ki Hong Kong’da, ABD’de olmayan demokrasi var: Eylemciler, ülkelerinin yetkililerine yaptırım uygulayan emperyalist ABD’nin başkanına teşekkür için “şükran günü” mitingi bile düzenleyebiliyor!
Batı basını istediği kadar yazsın, gerçekte Hong Kong olayları da Sincian meselesi ve güney Çin denizindeki adalar konusu gibi, ABD’nin Çin’i sıkıştırmak için üzerinde durduğu konulardır.
İşine geldiği için Uygur Türklerini Çin’den ayırmaya çalışan ama Kıbrıs Türklerini zorla Rumlarla birleştirmeye çalışan ABD’nin meselesi hiçbir zaman demokrasi değildir; zira ABD demokrat bir ülke değildir!
Mehmet Ali Güller
CRI Türk
3 Aralık 2019
#1 by puma on 05/12/2019 - 09:05
Katiliyorum ve bilgi icin tesekur ediyoruz. Yalniz, bence Trump’un yaptigi bir bloftur. Her zaman yaptigi gibi.
……
Ey Rusya, fuzeler geliyor, kimyasal kullanan hayvanin yaninda durmamalisin, diye Tvit atmisti, ve 100 tane fuze yolladi Suriyeye. Ve bunlar bariz olarak Suriye ve Rusya ile anlasmali olarak yollandi.
……
Honkong konusunda, bence Trump Cin’in yaninda. Tabi ki bu taraftarlik karsiliksiz degil. Mesela
belki gostericilerin eline ABD bayragi vererek gosterileri birileri sabote ediyor olabilir. Trump Cin’e
karsi gelse ne olur, Cin 2008 krizi gibi bir krizi tetikler, ve ABD ekonomisi kaosa girer, o zaman Trump secimleri kaybeder. Derin devlet te bunu ister.
…….
Birkac yil once Hawaii civarlarinda bir denizaltindan nukleer fuze yollandigi soylendi. Sonra haber yalan dendi, ama degildi. O fuze vuruldu. Denizalti israile aitti. ABDnin elinde her turlu fuzeyi durduracak bir teknoloji var mi, bence yok. Bence ABD s400lerle korunuyor. Yoksa derin devlet kendi ulkelerinden birini vurup dunya savasi baslatabilir. Obama Charleston SC’ye bir EMP bombasi
atilmasi emri vermisti (ama kulagina sakin yapma diye fisildamis olabilir..). Fitili cekilmis bomba Atlantik okyanusunda kiyidan 600 km uzakta patlatildi. Benzer sekilde hurmuz civarinda bir Japon gemisine saldirildi. Karsi tarafa saldiracak cesaret yok diye, kendi kuklalarindan birine saldirdilar, ve iran’i sucladilar. Benzer sekilde Aramco’ya saldirdilar.
Dunya askeri ve finansal anlamda bir karantina altindadir. Hatta belki eskiden de oyleydi, ama son zamanlarda bu daha belirgin. Iyi adamlar kontrolu ele gecirdiler. Ama bu iyi adamlar da her anlamda iyi degiller, mesela Kanal Istanbul’u onlar dayatiyorsa, bu cok kotu bir sey. Para yok yapamazlar demiyelim, yapanlar parayi da borc olarak verirler.