Çin’in uluslararası sistemi koruma kararı

Önceki yazımızda Pentagon’un Çin raporunu ve ABD’nin Çin’e beş koldan saldırısını incelemiş; tam bu sürece denk gelen Çin’in ünlü “İki Toplantı”sında alınan/alınacak kararları da daha sonra ele alacağımızı belirtmiştik.

“İki Toplantı”, Çin Halk Cumhuriyeti’nin en önemli yıllık siyasi olayıdır: Birisi en üst düzey yasama organı olan Çin Ulusal Halk Kongresi’nin (ÇUHK) toplantısı, diğeri de istişare organı olan Çin Halk Siyasi Danışma Konferansı’dır (ÇHSDK).

Çin’in ‘orta halli refah toplumu’ hedefi

Öncelikle ÇHSDK Ulusal Komitesi Başkanı Wang Yang, ülkesinin 2019 hedeflerini gerçekleştirdiğini belirtti: Çin’in 2019 hedefi Gayri Safi Yurt İçi Hasıla’nın (GSYİH) yüzde 6 ile 6,5 aralığında büyümesiydi; yüzde 6,1 olarak gerçekleşti. Ekonominin hacmi de 14,38 trilyon dolara ulaştı. Kişi başı gelir de 4.225 doları aştı.

Yıllık hedef geçekleşti ancak Çin açısından esas önemli olan “mutlak yoksulluğu ortadan kaldırma ve orta halli refah toplumu inşasını tamamlama” temel hedefidir.

Wang Yang, bu hedefin de şu üç sütun üzerinde yükselerek gerçekleşeceğini belirtti: kaliteli kalkınma, halkın mutluluğunu sağlama ve sosyal gelişmeye odaklanma…

Bu üç sütun kuşkusuz “önce insan” anlayışının siyasete ve ekonomiye yansımasıydı…

Büyüme hedefi açıklanmadı

Çin Halk Cumhuriyeti Başbakanı Li Keqiang ise Çin Ulusal Halk Meclisi’nde hükümetinin hedeflerini açıkladı.

Öncelikle Çin Başbakanı yukarıda da belirttiğimiz o stratejik hedefe değinerek “halkın yaşam koşullarının giderek iyileştiğini” ve “orta halli refah toplumunun tamamen inşa edilmesi için önemli bir temel oluşturulduğunu” belirtti.

Elbette herkesin beklediği öncelikle Çin’in ilan edeceği büyüme oranıydı. Zira Çin 30 yıldır ilan ettiği ve gerçekleştirdiği büyüme oranlarıyla dünya üretiminin liderliğini yürütüyor, ekonomin motoru olma görevini yerine getiriyordu. Öyle ki geçmiş kimi yıllarda Çin’in büyümesini çıkardığınızda, dünya ekonomisi küçülüyordu.

İşte bu nedenle Li Keqiang’ın açıklayacağı sayı önemliydi. Ancak bir ilk gerçekleşti ve o sayı bu yıl ilan edilmedi. Kuşkusuz anlaşılabilir nedenlerle: Salgın küresel çapta sürüyordu ve ekonomi ile ticarette büyük belirsizlikler yaşanmaktaydı.

Çin’in diğer hedefleri

Çin Başbakanı Li Keiqang’ın açıkladığı hedeflerin/kararların öne çıkanları şunlardı:

Ekonomi: Kamu işletmelerinde reformlar ilerletilecek. İşletmelere yönelik vergiler ve kamu hizmeti bedelleri azaltılacak. Çin etkin yatırımı genişletecek; 500 milyar dolarlık yerel özel tahviller çıkarmanın yanı sıra, merkezi bütçeden yatırım için 85 milyar dolar ayıracak. İmalat ve yeni yükselen sektörlerin gelişmesi hızlandırılacak.

Ekoloji: Ekolojik sistemi koruma projeleri hayata geçirilecek.

Sağlık: Kamu sağlığı sisteminin inşası güçlendirilecek. 140 milyar dolarlık “salgınla mücadele özel devlet tahvili” çıkarılacak.

İdari: Hong Kong ve Macao’da uzun vadeli refah ve istikrar korunacak. Merkezi hükümetin “Bir Ülke, İki Sistem”, “Hong Kong’un Hong Konglular tarafından yönetilmesi”, “Macao’nun Macaolular tarafından yönetilmesi” politikaları kapsamlı bir şekilde uygulanmaya devam edecek.

Dünya düzeni meselesi

Li Keqiang’ın açıkladığı kararlar içinde en dikkat çekeni “Çin, merkezinde BM’nin yer aldığı uluslararası sistemi koruyacak” kararıydı. Hükümetin raporunda Çin’in barışçıl kalkınmayı sürdüreceği ve dışa açılmayı genişleteceği belirtiliyor; Çin’in dünya barışına, istikrarına, kalkınmasına ve refahına katkısını sürdüreceği vurgulanıyordu.

Evet, ABD Çin’i “dünya düzenini zayıflatmakla” suçluyordu ve o nedenle bu karar da Çin’in “Amerikan düzenini” savunması gibi yorumlanabilirdi.

Ancak mesele aslında başkaydı: Çünkü son yıllarda mevcut düzeni “bozan” Washington, düzenin korunması gerektiğini savunan da Beijing (Pekin) yönetimiydi.

Örneğin ABD serbest ticarete aykırı olarak gümrük duvarları yükseltiyor, Çin ABD’yi serbest ticarete uymaya çağırıyordu. Örneğin ABD, işine gelmediği durumlarda BM kararlarını hiçe sayıyor; Beijing ve Moskova Washington’u BM çerçevesinde kalmaya zorluyor. Örneğin ABD, kimi askeri anlaşmalardan çıkıyor; buna Moskova ve Beijing itiraz ediyor. Örneğin ABD, Dünya Sağlık Örgütü’nü hedef alıyor; Çin bu kurumu korumaya çalışıyor.

Ve ABD Çin’in IMF ve Dünya Bankası’nda ağırlığını adım adım arttırmasından da rahatsız, Çin’in bu kurumlara alternatif kurumlar inşa etmesinden de…

Ne anlama geliyor?

Uzun süredir ABD’yi ve Çin’i de inceleyen bir olarak söyleyebilirim ki, ABD’nin esas kaygısı da bu: Çin Amerikan düzenini hem ele geçiriyor ve dönüştürüyor hem de o düzenin alternatifini ağır ağır geliştiriyor!

Bu elbette ABD emperyalizmini geriletiyor ve gelişmekte olan ülkelere de siyasi manevra alanı açıyor.

Mehmet Ali Güller
Cumhuriyet Gazetesi
25 Mayıs 2020

  1. #1 by puma on 26/05/2020 - 12:01

    Bir suru sey yazdim, birden hepsi kayboldu, simdi ozet yazayim.

    ABD ve Cin’in kavgali olduguna katilmiyorum. Eskiden derin devletin kuklasiydirlar (biraz farkli anlamda), bu yuzden kavgaya gerek yoktu, bu herseyin iyi oldugu anlamina gelmez, hatta herseyin berbat oldugu anlamina gelirdi.

    Sovyetler yikildi , butun dunyada “liberal” ruzgarlar esti, peki bu iyi bir sey miydi, hayir aksine cok kotu birseydi.

  2. #2 by puma on 27/05/2020 - 00:19

    Bu arada sovyet sistemi de iyi bir sey degildi. Mesela Bulgaristan, Polonya, Romanya gibi yerlerde bir cesit ust akil hakimdi. Yukardan bir emir gelir, emir yuksek yerden diye kimse itiraz edemez, mantikli olup olmadigina bakilmaz.. Yani Rusya ile ilisklier derinlesirken dikkatli olmak gerekir.

    Rusya bizi bir cok kere ipten aldi son yillarda, Annan plani, cozum sureci, 15 temmuz, hatta ergenekon-balyoz, nasil oldu tam bilmiyoruz, ama birileri derin devletin kalici olarak kazanmasini engelledi. Simdi H.Akar Ataturkculeri tasviye etmeye calisirsa ne olur, bence kaos olur, .ya da rusyanin kuklasi bir ordu olur. neye dayanarak diyorum, cunku rusya siyasi olarak bu kadar guclu degilken bile jeopolitik anlamda derin devletin (icimizdeki her turlu haine ragmen) Turkiyeye son darbeyi indirmesine izin vermedi, ama kendi kuklasi olan yolsuz-fasist-dinci bir yapiya belki izin verir, iran’a hatta suudi arabistana katlandigi gibi. biz yine de gidip yardim istemeliyiz, sunlarin bir kulagini ceksinler.

  1. Çin’in uluslararası sistemi koruma kararı | (=Öykü-Şiir-Anı-Günce=)------------->>>Doğa+Yaşam+Sağlık

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

%d blogcu bunu beğendi: