KÜRESEL BÜYÜME MODELİ YERİNE ÇOK TARAFLILIK
Eşitsizlik virüsü, uluslararası yardım kuruluşu Oxfam’ın hazırladığı raporun ismi…
79 ülkeden 300 ekonomistin görüşüne başvurularak hazırlanan rapor, Dünya Ekonomik Forumu’nun hemen öncesinde açıklandı.
Raporun önemli saptamaları şunlar:
6 SAPTAMA
1. Dünyanın en zengin 10 kişisi, 18 Mart 2020 ile 31 Aralık 2020 arasında servetlerini net 540 milyar dolar artırdı!
2. Mart-Aralık 2020’de milyarderlerin serveti toplam 3,9 trilyon dolar arttı ve 12 trilyon dolara ulaştı.
3. Zenginler Covid-19 salgınının ekonomik etkilerini 9 ayda atlattı, ancak yoksulların toparlanması 10 yılı aşabilir.
4. Dünya 90 yıldır gördüğü en büyük istihdam krizini yaşıyor. 100 milyonlarca insan gelirini ya da işini kaybetti.
5. 2020 yılında dünyadaki yoksulların sayısı 200 ila 500 milyon daha arttı.
6. Artan eşitsizlikle mücadele edilmediği takdirde, 2030’da salgının başlangıcına oranla 500 milyon daha fazla kişi günde 5,50 dolardan daha az parayla yoksulluk içinde yaşayabilir.
Özetle Oxfam’ın hazırladığı rapor, daha önceki makalelerimizde belirttiğimiz bir gerçeği doğruluyor: “Salgında zenginler daha da zenginleşti, yoksullar daha da yoksullaştı.”
Gerek Cumhuriyet gazetesinde gerekse CRI Türk’te yazdığımız ve “virüsün ekonomi-politiği” dediğimiz incelemelerimizde dikkat çektiğimiz gibi, virüs ve salgın sınıfsaldır: “Virüsün bulaşması da tedavisi de sınıfsaldır. Parası olanın kendi kişisel karantinasını oluşturarak virüsten korunduğu ancak çalışmak zorunda kalan emekçinin virüsten kaçınamadığı görülecektir. Nitekim ABD’de virüse en çok yakalananlar siyahlar ve hispaniklerdi. Nitekim İstanbul’da virüsün en çok görüldüğü yerler emekçilerin yaşadığı Bağcılar ve Esenler gibi ilçelerdi.”
2 ÖNERİ
Uluslararası yardım kuruluşu Ozfam, bu altı saptaması dışında, raporda iki de temel önermede bulunuyor:
1. Rapor, salgında en zengin 10 kişinin elde ettiği bu 540 milyar dolarlık gelirin “tüm dünya nüfusunun aşılanması” ve “hiç kimsenin salgın nedeniyle yoksulluğa düşmemesi için” yeterli olduğunu belirtiyor.
2. Rapor, bu dönemde kârını artıran küresel şirketlerden alınabilecek geçici bir vergi ile 2020’de 104 milyar dolar toplanabileceğini, bu miktarın, düşük-orta gelirli ülkelerdeki tüm çalışanlar için işsizlik yardımı ve çocuklar ile yaşlılara mali destek sağlamak için yeterli olacağını belirtiyor.
Peki, bir nevi “süper-zenginlerden daha çok vergi alma” önerisi olan bu öneriler ne kadar gerçekçi?
O servetini 540 milyar dolar artıran en zengin 10 kişi örneğin, salgınla mücadele için ne yaptılar derseniz, birkaç örnek verelim:
Örneğin Amazon’un sahibi Jeff Bezos salgınla mücadele için 125 milyon dolar, Twitter kurucusu Jack Dorsey 1 milyar dolar, Microsoft kurucusu Bill Gates 350 milyon dolar bağışladı.
Yani “süper zenginlerin” salgınla mücadeleye katkıları, salgın krizini fırsata çevirerek kazandıklarının yanında oldukça düşük paralardır…
Bu sistem içinde süper-zenginleri etkili bir vergi politikasına tabi tutmak pek mümkün değil. Zira kapitalist sistemde vergi/gelir oranına bakıldığında, aslında vergisini en yüksek ödeyenlerin işçiler, emekçiler olduğu görülecektir.
Dolayısıyla tek tek ülkeler açısından mesele kapitalist ekonomi modelinden kurtulmak, tüm ülkeler açısından da mesele yeni bir dayanışmacı ve paylaşımcı düzen inşa etmektir.
Xİ JİNPİNG’İN DÜNYAYA 7 ÖNERİSİ
Bu bakımdan Çin Devlet Başkanı Xi Jinping’in Dünya Ekonomik Forumu’nda (Davos 2021) dile getirdiği kapsamlı öneriler oldukça önemlidir.
Xi Jinping’in hepsi birbirini tamamlayan bütünlüklü önerileri şunlar:
1. Küresel büyüme modeli değiştirilmeli, mevcut zorluklardan çıkış yolu olarak çok taraflılık desteklenmeli.
2. Siyasi güven stratejik iletişim ile sağlanmalı.
3. Ülkelerin barışçıl varlığı, uluslararası hukuka uyulmasına bağlı.
4. Soğuk Savaş zihniyeti ve ideolojik önyargılar terk edilmelidir. Hiçbir ülke diğerinden üstün değildir. Hiyerarşi iddiasında bulunulmamalı ve kimse kendi sistemini diğerlerine dayatmamalı.
5. Ticaret-yatırım-teknolojik alışveriş kısıtlamaları kaldırılarak makro ekonomik işbirliğine gidilmeli.
6. Karşılıklı kazan-kazan ilkesi uygulanmalı.
7. Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler arasındaki uçurum kapatılmalı.
YOKSULLARIN TALEBİ
Sonuç olarak “süper-zenginlerden daha çok vergi almak”, pratikte kapitalist dünya için mümkün değildir.
Oxfam’ın ortaya koyduğu “virüs eşitsizliği”, toplam dünya açısından ancak Xi Jinping’in önerilerinin adım adım hayata geçebilesiyle aşılabilecektir.
Yoksullar açısından hem ülkeler arasındaki uçurumu kapatmak hem de ülke içindeki sınıflar arasındaki uçurumu kapatmak, önümüzdeki yıllarda çok daha yakıcı sorun ve talep olacaktır.
Mehmet Ali Güller
CRI Türk
26 Ocak 2021
#1 by AOzdemir on 27/01/2021 - 09:52
Xi Jinping’in önerilerinin altına herkes imza atar ancak Çin’in kendi uyguladığı politikalara baktığınızda “emperyalist” olarak adlandırılan ülkelerin yöntemleri farklı şekilde uyguladığını görüyoruz (Ör: Uygur Türklerine reva görülen uygulamalar, Kuşak ve Yol projesinin Pakistan gibi ülkelere getirdiği mali yük, Çin’e yüksek miktarda borçlu Afrika ülkelerinde Düyun-u Umumiye tarzı uygulamalar). Özetle büyüyen ve büyümek isteyen her ülke günün sonunda emperyal devlet haline geliyor, kimse insan olmayı öne koymuyor. Çin yada Amerika arasındaki tek fark, gücü elinde tutanın gücü kullanma tarzı olabilir ancak özellikle gelir düzeyi düşük diğer ülkeler için sonuç değişmez.
#2 by puma on 27/01/2021 - 10:27
Benim kartel=derindevlet dedigim sey zenginler klubu demek degildir.
Tarihten gelen satanik yapidir. Ne kadar dogru oldugundan bagimsiz olarak, sunun gibi birseydir:https://911nwo.com/wp-content/uploads/2014/02/image004.jpg
En zenginler trilyonerlerdir, ve bunlarin batida olanlari karteldendir. Batidaki milyarderlerin de cogu
da muhtemelen oyledir.
Zenginlerin bir kisminin zenginligi buyuk oranda hisse senedi zenginligidir, ve bir balon sebebiyle oldugundan zengin gibi gorunebilirler. Bu balon da insannlarin paralarini oralara yatirmalarindan degildir her zaman, “devlet” (ya da derindevlet) uzerinden sisirilebilirler. Sistem oyle insa edilmistir ki, balonun sonmesi yalnizca zenginleri etkilemez, herkesi etkiler.
Kartel merkez bankalarinin cogunun sahibiydi (belki hala oyle), ve para basarak istediklerini aliyorlardi, tabi bir de bu paralari gecerli kilmak icin baska seyler de yapiyorlardi, savas, teror, insan/organ, uyusturucu, tarihi eser, altin v.s. kacakciligi, darbeler, soykirim. (bu bastiklari paralarin degerli kalmasi gerekmez, hatta istenmez, yalnizca gecerli olmasi gerekir, ve sistem cokene kadar istedikleri kadar varlik , guc biriktirmeye bakarlar).
Zenginler asilama iciz az para veriyorlar ne demek, yani korona icin yaygin asilama iyi bir sey mi ki.
Kartelin GDOlu koronayi yaratmaktaki amaci zaten asilama yapmak idi, asi satmak ta degil, bakarsiniz bir gun bu asilari bedavaya da verirler, ustune para da verirler.Domuz gribi asisindan binlerce kisi sakat kaldi, korona asilarindan da bir suru olum var, ve gorunurde hicbir sorun olmasa bile bu asilardan suphe etmek gerekir.
Nonprofit gorunen organizayonlarin bir cogu da, hatta belki buyuk olanlarin hepsi, insanliga hizmet icin ugrasmiyorlar. Eskiden misyonerlik icin faaliyet gosterirlerdi, simdi ise ilac/asi ikram etmek icin.
insanligi somurmek, katletmek, hastalandirmak isteyen kartel bazen de karsimiza yardimsever/sol/sosyalist/bilimci kiliginda cikmaktadir. Buna kanmamak gerekir.
Trump kartelin gucunu azaltti, daha da azaltacak. Onumuze konulan sayilardan bir sonuc cikmaz.
Buyuk gercekler gizlidir. Anaakim medyadan ogrenilemez.
…..
Xi’nin sozlerine itirazim yok. Muhtemelen Putin ve Trumpla beraber kartele karsi savas veriyorlar.
#3 by puma2 on 27/01/2021 - 12:18
Kiz istemeye gidince artik soracaklar , ickin, sigaran, kumarin var mi, askere gittin mi, korona asisi oldun mu. O da diyecek ki, korona asisi olmazdim da cok israr ettiler, bilim karsiti olma dediler, kisirilik yapar demediler. Ben de guvendim, ne yani yandas dinci kanallara mi guvenseydim tabi ki “sol” ve “kemalist” medyaya guvendim.